ÖNCÜŞEHİR - Cumhuriyet
Halk Partisi(CHP) Konak İlçe Başkanlığı ve İlçe Sağlık Komisyonu, ilçe binası
önünde “Halk Sağlığından Tasarruf Olmaz" konulu basın açıklaması
düzenledi.
Ekonomide yaşanan sorunların eleştirildiği açıklamaya, CHP
Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, CHP Konak İlçe Başkanlığı Sağlık Komisyonu
Başkanı Barış Özgen ile çok sayıda partili katıldı.
GRUŞÇU: GELEN
ZAMLARLA YURTTAŞI ÇOK ZOR BİR KIŞ BEKLİYOR
CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, Türkiye’nin ekonomik
bir buhran içerisinde olduğunu ifade ederek, “Maalesef Türkiye’de artık hemen
hemen her gün en çok konuştuğumuz konuların başında yaşadığımız büyük ekonomik
buhran geliyor. Arka arkaya yapılan zamlar artık vatandaşımızı işin içinden
çıkamaz bir hale sokmuş durumda. Sadece geride bıraktığımız bir kaç ay
içerisinde Elektriğe %22, Doğalgaza %12 zam geldi. LPG’ye sadece geride kalan
20 gün içerisinde 93 kuruş, Motorine ise 10 günde 87 kuruş zam geldi. Zamlar
yağmur gibi arka arkaya geliyor. Doğalgaza, elektriğe, akaryakıta gelen
zamlarla yurttaşı çok zor bir kış bekliyor. Çok kara bir kış bekliyor. Peki Ak
Parti Hükümeti bu kara kışa hazırlanırken yurttaşlar için ne yapıyor? Ne
yaptıklarını söyleyeyim. Dolar ve Euro’nun artması için birbirinden hatalı dış
politikaları sürdürmeye ve Türkiye’yi dışa bağımlı bir ülke haline getirmeye
devam ediyorlar. Dolar ve Euro da yaşanan rekorlar serisi fiyatların artmasına
ve işçinin, emeklinin, esnafın, çiftçinin, emekçinin, öğrencinin, engellinin
cebindeki para erimeye devam ediyor. Pandemi döneminde kepenk kapatan esnaf,
yükselen döviz kurları yüzünden her hafta etiket değiştirmek zorunda kalıyor.
Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi Yurttaşın derdi aynı! İster
Hakkari’ye ister İzmir’e ister Konya’ya ister Yozgat’a gidin, hayat pahalılığı
herkesin dilinde. Esnaf da, çiftçide, ev kadını da, çalışanı da şikayet ediyor.
Vatandaş geçinemiyor!” diye konuştu.
“TÜRK LİRASI BİZİM
ONURUMUZDUR, ŞEREFİMİZDİR”
Sözlerine bir örnek ile devam eden Gruşçu, “Bugün biz yolda
yürürken biri gelse ve bizim isteğimiz dışında cebimizden 50 Lira alsa
sinirlenir kendisiyle tartışırız ve tartışmakta da haklıyız. Şahsım hükümeti
son 1.5 ayda 341 dolarlık asgari ücreti 289 dolara indirerek, asgari ücretlinin
cebinden isteği dışında tam 507 lira aldı. Türk Lirası bizim onurumuzdur,
şerefimizdir. Nasıl olur da Türk Lirası güneş görmüş kar gibi erir? Dolar
yükseldikçe asgari maaşın alım gücü azaldı, eridi ve artık hiçbir şeye yetmez
hale geldi. Hiç merak etmeyin, artık bu zulmün son bulmasına çok az kaldı.
Geliyor gelmekte olan. Gerçekleştirilecek ilk seçimlerde halkımızın takdiri ile
iktidar olduğumuzda ülkemizde hayatını sürdüre gencinden, yaşlısına tüm vatandaşlarımızın
insani yaşam koşullarını sağlayacağız. Emekçilerin sürekli bir şekilde asgari
ücretle çalıştırılmasının önüne geçip, 5 yıllık periyotlarla aldıkları maaşın
arttırılmasını sağlayacağız. Kalifiye eleman alımında asgari ücret
uygulamasının önünü kapatacağız. Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde
sendikalara grev hakkı tanıyacağız. Emekli maaşlarına zam yapacak ve
emeklilerin ekonomik büyümeden pay almasını sağlayacağız. Tarımdan sanayiye her
türlü yerli üretimi destekleyip, başarılı ve barışçıl bir dış politika süreci
ile döviz yükselişinin önüne geçeceğiz. Hep birlikte yurttaşlarımızla birlikte,
milletimizle birlikte yapacağız. Türkiye’ye adaleti getireceğiz. Genel
Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi bu ülkede adaleti kendim
için değil, 83 milyon adına istiyorum. Masum insanların hapishanelerde kin ve
intikam duygusuyla tutulmasını istemiyorum. Söz veriyoruz, iktidara
geldiğimizde çok değil, sadece birkaç ay içerisinde derin bir nefes alacağız.
Bu ülkede de mutlu, huzurlu, bereketli ve birliktelikle tekrar yaşanabilir olduğunu
hep birlikte göreceğiz” dedi.
ÖZGEN: HASTALARIN
İLACA ULAŞIMI ENGELLENMİŞ OLACAK
CHP Konak İlçe Başkanlığı Sağlık Komisyonu Başkanı Barış
Özgen ise, “8 Eylül 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan; 15 Eylül ve15
Ekimde uygulanmaya başlanan, Sağlık Uygulama Tebliği ve Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonu kararları ile yurttaşların çok sık olarak kullandığı 52
ilaç SGK geri ödeme listesinden çıkartılmış, eşdeğer ilaç taban fiyat
uygulaması yüzde 10’dan yüzde 5’e çekilmiş,
bunlarla da yetinilmeyip bazı ilaçlar için “Teröpatik Referans Grup”
ismi verilen acayip uygulamalar yürürlüğe girmiştir. Peki, bu kararlar ne
anlama geliyor? Bu düzenlemeler ile
birlikte, yurttaşlarımız zaten yıllar içerisinde çeşitli isimlerle reçeteleri
için yüksek ücretler ödemekteyken, ödeme güçlüğü nedeniyle tedavileri yarım
kalmaktayken, şimdi daha da fazla ödemeler yapmak zorunda kalacak; hayat
pahalılığının rekor seviyelere geldiği ülkemizde, kış mevsimine girerken,
pandeminin de artarak devam ettiği bu süreçte, artık bu 52 ilacın bedelini
tamamen cebinden para ödeyerek alacak. İlaç taban fiyat uygulamasındaki
değişiklik ile hastalarımızın zaten ceplerini yakan ilaç fiyat farkları daha da
katlanarak artacak yine vatandaşımız ele güne muhtaç olacak. Yine bu
değişikliklerle kemoterapi gören ve bu sebeple ağız ve boğaz yaraları oluşan
kanser hastalarına 1 aylık dozlarla verilen gargara ve ağız pomatları 10 günde
yalnızca 1 kutu verilecek, sabit bir fiyat belirlendiği için fiyat farkı
ödenecek ve böylece bu hastaların ilaca ulaşımı engellenmiş olacak. Emekli
maaşları ile kıt kanaat geçinmeye çalışan, eklem ağrıları çeken yaşlılarımız
merhemlerini alabilmek için 10 günde bir doktor kapısına gidecek ve yine aldığı
bir kutu ilaca da fark ücreti ödeyerek alacak. Parasıyla almak isteyenler ise
şu anki fiyatının 4-5 katı fazla para ödeyerek alacak” dedi.
“EN PARALI VE EN
PAHALI SAĞLIK HİZMETİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
En pahalı sağlık hizmeti yaşandığını öne süren Özgen, “AKP’nin
19 yıldır uyguladığı tüm politikalarda olduğu gibi Sağlıkta Dönüşüm diye
başlattıkları politikanın da artık sonuna gelinmiştir. Türk halkı olarak
Cumhuriyet tarihimizin en paralı ve en pahalı sağlık hizmeti ile karşı
karşıyayız. Sağlık sistemi kendi kendini döndüremez bir duruma gelmiş,
kontrolden çıkmış ve her geçen gün daha da pahalılaşmaktadır. AKP hükümeti ile
19 yıldır ülkemiz emperyalist projelerle sömürülmekte ve hortumlanmaktadır.
Cumhuriyet kurumlarının içi boşaltılmış, fabrikalarımız satılmıştır. 2003
yılından itibaren Dünya Bankasının direktif ve teşvikleriyle uygulanmaya
başlanan sağlıkta dönüşüm politikası denilen canavar da bunlardan birisidir.
Başta göz boyayarak süslü hastaneler, süslü sağlık merkezleriyle başlayan bu
emperyalist proje ile bugün gelinen nokta, tamamen ücretsiz olacak denilen
fakat her geçen gün daha paralı ve pahalı hale gelen, halkımızın artık bu
ücretleri karşılayamaz hale geldiği, tedaviye başlasa bile her gün artan
ücretler nedeniyle tedavinin sonunu getiremediği, tüm nüfusun sigortalı
görünmesine rağmen, prim borcu nedeniyle milyonlarca vatandaşımızın sağlık
hizmeti alamadığı sürdürülemez bir noktaya gelmiştir. Halkımız bugün eczanelere
ilaç almak için gittiğinde her seferinde daha fazla ücret ödemekte, her
seferinde maaşından daha fazla para kesilmekte, bir sonraki ay ne kadar maaş
alacağını bilememekte, fiyat farkını kestirememekte, üstelik bu kesintilerin
doğruluğunu bile hesap edememektedir. Hal böyleyken itibardan tasarruf olmaz
diyerek günlük 10 milyon TL harcaması olan saray hükümetine halkın sağlığıyla
oynadığınız artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu.
“HALK SAĞLIĞINDAN
TASARRUF OLMAZ”
Özgen konuşmasını şu sözleriyle sonlandırdı:
“Bizlere göre devletin itibarı; halkın refahının yüksekliği,
gelirinin yüksekliği, ele güne muhtaç olmamasının gerçekliği ile ölçülür.
Atatürk’ ün gösterdiği muasır medeniyet ölçütleri de bunlardır. İşte Cumhuriyet
Halk Partisi ile AKP arasındaki zihniyet farkı da budur. Sosyal bir devlette
Sosyal Güvenlik Kurumları kar amacı güdülerek kurulan kurumlar değildir. Halkın
sağlığı ise; rant kapısı hiç değildir! Ama Covid aşısından bile rant devşirmeye
çalışan ve bu yüzden halkı aylarca aşısız bırakan AKP hükümetinin halk
sağlığında ülkeyi getirdiği nokta artık tüm halkımızca görülmektedir. Dolayısıyla;
buradan AKP hükümetine sesleniyoruz. Tasarrufu halkın sağlığından değil; 5’li
çeteye çektiğiniz peşkeşden, kendi kurduğunuz saray hükümetinin İsrafından
Yapın. Halk sağlığından tasarruf olmaz!”