Mevlüt DAĞDEVİREN - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl
Kongresi 8 Şubat’ta gerçekleşiyor. Resmi açıklamasını yapmasa da düne kadar
bilinen tek aday mevcut İl Başkanı Deniz Yücel’di. Ancak dün öğleden sonra İl
Başkan Yardımcısı Cüneyt Oğuz, kendi sosyal medya hesabından ‘İl Başkan
Adaylığı’nı açıkladı. Bu açıklama İzmir siyaset kulislerinde şok etkisi yaptı.
Doğal olarak en çok merak edilen ise Oğuz’un kendi kararı ile mi aday olduğu
yoksa, ilçe kongreleri sürecinde mücadele ettiği bilinen ekiplerden birisiyle
mi hareket ettiği oldu.
Kulislerde hızla dolaşmaya başlayan bu sorular karşısında
oncusehir.com olarak İl Başkan Yardımcısı Cüneyt Oğuz’a ulaşarak,
değerlendirmesini aldık.
“ÖRGÜTÜN VİCDANI ADAY OLMAMI TELKİN ETTİ”
Büyük bir şeffaflık içinde her soruyu yanıtlayan Oğuz,
kimsenin adamı olmadığını ve kongre süreçlerinde adı geçen hiçbir ekiple
bağlantılı olmadığını belirterek, “Ben örgüt emekçisi bir partiliyim. 2 yıldır
İl Yönetiminde Ekonomi ve Soysal Politikalardan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı
olarak çalışıyorum. Örgütte de çok büyük emek harcadım. Cumhurbaşkanlığı
seçiminde, genel seçimlerde ve en son yapılan 31 Mart yerel seçimleri
süreçlerinde 30 ilçede emeğim var. Örgütün ayağına giderek siyaset yapan
biriyim. Bütün bunların sonucu olarak örgütün vicdanı bana bir takım
telkinlerde bulundu. Ben sadece bu telkinler doğrultusunda aday oldum” diye
konuştu.
“CHP’Yİ GENEL İKTİDAR YAPAN İZMİR İL BAŞKANI OLMAK
İSTİYORUM”
Siyasetten şahsi bir beklentisinin bulunmadığını da ifade
eden Cüneyt Oğuz, “Benim öyle bir beklentim ve koltuk sevdam yok. Ancak şöyle
bir beklentim var; ben önümüzdeki dönem yapılacak genel seçimlerde CHP’yi
iktidar yapan İzmir İl Başkanı olmak istiyorum, esas hedefim budur. Yoksa bunun
dışında bilinmesini istediğim en önemli şey şudur; ben hiç kimsenin adamı
değilim, kimseye bağlı değilim, tek bağlı olduğum yer CHP’nin kurumsal yapısı,
tüzüğu ve yönetmelikleridir. Meşru zemin içerisinde benim Genel Başkanım Kemal
Kılıçdaroğlu, İl Başkanım da Deniz Yücel’dir. Ben meşruiyete ve parti tüzüğüne
inanırım, bu doğrultuda da 8 Şubat’ta Deniz Yücelin karşısında il başkan
adayıyım” dedi.
“GENEL BAŞKANIN AĞZINDAN “TEK LİSTE” LAFINI DUYAN YOK!”
Öte yandan İzmir İl Kongresine yönelik bir algı çalışmasının
sürdürüldüğünü ifade eden Oğuz, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir İl
Kongresine tek listeyle gidilmesi yönünde bir ifadesi olduğuna inanmadığını
söyledi. 8500 yıllık bir medeniyetin ve demokrasi kültürün beşiği olan İzmir’e
böyle bir şeyin de yakışmayacağını anlatan Oğuz, “Bu nedenle İl Kongresine aday
çıkmamı Genel Başkanımızın da sorun edeceğini düşünmüyorum” dedi.
“ÖRGÜT VE DELEGEYİ DİNLEMEK LAZIM”
Bu noktada İzmir’de halkın, tabanın, örgütün ve delegenin
sesini dinlemek gerektiğini ifade eden Cüneyt Oğuz, “Delege gereceğini yapacak,
kimi uygun görüyorsa onu İl Başkanı olarak seçecektir. Ben adayım, CHP’yi
İzmir’de çok daha yukarılara taşıyacağımdan da kimsenin şüphesi olmasın. Sadece
metropol siyaseti de yapmayacağım. Bugüne kadar 30 ilçenin 30’unun da dağında,
bayırında, kırsalında var olmaya çalıştım. Seçilirsem bu anlamda daha da
yapacaklarım var.
“PLANLAMA, STRATEJİ YAPMAYI BİLİRİM”
Planlama ve strateji bilirim. Bunları uygulamaya geçirmeyi
bilirim. İşadamıyım, ekonomistim, iktisatçıyım, Uluslararası düzeyde projelerde
çalışmışlığım var. Yurt dışında çalıştım, bu deneyimlerin da bana getirdiği birtakım
donanımlar olduğunu düşünüyorum. Bunları da kullanarak insanlarla daha doğru
bir iletişim kuracağımı, örgütü partimizin hedefleri doğrultusunda daha iyi motive
edeceğimi düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“İZMİR’İN DAĞLARINDA GERÇEKTEN ÇİÇEKLER AÇACAK”
Adaylığını açıkladıktan sonra İl Başkanı Deniz Bey’in
kendisini tebrik ettiğini onun dışında kimse ile görüşmediğini de belirten
Oğuz, “Siyasetten bir şey bekleyen insan değilim, siyasete bir şey vermek için
mücadele ediyorum. Bu dakikadan sonra demokrasi adına, İzmir ve partim adına
siyasete bir şey katarsam tatmin olacağım, yoksa başka beklentim yok. Gördüğüm
eksiklikler var; İzmir’in 30 ilçesinde bekleyen hizmetler var. Daha da önemlisi
bugün ki süreci çok önemli görüyorum. Parti olarak iktidara yürüyoruz. 31 Mart
seçimlerinde başlayan bu süreç ilk genel seçimlerde CHP’nin genel iktidarı ile
taçlanacak. Buna göre stratejimizi buna göre yapmamız, çok planlı çalışmamız,
yetersiz olduğumuz yerlerde biraz daha dikkatli davranmamız gerekiyor. Bunlar
hep bir plan program dahilinde uygulanırsa, İzmir’in bütün dağlarında çiçekler
o zaman açacaktır” dedi.