Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – 14 Mayıs günü milletvekili gerçekleşen seçimde Cumhurbaşkanı adaylarının yüzde 50’nin altında oy almasıyla birlikte seçimler ikinci tura kalmıştı. 28 Mayıs günü gerçekleşen ikinci turda yüzde 52,14 puanla önde tamamlayan Recep Tayyip Erdoğan, 3. Kez Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan isim oldu.
Ekonomi politikalarında değişiklik yapılıp yapılmayacağı merak edilirken, Ekonomist Uğur Civelek seçimin ardından döviz kurlarında olası senaryoları ele aldı.
“SINIRLAYARAK BİR ŞEY GİTMEZ”
Bankaların döviz vermediği iddiaları hakkında konuşan Civelek, “Çok uzunca bir süredir farklı bir politika vardı, bu Merkez Bankası yönetimiydi. Bankalar üzerinde baskı yapıyordu, döviz mevzuatı müşterisini Türk lirasına döndürmeleri için, döviz talep edenleri oyalamaları için, döviz satışını azaltmak için, psikolojik operasyonlar yapmak için. Bu 2-3 yıldır olan ve dozu giderek artan bir şey. Seçimden bir ay önce iyice yoğunlaştı. Bir yandan piyasada kuru tutmaya çalışıyorlar döviz satarak rezervi erittiler ama rezerve satarak baş edemeyeceklerini anladıklarında döviz talebini kırmak için her şey yapıldı. Bu yıl içinde döviz talebini azaltmak için çok daha farklı önlemler gündeme geldi. Marttan sona altın satışını rafa kaldırdılar, şirketlerin satışını rahimlediler. Dediler de dediler… Şuanda seçim bitti. Bundan sonra artık sınırlayarak bir şey gitmez. Kambiyo Rejiminde radikal değişiklikler yapmak durumunda kalabilirler. Yasaklarla döviz talebini baskılamakla kurların artışını engelleyemezler. Serbest piyasada kur alır başını gider, rezerve yokluğunda tutamazsınız. O zamanda 2 tarafa ayrı müdahale etmek zorunda kalıyorlar. Son birkaç haftanın da hikayesi bu, kur makası yüzde 2 ile yüzde 6 arasında gidip geliyor. Serbest piyasa daha yüksek, döviz talebi var, sistemden çıkış ve güvensizlik var” dedi.
“BANKALAR MÜŞTERİLERİ TL’YE GEÇİRMEK İÇİN HER TÜRLÜ YOLU KULLANIYOR”
Kur korumalı TL hesapları hakkında da değerlendirmede bulunan Civelek, “Kur korumalığı Türk lirası hesaplarında bankalara baskı yapıyorlar. Mevzuatların yüzde 60’a yakını TL olacak diye hedef koyuyorlar. Mayıs sonuna kadar belliydi, Temmuz ayı sonuna kadar başka rakam veriyorlar. Bankalar da müşterileri TL’ye geçirmek için her türlü yolu kullanıyorlar. TL faizini anormal yükseltiyor. Şu anda kur korumalı mevzuatta ekstra faiz yüzde 30’u aşmış durumda. Açık arttırmayla gidiyor. Bunun sonunda kur artmaya devam eder ama resmi kuru devlet bir yerde sabit tutar Kambiyo Rejimini değiştirir. Kur korumalı mevzuatta kur farkı alacaklarını hesap edenler yanıldıklarıyla kalır. Yani kur korumalığın hesaba aldığı kur örneğin 22’dir, serbest piyasa 30’u bulmuş olabilir. Kur korumalı mevzuat tam anlamıyla kur koruması yapamayacağı bir döneme giriyoruz” diye konuştu.
“25 VE 30 TL ARASI DEĞİŞİYOR”
Dolar ve Euro’nun ileriki dönemde giderek artacağı iddiaları hakkında konuşan Civelek, “Cumhurbaşkanı seçim sonrası ilk konuşmasında faizleri düşük seviyede tutacaklarını beyan etti. Bunun anlamı şudur; kurlarda yukarı hareket güçlü bir şekilde devam edecek. Yasaklarla bunu tutamazsınız. Onun dışında yurtdışı tahminlerine göre yıl sonu için 25 ve 30 TL arası değişiyor” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE EKONOMİK VE SOSYAL KRİZ DERİNLEŞECEK”
Mevcut ekonomi durumuyla ile ilgili genel bir tablo çizen Civelek, “Ciddi bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Ekonomik sorunlar o kadar ağır ki sosyal bir krizi de yaşıyoruz aynı zamanda ve siyaset bunu çözemiyor. Seçim öncesi seçim kampanyalarına bakarsanız gerek iktidar gerek muhalefet kanadında siyasetin sorunun parçası olduğunu ve çözemediğini çok net görürsünüz. Bunun anlamı şudur; Türkiye’de ekonomik ve sosyal kriz derinleşecek ve siyasi kriz hepsinin üzerine biber dökecek” şeklinde konuştu.
“ARTIK FİNAL AŞAMASINA GEÇİYORUZ”
Civelek son olarak ise şu ifadeleri kullandı;
“Bana sorunun başında dövizi sormuştunuz. İnsanlar buradan normal çıkış yolu göremedikleri için kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Dövize yönelmelerinin sebebi budur. Bu bir günde olmadı. Artık final aşamasına geçiyoruz. Herkes her şeyi görecek bir şeyler artık gizlenemeyecek. Finalde hepimiz üzüleceğiz.”