Recep Tayyip Erdoğan’ın, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel
Başkanı sıfatıyla, geçtiğimiz hafta partisinin grup toplantısında kullandığı
sert ve ağır ifadeler muhalefetten ve toplumun farklı kesimlerinden büyük tepki
görmüş, kullanılan sözler sebebiyle Erdoğan hakkında suç duyurularında
bulunulmuştu. Recep Tayyip Erdoğan hakkında yeni suç duyurularının adresi bu
kez İzmir oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Yönetim Kurulu Üyeleri ve CHP İlçe Başkanları, İzmir adliyesine giderek AKP Genel Başkanı Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundular. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçelerde, Erdoğan’ın kullandığı ifadelere yer verilerek “Bu bakımdan yapmış olduğu konuşmada yer alan sözler görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır” denilerek, Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk Ceza Kanunu’nun 257’inci maddesi uyarınca cezalandırılması istendi.
CİNSİYETÇİ KÜFÜRLER
VE HAKARETLER ETMİŞTİR
Suç duyurusuna sebep olan konuşmaya da yer verilen
dilekçede, Gezi Eylemine katılan ve destek veren yurttaşları alenen hedef
göstermiştir. Recep Tayip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı tarafsızlığına aykırı olarak
AK Partili bir siyasetçi olarak yapmış olduğu bu açıklamalar farklı siyasi
görüşlere ve inançlara sahip yurttaşları ayrıştırıcı ve hedef gösteri bir tutum
içermektedir” ifadeleri de yer aldı. Dilekçe de ayrıca şu sözlere yer verildi;
Gezi direnişi; demokrasi tarihimizde özgürlüğü haykıran
yurttaşların sesidir; dayanışmaya barışa, kardeşliğe ve demokrasiye adanmış
milletimizin hareketidir. Bizler, ülkemizi seven insanlarız. Biz bölen değil
kucaklaştıranız. Biz bölen değil, ayrıştıran değil, beraber olmayı düşleyen
insanlarız. Biz ülkemizi seviyoruz, bayrağımızı seviyoruz, vatanımızı
seviyoruz. Ülkemizde yaşayan birçok genç işsizken ve işsiz intiharları
artmışken bu ülkenin Cumhurbaşkanın vatandaşına yönelik kürsüden sarf ettiği
sözleri kabul etmemiz mümkün değildir.
Şüpheli Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında Gezi Direnişi ‘ne
katılan yurttaşlara yönelik "Tarihimize 'Gezi Olayları' adıyla bir ihanet,
bir utanç, bir vandallık vesikası olarak geçen hadiselerin dokuzuncu
yılındayız. Olaylar, İstanbul'da Gezi Parkı'ndaki birkaç ağacın kesildiği
iddiasıyla 2013'ün Mayıs sonu Haziran başı gibi alevlendirilmişti. Ağaç
bahanesiyle çakılan kıvılcım, bir anda Türkiye'nin hükümetini, millî
projelerini, uluslararası çıkarlarını hedef alan bir kalkışmaya dönüşmüştü.
Düşünün, Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii'nin içinde bu eşkıyalar, BU
TERÖRİSTLER, bira şişeleriyle, bira kutularıyla adeta caminin içini pislemişti.
Bunlar böyle, BUNLAR ÇÜRÜK, BUNLAR SÜRTÜK. Bunlar için ulu mabet nedir, ne
değildir, böyle bir şey yok." şeklinde açıklamalarda bulunarak Gezi
Eylemi'ne destek veren milyonlarca yurttaşına cinsiyetçi küfürler ve hakaretler
etmiştir. Recep Tayyip Erdoğan'ın yapmış olduğu bu konuşma televizyon
kanallarından naklen yayınlanmıştır.
Gezi eylemlerine katılan yurttaşlar olarak Recep Tayyip
Erdoğan'ın BUNLAR ÇÜRÜK, BUNLAR SÜRTÜK sözleri bizi de hedef almakta ve
tarafımıza yapılan bir hakaret olarak bizi mağdur etmektedir. Şüpheli Recep
Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada milyonlarca yurttaşı kendisinin ve genel
başkanı olduğu siyasi partisinin görüşüne mensup olmadıklarından ötürü aleni
bir şekilde aşağılamış, terörist ilan etmiş ayrıca "çürük" ve
"sürtük" diyerek hakaretlerde bulunmuştur. Gezi Eylemine katılan ve
destek veren yurttaşları alenen hedef göstermiştir. Recep Tayip Erdoğan'ın
cumhurbaşkanı tarafsızlığına aykırı olarak AK Partili bir siyasetçi olarak
yapmış olduğu bu açıklamalar farklı siyasi görüşlere ve inançlara sahip
yurttaşları ayrıştırıcı ve hedef gösteri bir tutum içermektedir.
Tüm bu sebeplerle Şüpheli Recep Tayyip Erdoğan 01.06.2022
tarihli Ak Parti TBMM Grup Toplantısında yapmış olduğu konuşmasında
"Hakaret", "Görevi Kötüye Kullanma" "Halkı Kin ve
Düşmanlığa Tahrik" ve "Nefret" suçlarını işlemiştir.
FULYA ALÇAY: HEM
YARGIDA HEM SANDIKTA HESAP SORACAĞIZ
Bulunulan suç duyurusuna ilişkin açıklama yapan, CHP İzmir
Kadın ve Kadın Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Fulya Alçay, “AKP
ve Saray düzeninde ülkeyi yönetenlerin seviyesi her geçen gün düşerken, millete
ettikleri hakaretlerin ardı arkası kesilmiyor. “Milletin anladığı dilden
konuşuyorum” diyerek halkımız yeniden aşağılanmıştır. Anadolu topraklarının
kültürünü sevgi ve hoşgörü oluşturur. Bu mirası yok etmeye çalışan bir
Cumhurbaşkanı ile ülkemiz 20 yıldır kin ve nefretle yönetilmeye çalışılıyor ama
sonuç ortada.Bu milleti sahipsiz, Türkiye’yi de muz cumhuriyeti sananlara,
milletin ve vatanın sahipsiz olmadığını göstermek için bugün, CHP İl Yönetim
Kurulumuz, İlçe Başkanlarımız ve Gençlik Kollarımızla birlikte
buradayız.Devleti kendi çiftliği sananlara, demokrasimize ve özgürlüğümüze
sahip çıkmak, adaletsizliğe, yoksulluğa ve yolsuzluğa, baskıya ve zorbalığa dur
demek için Gezi direnişine katılanlara ettikleri hakaretlerin bedelini,
vatandaşlarımızla birlikte önce hukuk yoluyla, sonra sandıkta ödeteceğiz. Bu
ülkenin gençleri AKP Genel Başkanı’nın söylemlerinden çok daha hafif
eleştiriler içeren tweetler paylaştığında yargılanıyorlar. Biz de tüm
vatandaşlarımız adına, aynı adaleti istiyoruz. İcraatları, basiretsizlikleri ve
hakaretleri ile bu ülkenin itibarını yerle bir eden zihniyeti, milletimizle
birlikte geri dönmemek üzere uğurlayacağımız günler yakındır” dedi.
CHP İl Yönetim Kurulu Üyelerinin yanı sıra Adliye’ye gelerek suç duyurusunda bulunanlar arasında, CHP Karabağlar İlçe Başkanı Mehmet Türkbay, Buca İlçe Başkanı Hacer Taş Gültepe, Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin, Torbalı İlçe Başkanı Övünç Demir, Bornova İlçe Başkanı Ertürk Çapın, Narlıdere İlçe Başkanı Mesut Durgun, Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan ile birlikte CHP Buca, Çiğli ve Narlıdere İlçe Gençlik Kolu Başkanları da yer aldı.