İstişare toplantısının hayırlara vesile olmasını dileyen
Erdoğan, "AK Parti, belediyelerdeki başarısıyla milletimizin gönlüne
girmiş, oradan merkezi yönetime yürümüş bir partidir. Yakın tarihimiz bize
belediyelerde başarısız olan bir partinin merkezi yönetimde de tutunamadığını
göstermektedir.
Çeyrek asrı aşan bu yürüyüşümüz boyunca vereceğimiz
hizmetleri konusundaki hassasiyetimiz hiçbir zaman azalmadı. Hangi görevde
olursak olalım ülkemizin 81 vilayetin tamamında ki belediyeleri özellikle de
kendi belediyelerimizi yakından takip ettik. Bugün de ülkemizin 30 büyük
şehrinin 15'i, 51 ilinin 25'i, 519 Büyükşehir ilçesinin 304'ü, 403 ilçesinin
238'i AK Partili kadrolarca yönetilmektedir.
Cumhur İttifakı olarak baktığımızda bu rakamlar
büyükşehirlerde 16 belediyeye, illerde 35 belediyeye büyükşehir ilçelerinde 361
belediye, diğer ilçelerde 313 belediyeye çıkıyor. Beldelerle beraber ülkemizde
nüfusun yüzde 64'üne dördüne denk gelen toplam 1390 belediyenin 1041'inin
Cumhur İttifakı'nda olması olması milletimizin ülkeyi yöneten cumhurbaşkanına
ve onun ittifakını olan güvenini de göstermektedir" dedi.
"Son seçimlerde
CHP'ye geçen belediyelerin şehirlerimize nasıl ağır maliyetler getirdiğini hep
birlikte takip ediyoruz"
Belediye başkanlarına hitap eden Erdoğan, "Bu başarıyı
artırarak sürdürmemiz şart. Merkezi yönetimde ne kadar güçlü olursak
belediyelerimizi de o kadar iyi destekleyebiliriz. Bunun için sizlerden tüm
çalışmalarınızı, tüm gayretlerinizi tüm hesaplarınızı 2024'te yapılacak mahalli
idareler seçimine değil 2023 haziranındaki seçime göre ayarlamanızı istiyorum.
Son seçimlerde CHP'ye geçen belediyelerin şehirlerimize nasıl ağır maliyetler
getirdiğini hep birlikte takip ediyoruz. Ne ülkemizi ne milletimizi, ne
şehirlerimizi ne de partimizi böyle bir durumla karşı karşıya bırakmaya
hakkımız yoktur.
Bunun için hep birlikte daha çok çalışacağız, genel
merkezimizde, il ve ilçe teşkilatlarımızda, belediyelerimizde mahalle
temsilcilerimizle bu şehirlerimizde adeta bir duvarın tuğlaları gibi
birbirimizi destekleyerek, birlik ve beraberlik içinde hedeflerimize doğru
yürüyeceğiz. Şunu unutmayalım; birlikte rahmet ayrılıkta azap olduğu gerçeğini
asla aklımızdan çıkarmadan işimize bakacağız. Teşkilatlarımızda
belediyelerimizin birlikte çalıştıkları hiçbir yerde kaybetmek diye bir durum
söz konusu olamaz, nerede böyle bir sıkıntı yaşanıyorsa altını kazıdığımızda
teşkilatlarımız ,milletvekillerimiz, belediyelerimiz arasında böyle bir tablo
karşımıza çıkıyor" diye konuştu.
"Belediye
başkanına gurur, kibir asla yakışmaz; biz tevazu ehli olmaya mecburuz"
AK Parti'de siyaset yapan, görev üstlenen herkesin kendi
kişisel kariyerinden önce ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarını düşünmek
ona göre davranmak mecburiyetinde olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
şunları kaydetti:
"Birbirimizin başına, sırtına, ayağına basarak değil
birbirimizle el ele kol kola, gönül gönüle vererek çalıştığımızda hayırlı bir
iş yapmış olur büyük başarılara imza atabiliriz. Aksi takdirde ne olacağını
görmek için tarihe bakmak yeterli. Yani belediye başkanına gurur, kibir asla
yakışmaz. Biz tevazu ehli olmaya mecburuz, aksi taktirde sorun katlanarak
büyür. Eninde sonunda gideceğimiz yer neresi toprak. 1.85 boyundayım
dolayısıyla mezarım da ona göre büyük olacak. İlahi neyse olacak onu kimsenin
değiştirmeye gücü yetmez dolayısıyla biz her zaman ne diyoruz, biz bu millete
efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Onun için teşkilatlarımızın ahenk
içinde çalışması konusunda vereceğiniz katkılar için her birinize en kalbi
şükranlarımı sunuyorum.
Size olan güvencimi, itimadımı, umudumu boşa
çıkarmayacağınıza yürekten inanıyorum. Belediyelerin ülke yönetimine giden
yoldaki önemini sadece biz görmüş değiliz muhalefet tarafı da aynı gerçeği
görüyor, bunun için var gücüyle bu alana yükleniyor. Bizden farklı olarak
onların yaptıkları icraatlar, verdikleri hizmetler, ortaya koydukları eser
üzerinden değil sadece ve sadece kamuoyunu yönlendirme faaliyetleri ile bunu
yapmaya çalışıyorlar. İşte bu ara bir 80 bin TL daha kazandım. Adamın işi gücü
yalan, adamın işi gücü iftira. O iftira attıkça, o yalan söyledikçe yargıda sağ
olsunlar onlarda kararlarını olumlu şekilde veriyorlar. Her birinin başına birer
ajans dikmişler. Ve o ajanslara yaptıkları ödemelerin hadi hesabı yok.
Yapılmamış işlerin, verilmemiş hizmetlerin propagandasından başka bir şeyle
uğraşmıyorlar."
"Kağıttan yapılmış bir gemiyi suyun yüzeyinde belli bir
müddet yüzdürebilirsin ama bir süre sonra kağıt suyun ağırlığını taşıyamaz hale
gelecek ve o gemi batacaktır" diyen Erdoğan, "Muhalefet
belediyelerinin durumuna böyle bir yıl yalanla cila ile bizim yaptığımız işleri
kendilerine mal ederek idare ettiler, İstanbul'da, Ankara'da bunu yaptılar,
aklınıza neresi gelirse. ikinci yıl artık makyajla dökülmeye başladı,
hakikatler ortaya çıkmaya başladı. Emin olun önümüzdeki yıldan itibaren bunları
artık insan içine çıkacak yüzleri varsa kalmayacaktır. Gerçi balık baştan kokar
misali genel başkanlarına bakıp belediye başkanlarının akıbetini kestirmek
mümkün. CHP Genel Başkanı'nın belediyecilik anlayışını ortaya koymak bakımından
şu örnekle tek başına yeterlidir.
CHP Genel başkanı geçtiğimiz haftalarda malum Şanlıurfa'ya
gitmiş meydanı boş bulunca da kendince esip gürlemiş sonra sözü tarıma getirip
belediyeyi bize verin çiftçiye elektriği bedava yapalım. Hadi Şanlıurfalı
palavrayı tutmadığı için belediyeyi bunlara vermedi. Peki çiftçilerimizin yoğun
elektrik kullandığı Hatay gibi, Adana gibi, Antalya gibi pek çok şehir sizin
belediyelerinizin yönetiminde bakınız. Daha İstanbul, Ankara, İzmir,
Eskişehir'i saymıyorum. Yapın elektriği bedava, elinizi tutan mı var? Tabii
burada önce çözülmesi gereken birkaç sorun var.
Elektrik üretimi, dağıtımı Enerji Bakanlığımızın gözetiminde
ilgili kamu kuruluşları ve özel sektör tarafından yapılıyor. İkinci sorun
belediyelerin böyle bir görevinin bulunmaması. Velev ki böyle olsa bile daha
kendi şehirlerinin yolunu yapmaktan, çöpünü toplamaktan, suyunu akıtmaktan,
kanalizasyon ve su giderlerinin altyapısını inşa etmekten aciz CHP'li
belediyelerde bu işe sıra bile gelmez. Üçüncü sorun CHP genel başkanının namus
sözü verdiği her konu gibi bunu da arkasını dönünce inkar edecek olmasıdır.
Hatırlarsanız bu zat 2019 seçimleri öncesinde CHP'nin kazandığı belediyelerde
tek bir kişinin bile işinden çıkartılmayacağını, tek bir kişinin bile
ekmeğinden edilmeyeceği konusunda namus sözü vermişti.
Seçimden sonra ise sadece İstanbul'da 15 bin kişiyi
ekmeğinden etti. Namuslusun ya hadi önce sen bunun bir gereğini yap bakalım. Ne
oldu bunun yerine de çoğu kim olduğu, ne olduğu belli olmayan, bir kısmı terör
örgütleri ile iltisaklı çıkan 45 bin kişiyi belediyeye doldurdular. Bu tablo
CHP Genel Başkanının namusunun kendi belediyesi tarafından ayaklar altına
alındığının ifadesi değil de nedir? Velhasıl belediyecilik genel başkanından
belediye başkanına kadar her kademesi ile bir partinin vizyonunu yönetim becerisini
ahlakını millete bakışını en iyi gösteren alan AK Parti yönetimi ve
belediyeleri ile CHP yönetimi ve belediyelerin karşılaştıran herkes bu farkı
görecek, ülkenin geleceğini kime teslim edebileceğini, bunun muhakemesini,
muhasebesini en iyi şekilde yapacaktır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler duruşunuzla, işinizde,
ilişkilerinizde işte bu kritik sürecin en önemli belirleyici konumundasınız.
Ülkenin Cumhurbaşkanı ve partimizin genel başkanı olarak ihtiyaç duyduğunuz her
an yanınızda olduğumdan olacağımızdan şüpheniz olmasın. Yerel Yönetimler
Başkanlığımızın 14 kişilik ekibi kendi sorumluluk alanlarındaki belediyeleri
yılda birkaç kez yerinde ziyaret edip sorunları ve talepleri belirliyor. Şehir
destek programları ve anketlerle belediyelerimizin çalışmaları ve belediye
başkanlarımızın kamuoyu algısı konusunda kapsamlı analizler yapılarak sonuçlar
kendileri ile de paylaşılıyor. Aynı şekilde yerel Yönetim Başkanımız sürekli
belediyelerimizle temas halinde. Biz de istişare toplantılarıyla, il
ziyaretleri ile ve çeşitli vesilelerle sizlerle zaman zaman bir araya
geliyoruz. Son dönemde Yerel Yönetimler Başkanlığımızca başlatılan gençlik
faaliyetlerini de önemli bir adım olarak görüyoruz" dedi.
"Amacımız
belediyelerimizin hizmetlerini daha etkin şekilde sürdürmelerini,
teşkilatlarımızda daha yakın çalışmalarını sağlamak"
Ankara'da yeni açılan Başkent Millet Bahçesinde düzenlenen
Gençlik Festivali'ni önemsediğini ve örnek olarak gördüğünü kaydeden Erdoğan,
"Amacımız belediyelerimizin hizmetlerini daha etkin şekilde
sürdürmelerini, teşkilatlarımızda daha yakın çalışmalarını sağlamak. Tespit
ettiğimiz yanlışları affetmediğimiz gibi hayata geçirilen güzel faaliyetleri de
yakından takip ve takdir ediyoruz. 2019 seçimlerinden bu yana AK Parti saflarına
diğer partilerden 40 başkanın katılmış olması aramızda oluşturduğumuz bu güzel
iklimin etkilediğini işaret ediyor. Rabbim hepinizden razı olsun. İstişare
toplantılarımız aynı zamanda tecrübe aktarımı, güzel örneklerin paylaşımı, daha
iyiye ulaşmak için fikir alışverişi yapma zeminidir. Bir süre önce küresel
iklim değişikliğinin insanlığı giderek daha çok etkileyeceğini gerçeğini göz
önünde bulundurarak 2053 vizyonumuzun odağına yeşil kalkınma devrimini
oturduğumuzu ilan ettik.
Yeşil Kalkınma Devrimi kapsamında öne çıkan temiz enerjiden
atık yönetimine, yeşil alan miktarının artırılmasına kadar pek çok başlık
belediyelerimizi de ilgilendiriyor. Sizleri bu hususa özellikle önem vermeye,
gerekli hazırlıkları bir an önce yapmaya, Yeşil Kalkınma Devrimimizi
desteklemeye davet ediyorum. Esasen sürdürülebilir şehircilik ve eğitim
politikaları konusunda hem müktesebatımızda hem vizyonumuz da diğer siyasi
partilerin oldukça önündeyiz. Bu kapsamda geçtiğimiz 19 yılda medeniyetimizin
en önemli taşıyıcısı olarak gördüğümüz şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla
dönüştürdük ,destekledik, güçlendirdik. Yeni yönetim sistemine geçtiğimiz
2018'den bu yana sadece Çevre ve şehircilik alanında yatırım bedeli 300 milyar
TL'yi aşan 12.700 projeyi hayata geçirmişlerimizin ve ilçelerimizin tamamını
kuşatan bu yatırımlar geleceğimize daha güvenle bakıyoruz" dedi.
"Afetlerin
hepsine de anında müdahale ettik"
Hiçbir ayrım yapmadan, hizmet eden, eser üreten, yatırım
yapan, her belediyeyi desteklediklerini ifade eden Erdoğan, "Afetler
konusunda da aynı hassasiyeti gösteriyoruz. Son dönemde önce Elazığ ve
Malatya'da ardından İzmir'de çok ciddi yıkımlara yol açan afetler yaşadık. Aynı
şekilde Karadeniz bölgemizde adeta yerleşim yerlerini önüne katıp götüren sel
felaketleri ile karşılaştık. Artvin, Rize şöyle batıya doğru gelelim Kastamonu,
Sinop, Bartın, buralar afetler yaşadık. Yaz aylarında da Akdeniz ve Ege
bölgelerimizde etkili olan orman yangınlarıyla yüzleştik. Antalya, Muğla
buralarda da afetlerle de baş başaydık. Denizlerimizi işgal eden bir müsilaja
maruz kaldı. Bu afetlerin hepsine de anında müdahale ettik. Arama ve kurtarma
faaliyetleri hızla yürüttük. Kentsel dönüşüm faaliyetlerine hız verdik.
Son 9 yılda 1 milyon 700 bin konutu dönüştürerek bu alanda
önemli bir başarı kazandık. Ana muhalefetin başındaki zat nerede? İzmir'in
belediyesi kimde? Onlara buradan sesleniyorum; yahu İzmir'de acaba o kaçak
yapılaşmanın olduğu bölgelerde, o gecekonduların olduğu bölgelerde belediyeniz
acaba nerede? Bir kentsel dönüşüm değişim projesi uyguladı mı yok. Benim İzmir
teşkilatımın İzmir milletvekillerimin, mevcut belediye başkanlarımın, orada
kapı kapı dolaşarak ve bunları da işaret ederek işte CHP'nin belediyecilik
anlayışı budur, bakın kentsel dönüşüm değişim yok ama bir deprem yaşandı
burada. Bu depremde merkezi yönetim olarak geldik. Gördüğünüz bu bütün
yapılaşmaları biz yaptık ve şu anda da rezerv alanlarında yine bunları yapmaya
devam ediyoruz" dedi.
Erdoğan, "Türkiye Çevre Ajansını kurarak depozito
yönetimi yoluyla milli servetin heba olmasının önüne geçecek bir adım daha
attık. Millet bahçelerimiz 2018 genel seçimleri hem de 2019 mahalli idareler
seçimlerindeki en önemli projemiz. Bugüne kadar 67 milyon metrekare büyüklüğe
sahip 113 millet bahçesini hizmete açtık hedefimiz bu projeyi genişleterek
millet bahçelerimizin sayısını 410'a çıkarmaktır. Başkent Millet Bahçemizin
sadece iki ayda 2 milyon kişi tarafından ziyaret edilmesi halkımızın da bu
projeden memnuniyet duyduğunu gösterir. Bazı meseleler var ki çok küçük
dokunuşlarla milletin gönlünü kazanmak mümkündür. Mesela bunlardan biri de evet
buraya hassasiyetle dikkatinizi çekmek istiyorum, sokak hayvanları meselesidir.
Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başıboş köpeklerin yol açtığı
facialarla ilgili üzüntü verici haberlere rastlıyoruz.
Öncelikle sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil
barınaklar olduğunu unutmamak gerekiyor. Şimdi ben buradan başta
Büyükşehirlerimiz olmak üzere tüm belediye başkanlarıma sesleniyorum. Sahipsiz
hayvanlar için lütfen önlem alın, sıcak ve güvenli barınaklar kurarak gıda
artıklarından hayvan maması üretimini teşvik ederek, pek çok gönül
kazanabiliriz, gönül kazanabilirsiniz. Böylece tüm vatandaşlarımızın sahipsiz
hayvanların yol açacağı tehditlerden kurtulmasını sağlamış hem de kendisi de
bir can olan hayvanlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz"
şeklinde konuştu.
Osmanlıda uygulanan yöntemleri hatırlatan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Osmanlı, ağaçlara meyveleri asarmış, bu meyvelerden gelsinler bu
hayvanlar nasiplerini alsınlar. Aynen bunu da bulunduğumuz belde, ilçe VE
illerde yapmamız mümkün. Bu adımları da artık bu dediğim barınaklar hem bu
dediğin Ağaçlarda onların nasiplerini hazırlama görüldüğü gibi artık
kırsalındaki sorumluluk alanlarıyla birlikte nüfusumuzun yüzde 95'inin barındığı
şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz,
çalışmalıyız. Barınaklar sorununu hep birlikte aşmamız gerekiyor. Bu anlayışta
belediyelerimizin faaliyetlerini de eldeki imkanları seferber ederek
destekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Aşmamız gereken
ilk bent 2023'tür"
Erdoğan, "2019 seçimlerinde yayınlanan manifestoyu
hatırlatarak,2019 seçimlerinde yayınladığımız manifestoyu asla akıldan
çıkarmamamız gerekiyor. Şehir planları uzun vadeli hazırlanacak. Alt yapı ve
ulaşım sorunları tamamen çözülecek. Kentsel dönüşüm çalışmaları bölgelerin
özelliklerine göre yönetilecek. Belediyenin kaynakları doğru ve açık şekilde
kullanılacak.
Her türlü şaibeden uzak durmanız önemlidir. Bundan asla
taviz veremeyiz. Hiç bir AK Parti belediyesi için Allah göstermesin şaibe
konuşulmamalı. İmar planlarından bindiğiniz araca, ihalelerden özel hayatınıza
kendinize ve bize söz getirecek en küçük söz, şatafat, israf, kibir görüntüsüne
meydan vermemelisiniz. Tüm çalışmalarınızı 2023 seçimlerine göre ayarlamanız
gerek. Aşmamız gereken ilk bent 2023'tür" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını söyle sürdürdü:
"Klasik Türk musikisinde önemli bir üstat Alaattin Yavaşça'yı hakka uğurluyoruz. Gaziantep'te kendisi için yapılmış kültür sanat merkezinin açılışını yapacağız. Biz Gaziantep'teyiz, arkadaşlarımız vekaleten cenaze törenine katılacak. Ailesiyle görüştüm, oğlum da kendisini çok sever ve sayardı. Tüm teşkilat mensuplarımıza tüm vatandaşlarımıza selamlarımı götürmenizi istiyorum yapacağımız istişarelerin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum yerel yönetimler Başkanlığımıza bu güzel buluşmayı temin ettiği için aynı şekilde teşekkür ediyorum."