CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, ABD Senatosunun
1915 Ermeni olaylarını "soykırım" olarak tanıyan bir karar tasarısını
kabul etmesine ilişkin, "Bu kararı kınıyor, önümüzdeki dönemde bu kararın
yaratacağı olumsuz iklimden tarafların atacağı akılcı, sağduyulu ve uzun erimli
adımlarla en kısa zamanda kurtulmak gerektiğine inanıyoruz." ifadesini
kullandı.
Çeviköz, yazılı açıklamasında, ABD Senatosunun 1915 olayları
ile ilgili olarak hazırlanan karar tasarısını kabulünün, Türkiye ile ABD
arasındaki ikili ilişkilerde onarılması güç izler bırakacak ve tarihsel bir
kırılma yaratacak nitelikte olduğunu, CHP tarafından da derin bir endişe ve
üzüntüyle karşılandığını belirtti.
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin uzun bir süreden beri
çoklu ve eş zamanlı sınamalarla dolu bir süreçten geçtiğine dikkati çeken
Çeviköz, iki ülke ilişkilerinin ortak birikim ve deneyimlerin zenginleştirdiği
bir stratejik müttefikliğe dayalı olduğunun asla unutulmaması gerektiğine
işaret etti.
Böyle bir dönemde mevcut sınamaların olabildiğince zararsız
biçimde bertaraf edilmesi için çalışılması gerekirken, farklı tarafları
ilgilendiren tarihi olayların Türkiye-ABD ilişkilerine yeni engeller
oluşturacak şekilde gündeme getirilmesini talihsiz bir gelişme olarak niteleyen
Ünal Çeviköz, şunları kaydetti:
"Bu kararla birlikte Türkiye'nin içinde bulunduğu
yalnızlığın boyutları ne yazık ki bir kere daha ortaya çıkmıştır. CHP olarak,
tarihi konuların ilgili ülkelerin kendi aralarında çözüme kavuşturulması
gerektiğine ve üçüncü ülkelerin bu konuda taraf olmalarının sorunların çözümünü
zorlaştırdığına inandığımızı bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bugün ABD
Senatosu tarafından alınan kararın, çıkmaza giren Türkiye-ABD ilişkilerine veya
Türkiye ve Ermenistan halkları arasındaki diyaloğa olumlu ve yapıcı bir katkı
sağlaması beklenmemelidir. Bu kararı kınıyor, önümüzdeki dönemde bu kararın
yaratacağı olumsuz iklimden tarafların atacağı akılcı, sağduyulu ve uzun erimli
adımlarla en kısa zamanda kurtulmak gerektiğine inanıyoruz. Türkiye ile ABD
arasındaki ilişkilerin yeniden normalleşmesine ve gelecekte yine ortak
çıkarlara ve müttefiklik ilişkilerine dayalı bir stratejik bakışın hakim
olacağına olan inancımızı canlı tutmak istiyoruz."