Sındır, “Temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren konular
Cumhurbaşkanlığının görev, yetki ve sorumluluğunun dışındadır, bu konular
TBMM’nin yetki ve sorumluluğundadır. Kaldı ki, Sözleşmeye onay veren makam
Türkiye Büyük Millet Meclisi iken, Cumhurbaşkanı’nın tek başına ülkemizi
İstanbul sözleşmesinden geri çekmesi hukukun da tem ilkeleri ile
bağdaşmamaktadır ve kabul edilemez. İstanbul sözleşmesi kadınlarımızı biz de
İstanbul sözleşmesini yaşatacağız. Türkiye’nin Orta Çağ karanlığına
sürüklenmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
“DAHA ÇOK KADIN
BELEDİYE BAŞKANI, MİLLETVEKİLİ, MUHTAR!”
Anadolu kadınının Milli Mücadele yıllarında bağımsızlık için
cepheye koştuğunu ifade ederek sözlerine başlayan Sındır, “biraz önce gözünü
kırpmadan cepheye koşan aziz şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunduk.
Şehitlerimiz derken; kadınıyla, erkeğiyle, genci, yaşlısıyla her yaştan, her
inançtan, her etnik kökenden vatan evlatlarımızdan bahsediyoruz. Kadınlarımız
da Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda Halide Edipleriyle, Nene Hatunlarıyla, Nezahat
Onbaşı’larıyla, Tayyar Rahmiye’leriyle, Gördesli Makbuleleriyle, Şerife
Bacılarıyla ve niceleriyle dünyada örneği olmayan bir mücadele verdi.
Bağımsızlığımız, özgürlüğümüz, birlik ve beraberliğimiz için kadınlarımız
Kuvayı Milliye’ye katıldı, cephede erkekler ile omuz omuza mücadele ederek Cumhuriyetimizin
sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağladı. Kurtuluş Savaşı sonrası
kazanılan bağımsızlık ile Cumhuriyet Türkiye’si de bu hakkın gereğini yerine
getirdi, dünyada kadının yeri değeri bilinmezken, hissedilmezken, kadınlara
seçme ve seçilme hakkını teslim etti. Ancak aradan geçen on yıllara rağmen
kadınların siyasete katılımı, temsildeki konumları istenilen düzeyde değil. 85
Milyon nüfusu ve bu nüfusun yarısın kadınların oluşturduğu göz önüne alınırsa
ülkemizde daha çok kadın belediye başkanı, milletvekili, muhtar olabilmeli.
Bunun sağlanması konusundaki sorumluluk da sadece kadınlarımızda değil tabii ki
hepimizde” dedi.
“KADINLARIMIZ AKP
İKTİDARINA SON VERECEK”
AKP iktidarının kadınlardan korktuğunu ifade ederek
sözlerine devam eden Sındır, “19 yıldır
Türkiye’yi yöneten AKP; kadınlarımız özgürleştikçe, haklarını talep ettikçe ve
aydınlandıkça iktidardan düşeceklerini çok iyi biliyor ve o yüzden
kadınlarımızdan korkuyor. AKP iktidarına son verecek olan da mücadele eden,
dayanışmayı büyüten, irade ortaya koyan, şiddetsiz ve eşit yaşama hakkı için
ses yükselten kadınlarımız olacaktır. Türk kadınının son yıllarda gördüğü
istismar, şiddet, cinayetler ortadayken; kadınlarımızın haklarını,
menfaatlerini korumak ve güvence altına alınması adına Uluslararası bir
sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesini, sözleşmeden çıkılmasını
kabul etmiyoruz. TBMM’nin onayladığı bir sözleşmeden, kimse, kimseye sormadan,
danışmadan, 2 satırlık bir kararla Türkiye’yi çekiyorum diyemez. Bu tek adam
iradesinin açık bir göstergesidir. Bu karar millet iradesinin yok sayıldığının
net bir beyanıdır. Bu karar AKP iktidarının kadınlarımıza verdiği, daha doğrusu
vermediği değerin göstergesidir. Elbet salgın bitecek, maskeler inecek fakat
halkımız salgın bitince, maskeler inince değil AKP iktidardan gidince rahat bir
nefes alacak. Aydınlık ve çağdaş günler işte o zaman yeniden gelecek. Ülkemize
pandemiden daha acı ve zor günler yaşatan, yurdumuza bela olan bu siyasal
iktidardan kurtulduğumuzda güzel ve güneşli günler yeniden gelecektir” dedi.
“NE DEĞİŞTİ DE
SÖZLEŞMEDEN ÇIKMA KARARI ALDINIZ?”
“AKP iktidarının
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi nasıl bir ülke istediklerinin açık beyanıdır”
diyerek AKP iktidarına sert sözlerle yüklenen Sındır, sözlerini şöyle
sonlandırdı: “10 yıl önce alkışlarla kabul ettiniz ve sözleşmenin kabulünü
gururla uzun uzun anlatınız ve kutladınız . Türkiye’nin gelişen uluslararası
saygınlığına olumlu katkıda bulunacağını belirttiniz; şimdi ne değişti de
sözleşmeden çıkma kararı aldınız? Suç işliyorsunuz! Cumhurbaşkanlığının görev,
yetki ve sorumlulukları Anayasa’nın 104. Maddesinde düzenlemiştir. Temel hak ve özgürlükleri ilgilendiren
konular Cumhurbaşkanlığının görev, yetki ve sorumluluğunun dışındadır, bu
konular TBMM’nin yetki ve sorumluluğundadır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanın
Anayasa’dan gelen böyle bir yetkisi yok. Cumhurbaşkanı Türkiye’yi İstanbul
sözleşmesinden geri çekemez. İstanbul sözleşmesi kadınlarımızı biz de İstanbul
sözleşmesini yaşatacağız. Türkiye’nin Orta Çağ karanlığına sürüklenmesine izin
vermeyeceğiz.”