CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın kent gündemine dair açıklamalarına
yanıt verdi.
CHP’li Bakan’ın açıklaması şu şekilde:
“Sayın Hamza Dağ tüm bunları biliyor, ancak kamuoyunun önünde bir kez daha ifade etmek gerekiyor. Palmiyeler… İzmir’de ilk kez 2007 yılında Özdere’de tespit edilen, 2014’te Karşıyaka’da özel bir sitede de tespit edilmesinin ardından tüm İzmir’e yayılan palmiye kırmızı böceği ile mücadele ilaçlama, tuzaklama, imha, survey ve bilgilendirme olarak topyekûn bir şekilde 15 yıldır bilfiil devam ediyor. Ancak her şeye rağmen 2008-2022 yılları arasında toplamda 2 bin 218 palmiye ağacı maalesef kesildi. Veriye, Karaburun, Mordoğan, Urla, Seferihisar, Menderes ve Foça gibi sahil beldeleri ile özel mülkler dahil. Bu bir tercih değil, zorunluluk. Öncelikle bunu vurgulamak gerekiyor ve şunu belirtmek gerekiyor; ‘ağaçları böcek sardıkça keselim başka da bir şey yapmayalım’ diye bir şey söz konusu değil, olamaz da. Bir yandan kentin genelinde tuzaklama yapılıyor ve üreme gerçekleşmeden yakalanan dişi böcekler ile popülasyon düşürülmeye çalışılıyor. Böceğin yılda 3-4 kez yumurtladığının ve bir kerede 200 civarı yumurta bıraktığının da altını çizelim. Tuzaklama ile 2008-2021 yıllarında 38 bin 150 böcek yakalandı. Kaldı ki Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Palmiye Kırmızı Böceği Yönetmeliği’ne uygun hareket edildiğini de atlamamak gerek.
Sayın Dağ; Büyükşehir’in tek başına bu böceklere karşı
verdiği mücadeleyi takdir etmek, Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüğü, İlçe
Müdürlükleri, Zirai Karantina Müdürlüğü, Zirai Mücadele Merkez Araştırma
Enstitüsü Müdürlüğü, üniversiteler ve tüm ilçe belediyelerin koordineli olarak
bir mücadele örneği göstermesi için çaba sarf etmek yerine çıkıp yüzeysel
siyaset yapmayı tercih etmesi ömrünü geçirmek istediği İzmir’i aslında gönlünde
nereye koyduğunu da gösteriyor.
Sayın Dağ’a bir de şunu izah edebilirse bize seviniriz;
muhafaza ormanlarında, milli parklarda ağaç kesen, kestiği yüz yıllık ağaçların
yerine fidan diken ve fidan dikmeyi orman yapmak sanan; ormanlarımızı kereste,
yonga, odun alanı olarak gören, cari açığı da bunları satarak kapatabileceğini
iddia eden; milyonlarca ağaç kesip otoyol yapan; kadim zeytin ağacı dahil yüz
yıllık ağaçları maden için şirketlere katlettiren AKP, nasıl bunca mücadeleye
rağmen kurtarılamayan, ölmüş palmiyelerin kesilmesini bu kadar pervasızca
eleştirebiliyor?
Buca Metrosu
Sayın Dağ her şeyi bilir ancak ne zaman kent gündemine dair
değerlendirme yapsa, kendisinin kent gündemini yeteri kadar takip etmediğini ve
maalesef kente dair hafızasının zayıf olduğunu hissediyoruz. Bizim kamu ihale
mevzuatımıza göre; aşırı düşük fiyat sorgulaması vardır. Yani aşırı düşük fiyat
verdiğinizde bu sorgulanır ve idare işi yapabileceğiniz konusunda oluşan endişe
sebebiyle sizi eler. Türkiye’de bunu bilmeyen hukukçu olduğunu sanmıyorum.
Ayrıca uluslararası finansman ile yapılan bu sözleşmenin bizim kamu ihale
mevzuatımız dışında özel koşulları var ve kredi veren kuruluş da aşırı düşük
fiyatı veren firmanın bu işi yapma yeterliliğine sahip olmadığına ilişkin karar
verdi. Bunun binlerce örneği var. Hatırlayın; Bozoğlu firması geldi, İzmir’de
metro ihalesini aldı, yapamadı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ihaleyi uzun zaman
feshedemedi. Proje yıllarca gecikti hem daha büyük kamu zararı oluştu hem de
vatandaş metro hizmetine uzun zaman sonra ulaşabildi. ‘Aşırı düşük fiyatı veren
bu işi en iyi yapar’ diye bir şey yoktur, tam tersine bunu sorgulamak aklın
gereğidir.
Her ne kadar yargı siyasallaşmış, çoğu karar ‘verilen
talimata göre’ verilse de bu iptal kararının Danıştay’dan döneceğine
inanıyorum.
Cumhur İttifakı’nın kentin yararına yapılan, İzmirlinin
hayatını kolaylaştıracak bu yatırım için, bir köşede aksilik olsun diye adeta
dua edip, ellerini ovuşturmalarını halkın vicdanına bırakıyorum.
Ve son olarak şunu söylüyorum; değil 2032’yi 2023’ü zor göreceksiniz… Yağan yağmurlarda beraber ıslanır mısınız bilemiyorum ancak ‘olmasaydı sonumuz böyle’ diyeceğiniz kesin!”