Engelsiz üniversite hedeflerini birer birer gerçekleştiren
ve düzenlediği faaliyetlerle özel gereksinimli bireylerin sosyal yaşam içinde
daha fazla yer almasını sağlayan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Engelliler
Haftası kapsamında, DEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Engelsiz Dokuz
Eylül Koordinatörlüğü iş birliğiyle “Her İnsan, Dünya’ya Bir Armağan” etkinliği
düzenledi. DEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde gerçekleştirilen
programa DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ve Buca Kaymakamı Mahmut Nedim
Tuncer’in yanı sıra üniversite mensupları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Özel
gereksinimli çocukların ve ailelerinin de davetli olarak yer aldığı etkinlikte,
İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu (İZOT) müzik dinletisi ve “Kalıp Baskı ile
Neşeli Torbalar” temalı atölye çalışması da gerçekleştirildi. Etkinlikte
konuşan DEÜ Rektörü Hotar, “Bu etkinliğimizin, daha güçlü ve erişilebilir bir
sosyal hayatın inşasında farkındalık oluşturacağına; özel gereksinimi olan
bireylerimizin buradaki rollerinin anlaşılmasına fayda sağlayacağına gönülden
inanıyorum” dedi.
VATANDAŞLARIMIZ İÇİN
YOĞUN ÇABA HARCADIK
İzmir milletvekilliği yaptığı dönemde çıkarılan ve
kendisinin de kanun çalışmalarında görev aldığı Engelliler Hakkında Kanun ile
özel gereksinimi olan bireylerin, temel hak ve özgürlüklerinden rahatça
faydalanabilmeleri için yoğun çaba harcadıklarını söyleyen Rektör Hotar,
“Ülkemizde yaklaşık yüzde 13’ü oranında bir engelli nüfusu var. Aileleriyle
birlikte toplumun büyük bir kesimini ilgilendiriyor. İlk Engelliler Kanunu 2005
yılında çıkarıldı ve daha sonraki süreçte yönetmeliklerle belirli bir seviyeye
gelindi. Dışarıya adım atmaya çekinen vatandaşlarımız artık öğretmen, avukat,
hakim oluyor, her meslekte görev alıyor. İlk Engelliler Kanunu’nun
hazırlanmasında ciddi bir emeğimiz oldu, bu konuda destek veren herkese
teşekkür ediyorum. Mezun olduğum fakültemde bu konuyu sizle paylaşmaktan da
gurur duyuyorum” dedi.
Rektör Hotar, insanların haklarına saygı duymanın önemine
dikkat çekerek, “Görmezden geldiğimiz konuların muhatabı olabileceğimizi
bilmek; adil, eşit ve fırsat eşitliğine dayalı toplum için çalışmak önem
kazanıyor. Çünkü hiç kimse bu dünyayı diğerinden daha değerli kılmıyor.
Dolayısıyla özel gereksinimi olan bireyleri anlamak, onların gayretlerini
teşvik etmek, çözüm ve ortak gelecek için çabalamak medeni insan vasfı olarak
tanımlanıyor. Bu yüzden üniversite olarak bizler, Engelliler Haftası’nı sadece
toplantı, sergi, konser ve etkinlik olarak değil; eksiklerimizi görme ve
hizmetlerimizi geliştirme fırsatı olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini
kullandı.
DEÜ, HAYATIN HER
ALANINA DOKUNUYOR
DEÜ’nün sadece nitelikli akademik faaliyetlerde bulunan bir
yükseköğretim kurumu olmadığını, hayatın her alanına dokunan ve bu amaçla
hizmet vermeyi ilke edindiğini ifade eden Hotar, “Buradaki gücümüz,
farklılıklardan değil ortak hareket etme duygumuzdan ileri gelmektedir. O
yüzden ülkemizi ve insanlığı ilgilendiren konularda, sadece günlere ve
haftalara bağlı kalmıyor; yıl boyunca diri ve dinamik şekilde hareket etmeye
özen gösteriyoruz. Bundan dolayıdır ki özel gereksinimi olan bireylere ve
mensuplarımıza yönelik bilimsel etkinliklere, programlara, bilgilendirme
faaliyetlerine ve sağlık hizmetlerine özel bir önem veriyoruz” şeklinde
konuştu.
Üniversite olarak, ulusal eğitim politikalarına güç verecek
projeler başlatmanın yanı sıra fiziki engellerin aşılmasına yönelik yatırımlar
da gerçekleştirdiklerini belirten Hotar, “Bu amaçlar doğrultusunda özel
gereksinimi olan evlatlarımızın sıklıkla maruz kaldıkları akran reddini önlemek
ve farkındalık oluşturmak amacıyla ulusal düzeyde planladığımız ‘Eylül
Bebekler’ projesini hayata geçirdik. Özel gereksinimi olan bireylere yönelik
atölye çalışmaları yaptık. Milli sporcularımız ve sanatçıların katılımlarıyla
‘Dokuz+1 Engelleri Aşma’ programını düzenledik. Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez
Kütüphanemizde, görme engelli kullanıcılar için kitapların sesli okunarak kayıt
altına alındığı ‘Kitabımın Sesi Ol’ projesini başlattık. Yükseköğretim Kurulu
tarafından verilen Engelsiz Bayrak Ödülleri’nde son iki yılda önemli kazanımlar
elde ettik. Farklı birimlerimiz, programlarımız ve yapılarımız, Mekanda
Erişilebilirlik’te Turuncu Bayrak, Eğitimde Erişilebilirlik’te Yeşil Bayrak ve
Engelsiz Program Nişanı’nı almaya hak kazandı. Bunlarla da gurur duyduk. Aile,
Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 2020’de Erişilebilir
Üniversiteler kategorisinde ikinci olmamız ise bizi gururlandırdı” dedi.
HER İNSAN ENGELLİ
ADAYIDIR
Engelsiz Dokuz Eylül Koordinatörü Prof. Dr. Rukiye Günseli
Yıldırım ise ‘her insan engelli adayıdır’ söyleminin önemine dikkat çekerek,
“Önemli olan yüreklerdeki engellerin kaldırılmasıdır. Böyle düşündüğümüzde
hayata çok daha güzel bakacağız. Her insan farklı bir renk ve dünya farklı
renkleriyle daha güzel” diye konuştu. DEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Kamu Yönetimi 3. Sınıf Öğrencisi Baran Alp Turan da geçen yıl yaşadığı kazada
bir bacağını kaybettiğini belirterek, “Başıma böyle bir olay gelene kadar bu
konuda duyarsız olduğumu, engelli bireyleri anlamadığımı fark ettim. İyileşme
sürecinden itibaren ihtiyacı olan herkese yardım etmeye çalıştım. Asıl engelin
kafamızda kendimize koyduğumuz sınırlar olduğunu unutmayalım, ön
yargılarımızdan kurtulalım” ifadelerini kullandı.
İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu’nun müzik dinletisinin ardından özel gereksinimli öğrenciler ve aileleri, Rektör Hotar ve Buca Kaymakamı Mahmut Nedim Tuncer’in de yer aldığı “Kalıp Baskı ile Neşeli Torbalar” temalı atölye çalışmasına katıldı.