Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karşıyaka’da mahalle delege seçimlerinin tamamlanmasının ardından bugün gerçekleşen kongre ile ilçe başkanı belirlenecek.Bu kapsamda sandık başına gidecek olan Karşıyaka delegeleri seçimin yapılacağı Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksi’nde bir araya geldi.Kongreye CHP İzmir Milletvekili ve PM Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ,CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay,Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu, Karşıyaka Belediye eski Başkanı Cevat Durak, CHP İzmir eski Milletvekilleri Kamil Okyay Sındır, Musa Çam, CHP Karşıyaka eski Başkanlarından Adnan Alabay, Uğur Yıldırım, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in kardeşi Abdullah Engin ile çok sayıda partili katıldı.Kongrenin Divan Başkanlığına Rıfat Nalbantoğlu seçildi.Öte yandan seçime blok liste ile gitme kararı alındı.YACAN: SÖZ KONUSU VATANSA…Mevcut İlçe Başkanı Rafet Yacan yaptığı konuşmada, “İlçe kongremizde zaman verim gözeterek sadece ilçemizi konuşmak istiyorum. Üretilen yerde hata da eleştiri de olur. Üretim yoksa eleştiri de hata da olmaz. Kişinin hedefine yönelik tercihe bağlıdır. Ben işin sahnesinde değil mutfağında olmayı tercih ettim. Başkanlık dönemimde de geliştirmeye gayret gösterdim… Biliyoruz ki aynı şeyleri tekrarlayarak aynı sonuç alınmaz. Biz de durumumu gözden geçirmeli ve değişim sağlamalıyız. Örgütten veya kişilerin değişmesi değil; yöntemin değişmesi. Yenilikler sancılı doğar. Bu değişim mücadelesi sisteminde, sistem beni de dışarı atabilir. Söz konusu vatansa asfalttan çıkar patikadan yolumuza devam ederiz. Çağımızda başarıya ulaşmanın yolu bilimi teknolojiyi ve veriyi kullanma lazım. Görev sürecinde çok şeyin kaydını tuttum. Formalar ve belgeler sayesinde kim ne yapmış sahibim. Bu yolda sorunları, sorumluları bulabilir, üretken donanımlı üyelere erişebiliriz” dedi.NALBANTOĞLU: CAM TAVANIN ÜSTÜNE KİMLER MACUN ÇEKTİ MERAK EDİYORUMKutuplaşmanın, ayrışmamın toplumda bölüşmenin üst düzeyde yaşandığı günlerde 14 Mayıs seçimlerini gerçekleştirdik ve bütün bu ayrışmaya karşılık yüzde 87 katılımla halkımız siyasete demokrasiye sahip çıktılar. Türkiye demokrasi tarihine not düşürdük. Bu süreçten sonra ülkemizin genel olarak karşı karşıya olduğu sorunlar bu sorunların nasıl çözüleceği konusundaki tartışmalardan çok maalesef partimiz tartışılır hale geldi. Bu da kötü bir şey değil ama bu tartışmalar kurallarına uygun bir şekilde yapılırsa iyi olur diye düşünüyorum. Hiç kimsenin özel kariyer planı için CHP’nin bir kurum olmadığını düşünüyorum. Yaşadığı bütün sorunlara rağmen bu sorunları çözebilecek asırlık bir çınar olduğunun ve ilçe, il kongrelerinden geçtiğini düşünüyorum. Bu tartışmaların daha da derinleşmesine katkı koymamanın bir partililik görevi olduğunu düşünüyorum. Tartışmalar konusunda dışında kalmaya özen gösteriyoruz tabi dikkatle dinleyerek. Söyleyecek sözümüz olmadığından değil; ülkemizin ve partimizin sağduyuya ve zarafete ihtiyacı olduğundan. Bütün detaylarıyla konuya vakıf olmaya çalışıyoruz. Ben kimin kiminle hangi hayali konusunu gördüğüyle ilgilenmiyorum. İsteyen istediğiyle ortak hayalin peşinde koşabilir ama Karadeniz’de bulunan doğalgazın kaç metreküple bağlandığını gerçekten öğrenmek istiyorum. Bir ay bedava verildi ya bu doğalgazın bulunan doğalgaz mı yoksa Rusya’dan borçlanarak alındığını bilmek istiyorum. Gerçekten yolda TOGG gördünüz mü? Yolda neden denk gelmediğimi merak ediyorum. Bu tartışmalar alanından kopartılarak yapılabiliyor. Partimizin yüzde 25 gibi bir kafese sıkıştırıldığını ve cam tavanın mutlaka kırılması gerektiği noktasındayım. Yüzde 25 olurken kimlerin katkısı vardı, cam tavanın üstüne kimler macun çekti merak ediyorum” diye konuştu.POLAT: KEŞKE TUNÇ SOYER GİBİ KENDİ İLLERİNDE ÇALIŞSALARDI
Seçim dönemi iki büyükşehir belediye başkanının İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer gibi kendi ilçelerinde çalışması gerektiğini savunan Mahir Polat, “Bir seçim yaşadık. O seçimde hepimiz hayali kazanmaktı ve CHP iktidarını kurmaktı. Başaramadık. Bunu konuşmadan bir yere varmak mümkün değil. Bunun neden olduğunu buralarda tartışacağız. Tarihin en eşitsizlik seçimini yaşadık. Bu seçimde malasef kazanamadık. Kazanamadık diye enseyi karatmaya gerek yok. Bunların hepsi gelecekte bizim için umut olması gerekirken karamsarlığa çevirdik. İlk defa bir seçimde bu kadar şok kolektif emek verdiler. Seçimde görev almayan insanlar sandık görevlisi olmak istedi. Kazanamayınca hep beraber toplum mutsuz hale geldi. Bu mutsuzluktan AK Parti ve onun avareleri faydalandı. Parti içinde yapmamız gereken seçimleri Kemal Kılıçdaroğlu tartışmasana indirgedik. Bu seçimi sadece Kılıçdaroğlu kaybetmedi. 6 tana lider ve iki büyükşehir belediye başkanı da vardır. Bu vicdani ve insaflı bir tartışma değil hangimiz Kemal Kılıçdaoğlu’ndan daha çok çalıştı? Bu AKP’nin yapmış olduğu zamlara bir perdeleme haline geldi. Biz bunu CHP yöneticileri olarak reddediyorum. Değiştirmek dışarıdan birinin haddi değildir. CHP’nin üyeleri ve kurultayı karar verir. Biz İzmir’de güzel seçim atmosferinde yaşadık. Bazı eleştirileri yapmak zorundayız. Ben 27. dönemdeyken 53 vilayete gitmişiz. Keşke oyun yüksek olduğu metropollerde mi çalışsaydık diye düşünüyorum. Erkenden kongrelerimizi yapıp yenilenmiş olsaydık diye düşünüyorum. Kendi iki büyükşehir belediye başkanları Tunç Soyer gibi kendi illerinde mi çalışsalardı? O yüzden hepimiz kendimize döneceğiz. Partiyi nasıl yenileceğimize karar vereceğiz. Tüzük çalışması yapıyoruz. Hepinizi mutlu edecek kısımlar var. Mahalle delege seçimlerini partimiz ortadan kaldıracak. Tüm parti üyelerimizle ilçe ve il başkanını seçeceğiz. Bende aday olursam ön seçimde sizlerle beraber aday olacağım. Ben Karşıyaka’dan sesleniyorum Alsancak limanın Arap sermayesi istilasından hep birlikte koruyacağız. Bugün ülkemizi Arap işgaline bıraktık. İzmir, Karşıyaka buna pabuç bırakmayacak. Biz seçimlerimizi yarışmayla da uzlaşmayla da yapıyoruz. Ne güzel Karşıyaka’ya uzlaşı ile aday seçilecek. Seçilerek ilçe başkanımızın yönetimimizin emrinde olacağız” dedi.SINDIR: GÜÇLENEREK ÇIKMAMIZ LAZIM
CHP geçmiş dönem Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise umutsuzluğa kapınılmaması gerektiğini belirtirken, “Bir genel seçimi geride bıraktık. Seçimlerin nedenleri nasılları, sonucunu sizler konuşup tartışacaksınız. Bu seçimde iki şey vardı, birisi milletvekilliği seçimi. Neydi bizim derdimiz? Güçlendirilmiş bir parlamenter sisteme geçmek. Bunun için koşul ne? TBMM’de mümkünse 400 milletvekili ile, olamıyorsa 360 çoğunlukla anayasal değişikliği referanduma götürebilmek. Ancak bu olmadı. Mecliste salt çoğunluğa sahip olmadık. Bunun için üzgünüz. Milyonlarca insan bu günkü iktidarı istemiyor. AKP’nin oyu yüzde 35 civarında çıktı. Bunu toplam seçmen üzerinden hesap ederseniz yüzde 30. Türk seçmenin AKP’ye verdiği değer budur. Bu bilinç ile bizim kendimize güvenimizi tazeleyerek kongrelerden güçlü bir şekilde çıkmamız lazım. Parti tartışılır haldeyken ülkedeki ekonomik durumlar ortada” dedi.TATLI: BU SÜRECİ İYİ DEĞERLENDİRMEMİZ GEREKİYOREski Parti Meclis Üyesi Hatice Tatlı, belediye çalışmalarının duyurulması gerektiğini ifade ederek, “İzmir’in nüfusunun yarısından fazlası kadın, o yüzden kongrelerde kadın sesleri de duyulmalı. Hukuk siteni sağlık eğitim sitemi çökmüş ve 45 milyonu belediyenin veya kaymakamlıkların valiliklerin yardımı ile geçinen Türkiye’de biz bu seçimi kaybettik. Neden kaybettiğimizi keşke tartışıyor olsaydık. Siyaseti pek çok biçimde tanımlarsınız ancak bence en doğru tanımı siyaset geleceği görme sanatıdır. Biz bu seçimde AKP’nin yapacaklarını neden ön göremedik. Suriye’den bir gün önce sadece Osmaniye’ye 3500 bin tane Suriyeli getirip eski nüfus cüzdanları verip oy kullandırılacağını enden görmedik. Ön görmeliydi. Dün dünde kaldı bugün yeni şeyler söylemek lazım demiş şair. Yeni şeyler söylemeliyiz. Yeni sürece giriyoruz, önümüzde yerel seçimler var. Yeni seçilecek yönetim ve yönetici arkadaşlarımız. Bu süreci iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Biz yaptığımız çalışmaları gösteremiyoruz. Başkanım bir mahallede iyi bir çalışma yapıyor, bunu diğer mahalleler duymuyor. Yaptıklarını halk bilmeli” şeklinde konuştu.TUGAY: BU PARTİDE OLMAYI HAK ETMİYORSUNUZCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve belediye başkanlarının sosyal medya eleştirilmemesi gerektiğini söyleyen Başkan Cemil Tugay, “Bir saptamayı yapmak lazım. Değerli içe başkanımı yürekten hissediyor olabilir ama... Burası Karşıyaka. Burası cumhuriyetin, cumhuriyet değerlerinin kalesi. Burası Atatürk’ün, Atatürkçülüğün kalesi. Burası Zübeyde Annemizin yattığı yer. Burası CHP’nin kalesi. Bunu hiçbir zaman unutmamak lazım. CHP’nin ilçe kongreleri de bu duyduğu en yoğun yaşadığımız anlardan biridir. Bu anlardan birini yaşıyoruz. Ne mutlu bize! Genel merkebimiz bu süreci başlatmak ve hızlıca tamamlamayı ihtiyacı duyu. Geçirmiş olduğumuz genel seçim ve genel seçimden sonra partimize yönelik suçlayıcı ithamlar. İtibarımızı düşürmek için planlı bazı yayınlar çabalardır nedeni. Bunu düzeltmek adına açtığınız her televizyon kanalında, elimize aldığımız her gazetede CHP değişsin de değişsin diyen insanlara parti örgütü adına bir cevap vermek adına yapıyoruz. Yanılıyor muyum? Bir genel seçim yaşadık. Hepimiz kazanacağımıza inanıyorduk: burada sokak sokak ev ev gezen arkadaşlarımız var. Sandık başlarında umutla bekleyen arkadaşlarımız var. Partimizin çok değerli emekçileri var. Onlarla beraber sadece Karşıyaka’da değil, gücümüzün yettiği her yerde çalışacak partimiz için elimizden geleni yaptık. CHP Karşıyaka örgütü gurur duymalıdır. Genel başkanımıza yüzde 83 oy çıktı. Bunlar kendiliğinden olmadı. Bunlar emekle oldu. Bu emeği harcayan herkese saygı göstermemeli, bu emeği gösterirken başka partilerinin buradaki toplantılarına katılanları da CHP’nin değerlerini tekrar hatırlatmak isterim, çok ayıp ettiler. Eğer CHP’ye inanmıyorsanız başka partilerden medet umuyorsanız onların mahalle çalışmalarının peşinden koşturuyorsanız lütfen gidin buradan. Bu partide olmayı hak etmiyorsunuz. Ben Mustafa Kemal Atatürk’e, onun kurduğu partiye cumhuriyete yürekten inan kardeşiniz olarak buradayım. Yarın öbür gün sıran üye olarak üzerime üşen ne varsa yapacağım ama kendini sadece delege seçimlerden sosyal medyada belediye başkanları işlerine genel başkanı eleştirmekle bu kimliği taşıyanlar yaptıklarından utanmalılar. Aranızda çok saygı duyduğum büyüklerim var. Herkese birden yoldaşım diyorum. Biz bugün bu saçma sapan kanallarda saçma sapan gazetelerde saçma sapan kahve köşelerinde birileri CHP’yi tartışırken ülkenin içinde bulunup durumu unutturmamak zorundayız. Adalet var mı? Adalet olsaydı sadece söylediği sözler yüzünden cezaevinde çürüyen insanlar olmazdı” diye konuştu.SALONDA GERGİNLİK
Tugay kürsü konuşmasına devam ettiği sırada salonda bulunan ve parti üyesi dahil olmadığı iddia edilen kişi ile başkan Tugay arasında gerginlik yaşandı. Salon sıralarında oturan bir kişinin ‘Karşıyaka’da nereleri sattın, önce onu açıkla’ demesi sonrası kürsüden yanıt veren Tugay, ‘Senin oradan söz alma hakkın yok. Ben sana istediğin her konuda hesap veririm de senin bu şekilde konuşmaya hakkın yok’ yanıtını verdi. Divan Başkanı Rıfat Nalbantoğlu ise ‘provoke etmeyin, sayın başkan siz sözlerinize devam edin lütfen’ dedi. Tugay ise ‘üye bile değil kendisi’ çıkışında bulunurken, salon sıralarında oturan vatandaş ise ‘ben vatandaşım’ yanıtını verdi. Salonda gerginlik kısa sürede yatıştırıldı.YAVAŞOĞLU: BİR BELEDİYE BAŞKANI KENDİNDEN YANA İLÇE YARATINCA GÜCÜ OLMAZ
Tek aday çıkmasına tepki gösteren Eski Meclis Üyesi ve eski belediye başkan aday adayı Serdar Yavaşoğlu, “Birçok partili arkadaşımız kendi aralarında telefonda konuşuyorlar; adaylar kim? Basında yazdı, belediye başkanının adayı Levent Güçlü. İkinci aday var mı? Son güne kadar bunu sordular. Diyorlar ki madem tek aday olacaktı bu seçimi niye yaptınız 40-45 derecede. O yaşlı insanları yazlıklarından, evlerinden neden getirdiniz? İki aday üç aday çıksın projelerini anlatsınlar. Onların kendi içlerindeki yönetim kurulları bu projelerle yürüsünler. Belediye Başkanımız adaletten bahsetti, seçim sürecinde yaşanan 4-5 olayı anlatayım. Yaklaşık 5 başkan aradı, tarafsızsın, bir birlik oluşturur musunuz dediler. Karşıyaka’da halkı, vatandaşı kucaklayacak birlik beraberliği oluşturacak birliği oluşturacak mısınız dediler. Mahallelerde görev dağılımı yaptık. Alaybey’de naif bir ablamızı 3-4 gün kala il başkan arkadaşımız geliyor, ‘buradan benden başka kimse liste çıkaramaz. Burada liste çıkaramazsınız’ diyor. Ağlayarak beni aradı, kusura bakmayın ben Alaybey’den vazgeçtim dedi. Sezai Bey vardı, seçimden haberi yokmuş. Siz ilgilendir misiniz dedik. Sezai Bey de tehdit edildi. Sonra mahalleden Sezai Bey de dahil kimseyi yazmadılar listeye. Belediye çalışanlarının ağırlıklı olduğu listelerde üzülerek beni aradı. Bunlar işi ve aşıyla tehdit edildi. Bu nasıl demokrasi? Bu parti başarılı olur mu? Adaletten bahsettiniz. İnsanlara iş vaadinden bulundunuz, maaş alamıyoruz diye belediyenin önünde eylem var. Bir belediye başkanı kendinden yana ilçe yaratınca gücü olmaz. Halka yaptığı hizmetlerden güç almalıdır, delegelerden değil. Gerçekten bu partiye emek sarf etmiş insanlar tek adayla gidilmesine kırgın ve üzgün. Bu planla yapılmış bir hadise, demokrasini gereği bu olmamalı. Demokrasi tepeden inme dayatmayla olmaz. Ben Levent’in çocukluğunu bilirim. Bunların hiç biri seninle ilgili değil. Ben bu yapıya söylüyorum. Bu yapılan her şeyi hem üyeler, hem de halk görüyor. İnsanlar kırgın ve kızgın. Bunları farkında olun. Bu ülke elden gidiyor, kişisel menfaat yaparak bir yere gelemeyiz” şeklinde konuştu.ASLANOĞLU: DEĞİŞİMİN NASIL OLACAĞINA KARAR VERECEKSİNİZ
Kongreye sonradan katılan İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, "28 inden sonra üzerimize kurulmak istenen bir baskı var. Omuzlarımız seçim sonuçlarından kaynaklı biraz düşük. Birileri televizyonlarda ensemiz karartmamak için bol bol konuşuyor. Seçimlerde istediğimiz sonucu alamadığımızın fakrındayız. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde gece gündüz çalışan tüm parti örgütümüze teşekkür ederim. Çok çalıştık. İzmir’de yüksek oy oranları almamıza rağmen Türkiye'de istediğimiz oy oranını elde edemedik. Bunun birçok nedeni var tabii ki. Bugün burada kol kola omuz omuza çıkacağız. Hiç merak etmeyin. 30 ilçenin 30'unda da Büyükşehir’de de CHP bayrağını dalgalandıracağız Sizler bugün burada değişimin nasıl olacağına karar vereceksiniz. Yolunuz açık olsun" ifadelerini kullandı.GÜÇLÜ: HİÇBİR ÜYEMİZİ YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ
Son olarak konuşan ilçe başkan adayı Levent Güçlü, “Bu örgütün istediğinde neler yapacağını biliyorum. 18 yıl mahalle muhtarlığı yaptım bir Karşıyaka taraftarı olmaktan gurur duyuyorum. CHP’ye 2007 yılında gönülden bağladım. O günden bugüne partim için çalıştım. Ben Mustafa Kemal Atatürk’ün neferiyim. Irkçılık, mezhepçilik bilmem. Örgütüme sözüm şudur ki birlikten güç doğar. Bütün örgütü bileştirmek için buradayım. Emeğe saygı ilkesiyle deneyimlerden faydalanmak için buradayız. El ele yürüyeceğiz. Karşıyaka’dan çıkan bu gücü CHP Genel Merkezine iletmek için buradayım. Altı okun her ilkesine sahip çıkmak için buradayım. Söz veriyorum, göreve başladığımız andan itibaren ilçe başkanlığında kapalı kapı olamayacak. Kulis yerine halk meclisleri oluşturacağız. Üyelerimizin şikayetlerini dileklerini özgürce dile getireceği ortamlar yaratacağız. Yaptığımız her işi aylık bilanço raporlarıyla askıya çıkaracağız. Hiçbir üyemizi yalnız bırakmayacağız. Biz biriz ve biz hep birlikte güçlüyüz. Kavgamız birbirimizle değil, Atatürk cumhuriyetini yıkmaya çalışan kadın haklarını yok sayan hakkımızı fakirliğe mahkum eden AKP hükümetiyledir” şeklinden konuştu.Güçlü'nün listesi belli oldu;
Seçim dönemi iki büyükşehir belediye başkanının İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer gibi kendi ilçelerinde çalışması gerektiğini savunan Mahir Polat, “Bir seçim yaşadık. O seçimde hepimiz hayali kazanmaktı ve CHP iktidarını kurmaktı. Başaramadık. Bunu konuşmadan bir yere varmak mümkün değil. Bunun neden olduğunu buralarda tartışacağız. Tarihin en eşitsizlik seçimini yaşadık. Bu seçimde malasef kazanamadık. Kazanamadık diye enseyi karatmaya gerek yok. Bunların hepsi gelecekte bizim için umut olması gerekirken karamsarlığa çevirdik. İlk defa bir seçimde bu kadar şok kolektif emek verdiler. Seçimde görev almayan insanlar sandık görevlisi olmak istedi. Kazanamayınca hep beraber toplum mutsuz hale geldi. Bu mutsuzluktan AK Parti ve onun avareleri faydalandı. Parti içinde yapmamız gereken seçimleri Kemal Kılıçdaroğlu tartışmasana indirgedik. Bu seçimi sadece Kılıçdaroğlu kaybetmedi. 6 tana lider ve iki büyükşehir belediye başkanı da vardır. Bu vicdani ve insaflı bir tartışma değil hangimiz Kemal Kılıçdaoğlu’ndan daha çok çalıştı? Bu AKP’nin yapmış olduğu zamlara bir perdeleme haline geldi. Biz bunu CHP yöneticileri olarak reddediyorum. Değiştirmek dışarıdan birinin haddi değildir. CHP’nin üyeleri ve kurultayı karar verir. Biz İzmir’de güzel seçim atmosferinde yaşadık. Bazı eleştirileri yapmak zorundayız. Ben 27. dönemdeyken 53 vilayete gitmişiz. Keşke oyun yüksek olduğu metropollerde mi çalışsaydık diye düşünüyorum. Erkenden kongrelerimizi yapıp yenilenmiş olsaydık diye düşünüyorum. Kendi iki büyükşehir belediye başkanları Tunç Soyer gibi kendi illerinde mi çalışsalardı? O yüzden hepimiz kendimize döneceğiz. Partiyi nasıl yenileceğimize karar vereceğiz. Tüzük çalışması yapıyoruz. Hepinizi mutlu edecek kısımlar var. Mahalle delege seçimlerini partimiz ortadan kaldıracak. Tüm parti üyelerimizle ilçe ve il başkanını seçeceğiz. Bende aday olursam ön seçimde sizlerle beraber aday olacağım. Ben Karşıyaka’dan sesleniyorum Alsancak limanın Arap sermayesi istilasından hep birlikte koruyacağız. Bugün ülkemizi Arap işgaline bıraktık. İzmir, Karşıyaka buna pabuç bırakmayacak. Biz seçimlerimizi yarışmayla da uzlaşmayla da yapıyoruz. Ne güzel Karşıyaka’ya uzlaşı ile aday seçilecek. Seçilerek ilçe başkanımızın yönetimimizin emrinde olacağız” dedi.SINDIR: GÜÇLENEREK ÇIKMAMIZ LAZIM
CHP geçmiş dönem Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise umutsuzluğa kapınılmaması gerektiğini belirtirken, “Bir genel seçimi geride bıraktık. Seçimlerin nedenleri nasılları, sonucunu sizler konuşup tartışacaksınız. Bu seçimde iki şey vardı, birisi milletvekilliği seçimi. Neydi bizim derdimiz? Güçlendirilmiş bir parlamenter sisteme geçmek. Bunun için koşul ne? TBMM’de mümkünse 400 milletvekili ile, olamıyorsa 360 çoğunlukla anayasal değişikliği referanduma götürebilmek. Ancak bu olmadı. Mecliste salt çoğunluğa sahip olmadık. Bunun için üzgünüz. Milyonlarca insan bu günkü iktidarı istemiyor. AKP’nin oyu yüzde 35 civarında çıktı. Bunu toplam seçmen üzerinden hesap ederseniz yüzde 30. Türk seçmenin AKP’ye verdiği değer budur. Bu bilinç ile bizim kendimize güvenimizi tazeleyerek kongrelerden güçlü bir şekilde çıkmamız lazım. Parti tartışılır haldeyken ülkedeki ekonomik durumlar ortada” dedi.TATLI: BU SÜRECİ İYİ DEĞERLENDİRMEMİZ GEREKİYOREski Parti Meclis Üyesi Hatice Tatlı, belediye çalışmalarının duyurulması gerektiğini ifade ederek, “İzmir’in nüfusunun yarısından fazlası kadın, o yüzden kongrelerde kadın sesleri de duyulmalı. Hukuk siteni sağlık eğitim sitemi çökmüş ve 45 milyonu belediyenin veya kaymakamlıkların valiliklerin yardımı ile geçinen Türkiye’de biz bu seçimi kaybettik. Neden kaybettiğimizi keşke tartışıyor olsaydık. Siyaseti pek çok biçimde tanımlarsınız ancak bence en doğru tanımı siyaset geleceği görme sanatıdır. Biz bu seçimde AKP’nin yapacaklarını neden ön göremedik. Suriye’den bir gün önce sadece Osmaniye’ye 3500 bin tane Suriyeli getirip eski nüfus cüzdanları verip oy kullandırılacağını enden görmedik. Ön görmeliydi. Dün dünde kaldı bugün yeni şeyler söylemek lazım demiş şair. Yeni şeyler söylemeliyiz. Yeni sürece giriyoruz, önümüzde yerel seçimler var. Yeni seçilecek yönetim ve yönetici arkadaşlarımız. Bu süreci iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Biz yaptığımız çalışmaları gösteremiyoruz. Başkanım bir mahallede iyi bir çalışma yapıyor, bunu diğer mahalleler duymuyor. Yaptıklarını halk bilmeli” şeklinde konuştu.TUGAY: BU PARTİDE OLMAYI HAK ETMİYORSUNUZCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve belediye başkanlarının sosyal medya eleştirilmemesi gerektiğini söyleyen Başkan Cemil Tugay, “Bir saptamayı yapmak lazım. Değerli içe başkanımı yürekten hissediyor olabilir ama... Burası Karşıyaka. Burası cumhuriyetin, cumhuriyet değerlerinin kalesi. Burası Atatürk’ün, Atatürkçülüğün kalesi. Burası Zübeyde Annemizin yattığı yer. Burası CHP’nin kalesi. Bunu hiçbir zaman unutmamak lazım. CHP’nin ilçe kongreleri de bu duyduğu en yoğun yaşadığımız anlardan biridir. Bu anlardan birini yaşıyoruz. Ne mutlu bize! Genel merkebimiz bu süreci başlatmak ve hızlıca tamamlamayı ihtiyacı duyu. Geçirmiş olduğumuz genel seçim ve genel seçimden sonra partimize yönelik suçlayıcı ithamlar. İtibarımızı düşürmek için planlı bazı yayınlar çabalardır nedeni. Bunu düzeltmek adına açtığınız her televizyon kanalında, elimize aldığımız her gazetede CHP değişsin de değişsin diyen insanlara parti örgütü adına bir cevap vermek adına yapıyoruz. Yanılıyor muyum? Bir genel seçim yaşadık. Hepimiz kazanacağımıza inanıyorduk: burada sokak sokak ev ev gezen arkadaşlarımız var. Sandık başlarında umutla bekleyen arkadaşlarımız var. Partimizin çok değerli emekçileri var. Onlarla beraber sadece Karşıyaka’da değil, gücümüzün yettiği her yerde çalışacak partimiz için elimizden geleni yaptık. CHP Karşıyaka örgütü gurur duymalıdır. Genel başkanımıza yüzde 83 oy çıktı. Bunlar kendiliğinden olmadı. Bunlar emekle oldu. Bu emeği harcayan herkese saygı göstermemeli, bu emeği gösterirken başka partilerinin buradaki toplantılarına katılanları da CHP’nin değerlerini tekrar hatırlatmak isterim, çok ayıp ettiler. Eğer CHP’ye inanmıyorsanız başka partilerden medet umuyorsanız onların mahalle çalışmalarının peşinden koşturuyorsanız lütfen gidin buradan. Bu partide olmayı hak etmiyorsunuz. Ben Mustafa Kemal Atatürk’e, onun kurduğu partiye cumhuriyete yürekten inan kardeşiniz olarak buradayım. Yarın öbür gün sıran üye olarak üzerime üşen ne varsa yapacağım ama kendini sadece delege seçimlerden sosyal medyada belediye başkanları işlerine genel başkanı eleştirmekle bu kimliği taşıyanlar yaptıklarından utanmalılar. Aranızda çok saygı duyduğum büyüklerim var. Herkese birden yoldaşım diyorum. Biz bugün bu saçma sapan kanallarda saçma sapan gazetelerde saçma sapan kahve köşelerinde birileri CHP’yi tartışırken ülkenin içinde bulunup durumu unutturmamak zorundayız. Adalet var mı? Adalet olsaydı sadece söylediği sözler yüzünden cezaevinde çürüyen insanlar olmazdı” diye konuştu.SALONDA GERGİNLİK
Tugay kürsü konuşmasına devam ettiği sırada salonda bulunan ve parti üyesi dahil olmadığı iddia edilen kişi ile başkan Tugay arasında gerginlik yaşandı. Salon sıralarında oturan bir kişinin ‘Karşıyaka’da nereleri sattın, önce onu açıkla’ demesi sonrası kürsüden yanıt veren Tugay, ‘Senin oradan söz alma hakkın yok. Ben sana istediğin her konuda hesap veririm de senin bu şekilde konuşmaya hakkın yok’ yanıtını verdi. Divan Başkanı Rıfat Nalbantoğlu ise ‘provoke etmeyin, sayın başkan siz sözlerinize devam edin lütfen’ dedi. Tugay ise ‘üye bile değil kendisi’ çıkışında bulunurken, salon sıralarında oturan vatandaş ise ‘ben vatandaşım’ yanıtını verdi. Salonda gerginlik kısa sürede yatıştırıldı.YAVAŞOĞLU: BİR BELEDİYE BAŞKANI KENDİNDEN YANA İLÇE YARATINCA GÜCÜ OLMAZ
Tek aday çıkmasına tepki gösteren Eski Meclis Üyesi ve eski belediye başkan aday adayı Serdar Yavaşoğlu, “Birçok partili arkadaşımız kendi aralarında telefonda konuşuyorlar; adaylar kim? Basında yazdı, belediye başkanının adayı Levent Güçlü. İkinci aday var mı? Son güne kadar bunu sordular. Diyorlar ki madem tek aday olacaktı bu seçimi niye yaptınız 40-45 derecede. O yaşlı insanları yazlıklarından, evlerinden neden getirdiniz? İki aday üç aday çıksın projelerini anlatsınlar. Onların kendi içlerindeki yönetim kurulları bu projelerle yürüsünler. Belediye Başkanımız adaletten bahsetti, seçim sürecinde yaşanan 4-5 olayı anlatayım. Yaklaşık 5 başkan aradı, tarafsızsın, bir birlik oluşturur musunuz dediler. Karşıyaka’da halkı, vatandaşı kucaklayacak birlik beraberliği oluşturacak birliği oluşturacak mısınız dediler. Mahallelerde görev dağılımı yaptık. Alaybey’de naif bir ablamızı 3-4 gün kala il başkan arkadaşımız geliyor, ‘buradan benden başka kimse liste çıkaramaz. Burada liste çıkaramazsınız’ diyor. Ağlayarak beni aradı, kusura bakmayın ben Alaybey’den vazgeçtim dedi. Sezai Bey vardı, seçimden haberi yokmuş. Siz ilgilendir misiniz dedik. Sezai Bey de tehdit edildi. Sonra mahalleden Sezai Bey de dahil kimseyi yazmadılar listeye. Belediye çalışanlarının ağırlıklı olduğu listelerde üzülerek beni aradı. Bunlar işi ve aşıyla tehdit edildi. Bu nasıl demokrasi? Bu parti başarılı olur mu? Adaletten bahsettiniz. İnsanlara iş vaadinden bulundunuz, maaş alamıyoruz diye belediyenin önünde eylem var. Bir belediye başkanı kendinden yana ilçe yaratınca gücü olmaz. Halka yaptığı hizmetlerden güç almalıdır, delegelerden değil. Gerçekten bu partiye emek sarf etmiş insanlar tek adayla gidilmesine kırgın ve üzgün. Bu planla yapılmış bir hadise, demokrasini gereği bu olmamalı. Demokrasi tepeden inme dayatmayla olmaz. Ben Levent’in çocukluğunu bilirim. Bunların hiç biri seninle ilgili değil. Ben bu yapıya söylüyorum. Bu yapılan her şeyi hem üyeler, hem de halk görüyor. İnsanlar kırgın ve kızgın. Bunları farkında olun. Bu ülke elden gidiyor, kişisel menfaat yaparak bir yere gelemeyiz” şeklinde konuştu.ASLANOĞLU: DEĞİŞİMİN NASIL OLACAĞINA KARAR VERECEKSİNİZ
Kongreye sonradan katılan İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, "28 inden sonra üzerimize kurulmak istenen bir baskı var. Omuzlarımız seçim sonuçlarından kaynaklı biraz düşük. Birileri televizyonlarda ensemiz karartmamak için bol bol konuşuyor. Seçimlerde istediğimiz sonucu alamadığımızın fakrındayız. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde gece gündüz çalışan tüm parti örgütümüze teşekkür ederim. Çok çalıştık. İzmir’de yüksek oy oranları almamıza rağmen Türkiye'de istediğimiz oy oranını elde edemedik. Bunun birçok nedeni var tabii ki. Bugün burada kol kola omuz omuza çıkacağız. Hiç merak etmeyin. 30 ilçenin 30'unda da Büyükşehir’de de CHP bayrağını dalgalandıracağız Sizler bugün burada değişimin nasıl olacağına karar vereceksiniz. Yolunuz açık olsun" ifadelerini kullandı.GÜÇLÜ: HİÇBİR ÜYEMİZİ YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ
Son olarak konuşan ilçe başkan adayı Levent Güçlü, “Bu örgütün istediğinde neler yapacağını biliyorum. 18 yıl mahalle muhtarlığı yaptım bir Karşıyaka taraftarı olmaktan gurur duyuyorum. CHP’ye 2007 yılında gönülden bağladım. O günden bugüne partim için çalıştım. Ben Mustafa Kemal Atatürk’ün neferiyim. Irkçılık, mezhepçilik bilmem. Örgütüme sözüm şudur ki birlikten güç doğar. Bütün örgütü bileştirmek için buradayım. Emeğe saygı ilkesiyle deneyimlerden faydalanmak için buradayız. El ele yürüyeceğiz. Karşıyaka’dan çıkan bu gücü CHP Genel Merkezine iletmek için buradayım. Altı okun her ilkesine sahip çıkmak için buradayım. Söz veriyorum, göreve başladığımız andan itibaren ilçe başkanlığında kapalı kapı olamayacak. Kulis yerine halk meclisleri oluşturacağız. Üyelerimizin şikayetlerini dileklerini özgürce dile getireceği ortamlar yaratacağız. Yaptığımız her işi aylık bilanço raporlarıyla askıya çıkaracağız. Hiçbir üyemizi yalnız bırakmayacağız. Biz biriz ve biz hep birlikte güçlüyüz. Kavgamız birbirimizle değil, Atatürk cumhuriyetini yıkmaya çalışan kadın haklarını yok sayan hakkımızı fakirliğe mahkum eden AKP hükümetiyledir” şeklinden konuştu.Güçlü'nün listesi belli oldu;