Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin İzmir İl Başkanlığını ziyaret etti. Dervişoğlu’nu İYİ Parti İzmir Milletvekilleri Ümit Özlale ve Hüsmen Kırkpınar, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, Önceki Dönem Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ile çok sayıda partili karşıladı.
Dervişoğlu daha sonrasında ise gündeme dair açıklamalarda bulunduğu bir basın toplantısı düzenledi.İZMİR, TÜRKİYE’NİN EN SORUNLU KENTLERİNDEN BİRİNE DÖNÜŞÜYORCuma hutbelerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün isminin geçmemesini eleştiren ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı istifaya davet eden Dervişoğlu, “Türkiye’nin çok önemli meseleleri var. Bu mesellerinin yansımalarınıİZmir’de3 de görebilmek mümkün. İzmir’inde artık Türkiye’nin en sorunlu kentlerinden birine dönüştüğüne şahit oluyoruz. Problemlerinin çözümüne dair ciddi önermeler bulunmuyor. Ele alınması icap eden temel sorunların ertelendiğini buna bağlı olarak da İzmir’de yaşayanların zor günler geçirdiğini gözlemliyoruz. Dün 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları vardı. Bazı törenlerde tarih şuurundan yoksun, yarın neye sebep olacağına kestiremedikleri kelamları sarf ettiklerine şahit oluyoruz. Görüyoruz ki 30 Ağustos’u kutlarken cuma gününe denk geldi. Cuma hutbelerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adı zikredilmedi. Miletlimiz şahit olsun kim ne yaparsa yapsın Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu milletin gönlünden söküp atamayacaklar. Onlar en kadar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bir fatihayı çok görseler bile bu aziz millet dualarında o duanın içinde Mustafa Kemal’e rahmet ev fatiha olacaktır. Dost düşmanda bunu böyle bilmek zorundadır. Defalarca Atatürk’ün bir kurduğu bir kurum olduğunu söylememize rağmen kendisini iç siyasetin malzemesi yapacak şeylerden uzak tutması gerekmesine rağmen Diyanet İşleri Başkanı bu olumsuz tavrını devam ettiriyor. Bu zat eğer Atatürk’e bir fatihayı çok gürüyorsa o koltuğu derhal terk etmek mecburiyetindeyiz. Arkasında kim olursa olsun Diyanet İşleri Başkanını istifaya davet ediyorum. Bu ülkenin değerlerine sahip çıkmak mecburiyetimiz vardır” diye konuştu.
KOKU İZMİR’İN HALKININ KADER DEĞİLDİR, OLMAMALIDIRİzmir Körfezinde yaşana balık ölümleriyle ilgili konuşan Dervişoğlu, “İzmir’de çok ciddi bir problem var. Körfez kokuyor. 25 yıldan beridir bu kenti yönetenler bu olumsuzluktan kendilerine pay çıkarmak yerine suçlayacak birilerinin arıyorlar. Bu kokunun sebebi bellidir. İzmir’imizde kanalizasyondan arıtmaya giden kirli sular arıtma tesislerinde uygun bir biçimde arıtılmıyor. Neredeyse yüzde 95’i arıtılmadan körfeze deşarj ediliyor. Otomatik olarak o sulardaki oksijene zarar evren unsurlar balıklara bile yaşam alanı bırakmayacak oksijensizlik yaratıyor. Oksijen oluşmayınca kenti rahatsız eden kötü bir koku rüzgarla mahallelerimize yayılıyor. Bu problemin çözülebilesi arıtma tesislerin doğru bir biçimde çalıştırılmasından geçiyor. Koku İzmir’in halkının kader değildir, olmamalıdır. Büyükşehir belediye başkanlığı olmak üzere herkesin üzerine düşen sorumluluğu getirmesi gerekiyor yalnızca İZBB katkılarıyla bu olumsuzluk ortadan kaldırılmıyor ise merkezi hükümet ile eş güdüm içerisinde bir faaliyete ihtiyaç duyulabilir. İzmir halkının şikâyetini doğru biçimde dile getirmesi yerel yönetimde bunun çözmesi gerekir. Ama belediye kendi işinden çok başka işlerle uğraşıyor” dedi.İZMİR KİMSENİN OYUNCAĞI DEĞİLDİRİzmir Enternasyonal Fuarı’nın açılış tarihinin değişmesi hakkında konuşan Dervişoğlu, “Bir tanesi de İzmir Fuarının öncesinde yaşanan İzmir’imize yakışmaya krizdir. Bu fuar sıradan bir fuar değil. Fuar bize 3 ay öncesinden gönderildi. 31 Ağustos’ta açılış olacak diye. Dün almış olduğumuz bildirimle açılışın 30 ağustos tarihinde gerçekleşmesi ifade edildi. Böyle bir ciddiyetsizlik olamaz. Tarihi 3 ay öncesinde belirlenmiş organizasyonun son güde kişilerin talep ve isteklerine bağlı olarak takvimin değiştirilmesi doğru değildir. Biz bunu ciddiyetsizlik olarak değerlendiriyoruz. Ben programımı 31 Ağustos olacak diye planladım. Özgür Özel’in isteği üzerine 30 Ağustos’a alındı. Özgür Bey belediye başkanıyla ve CHP’li arkadaşlarıyla birlikte fuarın açılışını yaptığı sırada Vali 30 Ağustos resepsiyonunda bulunuyordu. Fuarı belediye panayırına dönüştürmeye çalışmak kimsenin haddi değildir. Fotoğraflarda görülüyor ki bir siyasi partinin açılışına dönüştürülmüştür. Dayatmalara bağlı olarak bir fuar açılışına İYİ Parti Genel Başkanı olarak katılmam doğru değildir. Kim katılırsa katılsın! Fuara ve fuarın anlam ve önemine zarar gelmesin diye çok fazla konuşma istemiyorum ama söylediklerinden herkes kendine pay çıkarmalı. İzmir kimsenin oyuncağı değildir. İzmir halkının kaderine el koymaya çalışmak bizim müsaade edeceğimiz bir tavır değildir” şeklinde konuştu.