Yücel yaptığı açıklamada "Koca koca insanlar bizi
bilmez, İzmir'i tanımaz, Allah'tan korkmaz, iftirada ve çirkinlikte sınır
tanımaz haldeler. İzmirlinin gönlünde ve bizim nazarımızda karşılığı ve
ağırlığı olmayan bu AK Partililere cevap vermek zaman kaybı ama İzmir'e ve parti
örgütümüze sorumluluğumuz gereği bir kez daha hadlerini bildirmek
gerekiyor" dedi. Yücel, açıklamasında şunlara yer verdi.
MAKAMI VE PARASI OLAN FETÖCÜLERİ CHP Mİ SALIVERİYOR?
Özellikle AKP’nin en başından başlayan ve aşağıya doğru
inen, 31 Mart yaklaştıkça ve daha da çok hissettikleri büyük korku arttıkça,
AKP’nin yöneticilerinden çıkan sözler ne izan, ne de akılla açıklanabilir. Tüm
sözleri, tüm iftiraları o kadar çirkin, mesnetsiz ve kendilerini anlatıyor ki,
bu sözlere yanıt vermek için harcadığımız vakte yazık oluyor. Söze ve söyleyene
baktığımızda ne kadar zavallı, acınası ve çaresiz bir durumda olduklarını bir
kez daha görüyoruz.
AK Partililerin paçaları tutuşmuş, iktidarlarını kaybetme
telaşına düşmüştür. Seçimleri kaybetme korkusu, AKP liderini ve kadrolarını
akla, mantığa sığmayacak açıklamalar yapmaya, muhalefet hakkında akıl almaz
ithamlarda bulunmaya yöneltmektedir. Akıllarınca muhalefeti terörle
ilişkilendirerek kriminalize edeceklerini, bu suretle seçmenin tekrar
kendilerine yöneleceğini sanmaktadırlar.
Bunun bir örneğini dün İzmir’de gördük. Darbeci generalin
abisini Hollanda'ya büyükelçi yapan, FETÖ'ye üyelikten tutuklanan eski rektörün
kardeşini Tarım ve Orman Bakanı atayan, FETÖ terör örgütü üyesi oldukları
yönünde yüksek şüphe varken, AKP Genel Başkan Yardımcısının akrabalarının adli
kontrole bile gerek duymadan salıverilmesini sağlayan zihniyet, bugün CHP
meclis üyesi listelerinde yer alanların ve akrabalarının terörle ilişkisini
sorgularken hiç utanmıyor mu merak ediyoruz?
HUKUK ADINA İÇLER ACISI BİR DURUM
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın CHP Belediye Meclis
üyesi adayları hakkındaki suçlamalarına da değinen CHP il başkanı Yücel,
"CHP'li meclis üyesi adaylarının akrabalarının adli kayıtlarını tetkik
etmek nasıl bir kaybetme korkusunun yerleştiğini açıkça göstermektedir? Kaldı
ki haklarında herhangi bir mahkûmiyet kararı, dava, soruşturma dahi
bulunmayan, seçim kurullarınca seçilme
yeterliliği onanmış insanları terörle ilişkilendirmeye çalışmanın, hiçbir etik
değere ve vicdana sığmayacağını, hukukun en temel ilkelerine aykırı olduğunu
hukuk eğitimi almış olan bir milletvekili bilmez mi?
Bu nasıl bir aymazlıktır, nasıl bir siyaset anlayışıdır
gerçeklikle bağını koparmaktır ki, hukuk ve insanlık adına utanç verici bir
şekilde “duyum üzerine” denilerek, insanlar yargılanabiliyor ve bu durum bir
milletvekili tarafından, çok doğal bir şeymiş gibi basın toplantısıyla
açıklanabiliyor. Bu durum Avukatlık mesleği adına içler acısı bir durumdur. Duyum
üzerine insanları terörist ilan edenler, CHP’yi terörle ilişkilendirmeye
çalışanlar bu pis işlerini sürdürdükçe İzmirli her seferinde bunların yalan ve
iftiralarla dolu, çirkin ve kirli siyaset tarzlarını görüyor ve aslında
İzmirliye yapılan bu hakareti de not ediyor" dedi.
FETÖ'YE UŞAKLIK EDİP, PKK'YA KOL KANAT GERENLER…
Bugün CHP'ye terör üzerinden iftira atanların, daha dün FETÖ
denen örgüte yardım ve yataklık yaptıklarını, PKK'lı teröristleri korumak için
Valilerin ve Askerlerin elini kolunu bağlayan genelgeler yayınladıklarını
İzmirlilerin unutmadığını ifade eden Deniz Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü.
Hamza Dağ ve onun cenahı, FETÖ tarafından kahraman Türk askerleri, Generalleri, Paşaları Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla terörist ilan edilirken, tutuklanırken, müebbet hapis cezalarına çarptırılırken alkış tutuyorlardı. Tıpkı bugün CHP’ye yaptıkları gibi iftiralarla, uydurma delillerle, yalancı - gizli tanıklarla geçmişte insanların hayatlarını kâbusa çeviren FETÖ’nün elini ayağını öpmek için yarışırlarken memleketi hain darbe girişimiyle karşı karşıya bıraktılar. Sonra da 15 Temmuz darbe girişimi bir lütuftur dediler. PKK şehre insin rahat rahat hendek kazsın, askerimizi ve polisimizi şehit eden silahları, bombaları kolayca depolasın diye teröristlere kol kanat gerenler, FETÖ'ye uşaklık edip, PKK'ya kol kanat gerenlerin bu utanmazlığı karşısında söylenebilecek çok şey yok aslında. Biz hizmet yarışsın, projeler konuşulsun istiyoruz. Ama illa seviyeyi aşağıya çekeceklerse, bize attıkları iftiralara tüm Türkiye'nin bildiği gerçeklerle cevap verir, ayrıntıları da açıklarız. Hangi vekillerinin, hangi bakanlarının, hangi yandaşlarının FETÖ ile bağları var, kimlerin akrabaları hakkında FETÖ davaları var, kimler torpil geçilip kurtarılmış açıklarız. Senaryo aynı, yazanlar ve oynayanlar aynı. İzmir o zamanda bu oyunun farkındaydı ve karşı durdu, bugünde oynanan oyunun farkında ve karşı duruyor. Bugün kendi yarattığı ekonomik krizin, artık mide bulandıran çirkin siyasetlerinin neticesinde, seçmen nezdinde itibarı yerle bir olan ve iktidarını kaybetme telaşıyla her türlü etik değerden yoksun politik çıkışlar yapanlar şunu unutmasınlar! İftira ve yalan üzerine inşa edilmiş hiçbir iktidar kalıcı olmamıştır, olmayacaktır. Başta İzmirliler olmak üzere tüm halkımız, 31 Mart'ta bunu AKP'ye güçlü bir şekilde hatırlatacaktır!