Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR - Okullar 6 Eylül günü yüz yüze açılıyor. Koronavirüs önlemleri
çerçevesinde açılacak okullarda 2021-2022 eğitim ve öğretim dönemi için
çalışmalar da tüm hızıyla sürüyor. Aşı olmayanlar için PCR testi kısa süre önce
gündeme gelmişti, konu hakkında İçişleri Bakanlığı'ndan genelge geldi.
Genelgeye göre; başta öğretmenler olmak üzere eğitim
personeli, kantin çalışanları ile öğrenci servislerinin şoför ve rehber
personeli gibi öğrencilerle bir araya gelecek görevlilerden aşı olmamış ya da
daha önce hastalık geçirmemiş olanlardan, haftada iki kez PCR testi ile
taranmaları istenecek. PCR testi sonuçları okul idareleri tarafından gerekli
işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulacak.
Konu hakkında Gazetemize açıklamalarda bulunan Eğitim Sen
İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, öğretmenlere iki doz aşı olmaları için
çağrıda bulundu.
“İKİ DOZ AŞININ EN
KISA SÜREDE YAPTIRILMIŞ OLMASI GEREKMEKTE”
Temel olan şeyi aşı olduğunu vurgulayan Başkan Vardal, “Temel
olan şey aşının kendisidir. Haftada iki kez insanların test olabilmesi,
hastaneye gitmesi ve oluşacak yoğunluk açısından bakıldığında; maliyet açısından
da değerlendirdiğinde çok sürdürülebilecek gibi gözükmüyor. PCR testi
uygulamasının bu tür eksik yönlerinin olduğunu düşünüyorum. Ancak, aşı
yaptırmayanların salgınla mücadelesinde PCR testi bir araç ve yöntem olarak
değerlendiriliyor. Bu eksiklikleriyle karşı karşı kalmamak, bu zorluklarla
uğramamak için temel olan şey iki doz aşının en kısa sürede yaptırılmış olması gerekmektedir.
Şu an bilimin söylediği ve gösterdiği yol; salgınla mücadeledeki temel araçlardan
en başarılı aracın aşı olduğunu söylüyor. O yüzden hem PCR testinin bu sınırlılıkları
hem de pratik olmaması, sürekliliğin sağlanmasında olan sıkıntılar nedeniyle bu
yöntem yerine aşının temel bir araç olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Yaklaşık
250 bin civarında aşısını yaptırmayan öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin bir
an önce aşılarının tamamlanması gerekmektedir. Çünkü vaklar 25 binler sınırına
doğru yaklaşmakta. Her gün yüzlerce insanımızı kaybediyoruz. Bunun önlemenin
temel aracı da aşıdır. Biliyoruz ki ölenlerin yüzde 90 gibi büyük bir kısmı
aşısız ya da tek doz aşılı olanlar. PCR testindeki pozitif oranların yüzde 80’in
üzerindekilerin de aşısız olduğunu biliyoruz. Bunları değerlendirdiğimizde
bütün arkadaşlarımızın iki doz aşısını tamamlamaları gerekmektedir” dedi.
“MİLLİ EĞİTİM
BAKANLIĞI’NIN NE YAZIK Kİ HİÇBİR HAZIRLIĞI YOK”
Okulların yüz yüze, tam zamanlı ve kesintisiz olarak eğitime başlaması gerektiğini vurgulayan Vardal, “Tabi sadece tarih vermekle de bu mesele çözülmüyor. Bunun başlanabilmesi için çeşitli hazırlıkların yapılması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı ne yazık ki bir buçuk yıl ve koca bir yaz geçmesine rağmen hiçbir hazırlık yaptığını söylemek mümkün değil. Geçtiğimiz eğitim öğretim yılı ile bu eğitim öğretim yılın hazırlık açısından hiçbir fark yok. Sınıfların seyretilebilmesi ya da kronik hasta olanların yerine yeni görevlendirme yapılabilmesi için ek öğretmen atamasına ihtiyaç vardı. Salı günü okul öncesi ve birinci sınıfların uyum haftasıydı, başladılar. Okulların hijyenini ve temizliğini sağlayacak destek personeli ihtiyaçları hala giderilmiş değil. Ek destek personeli ataması yapılsın dedik ama bunlar gerçekleştirilmedi. Maske ve mesafe kadar önemli olan bir durum olan konu dersliklerin doğal yol havalandırılmasıdır. Bu mücadele de en az maske kadar önemli bir oldu. Bununa ilgili hiçbir çalışma ne yazık ki yapılmadı. Bir buçuk yıldır uzaktan eğitim gören öğrencilerin yaşadığı son durumları hepimizin biliyoruz. Bunun giderilmesi için telafi eğimlerin planlanması ve programlanması gerekiyordu, öğrenme kayıtlarının giderilebilmesi için hiçbir adım atılması. Gerekli hijyen ve diğer malzemelerin satın alınabilmesi için okullara ek bütçe sağlansın dedik. Bir bütçe açıklanması paylaşımı olmadı. Milli Eğitim Bakanlığı sadece bir yazı yazdı; “Okulların önüne kutu koyun, temiz ve kirli maskeler oraya konacak” diye. Eğer hazırlık buysa, okul önüne maske kutusu koymaksa bütün mesele evet bir hazırlı yapıldı. Ama şu ana kadar hem salgınla mücadelede hem tam zamanlı, kesintisiz ve yüz yüze eğitimin sürdürülebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’nın ne yazık ki hiçbir hazırlığı yok” diye konuştu.