Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyükşehirlerde valileri yetkili
olarak öne çıkaran açıklamalarını değerlendiren Polat, “Bu CHP’li belediyelerin
yetkinliğini azaltmak üzere tercih edilmişe benziyor. Cumhurbaşkanı’nın önlem
olarak saydığı birçok şeyi zaten CHP’li belediyeler yapıyor. İzmir’de de
salgınla mücadelenin önderi Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’dir”
dedi. Polat, yeni gelişmeler ışığında, İzmir’in yeni bir yol haritasına da
ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Koronavirüsün dünyadaki etkisi her geçen gün artıyor.
Salgının Türkiye’deki artış hızı, yeterli tedbirlerin alınmadığı yönündeki
eleştirilere sebep olurken hükümet yeni önlemler açıklamaya devam ediyor. Son
olarak AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan “Tüm illerimizde
valilerimizin başkanlığında pandemi kurulu oluşturularak alınan tedbirlerin
takibi yapılacak, gerektiğinde o şehre mahsus ilave tedbirler de yine burada
kararlaştırılacaktır” açıklamasını yapmıştı.
Erdoğan’ın bu açıklamalarının ardından Cumhuriyet Halk
Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Üyesi Mahir
Polat, “İzmir’de yetkiyi valiye bırakmak Tunç Soyer’e oy vermiş milyonları
devre dışı bırakmaktır. İzmirlilerin Tunç Soyer liderliğinde bütün kesimlerle
bir araya gelerek kendi planlamasını güncellemesi gerekiyor” diye konuştu.
İZMİR’İN LİDERİ TUNÇ SOYER’DİR
Hükümetin koronavirüs salgını ile ilgili yeterince şeffaf
davranmadığını belirten Polat, “Evde kalın denildiğinde, evde kalınmadığını
görüyoruz. Bazı ilçelerde çarşı, pazar gibi yerlerde insanlar gezmeye devam
ediyor. Bununla ilgili yeterince etkili çağrılar yapılmıyor. Salgın her geçen
gün kontrolden çıkıyor. İktidar sadece gönüllü karantina demek ile bu süreci
yönetemez. Gönüllü karantina demek işe gitmek zorunda olan insanları sokakta
virüs ile karşı karşıya getirmek demektir. Bu şeffaflıktan uzak, sorunun çözümü
değil yandaş kısmı ile ilgilenen iktidara karşı İzmir kendi önlemlerini
almalıdır. Erdoğan’ın illerdeki valiler başkanlığında bir pandemi kurulu
oluşturulması önerisi kabul edilemez. İzmir’in lideri bu sürecin en başından
beri sokak sokak, kapı kapı ihtiyaçları karşılayan Tunç Soyer’dir. Sadece
valilik ile birlikte hareket ederek Tunç Soyer’i devre dışı bırakmak oy vermiş
milyonları devre dışı bırakmaktır. Ülkemizin ihtiyacı olan şey, siyasi
manevralar ve hamasi çıkışlar değil, gerçekçi adımlardır” dedi.
YETKİYİ VALİYE VERMEK ÇALIŞMALARI SEKTEYE UĞRATIR
Sorumsuzca verilen kararların yerelde olumsuz bir etki yaratabileceğini
söyleyen Polat, “CHP’li belediyeler kendi imkanları doğrultusunda seferberlik
ilan etmişken, Erdoğan’ın illerde yetkiyi valilere vermesi yereldeki
çalışmaları ve çabaları sekteye uğratabilir. İktidarın, İzmir’de yerel
yönetimler ve STK’lar gibi şehrin yönetiminde etkin olan kurumlarını bu sürece
dahil etmemesi İzmirlilerin kabul edeceği bir şey değildir” dedi. Polat,
İzmir’in salgına karşı mücadele yöntemlerinin de acilen güncellenmesi ve daha
geniş çevrelerle işbirlikleri sağlanması gerektiğini vurguladı. Polat, “Tunç
Soyer önderliğinde kurulan bilim kurulu genişletilmeli. Yeni bir planlama ile
bağımsız bir yol haritası belirlenmeli.
Salgınla mücadelede, iktidarın kurduğu bilim kurulunda devre dışı bırakılan
Tabipler Birliği başta olmak üzere, meslek örgütleri, sendikalar, kitle bağları
kuvvetli olan STK’lar da olmalı. İzmir için alınan önlemler ve gelişmeler gün
gün tüm İzmir halkıyla paylaşılmalı.” diye konuştu. Polat, İzmir’in salgınla
mücadelede tüm Türkiye’ye örnek olabileceğini söyledi.
izmir de ne önlemi adıınız.... millet havadan ilaçlamayapacağınızı hayeli ile kendi kendini teselli eder oldu... Buca karabağlar karşıyaka bornava konakta sokak taaa geziyor ....Nakliyeciler ile ilgili fotograf fox tv yayımn***dı..Sanırım en kötü il sırlamasında ilk beşteyiz..vahim umarım iyi bir çözümle