Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları ise
şöyle:
Türkiye'nin bugüne kadar elde ettiği kazanımların
neticesinde değişimleri hep korumuş olmasıdır. Salgın döneminde de bu çizgiden
asla kopmadık. Geçtiğimiz yıl yargı reformu strateji belgemizi hazırlamış
ardından da buna uygun hukuki adımlarımızı atmaya başlamıştık.
Bu ayın başında insan eylem hakları planını kamuoyuna
sunduk. Yaklaşık 3 hafta öncede ekonomik reformlarımızı açıklamıştık. Türkiye
ekonomisinin potansiyelinin göstergesi zaman zaman ortaya çıkan temelsiz finans
hareketleri değil işte bu reform gündemidir. Hukuktan ekonomiye kadar uzanan ve
milletimiz tarafından memnuniyetle karşılanan reform programlarımızın takvimine
uygun devam edeceğiz.
YENİ ANAYASA
Hiç şüphesiz en önemli reform başlığımız, milletimize sözünü verdiğimiz sivil anayasadır. Yeni bir anayasa kazandırmayı amaçlıyoruz. Geçmişte darbelerle hazırlanan yasaların, milletimizin beklentilerine cevap veremediği kısa sürede ortaya çıkmıştır. Türkiye'deki anayasa değişikliği gayretleri asıl metnin hukukuna zerh edilmiş, beklenen neticelere ulaşamamıştır. Mevcut anayasamızdaki bu arızayı gideremedik. Yeni ve sivil bir anayasa konusunu tekrar gündeme getirmemizin nedeni de işte budur. Sistemi artık 3. yılına yaklaşan tecrübeler ışığında geliştirmemizin de farkındayız.
FABRİKALARDA
MAKİNALAR HİÇ DURMADI
Dünyanın en güzel kadim coğrafyasındaki bin yıllık
varlığımızı, siyasi ve ekonomik adımlarımızla birlikte sürekli güçlendiriyoruz.
Bölgemizde 1990'lardan beri yaşanan insanı ve siyasi krizler milletimizin
birlik ve beraberliğiyle devletimizin gücünün ne kadar önemli olduğunu
göstermiştir. Türkiye, çok partili siyasi hayata geçişle bir üst kademeye
çıkardığı demokrasi mücadelesini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle daha da
yukarı çıkarmıştır. Elbette salgın uygulamaya koyduğumuz tedbirlerden etkilenen
kesimlerle birlikte hepimizin hayatında zorluklar açmıştır. Tedbirleri kimi
zaman sıkılaştırarak kimi zaman esneterek, salgının tehditlerini en az seviyede
tutmaya gayret ettik. Fabrikalarda makinalar hiç durmadı, ihracata yönelik
üretim yapan fabrikaların çoğu bu yılın kapasitesini çoktan doldurdular. Kara
yollarımıza demir yollarımıza, limanlarımıza yaptığımız yatırımların önemi
tıpkı hastanelerde olduğu gibi bu dönemde iyi anlaşıldı. Yıllarca bizi ülkenin
kaynaklarını taşa toprağa gömmekle suçlayanlar, şimdi niye güçlü alt yapı
kurmadığımıza getirmeye başladılar.
GELİN TÜRKİYE'YE
YATIRIM YAPIN
Türkiye 19 yılda kazandırdığımız yatırımların anlamını daha da gösterecektir. Tüm yatırımcılara bir kez daha sesleniyorum. Gelin Türkiye'ye yatırım yapın. Bugün yatırım yapanlar da çok kısa sürede aynı kazançları elde edeceklerdir. Artık ülkemize yapılan yatırımların küresel düzeyde tasarlanması ve gerçekleştirilmesi gerekiyor. Türkiye, küresel bir merkez haline geliyor. Vatandaşlarımıza evlerindeki tuttukları altınları ve dövizleri finans kuruluşları vasıtasıyla ekonomiye kazandırmalarını bir kez daha çağrısını yapıyorum.
ÜLKEMİZİ 2023 HEDEFLERİNE
ULAŞTIRMAKTA KARARLIYIZ
Tabi ülkemizde felaket tellalları geçmişte olduğu gibi günümüzde de ön plandadır. Milletimiz bir tarafta istiklal harbini verirken, diğer tarafta bir kesim manda savunuculuğu yapıyor. Her yatırıma karşı "istemeyiz" diye ortaya döküldü. Ülkemiz terörle mücadele ederken birileri terör ağzıyla konuşmayı durdurmadı. Her krizde, insanların sokağa dökülüp ortalığı yakıp yıkması umuduyla olanları biliyoruz. Türkiye, sağlam altyapısı sürekli büyüyen kapasitesi yetişmiş insan gücü, cesur girişimci ve ihracatçı potansiyeliyle hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlemektedir. Asırlık senaryoların ürünleri prangaları kırıp atıyoruz. Tuzakları bozarak önümüze çıkan engelleri birer birer aşarak yolumuza devam ediyoruz. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmakta kararlıyız.
Türkiye'nin önünü başka türlü kesemeyeceklerini anlayanlar, şimdi de gözlerini milletimizin birliğine kardeşliğine dikmiştir. Gezi Olayları'ndan, 15 Temmuz'a kadar milletimizi kendi içinde parçalayıp kırmak birbirine düşürmektir. Hamdolsun dünyanın pek çok yerinde başarıya ulaşan bölücülük oyunu Türkiye'de tutmamıştır, tutmayacaktır. Yaşadığımız olayların bundan sonrası için çok daha dikkatli olmamız gerektiğini göstermektedir. Savunma sanayinden enerji sektörüne, siyasi özgürlüklere kadar sayısız yaşadığımız örneklere kadar bu riyakarlıklara kabul etmedik, etmeyeceğiz. Suriye'den Libya'ya Kıbrıs'tan Karadağ'a her yerdeki mücadelemizi başarıya ulaştırdık. Bize yüksek perdeden siyaset ve demokrasi dersi çalışanlar bu kararlı duruş karşısında eşit şartlarda ilişki tesis etmeye mecbur kalmışlardır. Önümüzdeki dönemde hayırlı gelişmeleri beraber yaşayacak, göreceğiz. Bu hayırlı dönem için çok daha fazla çalışacağız. İnşallah 2023'e varmadan bu başarıya ulaşacağımız inanıyoruz, yeni anayasamızla bunu taçlandıracağız.
ERDOĞAN YENİ RİSK
HARİTASINI AÇIKLADI
Salgın döneminde işleri azalan esnaflarımızın,
öğrencilerimizin durumlarını yakından takip ediyoruz. Ülkemizin tüm imkanlarını
sonuna kadar zorluyoruz. Şartların el verdiği her adımda milletimize nefes
aldırmaya, esnafımıza yol açmaya çalışıyoruz. Dünyanın pek çok ülkesine göre
tedbirleri en akılcı uygulayan ülkeler arasındayız. Vaka, hasta ve ölüm
sayıları arttığında, tedbirleri güncellemek zorunda kalıyoruz. Vaka, hasta ve ölüm sayılarını ilişki içinde
bulunduğumuz ülkelerden daha aza düşüremezsek, küresel ticaretten geri kalırız.
Vatandaşlarımızı tamam diye ifade ettiğimiz kurallara sıkı sıkıya riayet etmeye
davet ediyorum. Aşılamada ileri yaşlardan başlayarak 15 milyona ulaşan sayıyla
sahada görmeye başladık. Genel olarak her ne kadar vaka sayıları artsa da yatan
hasta yoğun bakım hasta sayıları aynı düzeyde yükselmiyor. Bunun yanında vefat
sayılarının artması bizi mevcut uygulamaları gözden geçirmeye zorlamaktadır.
İllerimizi düşük riskli orta yüksek ve çok yüksek riskli belirleyerek renklere
ayırmıştık.
Çok yüksek riskli grubu temsil eden kırmızı kategorideki
iller nüfusumuzun &80'ini temsil eden 58 şehre ulaşmıştır. Türkiye'nin
tamamında sokağa çıkma sınırlaması akşam 21:00 ve 05.00 olarak her gün devam
edecektir. Kırmızı kategorideki illerde pazar günü uygulanan kısıtlama artık
cumartesi ve pazar olarak sürecektir. Lokanta ve kafe gibi işletmeler renk
ayrımı olmaksızın %50 kapasite şekilde çalışabilecektir.
Kapanma saati sonrası ve sokak kısıtlaması günlerindeki paket servisi devam edecektir.