Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - CHP Buca İlçe eski Başkanı Kasım Akdağ’ın kongre sonrası görevini Hacer Taş’a devretmesinin ardından ilçe başkanlığının hesabından belli aralıklarla habersiz para çekildiği tespit edildiği iddia edilmişti.
Bu tespit sonrası kurulan komisyon bu eksikliklerin giderilmesi için Akdağ’a süre vermiş; ‘eksikliklerin giderilmediği’ gerekçesi ile tüzük ve yönetmelik gereği hakkında disiplin soruşturması başlatma kararı almıştı. İl Disiplin Kurulu tarafından incelenen dosya sonrası ise Akdağ partiden ihraç edilmişti.
İhracın üzerinden geçen 1 yıllık sürenin ardından ise Akdağ’dan karşı hamle geldi. Kendisi hakkında yürütülen disiplin soruşturması ile ilgili dönemin İl Başkanı Deniz Yücel, il yöneticileri Leman Tunus, Fulya Alçay, Özcan Durmaz, İpek Onbaşıoğlu, Aygül Eryılmaz, Sedredil Coşkuner, Yasemin Menokan, Ahmet Yıldız, Saniye Fıçı, Cumhur Dereli, Görkem Duman, Yıldız Yılmaz, Köksal Yıldırım, Güler Muhtar, Erol Mutlu ile İl Disiplin Kurulu Başkanı Mehmet Seyrek, Selahattin Güzel, Zühal Mercan, Kadir Altanhan, Yekta Varnalı, Nurhan Yanya, Zeynel Abidin Karabay’ın aralarında bulunduğu 16 isim hakkında ‘sahte imza’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
İL YÖNETİCİLERİ SUÇLAMALAR KABUL ETMEDİ
Suç duyurusunda ismi geçen bazı yöneticilerin ifade verdiği bilgisine ulaşılırken, bazı isimlere ise henüz tebligat gitmediği öğrenildi.
Konu ile ilgili Gazetemize açıklamalarda bulunan Ahmet Yıldız, Fulya Alçay ve İpek Onbaşıoğlu iddiaları kesin bir dille reddetti.
YILDIZ: DEVİR TESLİM SIRASINDA BAZI EKSİKLİKLER GÖRÜLDÜ
Akdağ’ın ihraç edilmesi sürecinin aktaran Yıldız, “Kasım Akdağ ilçe kongresini kaybettikten sonra yeni bir ilçe başkanı geldi. Devir teslim sırasında bazı eksiklikler görüldü. Bununla ilgili kendisi detaylı bir şekilde bir komisyon tarafından incelendi ve araştırma yapıldı. Eksikliklerin olduğu saptandı ve Akdağ’a bu eksiklikler için bilgi verildi. Akdağ eksikliklerin giderilmesi ile ilgili bir tasarrufta bulunmadığı için disiplin süreci başlatıldı. Bu disiplin soruşturmasının sonucunda da nihai olarak son noktayı koyarak kendisini partiden ihraç etti” diye konuştu.
“ÜSTÜMÜZE ATILAN BU SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUZ”
Suç duyurusunda bulunduğu iddiaları da değerlendiren Yıldız, “Ben ifadeye çağırıldım, ‘bu imzalar sizin mi, değil mi?’ diye görüşümüzü aldılar. Kendimle ilgili konuşayım, imza bana aittir. Diğer arkadaşlarla da konuştum, onlar da aynı ifadeyi vermişler. Kendisinin 3 tane iddiası var. İlk şu; verilen kararın altına 30 isim yazılmış ama 30 imza yok, sadece 17 ismin imzası var diyor. Diğerlerinin imzası ‘neden yok’ diye soruyor. Ama biz toplantılara girmeden önce şunu yapıyoruz; yeterli çoğunluk var mı diye önce bir hazirun yaparız. O hazirunda toplantıya katılanların ismi olur ve karşısına imzalarını atarlar. Yeter sayısı olmazsa zaten toplantı açılmaz. Bizim yeter sayımız 16’dır. 16 kişiyi geçtiğinde yeterli çoğunluk sağlandığı için toplantıyı açarız. Bir yönetim kurulu listemiz vardır, yönetim kurulunda yer alan 30 isimde o listede yer alır. Ama o listeye sadece toplantıya katılanlar imza atar, katılmayanlar da mazeret belirtmiştir. O yüzden bizler de hazirunun karşısına mazeretli diye yazarız. Yani işin özü katılmayan imza da atamıyor. Akdağ’ın iddiaları da şu; toplantıya sözde 30 kişi katılmış, 16 kişi imza atmış, diğerleri neden imzalamamış? Bu atılan imzalar da sahte. Bunlara nasıl kanaat getirdi, biz de bilmiyoruz. İşin sonucu şu ki; o toplantıya 16 kişi katıldığı için 16 imza var. O imzalar da şahsım olarak da gittim gördüm, sahte değiller. Üstümüze atılan bu suçlamaları kabul etmiyoruz. Nereden neyi yakalamak istiyor bilemiyorum. Bu soruşturmadan herhangi bir şey çıkacağını düşünmüyorum” dedi.
ALÇAY: BOŞUNA UĞRAŞIYOR
İmzasının sahte olmadığını ifade eden Fulya Alçay, “Bizi tek te ifadeye çağırıyorlar. Biz de toplantıya katıldığımızı ve imzanın kendimize ait olduğunu söylüyoruz ve çıkıyoruz. Çünkü bu iddialar doğru değil, bahsedilen olaylar yaşanmadı. O dönem bunu bir komisyon inceledi, biz de o komisyon doğrultusunda kararımızı verdik. Ben süreci normal bir disiplin soruşturması olarak değerlendirdim, hiç kimseden farklı bir durum olmadı. Şöyle ki; herkes partiye geri dönmek ister. Mahkemeyle partiye geri dönenler var ama ben bundan bu sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Bence boşuna uğraşıyor” şeklinde konuştu.
ONBAŞIOĞLU: YALAN DOLAN BİR DURUM OLMUŞ
Görev süreci boyunca yeter sayısına ulaşmadan toplantıya başlamadıklarını söyleyen İpek Onbaşıoğlu ise, “Böyle bir şey yok, bunu görünce ben çok şaşırdım. Ben henüz savcılığa ifade vermedim, gelecek olan tebligatı bekliyorum. Kasım Bey’in yaptığı şey yalan dolan bir durum olmuş. Şunu bilin ki; görevde olduğumuz süre boyunca hiçbir zaman yeter sayısız toplantı yapmadık. Kasım Bey herhalde kendini aklamak için yaptı bunu, bir şey diyemiyorum” ifadelerini kullandı.