KÖİ sözleşmeleri üzerinden AKP sıralarına seslenen Sındır,
“KÖİ ödemeleri toplamını 2018 yılında 5.637.381.324 TL’den, 2022 yılında
34.627.644.00 TL’ye yükseliyor. Yarın bir gün geleceklerini çaldığınız, ipotek
altına soktuğunuz; yoksulluk ve sefalet içine sürüklediğiniz çocuklarımıza,
torunlarımıza, gelecek nesillerimize bunun hesabını veremezsiniz” dedi.
“BUNUN HESABINI
VEREMEZSİNİZ”
Sağlık Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesi
içerisinde yer alan KÖİ sözleşmelerini eleştirerek sözlerine başlayan Sındır,
“Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin bugün yüzde 12.7’lik kısmına tekabül eden KÖİ
ödemelerinin, 2022 yılında, yani üç yıl sonra yüzde 27,8’e çıkacağı
öngörülmekte. Benzer şekilde; Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesinde; köprü,
otoyol, tünel ve benzeri geçiş garantilerine “cari transferler-hane halkına
transferler” tertiplerinde gizlenmiş KÖİ ödemeleri bugün itibariyle toplam
bütçenin %20’sini alırken, KGM bütçe teklifinde 2022 yılı için bu oran yüzde
46.7’le bütçenin neredeyse yarısına yükselmekte. KGM ve Sağlık Bakanlığı’nın
KÖİ ödemeleri toplamı 2018 yılında 5.637.381.324 TL’den, 2022 yılında
34.627.644.00 TL’ye yükseliyor. Yarın bir gün geleceklerini çaldığınız, ipotek
altına soktuğunuz ve yoksulluk ve sefalet içine sürüklediğiniz çocuklarımıza,
torunlarımıza ve gelecek nesillerimize bunun hesabını veremezsiniz” dedi.
“KANUNUN AMİR
HÜKÜMLERİNE NEDEN UYULMUYOR?”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2018 Yılı Sayıştay Raporları
incelendiğinde Bakanlığın 50’nin üzerinde eleştirilen bulguyla karşılaşıldığını
ifade ederek sözlerine devam eden Sındır, “usulsüz ihale süreçleri, ithaline
izin verilmeyen hayvan ırklarının ülkeye girişine izin verilmesi, GAP Eylem
Planı'nda bulunan projelerin büyük bir kısmının gerçekleştirilmemiş olması
Sayıştay Raporlarında yer aldı. Çiftçimiz maalesef borç batağında ve toplam
borcu 160 milyar lirayı aştı. Her zaman dile getirdik yine söylüyoruz; Tarım
kanununa göre 2006 yılından bugüne kadar çiftçiye yaklaşık 180 milyar lira
eksik ödeme yapılmıştır. Kanunun amir hükümlerine neden uyulmuyor? Çiftçinin
ürettiği ürünü para etmediği gibi gübreye, ilaca, mazota, elektriğe, suya
parası yetmiyor. Üretici, toprağından kopuyor, tarlasına bahçesine, ahırına
gitmekten soğuyor, üretimden vazgeçiyor. 2002’den bu tarafa nüfus artışına
rağmen çiftçi sayımızda 700 bine yakın azalma oldu; ekilen tarım alanlarımızda
3.4 milyon hektar daralma oldu. Tarımla, üreticiyle derdiniz ne sayın bakan?
Tarım Bakanlığı tarafından yayınlanmış pamuk raporunda ‘artan girdi maliyetleri
üreticiyi zor duruma düşürmüştür’ deniliyor Bu itiraf değil de nedir?” dedi.
“EN AZ 3 KAT ARTIRIN”
Genel Kurula hitabında tarımı kalkındırmak ve üretim
ekonomisini büyütmek için önerilerini sıralayan Sındır, “bakanlığın bütçesini
ve tarımsal destekleme ödemelerini en az 3 kat artırın. Bilimsel bilgiyi
üreticiye ulaştıracak olan ve atama bekleyen on binlerce ziraat mühendislerini,
veteriner hekimleri, gıda mühendislerini, teknikerleri, teknisyenleri istihdam
edin. Araç sayınızı artırın. Köy köy dolaşan ziraat mühendisleri, uzmanlar
olmalı. Üreticileri üretim teknikleriyle örgütleyerek kooperatifleşmeyi güçlendirin,
satış ve pazarlama konusunda, finansman konusunda, lisanslı depoculuk konusunda
farkındalık yaratarak aydınlatın. İthalatı ve ithal ürünleri öven, teşvik eden
ve ithalat sopası göstererek üreticilerimizi tehdit ile terbiye etmeye çalışan
Bakanlık politikalarınızdan vazgeçin. ‘Paramız var ki ithal ediyoruz’ gibi
söylemlerden sakının. Çiftçi çok çok çalışır, az az kazanır. Bunun genel kanunu
ne yazık ki böyle’ demişsiniz Sayın Bakan, demeyin, sözünüzü geri alın. Tarım
ve Orman Bakanı, ‘Cumhuriyetin Rekorlarını Kırdık’ diyor. Rekorları tersten
kırdınız sayın bakan. 102,2 milyar dolarlık rekor dışalım yaptınız. Buğdayda,
pamukta, ayçiçeğinde, pirinçte, soyada, kırmızı ette, canlı hayvanda ve daha
nicesinde rekor ithalat rakamlarını yakaladınız. Meralarımız boş dururken ve
ıslah beklerken saman ithal ettiniz Sayın Bakan. İhracatımızın ithalatı
karşılama oranını bitkisel üretimde yüzde 49.3’e, hayvancılık sektöründe de
yüzde 28,05’e düşürerek rekorlar kırdınız” dedi.
“BİR GÜN HER ŞEY
EMEĞİN OLACAK”
Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “unutulmasın ki, elbet bir gün, hem de çok yakın bir gün her şey emeğin olacak, bu güzel memleketimizde ne ezilen, ne ezen kalacak, insanca ve hakça bir düzen mutlaka kurulacak. Yoksulun, işsizin, emekçinin, çiftçinin, esnafın, üreten, katma değer yaratan, yüksek teknolojik üretim yapan ve gelirini emekçileri ile paylaşan sanayicinin, emeklilikte yaşa asla takılmayacakların, 3600 ek gösterge bekleyenlerin, atama bekleyen öğretmenlerin, mühendislerin, mimarların, uzman er/erbaşların sağlık, diyanet, kolluk çalışanlarının, ağaçların, kuşların, börtü böceğin bütçesi elbet olacak.”