Bu açıklama sonrasında Mersin Uluslararası Liman
İşletmeciliği (MIP) Genel Müdür Johan Van Daele, CHP’li Mahir Polat ve Alpay
Antmen’in Mersin Limanı’yla ilgili iddiaları üzerine yazılı bir açıklama
yaparak ‘kör nokta’ bulunmadığını belirtti. CHP’li Milletvekillerinden ise
yanıt gecikmedi.
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ve CHP Mersin
Milletvekili Alpay Antmen, yaptıkları ortak yazılı basın açıklamasında Mersin
Limanı’nda bir süre önce art arda ele geçirilen toplam 1 ton 763 kg kokainin
Türkiye’ye girişi hakkında çalışma yaptıklarını ve edindikleri bilgileri şeffaf
biçimde kamuoyuyla paylaştıklarını ifade ederek “Limanda yaptığımız
incelemelere göre, muz yüklü konteynerler limanda kameraların görmediği kör
noktalara çekilerek yeniden mühürleme işleminin gerçekleştiği duyumunu aldık.
Biz beklerdik ki, savcılar bilgilere nasıl ulaştığımızla değil iddialarımızla
ilgili harekete geçsin. Ancak yapılan karşı açıklamaların hiçbiri samimi değil”
dedi.
CHP’li Milletvekillerinin açıklamalarında öne çıkanlar şu
şekilde;
KOKAİN SEVKİYATININ
PERDE ARKASI ORTAYA ÇIKARTILMALI
Mersin'de ele geçirilen kokainin bulunduğu muz kolileri arasında 3 adet GPRS (Takip cihazı) ele geçirilmişti. GPRS cihazları muz konteynerleri içinde ortam ısısını kaydeder ve bu bilgiye uzaktan erişime olanak tanır. Esas mesele, Mersin'de konteynerlerin içinden çıkan kopya güvenlik mühürleri. Uluslararası sevkiyatlarda konteynerlerin kapısına seri numaralı bir güvenlik mührü vurulur. Bu numara konteynerin ‘konşimento' adı verilen belgesinde de yer alır. Kontrol sırasında evraktaki ve mühürdeki numara tutuyorsa, mühre bir zarar verilmemişse konteynerin güvenli olduğu düşünülür.
Kopya mühürler bize şunu anlatıyor; kokain alındıktan sonra
hiç açılmamış gibi konteyner yeniden mühürleniyor ve X-Ray cihazına sevk
ediliyor. Limanda yaptığımız incelemelere göre, muz yüklü konteynerler limanda
kameraların görmediği kör noktalara çekilerek yeniden mühürleme işleminin
gerçekleştiği duyumunu aldık. Bu iddiayı kamuoyu ile paylaştık. Açıklamamızdan
yaklaşık bir ay sonra Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği Genel Müdürü, tüm
iddialarımıza karşı sadece “limanda kör nokta yok” açıklaması yapmıştır. Oysa
bütün bu bulgular bize kokain sevkiyatının perde arkasında çok büyük ve kirli
ilişkilerin ‘profesyonel’ biçimde kurgulandığı izlenimini veriyor. Bu perde
kalkarsa gerçekler mutlaka açığa çıkar.
SAVCILIK NEDEN HALA
HAREKETE GEÇMİYOR
Biz beklerdik ki, savcılar bilgilere nasıl ulaştığımızla
değil iddialarımızla ilgili harekete geçsin. Sayın Genel Müdür tüm
iddialarımızı belgeleriyle çürütsün. Bağımsız denetçilerden ve bilirkişilerden
kamera kontrol merkezi için alınmış raporlarla yani delillerle açıklama yapsın.
Limanda bulunan kameraların faturalarını ve görüş açılarını gösterir krokilerle
kamuoyunu aydınlatmasını beklerdik. Belgeli iddialarımıza cevap vermek yerine
belgesiz, delilsiz, sadece sözlü olarak yeni bir iddiada bulunan Sayın Genel
Müdür’ün yaptığı ‘kör nokta yok’ açıklaması samimi gelememektedir.
TÜRKİYE UYUŞTURUCU
SEVKİYATININ MERKEZİ OLDU
Normalde Türkiye’de bir yılda yakalanan toplam kokain
miktarı 1,5 tondur. Şimdi neredeyse her ay bu oranda bir sevkiyatla gündeme
geliniyor. Bu da bize gösteriyor ki Türkiye çok önemli bir uyuşturucu rotası
haline getirilmiş. Panama’dan Mersin’e gönderilen 616 paket kokainin Mersin’de
gönderildiği şirkete ve Kolombiya Buenaventura Limanı’nda yakalanan 5 ton
kokainin teslim adresi olan İzmir’deki kimya firmasına aradan bir yıl geçmesine
rağmen herhangi bir operasyon düzenlenmemesi de bizlerin iddialarının ne derece
kuvvetli olduğunun kanıtıdır. Sadece İzmir ve Mersin’e gönderilen tek partideki
kokain miktarı, Türkiye’nin 3 yılda yakaladığı kokain miktarına eşit. Bütün bu
düğümlerin çözüleceği en önemli yerlerden birisi de limanlar. Konunun takipçisi
olmaya tüm kararlılığımızla devam edeceğiz.