Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, bugün CHP Aliağa İlçe Başkanlığında bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasının gündemi; tartışmalara neden olan 600 ton asbest ve zehirli kimyasal madde taşıdığı iddia edilen Nae Sao Paulo isimli uçak gemisinin Aliağa'da sökülmek istenmesi vardı.
Açıklamaya Yücel’in yanı sıra; CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Sedrettin Coşkuner, CHP Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan ile ilçe yönetimi, Aliağa Belediyesi’nin CHP’li meclis üyeleri katıldı.
YÜCEL: BİZE GÖRE CEVAP KOCAMAN BİR HAYIR!
Geminin Aliağa’ya gelemsine karşı çıktıklarını ifade eden Yücel, “Aliağa, çevresi, doğası, denizi ve huzur için de yaşayan insanlarıyla anılmak isteyen bir ilçe. Aliağa, çocuklarının asbest soluyarak büyümesini, ilçenin havasının zehirle doldurulmasını ve üç beş kuruş için ilçe halkının hayatının hiçe sayılmasını istemiyor. Brezilya’ya ait Asbest Yüklü Gemi NAe São Paulo’nun Aliağa’da Sökülmesini ne Aliağalılar ne de İzmirliler istiyor. Bu konuda dünyada zehir çöplüğü olarak kullanılan 2 ülkeden diğeri olan Hindistan bile, bu geminin ikizi olan ve 760 ton asbest barındırdığı tespit edilen geminin sökümünü, Yüksek Mahkeme kararıyla reddetti. Geriye bu çöpü ve zehri kabul edecek tek ülke kaldı o da Türkiye. Peki, bu zehir dolu ve söküldüğü takdirde ortaya çıkacak tüm zehrin doğaya ve havaya karışacağı kesin olan geminin sökümünü yapmak zorunda mıyız? Bu geminin sökümünden firmanın elde edeceği gelir veya devletin alacağı vergi, Aliağalılar ve İzmirlilerin hayatından, doğamızın bozulmasından ve kirletilmesinden daha mı kıymetli? Bize göre cevap kocaman bir hayır!” dedi.
“TÜRKİYE DIŞINDA HİÇBİR ÜLKENİN KABUL ETMEDİĞİ GERÇEĞİNİ İTİRAF EDİYOR”
Çevre Bakanı Murat Kurum’un açıklamalarını eleştiren Yücel, “Bu gemide, hiçbir mantıklı yanı olmadığı halde, diyelim ki Çevre Bakanı Sayın Murat Kurum’un söylediği gibi, 900 ton değil de 9 ton asbest olsun. Bu açıklama bile başlı başına sorunludur. Yani şunu diyorlar, “Bu gemi tonlarca zehir yüklü ama sizin dediğiniz kadar değil..” Özrü kabahatinden büyük bir açıklama daha. Yani Sayın Bakan Aliağa’ya tonlarca zehir yüklü bir geminin geleceğini ve bunu Türkiye dışında hiçbir ülkenin kabul etmediği gerçeğini itiraf ediyor. Üstelik bu itirafı da, Sanki bu geminin söküm için Türkiye’ye getirilmesi büyük bir başarıymış gibi anlatıyor. Neresinden tutsanız elinizde kalan, sorunlu, zararlı ve sorumsuz bir açıklama. Aliağalıları ve tüm İzmir’i cahil yerine koyan bu açıklamayı da, Bu tonlarca zehir yüklü geminin, bakanın güzellemeleri arasında ilçemize getirilmesine de karşıyız. Dünyanın birçok ülkesinin, özelliklede Avrupa ülkelerinin kendi ürettikleri zehirli atıkları, çevre ve insan sağlığına zarar vereceği için kendi ülkelerinde bertaraf etmeyerek, Türkiye’ye çöplük muamelesi yapmaları, Türk halkının sağlığının hiçe sayılmasını asla kabul etmiyoruz” diye konuştu.
“BU İŞİN İKTİDAR TARAFINDAN ISRARLA SAVUNULMASI BİR AKIL TUTULMASIYLA AÇIKLANABİLİR”
Çağrılara kulak verilmediğini ifade eden Yücel, “Aliağa’da yapılan gemi sökümlerinde, özellikle zehirli atıklar içeren sökümlerin ve sonrasında bu atıkların bertaraf işlemlerinin yeterince denetlenmeden yapıldığı, zaten kamuoyu tarafından bilinen bir gerçek. AKP iktidarı döneminde, tüm ilgili odaların, çevre örgütlerinin, muhalefet milletvekillerinin ve ilçe örgütümüzün bu konudaki uyarılarına ve çağrılarına kulak tıkanmıştır. Zaten mevcut durum işçi sağlığı ve vatandaşlarımızın sağlığı açısından son derece zararlıyken; Tüm bunların üstüne şimdiye kadarki en büyük zehir yükü barındıran bir geminin ilçeye getirilmek için diretilmesi, bilimle, doğayla ve insan sağlığıyla inatlaşarak bu işin iktidar tarafından ısrarla savunulması, ancak bir akıl tutulmasıyla açıklanabilir. Asbest akciğer zarlarında ölüme sebep verebilecek rahatsızlıklara ve akciğer yapısında doku tahribatına neden oluyor. Asbest ayrıca akciğer kanseri, gırtlak kanseri ve sindirim sisteminde kanser oluşumuna neden oluyor. Asbest eklemlerde kireçlenmelere yol açıyor” şeklinde konuştu.
“BU GEMİYLE GELEN TEK TEHLİKE ASBEST ZEHİRİ DEĞİLDİR”
“Bu zehrin ilk solunduğu andan itibaren, 50 yıl sonra bile, bu belirtiler ve hastalıklar ortaya çıkabiliyor” diyen Yücel, “Başta Aliağa halkı olmak üzere, bu konuda bilimsel çalışmalar yapmış odalar, ortaya çıkmış vakaları inceleyen doktorlar, doğada yol açtığı tahribatı görmüş çevreciler de, bu geminin Aliağa’ya gelmesinin bir faciaya yol açacağı konusunda hemfikir. Üstelik bu gemiyle gelen tek tehlike Asbest zehiri değildir. Bu gemide asbestin dışında kansere yol açan, çevre ve insan sağlığına zararlı 1.300 ton daha farklı kimyasal madde olduğu bilinmektedir. Bu, adeta zehir bombası halinde Aliağa’ya doğru gelen geminin bu yolculuğunu savunanlar, bir tek AKP iktidarı ve onun Çevre Bakanı Sayın Murat Kurum’dur. Sayın Çevre Bakanına ve AKP iktidarına buradan bir kez daha sesleniyoruz. Aliağalıların sağlığını, nefesini, doğasını önümüzdeki 50 yıl boyunca etkileyecek bu zehir ticaretinden yol yakınken dönün! Bu zehir Bombasını Aliağa ve İzmir’in ortasında patlatmayın” dedi.
“SAYIN BAKANI SÖKÜME YERİNDE EŞLİK ETMEYE ÇAĞIRIYORUZ”
Karadeniz’de yaşana bir örnekler sözlerine devam eden Yücel, “Bu ülke, Çernobil faciasından sonra Karadeniz’deki çayların radyasyondan etkilenmediğini göstermek için, radyasyonlu çay içen bakanlar gördü. O felaket sonrası Türkiye’nin bazı bölgelerinde kanser vakalarında 3 kata kadar artışlar yaşanmıştı. Sayın Bakan’da tarihte bu şekilde anılmak istiyorsa, bu zehir dolu geminin zararsız olduğunu düşünüyorsa, kendisini gemi sökümü tamamlanıncaya kadar, söküme yerinde eşlik etmeye çağırıyoruz. Ancak biliyoruz ki, bu davete icabet etmeyecek. Çünkü kendisi de bu zehri solumak istemiyor” sözlerini kullandı.
“ZEHİRLENMEK İSTEMİYORUZ”
Geminin insan sağlığından daha önemli olmayacağını söyleyen Yücel, “Bu sökümden gelecek para, bir çocuğumuzun, bir işçimizin, bir yaşlımızın sağlığından, nefesinden veya hayatından daha değerli olamaz. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından izin verilen, Halk sağlığı açısından büyük risk oluşturan geminin ülkemize sokulmaması için, her türlü mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuyoruz. Zehirlenmek istemiyoruz. Çocuklarımızın gelecekte bile bile kanser olmasına yol açacak bu zehir dolu gemiyi İzmir’de ve Türkiye’de istemiyoruz. İzmir hiç kimsenin zehirli atıklarını kabul edecek bir çöplük değildir. Tüm bu uyarılara rağmen, halkımızın, çocuklarımızın, doğada yaşayan tüm canlıların ve çevremizin sağlığını hiçe sayanlardan, iktidarımızda hesap soracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
“HER KONUDA BİR FİKRİ OLAN SAYIN HAMZA DAĞ’IN SESİ ÇIKMIYOR”
AK Partili politikacıları sessiz kalmakla suçlayan Yücel, “Bu, adeta zehir bombası halinde Aliağa’ya doğru gelen geminin bu yolculuğunu savunanlar, bir tek AKP iktidarı ve onun Çevre Bakanı Sayın Murat Kurum’dur. Bütün bunlar olurken Sayın Aliağa Belediye Başkanının sesi çıkmıyor, AK Partili milletvekillerinin sesi çıkmıyor. Her konuda bir fikri olan Sayın Hamza Dağ’ın sesi çıkmıyor” ifadelerini kullandı.
“İBB BİNASINDA BÖYLE BİR MADDE OLDUĞUNA DAİR ELİMİZDE BİR VERİ VEYA TESPİT YOK”
İzmir Büyükşehir Belediye binasının yıkımında asbest olduğuna dair iddiaların olduğuna dair soruyu cevaplayan İl Başkanı Yücel, “İBB binası yıkılan ilk bina değil. Birçok yerde yıkımlar yapılıyor. Bunlar gerekli teknik ekipmanları kullanılarak yıkımlar yapılıyor. İBB binasında asbest kullanıldığına dair bir bilgi ya da tespit yok. Bu konuda gerekli araştırmayı yaptık. Böyle bir tespit varsa onu bizimle paylaşırsanız biz de öğreniriz. Çimentonun hammaddesinde asbest var diyorsunuz, o zaman bütün binalarda var. Bu konuda bir hassasiyet varsa bunu İBB ile paylaşalım. Bu yıkımlar ilim ve kaidelere uygun yapılıyor. İBB binasında böyle bir madde olduğuna dair elimizde bir veri veya tespit yok. Ben inşaatçı değilim hukukçuyum ama ben bunu belediye başkanımız ile paylaşayım” ifadelerini kullandı.
POLAT: BÜYÜK BİR TEHLİKE İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Asbestin kanserojen etkisi üzerinden eleştirilerde bulunan Vekil Polat, “Asbestin kanserojen etkisini bilmeyen yoktur. Tüm dünya asbestin kanserojen yapan bir mineral olarak değerlendiriyor. Asbestin işlenmesi sırasında havaya yayılan partiküller akciğere ulaşıyor, çeşitli hastalıklara ve sonunda da kansere neden oluyor. Kimsenin ticarisine ve sanayisine karşı değiliz. Fakat insanlar ticaret yapacaksa sanayi de üretim yapacaksa bunun belli kuralları olması gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda bu gemiye ikiz bir geminin gelme durumu olmuş. Bakanlık tepkiler karşısında bu kararı geri çekiyor. Gemiyle ilgili uluslar arası yapılan analizlerde, geminin yüzde 12 kısmı için araştırma yapılmış. Bu kısmında da asbest 600 ton civarı çıkmış. Savaş gemileri çok ciddi bir şekilde havayı suyu toprağı kirletecek kurşuna kaplı. Aliağa açısından çok ciddi sorunlar yatmasıyla karşı karşıyayız. Biz bu gemiye karşı direneceğiz. Anayasadan aldığımız yetkiyle direneceğiz. 10 ile 30 yıl sonra kanser vakaları patlayacak. Bugünün çocukları için mücadele edeceğiz. Duyarlı ve çeşitli eylemselliklere bu geminin burada sökülmemesi için elimizden geleni yapacağız. Sıradan bir gemi söküm vakası değil, büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
OĞUZHAN’DAN MİTİNGE DAVET
İlçe Başkanı Oğuzhan ise, “CHP Aliağa İlçe Örgütü olarak gelecek olan geminin çevre ve insan sağlığına vereceği zararı fakındayız. Geminin ilçeye gelmemesi için tüm Aliağa halkı ile örgütlenmeye hazırız. Aliağa Demokrasi Platformu uzun süredir eylem hazırlığı içerisinde. Dün İzmir ile toplantı düzenlendi. Herkesi yarın saat 18.00’de Aliağa Demokrasi Parkında mitinge çağırıyoruz. Gerek Genel Merkezimiz, gerek il başkanlığımız çok duyarlı. Partimizin duruşunu aktarmak için bugün burada toplandık” ifadelerini kullandı.