Yücel,"İstikrarsızlık, istikrar halini almış durumda.
Tabi bu olağanlaşmış gibi görünen durumda toplumun bunu kabul etmesi söz konusu
değil. Toplum, her zaman temiz toplum ve
temiz siyaset arayışında ancak hükümetin başınkiler bu kirli siyasetin
içindeyken temiz toplum ve temiz siyaset üretmek imkansız.
Döviz altın ve asgari ücret kıyaslamasına bakıyoruz.
Toplumun üzerindeki baskı artıyor. Şanslı azınlık diyebileceğimiz küçük bir
grup her geçen gün zenginleşiyor. İtidarın topluma bakış açısını görüyoruz.
Toplumun refahını arttırma yerine
yandaşların zenginliklerini arttırmak söz konusu. Mafya iktidar
ortaklığının bir çıkar çatışması
sonucunda mafya liderinin bu kirli ilişkiyi ortaya dökmesini şaşkınlıkla
izliyoruz. İçişleri Bakanı'nın ve Cumhurbaşkanı'nın bu konuyu görmezden
gelmesini, halının altına süpürmelerini de şaşkınlıkla izliyoruz.
Hakimlerin, savcıların atanması iktidarın eline geçmiş
durumda. Yargı bağımsızlığını kaybetti ama ben inanıyorum. Türk yargısı
gerekeni yapacaktır. Cesur bir savcının çıkacağına inanıyorum. Bu hukuki
sürecin başlaması siyasi rüzgara göre hareket edebiliyor. Ancak ben en kısa
sürede bir yargı süreci başlayacağını düşünüyorum. Bu konuyla ilgili bir
araştırma komisyonunun kurulması için milletvekillerimiz bir önerge
verdiler. Ancak Cumhur İttifakı'nın
oylarıyla reddedildi. Bu sürdürelebilir bir yöntem değil, bir sandık gelecek ve
halk gerekeni yapacak." dedi.
Birol Soylu'nun, "Toplumsal bir tepkisizlik oluştu mu
" sorusunna cevap veren Yücel,"Kitlesel birtakım etkinlikler eskisi
kadar yapılamıyor. Bunda AKP iktidarının toplumu baskılaması ve çeşitli
suçlamaların etkisi var. Ancak bu toplumun tepkisiz olduğunu düşünmüyorum. Tabi
içinde bulunduğumuz pandemi süreci de bunu etkiliyor olabilir. İçinde
bulunduğumuz bu durumdan CHP'lisi de AKP'lisi de çok çok rahatsız. Sedat Peker
gibi ismin yeri geldiğinde kendisini de eleştirerek yayınladığı videolara tek
bir AKP'li çıkıp tek bir şey söylemiyor. Soylu televizyon programında topu
ortada çevirip dişe donunur tek bir şey söylemiyor. Bunların yanı sıra toplumun
tepkisini gösterdiği olaylara da tanıklık ediyoruz.
İstanbul Sözleşmesi'nin tek bir gecede kaldırılması üzerine
tüm kadın derneklerinin komisyonlarının açıklamalar yaptığını eylemlerr
yaptıklarını gördük. Melih Bulu'nun
İstanbul Üniversitesine rektör atanması
üzerine öğrenci kollektiflerinin eylemlerini gördük. " ifadelerini
kullandı.
Türkiye'deki ekonomik krizi değerlendiren Yücel,"
Pandemi başlandığında IBAN noları verildi Pandeminin sonuçlarından en ağır
etkilenen kesim esnafa sembolik ya da günü kurtarmak için birtakım destek
paketleri açıklandı. Şimdi sona geliyoruz belki ancak ekonomik krize çözüm bulamadıklarını görüyoruz. Ezilen kesim yoksul kesim ülkenin
zenginliklerinden faydalanamıyor. Bu zenginliklerden faydalanan bir grup ve
onların yerel uzantıları var." şeklinde konuştu.
CHP'nin önceliği halktır
CHP'nin iktidara hazır olduğunu söyleyen Deniz Yücel,"Devleti
yöneten siyasi erkin öncelikleri olur. CHP'nin önceliği halktır. Yerel
yönetimler bunu en iyi şekilde gösterdi.Halk, yıllardır destanlaştırılılan CHP
gelirse yardımlar bitecek söyleminin doğru olmadığını gördü. Kalıcı birtakım
tasarruf tedbirlerinin uygulanması gerekiyor. İmar oyunlarıyla İstanbul'un,
Ankara'nın değerli topraklarının birilerine peşkeş çekildiğinin belediye
başkanlarımız bir bir ortaya dökülüyor. Yönetim anlayışın ve aldığın göreve
bakış açısının ne kadar önemli olduğunu yerel yönetimler sayesinde gördük.
CHP'nin kadroları iktidar için hazır." dedi.
Bu gidişatın erken seçim getireceğini söyleyen
Yücel,"Bu yıl içinde erken seçim beklemiyorum. 2022'de bir erken seçim
olacağını düşüyorum. Devlet kurumları güvenilirliliklerini yitirmiş durumda.
Denge ve denetim mekanizmaları işlevsiz halde. Paranın alım gücü her geçen gün
azalıyor. Milyonlarca insan bu şekilde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Sayın
Meral Akşener ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu vatandaşın talebini dile
getiriyor. Vatandaş erken seçim istiyor. Bu gidişat gidişat değil."
ifadelerini dile getirdi.
Menemen seçimlerinde yaşanan ihaneti değerlendire Yücel,
meclis üyeleri seçilirken ön seçim yapılması durumda bu tip olayların
yaşanmayacağını dile getirdi.
Yücel,"CHP'den meclis üyesi seçilip de CHP'ye oy
vermeyen kişi aynanın karşısına geçip kendi ahlakını, onurunu ve kendisini
sorgulaması gerekiyor. Sonrasında yaşanan süreçte belediye başkanın istifası,
görevden alınması ve tutuklanması şeklinde ilerliyor. Sonrasında başkanlık görevi için yeni bir
aday belirlenirken iki tane genel başkan yarrdımcımız genel merkez sekterimiz
İzmire geldi, meclis üyelerimizle tek tek görüşüldü. STK'lar ile görüşüldü ve
bir arkadaşımızın adaylığı konusunda yüzde 90 oranında bir mutabakat oluştu. O
arkadaşımızın adaylığı ile seçime gidildi. Bir laf vardır, birileri ihanet
etmeyi kafaya koymuşsa ihanet edecektir diye. Burada bir menfaat, bir baskı,
tehdit var mı, bilmiyorum.
Pandeme nedeniyle MYK kararıyla kongreler durduruldu.
Önümüzdeki haftalarda bu kongre takvimlerinin başlamasını bekliyoruz.
Meclis üyelerinin daha deemokratik bir yolla, yöntemle seçilmesi bu tip olayların yaşanmasının önünü kesebilir. Ön seçimden çıkan bir kişinin partiyle aidiyet duygusu daha sağlamdır. Bunun yanında önseşçimden çıktığına göre partide ve örgütte bir karşılığı vardır. " dedi.