CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Cumhuriyetin her dönemde saldırılara
uğradığını ifade ederek " Devlet ve iktidardakiler cumhuriyetten ve onun
ilkelerinden uzaklaşmadığı, yobazların ve din sömürücülerin tehditlerine boyun
eğmediği, irticai faaliyetlerin odağı olan kişiler ve tarikatlarla çıkar
ilişkileri kurmadığında, kazanan hep cumhuriyet ve onun neferleri
olmuştur" sözlerine yer verdiği konuşmasında şunları söyledi..
ŞER VE İHANET
ODAKLARI HER DÖNEMDE ÇIKMIŞTIR
Cumhuriyetin karanlığın üzerine güneş gibi doğuşundan, kimsesizlere yuva, korunak ve gelecek oluşundan, dinimizi sömürmeye çalışanlara duvar oluşundan, işte sarayda otursun isterse bir gecekondu da tüm insanlarımıza eşitlik ve adalet sunmasını kabul etmek istemeyenler, cumhuriyetle hesaplaşmak gibi nafile ve acınası bir çaba içine giren şer ve ihanet odakları her dönemde baş kaldırmaya çalışmıştır. Her dönemde Cumhuriyet'i, Atatürk ilke ve devrimlerini içine sindiremeyen oluşumlar ortaya çıkmış, Türkiye, benzer olayları Çorum'da, Kahramanmaraş'ta, Sivas'ta daha geniş katliamlar halinde defalarca yaşamış; Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi gibi nice Atatürk devrimcisi şehit edilmiştir. Dini referans göstererek, halkımızı gericiliğe ve yobazlığa mahkum etmek isteyenler tarikatlar, cemaatler sahte hacı ve hocalarla birlikte cumhuriyeti yıkma girişiminde bulunanlar sadece bu ülkeye ihanet etmemiş, hem dinimize hem de dinimizi özgürce yaşayan dindar insanlarımıza karşı acımasızca bir saldırıda bulunmuşlardır.
İKTİDARLAR
TARİKATLARLA ÇIKAR İLİŞKİSİ KURMAZSA…
Cumhuriyet tarihinde, Menemen'de yaşanan cumhuriyet karşıtı
gerici ayaklanma benzerlerinin yaşanmış olmasına rağmen, bu tehlikeden ve
gericilerle kurulacak ortaklıkların yarattığı felaketlerden hala ders
çıkarmayanlar olduğunu dile getiren Deniz Yücel "1930'da Kubilay'ın
kahramanlığı bizlere şunu göstermektedir ki; Devlet ve iktidardakiler
cumhuriyetten ve onun ilkelerinden uzaklaşmadığı, yobazların ve din
sömürücülerin tehditlerine boyun eğmediği, irticai faaliyetlerin odağı olan kişiler
ve tarikatlarla çıkar ilişkileri kurulmadığında kazanan hep cumhuriyet ve onun
neferleri olmuştur.Tarihimizde böylesi acı bir tecrübeyle, devlete ve
cumhuriyete baş kaldıranların nelere sebep olabileceğini yaşamış olsak da, 15
Temmuz 2016'da FETÖ terör örgütünün darbe girişimi bizlere gösterdi ki, bu şer
odaklarıyla iktidar sahiplerinin ortaklıkları 89 yıl sonra bile ülkemizde
felaketlere yol açabilmekte, cumhuriyetimizi tehdit edebilmektedir.
Unutulmamalıdır ki, 15 Temmuz'da bizleri daha büyük bir felaketten koruyan tek
şey, Kubilay ve arkadaşlarının uğruna can verdiği Cumhuriyet ve onun
kurumlarının, devletin kılcal damarlarına yerleşmiş olan vatanı ve Türk
milletini koruma refleksidir. Büyük Atatürk’ün `Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,
dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat,
medeniyet tarikatıdır.` sözleri düne, bugüne ve yarına tutulan en önemli
ışıktır. Kubilay'ın kahramanlığına şahit olan bu topraklardan bir kez daha
uyarıyoruz, Günümüz iktidarı bu
ilkelerden uzaklaşıldığında, 15 Temmuzların sonunun gelmeyeceğini artık
anlamalı, "Ne istediler de Vermedik' sözleriyle ilan edilmiş olan çıkar ve ihanet odaklı ortaklıklardan
uzak durmalıdır" dedi.
KUBİLAY GERİCİLİK VE
YOBAZLIKLA SAVAŞIN SİMGESİDİR
Yücel, Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile birlikte Bekçi
Hasan ve Şevki'nin cumhuriyet ve devrim uğruna kendilerini şeriat isteyen,
gerici canilerin arasına atarak, cumhuriyet tarihin en büyük cesaretlerinden
birini göstermiş olduklarına vurgu yaparak, şunları söyledi
Cumhuriyet'e ve Atatürk devrimlerine inanmış Mustafa Fehmi
Kubilay, bağlı olduğu değerler adına canını hiçe sayarak, Cumhuriyet'in
korunması uğruna ulusumuzun hiçbir özveriden kaçınmayacağının göstergesi haline
gelmiştir. Kubilay, Türkiye Cumhuriyeti'nin gericiliğe ve bağnazlığa karşı
verdiği savaşın simgesi olmuş, Türk ulusunun gönlünde “devrim şehidi” olarak
ölümsüzleşmiştir.Devrim Şehidimiz Mustafa Fehmi KUBİLAY, kendisini 1930 yılında
vatan, cumhuriyet ve devrim uğruna şeriat isteyen, gerici canilerin arasına
atarak cumhuriyet tarihin en büyük cesaretlerinden birini göstermiş, Bekçi
Hasan ve Bekçi Şevki de vazifelerinin ötesinde bir anlayışla aynı mücadeleye
ortak olmaktan bir an olsun tereddüt etmemişlerdir.Bu cansiperane
kahramanlıklar Kubilay'ın ve cumhuriyetimizin ebedi Başkomutanı Mustafa Kemal
ATATÜRK'ün şu sözleriyle çok daha anlamlı kılınmaktadır; 'Cumhuriyetimiz öyle
zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir.
Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında
müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmaya hazırız.'
CUMHURİYET KUBİLAYLAR
SAYESİNDE BUGÜNE GELMİŞTİR
89 yıl önce Kubilay ve emrindeki iki bekçinin şehit
olmasıyla sonuçlanan olayı ve şehitleri hiç unutmayacaklarını ifade eden Yücel,
sözlerini şöyle tamamladı,
Devrim Şehidi Kubilay; Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğe yürüyüşünde karanlıkları aydınlatan meşale olarak her zaman yüreğimizde yanacaktır. Tarihimizde kara bir leke olarak yerini alan Menemen olayı, ulusumuzun Atatürk ilke ve devrimlerine daha çok sahip çıkmasını sağlamış ve Cumhuriyetimizi kuvvetlendirmiştir. Cumhuriyete, aydınlığa, Atatürk devrimlerine inanan bizler Kubilay’ı hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız.Türkiye cumhuriyeti, 89 yıl önce Menemen'de canlarını feda eden Kubilaylar sayesinde bugünlere gelmiştir. Cumhuriyet uğruna canını seve seve veren ve Türk ulusunun gönlünde asla unutulmayacak saygın yerini alan, aydınlanma ve çağdaşlığın simgesi olan, başta Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay olmak üzere Bekçi Hasan ve Şevki'yi ve cumhuriyet uğruna, vatan uğruna can vermiş tüm şehitlerimizi minnet, özlem ve rahmetle anıyor, açtıkları yoldan ilerlerken cumhuriyete yönelen tüm tehditlere karşı, canımızı ortaya koyacağımıza söz veriyorum.