Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilim Kurulu toplantısı
sonrası alınan kararları açıkladı. Salgın sürecinde dünya genelinde yaşanan
sorunlara dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Koskoca devletlerin
havalimanlarında, sınır kapılarında maske takma kavgasına giriştiklerine hep
birlikte şahit olduk. Devletlerin yönetim becerileri bu dönemde sınandı.
Türkiye tüm bu sınamalardan alnının akıyla çıkabilen az sayıda ülkeden biri
olmuştur. Dünyada örnek bir varoluş mücadelesini ortaya koyan bu heyeti ayrıca
kutluyorum. Bir de bizim için çok çok önemli olan hocalarımızı ebediyete
uğurladık. Salgında hayatını kaybeden hocalarımızın isimlerini verdiğimiz
hastaneleri bu mücadelenin sembolleri olarak görüyoruz. Diğer ülkelerde insanların
sağlık kuruluşlarına erişimi kısıtlanırken, biz sadece salgın döneminde şehir
hastaneleri, devlet hastaneleri ile 16 binin üzerinde yeni yatağı da hizmete
açtık. Salgınla en büyük mücadeleyi yürütürken toplumsal ihtiyaçların
karşılanmasında da herhangi bir zafiyete asla müsaade etmedik" dedi.
Yaşanan süreçte kamu görevlilerinin ve gönüllülerinin
oluşturduğu Vefa grupları gibi uygulamalarla insanların yanında olduklarını
kaydeden Erdoğan, "Yönetim olarak bize en büyük desteği Sağlık
Bakanlığımızın salgın tehdidinin dünyada duyulmaya başlamasıyla oluşturduğumuz
Bilim Kurulumuz ve alt çalışma grupları vermiştir. DSÖ de bu süreci yakından
takip ederek takdirlerini kendi platformlarında ifade etmişlerdir. Kriz
dönemlerinde kamuoyu beklentilerini karşılamak, alınan kurallara uyulmasını
sağlamak, bunların muhtemel etkilerini yönetmek elbette kolay değildir. Hükümet
olarak bilimsel verilerle toplumsal beklentileri en üst düzeyde buluşturmaya
gayret ettik. Hep birlikte ülkemizi bu sancılı dönemden sağ salim çıkartarak
milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmenin huzuru içinde bir
aradayız" açıklamasında bulundu.
Salgının başlangıcında bilinmeyen, sonucu kestirilmeyen bir
virüsle karşı karşıya gelinmesinin yol açtığı belirsizlikler olduğunu ifade den
Erdoğan, "Virüsün kaynağı olarak gösterilen Çin'den gelen bilgiler,
dehşetengiz bir tablo ortaya koymaktaydı. Hastalık dünyaya yayıldıkça bilim
insanlarının gözlem ve tespitleri tüm dünya ile birlikte bizi de hemen her gün
yeni bilgilere, yeni tavsiyelere maruz bıraktı" dedi.
Vatandaşları virüse karşı korumak için dünyada geliştirilen
her aracı en hızlı şekilde ülkeye kazandırarak mücadeleyi ön plana
çıkardıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kendi verilerimizi analiz ettikçe bilgilerimizi geliştirdik,
kendi mücadelemizi oluşturduk. Bugün dünyada kendi aşısını üretebilen 9 ülkeden
biri konumundayız. Elde ettiğimiz her mücadele ve tecrübeyi dost ve kardeş
coğrafyalardaki halklarla paylaşarak insani sorumluklarımızı yerine getirdik.
Dünya genelinde 160 ülkeye ve iki uluslararası kuruluşa tıbbi yardım desteği
sağlayarak gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya bu konuda hiç de hayırla
yad edilmeyecek bir yaklaşım sergilemiştir. Kendi güvenlikleri ve refahları
dışında hiçbir şeyi umursamayan ülkelerin insanlığın tamamına yönelik tehditler
karşısındaki bu bencilliği tarihin utanç sayfalarına kaydedilmiştir. Türkiye
olarak bu süreçten çıkardığımız ders sağlık altyapısı ve hizmetleri konusunda
da kendi kendimize yeterli hale gelmemizin şartı olduğudur" değerlendirmesinde
bulundu.
"1 milyon 300
bin kişilik sağlık ordumuzun haftanın 7 günü verdiği hizmetleri asla
unutmayacağız"
Erdoğan, "İnşallah güçlü altyapımız ve nitelikli insan
kayağımızla bu hedefe hızla ulaşacağız. Tüm bu süreç boyunca Sağlık Bakanlığı
ekibi ve Bilim Kurulu üyelerimizin çabalarına, emeklerine bizzat şahit
olduğumuz son iki yıldır mesaisinin neredeyse tamamını hiçbir maddi karşılık
beklemeksizin salgınla mücadeleye ayıran değerli bilim insanlarımıza milletim
adına şükranlarımı sunuyorum. Bakanımız ve ekibi başta olmak üzere 1 milyon 300
bin kişilik sağlık ordumuzun haftanın 7 günü verdiği hizmetleri asla
unutmayacağız. Yürütülen mücadeleye destek veren bakanlıklarımız, Diyanet
İşleri Başkanlığımız ve diğer kurumlarımızın mensuplarını tebrik ediyorum.
Sağlık çalışanlarımıza teşekkürlerimizi en azından bir kısmını onlara yönelik
şiddetin önüne geçilmesinden, özlük haklarındaki iyileştirmelere kadar bir dizi
düzenlemeyle ifade etmenin gayreti içindeyiz" ifadelerini kullandı.
"Yaklaşık 3 yıldır
uygulanan kapalı mekanlardaki maske kullanma zorunluluğu tümüyle
kaldırılmıştır"
Salgının artık kitlesel bir tehdit olmaktan çıkmasıyla birlikte Avrupa ülkelerinin hemen hemen tamamının kısıtlamaları kaldırdığını hatırlatan Erdoğan, "Ülkemizin bu aşamaya geldiğine inanıyoruz. Nitekim bugün yapılan Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısında bu hususlar enine boyuna değerlendirilmiştir. Bilim Kurulumuz bundan sonra olağanüstü bir durum olmadıkça düzenli toplantı yapmasına ihtiyaç kalmadığı görüşüne varmıştır. Sağlık Bakanlığımız ise Salgın Yönetimi Eylem Planı çerçevesinde çalışmalarını yine sürdürecektir. Korona virüs tedbirleri çerçevesinde yaklaşık 3 yıldır uygulanan kapalı mekanlardaki maske kullanma zorunluluğu tümüyle kaldırılmıştır. Sadece toplu taşıma araçları ile sağlık kuruluşlarında maske uygulamasına vakalar, binin altına düşene kadar bir müddet daha devam edilecektir. Bilim Kurulumuzun önerisi, ileri yaşlardaki kişiler ile kronik hastalığı, hastalık şüphesi, riskli gruplarla teması olanların maske kullanmaya devam etmeleri yönündedir. Yine Bilim Kurulumuz kronik hastalığı olanlar ve yaşlılar başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın salgına karşı en büyük kozumuz olan aşıların özellikle hatırlatma dozlarını ihmal etmemelerini de önermektedir. Ekinliği ispatlanmış olan kendi aşımız Turkovac hatırlatma dozları konusunda özellikle tavsiye edilmektedir. Bunun için aile sağlığı merkezleri ve kamu hastanelerinde aşı uygulama merkezleri ihtiyaca cevap verecek şekilde faaliyetlerini sürdürecektir. Ülkemizde üretilen korona virüs ilaçlarının vatandaşlarımıza ücretsiz dağıtımı devam edecektir. Güncel teknolojiler ve tedaviler de yakından izlenecektir. Rabbimden başta kendi vatandaşlarımız olmak üzere tüm insanlığa sağlıklı, güvenli, huzurlu, müreffeh bir gelecek temenni ediyorum" açıklamasında bulundu.