2022 yılının değerlendirildiği ve 2023 hedeflerinin açıklandığı basın toplantısında konuşan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Başkanı Jak Eskinazi, “2022 yılı için altın yıl ifadesini kullanmıştık geçen yıl. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız, bizim için manevi önemi olan 2023 yılı için maalesef olumlu bir tanımlama yapamıyorum. 2023 yılı ihracatçılar ve ülkemiz açısından kayıp yıl olarak görüntü sergilediğini maalesef sizlerle paylaşmak istiyorum” diye konuştu.
Türkiye’deki son ekonomik koşulların ihracatçıları zor durumda bıraktığını kaydeden EİB Başkanı Jak Eskinazi, ihracatçıların mevcut şartlar nedeniyle fiyat tutturamaz durumda olduğunu, çok sayıda iş insanının fabrikasını açık tutarak mı kapatarak mı daha az zarar edeceği hesabı yaptığını söyledi. 2023 ZOR GEÇECEK
EİB Başkanı Eskinazi, “Global ekonomilerdeki resesyon, dünya ekonomilerindeki büyüme rakamlarının 2022 büyüme rakamlarının gerisinde kalacağı beklentisi, toplumsal huzuru bozar hale gelen enflasyon oranları, finansmana erişimde yaşadığımız zorluklar, TL’nin döviz kuru karşısındaki seviyesi, işçilik-enerji, hammadde fiyatlarındaki artış rekabetçi olmamızı etkileyen en büyük faktörler. İhracatçı bugün fiyat tutturamaz noktada. Pek çok iş insanımızın fabrikası açık kaldığında mı kapattıklarında mı daha az zarar edeceklerinin hesaplarını yapmaktadır. 2023 yılının zor geçeceğinin sinyallerini 2022 yılının ikinci yarısında alıyor ve dillendiriyorduk. 2022 yılının ilk yarısında ihracatımız yüzde 21 artmışken, ikinci yarısında sadece yüzde 4 arttırabildik. Pek çok sektörümüzün ihracatı 2022 yılının ikinci yarısında eksileri gördüğünü gördük. 2023 yılının daha zor geçeceğini öngörüyoruz.
2023 yılı için bir hedef koyamıyoruz. Hedefimiz maalesef mevcudu korumak olacak. Mevcudu korumaktaki kastımız sadece ihracat değil, aynı zamanda firmalarımızı, çalışanlarımızı korumayı kast ediyorum. Asgari ücretindeki artış ve döviz kurunun yerinde sayması sonrasında emek yoğun tarım ve madencilik sektöründe de işçilik maliyetlerinin çok yükseldiğini görüyoruz” diye konuştu. GÜNLÜK YEVMİYE 800 LİRAYA ÇIKTI
EİB Başkanı Eskinazi, asgari ücret oranlarının artışıyla maliyetlerin yükselmesine dikkat çekerek, açıklamalarını, “Bir örnek vermem gerekirse, 800 liralık günlük yevmiye ücreti konuşulmaktadır hazır giyimde. Tarım sektöründe de asgari ücret sonrasında günlük yevmiye ücretleri 500-600 bandına gelecek. Bu şartlarda ihracatçı fiyat tutturamayacağı gibi ihracat da maalesef yara alacak. Özellikle tarım ürünlerimizin gerçek değerini bulması olanaksız. İhracatçımızın yaşayacağı kayıplar Türkiye’nin kayıpları olarak karşımıza çıkacak. Bugünkü döviz kuru ihracatı değil ithalatı destekler durumda. Döviç kurunun sabit kalması enflasyonu kontrol altına alıyor yaklaşımının gerçekçi olmadığını 2022 yılında yaşayarak gördüm” şeklinde sürdürdü.2022'DE HANGİ BİRLİK NE KADAR İHRACAT YAPTI
Koordinatör Başkan Eskinazi, EİB'e bağlı ihracat birliklerinin 2022 yılı ihracat rakamlarını da paylaştı. İşte o rakamlar:"İhracatçılarımız 18 milyar 300 milyon dolar gibi bir ihracat gerçekleştirdiler. Bu da bizim koyduğumuz hedefin 300 milyar üstünde. Ege bölgesi olarak ihracatçımız 31.5 milyar dolara ulaştı. Bölgemiz ihracatından evvel Ege İhracatçı birliklerinde Demir ve Demir Dışı İhracatçılar2.56 milyar dolarla lider. Arkasından Kimya birliği geliyor. 2.81 milyar dolar gibi bir ihracat seviyesine ulaştı. 3.’lüğü su ürünleri yaptı. Onlar bu sene çok iyi çalıştılar ve 1 milyar 620 milyon dolarlık ihracata eriştiler.SU ÜRÜNLERİ HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNÜN ÖNÜNE GEÇTİHazır giyim ve konfeksiyon sektörünün yerini aldılar. Onun 1 milyar 472 milyon dolarlık ihracatı gerçekleştirdi. 1 milyar 250 milyon dolarlık ihracat yaptı yaş meyve ve sebze ihracatçı birliğimiz. Mandalin sektörümüz 1 milyar 200 milyon dolarlık ihracat yaptı. Otomotiv yan sanayi sektörünün 1 milyar 170 milyon dolar ve hububat bakliyat sektöründeki arkadaşlarımız son dakika gayretleriyle bir milyar dolar barajını bir milyon lira ile geçtiler. Tebrik ediyorum kendilerini.
218 ülke ve gümrüklü bölgeye ihracat yaptık. Almanya, ABD, İspanya ihracattaki ilk üç ülkemiz oldu. 2022 yılındaki ihracatında 7 bin 377 firmanın emeği var. Kendilerini kutluyorum. 2022 yılında 1129 firmamız da ilk kez ihracat yaparken, bu firmalarımızın ihracata katkısı 190 milyon 560 milyon dolar oldu. Önümüzdeki senelerde bunun artacağını ümit ediyoruz.
Bugün karşınıza ülkemize verdiğimiz sözleri tutabilmiş olmanın gururu ve mutluluğuyla çıkıyoruz. 2022 yılında 18 milyar 300 milyon dolar ihracata ulaşmak için yaptıklarımızı özetlemek istiyorum.Çin, ABD, Japonya, Fransa, İtalya ve Almanya’da 8 fuara katıldık. Yüzlerce firmanın katılımını sağladık. Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle ihracatçı firmalarımızla 16 tane gurme projesi yürüttük. Gıda sektöründe yıllık 160 milyar dolarlık ithalatla dünyanın en büyük ithalatçısı olan ABD’ye yönelik sürdürdüğümüz Turguality projemizle 6 gıda birliğimizin ürün gruplarının ABD ve dünya genelinde ithalatı yüzde 24 yükseliş gösterirken, Türkiye’den ithalatı yüzde 46 artarak 700 milyon dolardan bir milyon dolara çıktı. Önümüzde çok büyük imkanlar da var.Hazır giyim, maden ve mobilya sektörlerinde de vardık. Yüzlerce eğitim programı, çalıştaylar ve uluslararası programlar düzenledik. 2023 yılında devlet desteklerinin ihracatçılarımıza ulaşmasına aracılık yapmayı sürdüreceğiz.BU YIL HEDEFİMİZ 15 BİN FİRMA TEMSİLCİSİNE EĞİTİM VERMEKE ihracat desteklerini de ilave ettik ve uygulamaya koyduk. Üye firmalarımızın bilgi birikimlerinin arttırılması ve kurumsal kapasitesinin arttırılması için mesleki konularda her ay düzenli olarak eğitimler verdik. 8 bin firma temsilcisinin katılım gösterdiği 174 saat süren 56 farklı konuda eğitimler verdik. Bu yıl hedefimiz 15 bin firma temsilcisine ulaşmak ve eğitim verilmesini sağlamak.E TİCARET VE E İHRACAT KONUSUNDA EĞİTİMLER VERDİKE ticaret ve e ihracat konusunda etkinlik kazandırılmasına yönelik 2022 yılında sertifika programlarını başlattık. 2 ayrı programı 80 kişi yoğun eğitim programıyla devam ediyor.2023 İHRACATÇILAR VE ÜLKEMİZ AÇISINDAN KAYIP YIL2022 yılı için altın yıl ifadesini kullanmıştık geçen yıl. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız, bizim için manevi önemi olan 2023 yılı için maalesef olumlu bir tanımlama yapamıyorum. 2023 yılı ihracatçılar ve ülkemiz açısından kayıp yıl olarak görüntü sergilediğini maalesef sizlerle paylaşmak istiyorum.GLOBAL EKONOMİLERİNDEKİ RESESYON HİSSEDİLMEYE BAŞLANDIGlobal ekonomilerdeki resesyon, dünya ekonomilerindeki büyüme rakamlarının 2022 büyüme rakamlarının gerisinde kalacağı beklentisi, toplumsal huzuru bozar hale gelen enflasyon oranları, finansmana erişimde yaşadığımız zorluklar, TL’nin döviz kuru karşısındaki seviyesi, işçilik-enerji, hammadde fiyatlarındaki artış rekabetçi olmamızı etkileyen en büyük faktörler.İHRACATÇI FİYAT TUTTURAMAZ NOKTADAİhracatçı bugün fiyat tutturamaz noktada. Pek çok iş insanımızın fabrikası açık kaldığında mı kapattıklarında mı daha az zarar edeceklerinin hesaplarını yapmaktadır. 2023 yılının zor geçeceğinin sinyallerini 2022 yılının ikinci yarısında alıyor ve dillendiriyorduk.2023 YILININ DAHA ZOR GEÇECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ2022 yılının ilk yarısında ihracatımız yüzde 21 artmışken, ikinci yarısında sadece yüzde 4 arttırabildik. Pek çok sektörümüzün ihracatı 2022 yılının ikinci yarısında eksileri gördüğünü gördük. 2023 yılının daha zor geçeceğini öngörüyoruz.HEDEFİMİZ MAALESEF MEVCUDU KORUMAK OLACAK2023 yılı için bir hedef koyamıyoruz. Hedefimiz maalesef mevcudu korumak olacak. Mevcudu korumaktaki kastımız sadece ihracat değil, aynı zamanda firmalarımızı, çalışanlarımızı korumayı kast ediyorum. Asgari ücretindeki artış ve döviz kurunun yerinde sayması sonrasında emek yoğun tarım ve madencilik sektöründe de işçilik maliyetlerinin çok yükseldiğini görüyoruz.İHRACATÇI FİYAT TUTTURAMAYACAĞI GİBİ İHRACAT DA YARA ALACAKBir örnek vermem gerekirse, 800 liralık günlük yevmiye ücreti konuşulmaktadır hazır giyimde. Tarım sektöründe de asgari ücret sonrasında günlük yevmiye ücretleri 500-600 bandına gelecek. Bu şartlarda ihracatçı fiyat tutturamayacağı gibi ihracat da maalesef yara alacak. Özellikle tarım ürünlerimizin gerçek değerini bulması olanaksız.KURLA ENFLASYON KONTROLÜ GERÇEKÇİ DEĞİL!İhracatçımızın yaşayacağı kayıplar Türkiye’nin kayıpları olarak karşımıza çıkacak. Bugünkü döviz kuru ihracatı değil ithalatı destekler durumda. Döviç kurunun sabit kalması enflasyonu kontrol altına alıyor yaklaşımının gerçekçi olmadığını 2022 yılında yaşayarak gördüm.
YAŞ SEBZE MEYVEDE REKOR YILIEge İhracatçı Birlikleri (EİB) tarafından 2022 yılı ihracat ve ekonomi değerlerinin paylaşıldığı toplantıda konuşan EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları (EYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, 189 ülkeye ve bölgeye yaş sebze ve meyve ihracatı gerçekleştirdiklerini belirtti. Uçak, 2023 hedeflerinin bir milyar 400 milyon dolar ihracat olduğunu söyledi. 2023 HEDEFİMİZ BİR MİLYAR 400 MİLYON DOLAR Uçak, "189 ülke ve bölgeye ülkeye yaş meyve sebze ve mamulleri ihracat gerçekleştirdik. 2022 yılında ihracatımızın en fazla gerçekleştiği ilk 5 pazarımız Almanya, ABD, Rusya, İngiltere ve Hollanda oldu. 2023 yılının yurt içi ve yurtdışı etkinlikleri ile 2022 yılından bile hareketli olacağını şimdiden söyleyebilirim. Umarım bu faaliyetlerimiz ihracatımıza da yansır ve ihracatımızı 1 milyar 400 milyon dolar seviyelerine çıkabiliriz" dedi. 5,5 MİLYAR DOLARLIK İHRACATIN YÜZDE 22'Sİ EYSMİB ÜZERİNDEN GERÇEKLEŞTİ"Yurt dışında da ihracatımız artırmak, üyelerimize yeni alıcılar ve pazarlar bulmak için çalışmalarımız devam edecek. 2023 yılının ilk yarısında Almanya, Rusya ve İngiltere’ye fuar katılımlarımız olacak. Endonezya ve Singapur’a da Mart ayında bir URGE heyeti düzenleyeceğiz" diyen Ege Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği (EYSMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, 2022'de Türkiye'nin 5, 5 milyar dolarlık yaş meyve sebze ihracatının yüzde 22'sinin birlikleri üzerinden gerçekleştiğini vurguladı. EYSMİB Yönetim Kurulu Başkanı Uçak, "Biz de Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliğimiz olarak toplam 797 ihracatçı firmamızın desteği ile ihracatımızı yüzde 6 oranında artırarak 1 milyar 250 milyon dolara çıkarmayı başardık ve Türkiye’nin 5 buçuk milyar dolarlık yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatının yüzde 22’si Birliğimiz üzerinden gerçekleşti.HAYRETTİN UÇAK'IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI: "Jak Başkanımın da dediği gibi 2022 yılı hem yurt içi hem de yurtdışı faaliyetler bakımından hareketli bir yıl oldu.Biz de Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliğimiz olarak toplam 797 ihracatçı firmamızın desteği ile ihracatımızı yüzde 6 oranında artırarak 1 milyar 250 milyon dolara çıkarmayı başardık ve Türkiye’nin 5 buçuk milyar dolarlık yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatının yüzde 22’si Birliğimiz üzerinden gerçekleşti.HAREKETLİ BİR YIL OLDUYılın bu ilk haftasında 2022 yılı değerlendirme toplantımıza katılımınızdan dolayı hepinize teşekkürlerimi sunuyorum.Jak Başkanımın da dediği gibi 2022 yılı hem yurt içi hem de yurtdışı faaliyetler bakımından hareketli bir yıl oldu.5,5 MİLYAR DOLARLIK YAŞ SEBZE MEYVE İHRACATININ YÜZDE 22'SİNİ BİRLİĞİMİZ GERÇEKLEŞTİRDİ Biz de Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliğimiz olarak toplam 797 ihracatçı firmamızın desteği ile ihracatımızı yüzde 6 oranında artırarak 1 milyar 250 milyon dolara çıkarmayı başardık ve Türkiye’nin 5 buçuk milyar dolarlık yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatının yüzde 22’si Birliğimiz üzerinden gerçekleşti.Bu yıl birliğimizde ihracat şampiyonu 257 Milyon dolarla turşular oldu. İhracatımızda ön plana çıkan ürünler ise dondurulmuş meyveler, konserve sebzeler, kurutulmuş domates, üzüm, kiraz, mandalina ve domates salçası oldu.İhracat pazarlarımıza baktığımızda ise toplamda 189 ülke ve bölgeye ülkeye yaş meyve sebze ve mamulleri ihracat gerçekleştirdik. 2022 yılında ihracatımızın en fazla gerçekleştiği ilk 5 pazarımız Almanya, ABD, Rusya, İngiltere ve Hollanda oldu.2023 YILINDA DA EĞİTİM FAALİYETLERİMİZ OLACAK 2023 yılında üretim kısmıyla ilgili Birliğimizin temel odağı kalıntı ile mücadele, meyve sebze kayıpları ve eğitim faaliyetleri üzerine olacak. Ege Bölgesinin her yerinde, bahçe ve işletmelerde kapsamlı bir eğitim programı başlatıyoruz. Bu programda Tarım ve Orman Bakanlığımız ve Üniversitelerden de teknik destek alarak daha az kayıpların olduğu, doğru ilaçlamanın yapıldığı bir üretim modeli için örnek olmaya çalışacağız.Yine 2022 yılında başlattığımız ve büyük ses getiren 3.Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitim Programını bu sene tekrarlamak istiyoruz. Bu yolla yeni mezun olan gençlerimize A’dan Z’ye tarımı anlatarak bilinçli bir nesil yaratma amacımız var.İHRACATIMIZI ARTTIRMAK İÇİN YENİ PAZARLAR BULMA ÇALIŞMAMIZ SÜRECEK Yurt dışında da ihracatımız artırmak, üyelerimize yeni alıcılar ve pazarlar bulmak için çalışmalarımız devam edecek. 2023 yılının ilk yarısında Almanya, Rusya ve İngiltere’ye fuar katılımlarımız olacak. Endonezya ve Singapur’a da Mart ayında bir URGE heyeti düzenleyeceğiz.2023'TE HEDEFİMİZ BİR MİLYAR 400 MİLYON DOLAR İHRACAT 2023 yılının yurt içi ve yurtdışı etkinlikleri ile 2022 yılından bile hareketli olacağını şimdiden söyleyebilirim. Umarım bu faaliyetlerimiz ihracatımıza da yansır ve ihracatımızı 1 milyar 400 milyon dolar seviyelerine çıkabiliriz.Ertan: Türk çelik sektörünün enerji girdilerinde desteğe, dampingli çelik ürünleri ithalatının kontrol altına alınmasına ihtiyacı varEge İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “2022 yılı inişli çıkışlı olmasına rağmen 2 milyar 564 milyon dolar ihracat yaptık. Ülkemiz demir çelik sektörü, 2022 yılının Haziran ayına kadar iyi bir performans gösterdi. 2022 yılı Haziran ayı başından itibaren performansımız yavaş yavaş daha sonra hızlanarak düşmeye başladı. 2021 yılında 40 milyon ton üretim yapan sektörümüz 2022 yılında ancak 34,5 milyon ton üretim yapabilmiştir. Bunun birincil sebebi Ukrayna-Rusya savaşında belirsizlikten dolayı fiyatların ani olarak çok yükselmesi ve arkasından da hızlı bir şekilde düşmesidir. Rusya’nın Çin’e ve Hindistan’a petrol ürünleri, kömür, demir cevheri gibi demir çelik sektörünün ana girdi hammaddelerini sübvansiyonlu olarak sağlaması, onlara hammadde vermesi ancak bize hammadde yerine dampingli yarı mamul vermesi çelik sektörümüzü sıkıntıya düşürüyor. Rusya’da kapasite kullanım oranı çelik tesislerinde yüzde 85 ancak bu oran bizde yıl sonu itibariyle yüzde 51’lere düşmüş vaziyette. Çelikhanelerimiz geçtiğimiz yılın ilkyarısında yüzde 75-77 kapasiteyle çalışırken bu ay dahil yüzde 51’lerde çalışıyor. Rusya, Uzakdoğu ve Hindistan’a yaptığı sübvansiyonlu satışları bize yapmıyor ve hammadde girdimiz olan hurdaya ton başına 200 euro ihracat vergisi koyuyor. Bizim enerji maliyetlerimiz de son bir yılda çok yükselmiş durumda ve bu da sektörümüzü ağır sanayisine sübvansiyon sağlayan özellikle Çin, Hindistan, Vietnam, Güney Kore ve Japonya ile rekabet edemez hale getirmiştir. Hatta Rusya, Hindistan ve Çin’den yoğun çelik mamulleri ithalatı olmaktadır. Daha da önemlisi ihracatımızın yaklaşık yüzde 42’sini gerçekleştirdiğimiz Avrupa ülkeleri ile rekabette zorlanabilir hale geldik. Türk çelik sektöründeki bu zorlanma son üç ay içerisinde iyice belirginleşti. Bunun üzerine ABD’deki ekstra vergiler de eklendi. Türkiye 2022 yılı başında dünyada 7’inci büyük çelik üreticisiyken yıl sonu itibariyle 8’inci sıraya gerilemiş durumdayız. Türkiye’nin 55 milyon ton sıvı ham çelik kapasitesi var. Bu önümüzdeki üç yıl içerisinde yapılmakta olan yeni yatırımlarla 68-70 milyon tona çıkacaktır. Türkiye, dünyada çelik sektörü olarak söz sahibi bir ülke. Türk çelik sektörünün rekabet edilebilirliğini sağlamak için enerji girdilerinde desteğe, diğer ülkelerden yapılan dampingli çelik ürünleri ithalatının kontrol altına alınmasına ihtiyacı vardır.”PANDEMİ SAĞLIKLI GIDAYA ULAŞIMIN ÖNEMİNİ GÖSTERDİTİM Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep de Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin 2023 hedeflerini açıkladı. Celep, şöyle konuştu: "Pandemi süreci ve son dönemdeki Ukrayna-Rusya krizi, yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşmanın stratejik ve yaşamsal önemini gözler önüne serdi.Dünya nüfusundaki artış seyride dikkate alındığında, önümüzdeki 10 yıl içerisinde gıda talebinin her yıl %1,3 düzeyinde artacağı öngörülüyor.Buna ilaveten, içerisinde bulunduğumuz iklim krizi, Dünya’mızı ve Ülkemizi her geçen gün daha derinden etkiler hale geldi. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde yaşadığımız doğal afetlerin %90’ı iklim değişikliği kaynaklı seller ve kuraklıktan meydana geldi. Kuraklık, her yıl dünyada 55 milyon insanı etkilemektedir. Türkiye’de de sel felaketleri iklim değişikliği nedeniyle hem daha sık yaşanmakta hem de giderek daha çok bölgemizi etkilemektedir.Yaşanan doğal afetlerden en çok etkilenen sektörlerin başında da tarım sektörü gelmektedir.5 MİLYON HEKTAR TARIM ARAZİSİ KAYIPTürkiye’de 1990 yılında 42 Milyon Hektar tarım alanı varken, 2021 yılına geldiğimizde bu rakam 37 Milyon hektara geriledi. 30 yılda, Türkiye, 5 Milyon Hektar tarım alanını kaybetti.Artan nüfusu, azalan kaynaklarla, sürdürülebilir şekilde nasıl besleriz?Gıdada sürdürülebilirliği nasıl sağlarız? Bunlar, önümüzdeki 10 yıl içerisinde önemi çok daha fazla artacak sorulardır.Tüm bu açılardan değerlendirildiğinde, tarımın bir “milli güvenlik” meselesine dönüşmesi, an meselesidir. Burada, özellikle 2021 yılının başından itibaren etkisini artıran küresel ve yerel enflasyon, girdi fiyatlarında görülen muazzam artışlar, ülkemizdeki tarımsal üretimin önündeki en önemli sıkıntıların başında gelmektedir.DESTEKLER ZAMANINDA ÖDENSİNBuna ilaveten rekabetçi kurlarla ihracat yapılamaması ve finansmana erişim sıkıntısı, mevcut durumda ihracatçımızı ve çiftçimizi zora sokmaktadır. Özellikle küresel ve yerel piyasalarda enflasyonist baskının kendini daha çok hissettirdiği bir dönemde tarımsal desteklerin zamanında ödenmemesi, Türkiye için hala önemli bir gelir ve istihdam kaynağı olan tarım sektöründe çalışan üreticilerin ve çiftçilerin topraktan uzaklaşmasına sebep olmaktadır.Tarımsal üretimi ve üretenleri zamanında ve yeterli desteklemek zorundayız. Çünkü, kıymetli bir gazeteci arkadaşımızın da dile getirdiği gibi “tarımla doğmuş, yoğrulmuş ve büyümüş bu coğrafyada” üreticinin sorunu, aynı zamanda tüketicinin ve milletin sorunudur."HUBUBAT BAŞARILI BİR YIL GEÇİRDİEge Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mam. İhr. Bir. Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk de kendi birliklerinin hedeflerini anlattı. Öztürk, "Pandeminin damga vurduğu 2020 yılından bu yana hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü özelinde gıda arzı çok daha önemli bir yer aldı. Üyelerimize verdiğimiz eğitimler, zaman kaybetmeden organize ettiğimiz ve başarılı sonuçlar aldığımız fuar ve ticaret heyetleri ve Turquality projesi ile bir adım önde olduğumuzu gösterdik. Bu tip faaliyetlerle yüz yüze görüşmelerin mümkün olmadığı süreçte ticari faaliyetlerimizin de sürekliliğini sağladık.Türkiye olarak ihracatımızı 2022 yılında geçen yıla kıyasla yüzde %13 artışla 254,2 milyar dolara, tarım sektörleri olarak ise %15,3 artışla 34,2 milyar dolara yükselterek başarılı bir yılı geride bıraktık.Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektörü olarak, bundan 10 yıl önce 280 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken, 2022 yılında ihracatımızı yaklaşık 4 kat artırarak 1 milyar dolar seviyesine çıkarmış olmanın sevincini ve gururunu yaşamaktayız.2021 yılında 682 milyon dolar olan ihracatımız, 2022 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 47’lik artışla 1 milyar dolara çıktı.Birliğimizin 2022 yılındaki ihracatına en büyük katkıyı 580 milyon dolarlık tutarla bitkisel yağ ihracatçılarımız yaparken, Küspeler ve Hayvansal Yem ihracatımız 123 milyon dolar, yağlı tohumlar ihracatımız 98 milyon dolar, çikolata şekerleme ihracatımız 48 milyon dolar ve gıda müstahzarları ise 41milyon dolar ihracata tekabül etti.Sektörümüzün bu üstün ihracat başarısına katkı sağlayan değerli üyelerimiz ve sektör paydaşlarımız sayesinde ulaştığımız 1 milyar dolarlık ihracat hacmini önümüzdeki dönemlerde de artırmak ve yeni rekorlar kırmak için var gücümüzle çalışmaya, üretmeye ve ihracat yapmaya devam edeceğiz."MOBİLYA VE ORMAN ÜRÜNLERİ İHRACATI BİR MİLYAR SINIRINA DAYANDIEge Mobilya Kağıt ve OrmanÜrünleri İhracatçılar Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle'nin ihracat değerlendirmesi de şöyle oldu: “Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği olarak adından da anlaşılacağı üzere mobilya, kağıt ve odun dışı orman ürünleri olmak üzere üç alt sektörden oluşuyor. Orman kaynaklı bu üç sektörü ve sektör paydaşlarını bir çatı altında temsil ediyoruz.Temsil ettiğimiz üç sektörün Türkiye geneli ihracat performansını incelediğimizde 2021 yılında yaklaşık 7 milyar $ olan ihracatımız 2022 yılında % 20,8 artış ile 8.4 milyar dolara kadar yükselmiş bulunuyor. Sektörlerimizdeki bu artış gurur kaynağımız.İhracat rakamlarına Ege Bölgesi olarak göz attığımızda ise 2021 yılında yaklaşık 800 milyon $ olan ihracatımız 2022 yılında %16 artış ile 940 milyon dolara kadar yükselmiş bulunuyor. 2022 yılında koyduğumuz hedefleri tutturmanın gurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. 2023 yılında da 1.1 milyar dolar hedefimiz ile yükselişimizi devam ettirmek istiyoruz.Malumunuz, ihracat ülkemizin can damarı, genel itibariyle son yıllarda artış sağlıyor olmamız, bizleri ayrıca mutlu ediyor. Bu artışın devamlılığı amacımız. İhracat rakamlarının yanı sıra yapılan ihracatın kalitesi de önem arz ediyor. Temsil ettiğimiz üç sektörde de birim fiyat olarak Türkiye ortalamasının üstünde yer alıyoruz, ürünlerimizi pahasında / ederinde satmak için çaba sarf ediyoruz, amacımız “Katma değerli ürün ihracatıdır.” Sektörlerimizi ayrı ayrı ele aldığımızda mobilya sektörü özellikle pandemi dönemi küresel tedarik zincirlerindeki değişimden olumlu etkilenen bu sayede potansiyelini arttıran sektörlerin başında yer alıyor. Dünya ihracatında ilk 8 de yer aldığımız mobilya sektöründe hedefimiz ilk 5 ve daha yukarısı. Mobilya sektörü aynı zamanda Cumhuriyetimizin 2023 - 100. Yıl ihracat hedeflerine en yakın olan ve sürekli dış ticaret fazlası veren sektördür.Mobilya sektörü gibi odun dışı orman ürünleri sektörümüz de cari fazla veren sektörlerdendir. İhracatın bu denli önemli olduğu bugünlerde, ülkemizin ekonomisine ve borç dengesine pozitif katkı sağlamaları bu sektörleri daha da önemli kılıyor.İhracat uzun ve soluksuz bir yol, bizlerin ve üyelerimizin de alacağı çok yol var. Her alanda ve her an gelişime olan tam inancımızla sektörlerimizi ele alıyoruz; odun dışı orman ürünleri sektöründe kekik ve defne gibi dünya ihracatında önemli söz sahibi olduğumuz ürünlerimiz mevcut, üyelerimizin karşılaştığı sorunları çözmek için gerekli çalışmaları yürüterek ilgili mercilere girişimlerde bulunuyor, üyelerimizin haklarını savunuyor, sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda çiftçilerimizle el ele vererek ürünümüzün değerinde satılması için ortak çalışmalara imza atıyoruz.Ayrıca, Defne, adaçayı, kekik, biberiye gibi ürünlerimizin üretim alanlarının arttırılması, doğru metotlarla üretilmesi gibi amaçlarla sürdürülebilir bir üretim için Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda çeşitli çalışmalar yürütüyoruz.Kağıt sektörümüze de değinmek gerekirse; sektörün en önemli sorunu daha önce defalarca gündeme getirilen ithalata dayalı hammadde (selüloz) sorunu. Endüstriyel plantasyon kağıt başta olmak üzere tüm sektörlerimiz için oldukça önemli. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor. Sektörün istihdam ve paydaş sektörlere katkısı da önem arz ediyor.2022 yılı Pandemi sonrası bizim için verimli geçti; Avrupa Baharatçılar Birliği Genel Kuruluna ev sahipliği yaptık, 5-8 Ekim tarihlerinde 40 farklı ülkeden 200 e yakın katılımcıyı yüksek memnuniyetle ağırlamanın gururunu yaşıyoruz. Bununla birlikte 2.sini düzenlediğimiz Ezber Bozan Mobilya Tasarım yarışması ile mobilya sektörünün tasarımla ilişkisini arttırma yolunda adımlar atıyoruz. Ayrıca mobilya sektöründe Ur-ge projemiz ile firmalarımızın uluslar arası alanda yetkinliklerinin arttırılması amacıyla danışmanlıklar ve eğitimler almasına arıcılık ediyoruz.2023 yılında da katma değerli ürün satışı ve tasarım odaklı projelerimize devam edeceğiz, amacımız ortak güç yaratarak üyelerimizin sürdürülebilir ihracat performanslarına imza atmaları. Bunu başaracak güç bizde mevcut.Tüm alt sektörlerimizde yine her türlü fuar, heyet, dijital platformlarda Türkiye’nin gücünü ve marka değerini gösteren çalışmalar yürütmeye devam edeceğiz. Birliğimiz 2023 yılı ihracatının 1,1 milyar dolar olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. Bu hedef için Suudi Arabistan, İsrail, Fas ve Amerika gibi ülkelerden alım heyetlerini ülkemize getirmeyi aynı zamanda Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail gibi ülkelere de sektörel ticaret heyetleri düzenlemeyi amaçlıyoruz.Temsil ettiğimiz tüm sektörlerde amacımız yalnızca ihracat rakamlarını yukarı çekmek değil, daha katma değerli, tasarım odaklı ihracat ile daha katma değerli ürünler ihraç ederek birim fiyatlarımızı ve bunun etkisiyle toplam ihracatımızı yukarı çekmek istiyoruz."ÜRKİYE'NİN MADENCİLİK POTANSİYELİ YÜKSEKEge Maden İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Faik Tokatlıoğlu da kendi sektörlerinin ihracat rakamlarını değerlendirdi. Dünyadaki 90 çeşit madenin 77 tanesinin ülkemizde bulunduğunu hatırlatan Tokatlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Dünya metal maden rezervlerinin yüzde 0.4’ü, endüstriyel ham madde rezervlerinin yüzde 2.5’i, kömür rezervlerinin yüzde 1.0’i ve jeotermal potansiyelinin yüzde 0.8’ine sahibiz. Covid-19 virüsü en büyük ihraç pazarımız Çin’de ortaya çıktığı için pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında madencilik sektörü geliyor.Buna rağmen; 2020 yılında 4,3 milyar dolar, 2021 yıllında da 6 milyar dolar, 2022 yılında ise 6,5 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik.2022 yılında 6 milyar dolar ihracata ek olarak, ülke ekonomisine tüm sektörlere de hammadde sağlayan bir sektör olduğumuz için iç pazarla birlikte 40 milyar dolarlık bir değer oluşturarak ülke ekonomisine GSYİH’nın yüzde 5’i oranında katkı sağladıkSağladığımız ekonomik büyüklüğün yüzde 90’dan fazlası yerli girdiden oluşuyor, yani katma değeri ülkemize kalıyor. Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak 2022 yılında 1,2 milyar dolarlık bir maden ihracatı gerçekleştirdik.Bu ihracatımızın yüzde 65’i(770 milyon dolar) doğaltaş ürünlerinden gerçekleşti.Doğaltaş İhracatımızın da yüzde 78’i işlenmiş doğaltaş ürünlerinden yüzde 22’si blok doğaltaş ürünlerinden gerçekleşti.Türkiye Genelinde en fazla doğaltaş ihracatı Ege Maden İhracatçıları Birliğinden gerçekleştirilmektedir.Hayatımız MadenTürkiye’de yaşayan 83 milyon insanın sahibi olduğu madenlerin kiracısı olduklarının bilinciyle hareket ediyoruz., sadece 83 milyon insanımıza değil, 8 milyarlık dünya insanlarının hayatlarının kolaylaştırılmasına katkı sağlıyoruz.“Maden denildiğinde akla öncelikle sanayi gelse de aslında Hayatımız Maden! Bugün evimizde kullandığımız telefona, yediğimiz ekmeğe, su içtiğimiz bardaktan elimizden düşürmediğimiz tabletlere, uçaklardan gemilere kadar hayatımızın vazgeçilmezi olan birçok ürün farklı madenler içeriyor. Modern sağlık hizmetleri, bankacılık sistemleri, ulaşım, ısınma, gıda gibi birçok sektör maden sektörüyle yaşıyor. Hal böyleyken yani ‘Hayatımız bu kadar Maden’ iken hem sürdürülebilir madencilik yapmamız hem de bunu kamuoyuna doğru anlatmamız gerekiyorUrge Projesi26 firmamızla, Yeni Dönem Doğaltaş Pazarlama ve Strateji Geliştirme isimli UR-GE projemizi başlattık ve firmalarımızın ihtiyaç analizi çalışmalarını tamamladık. Kısa süre içerisinde yine bu firmalarımızla yurtdışı pazarlama faaliyetlerine başlayacağız.Diğer taraftan 2022 yılı Eylül ayının sonunda İtalya’nın Verona şehrinde düzenlenen Marmomacc fuarı ile eş zamanlı olarak 15 üye firmamızla birlikte doğaltaş sektörel ticaret heyetimizi organize ettik. 2023 yılında da Şubat ayında İngiltere ve Brezilya’ya yönelik Ticaret Heyeti organizasyonlarımız olacak. İngiltere ve Brezilya dışında, Kazakistan, Özbekistan, Meksika, Avustralya, Güney Kore, Vietnam, Şili diğer heyet organizasyonu düzenleyeceğimiz ülkelerdir.Burs ProjesiYeni bir madencilik anlayışının gelişmesi için donanımlı, mühendislik becerilerine sahip, nitelikli insan kaynağının oluşması son derece önemli. Sektörümüzdeki AR-GE çalışmaları da yine bu mühendislik becerileriyle yükseliyor. Maden Sektör kurulumuzun projesi, Cevherimiz Sensin burs projemizle bu yıl aramıza yeni burs alacak öğrenciler katıldı. Aramıza yeni katılan bu öğrencilerimizin, gençlerimizin sektörlerimiz adına en donanımlı şekilde bölümlerinden mezun olmalarını sağlayıp fabrikalarımızda, kendi açacakları fabrikalarda ya da işletmelerde Türk madencilik sektörünün çıtasını yükseltmelerini umut ediyoruz.Amorf Doğaltaş Proje ve Tasarım YarışmasıKatma değerli ürün ihracatını artırmak amacıyla, doğal taş sektörü ile tasarımcılar arasında köprü görevi gördüğünü düşündüğümüz AMORF Doğal Taş Tasarım ve Üretim Yarışmasını bu yıl 3. Kez düzenledik. Bu sene de öğrencilerimiz ve sektörde çalışan mimarlar, sanatçılar, mühendisler, tasarımcılar 400’ün üzerinde tasarım ile yarışmamıza teveccüh göstermiştirAB İSG ProjesiAvrupa Birliği ve ülkemiz tarafından finanse edilen, Dokuz Eylül Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’yle birlikte yürüttüğümüz “Doğal Taş Madenciliği Sektöründe İş Kazalarını ve Yaralanmaları Önlemek İçin İş Sağlığı ve Güvenliği Odaklı Faaliyetlerin Geliştirilmesi” isimli Avrupa Birliği projemizi 2022 yılında tamamladık. Projemiz kapsamında doğal taş firmalarının işveren, İSG uzmanları ve çalışanlarına VR gözlüklerle İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimleri verdik. Verdiğimiz bu eğitimler ve workshoplarla doğal taş madenciliği sektöründe iş sağlığı ve güvenliğinin Avrupa Birliği ülkeleri düzeyine yükseltilmesini ve farkındalığın artırılmasını hedefliyoruz.Madencilik AlgısıTürkiye’de sayıları 100 bini aşan ihracatçılar olarak, “İnadına üretim, inadına ihracat” mottosuyla dünyanın belki de en zor işini yapıyoruz, Sağladığımız ekonomik ve toplumsal faydalarla Takdir görmemiz gerekirken son yıllarda madenciliğe karşı çıkma girişimleri sektörümüze yönelik kamuoyu algısını olumsuz yönde etkiliyor. Hâlbuki maden işletmecileri mevzuat gereğince kamu kurum ve kuruluşlarından tüm izin veya ruhsatları almadan sahalara girememektedir. Sektörün izin veya ruhsat veren kamu kurum ve kuruluşlarından beklentisi, madenciliğe karşı olabilecek bu tepkilere gerekçelerini belirterek madencinin yanında durmasıdır. Önümüzdeki dönemde algı konusunda yaşanan olumsuzlukları düzeltmek, ülkemizde madenciliğin siyaset üstü bir zeminde değerlendirilmesini sağlamak için halkla ilişkiler ile ilgili çalışmalara ve kamu otoriteleri nezdinde faaliyetlere yine aynı ağırlıkla devam etmemiz gerekiyor.GIDA İHRACATININ YILDIZI EGE BÖLGESİEge Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Grit, gıda sektörüne yönelik ihracat kısıtlamalarının hem beklenen sonuçları doğurmadığını hem de ihracat pazarlarına ciddi zarar verdiğini söyledi. Girit'in değerlendirmesi şöyle oldu:Su ürünlerinden, kanatlı eti ve yumurtaya, baldan süt ürünlerine insanlığın üç öğün beslenme ihtiyacına cevap veren bir ürün yelpazesine sahibiz. Türkiye su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörümüz tüm bu ürünlerde dünya genelinde üretimde ve ihracatçı ilk 10 ülke arasında yer alıyoruz. Su ürünleri, kanatlı, süt ürünleri sektöründe 100’den fazla ülkeye, yumurta ve bal sektöründe de 60’tan fazla ülkeye halihazırda ihracat gerçekleştirdik. 2022 yılında da Türkiye’nin tüm sektörlerde sağladığı 254 miyar dolarlık ihracatta da %1,6’lık bir pay aldık.Su Ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak son 10 yılda %145 artış, 2021 yılından bu yana ise %20’lik bir artış ile, 2022 yılı için hedef olarak belirlediğimiz 3.8 milyar dolar ihracatı geçerek ilk kez 4 milyar dolar seviyesini aştık. 2023 yılı için ortaya koyduğumuz 4.3 milyar dolar ihracat hedefimize tüm üye ihracatçılarımızın özverili çabaları ile yola çıkıyoruz.Ege su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak 2021 yılından bu yana yüzde 24’lük bir artış ile 1.6 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek, Bölgemiz gıda sektörü ihracatının yıldızı olduk. 10 yıl önce 585 milyon dolar olan ihracatımızı yaklaşık 3 katına çıkarmanın motivasyonu ile 2023 hedefimizi 1.83 milyar dolar olarak şimdiden belirlemiş bulunmaktayız.Sektörümüzün Türkiye geneli ihracatında Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği olarak, % 40’lık bir paya sahibiz. Ayrıca yalnızca su ürünleri alt sektörü ihracatının 1 milyar dolarını Birliğimiz tarafından gerçekleştirerek, su ürünleri sektöründe Türkiye ihracatındaki payımızı yüzde 62 olarak gerçekleştirdik.Birlik olarak öncelikli hedefimiz, 2023 yılında da sektörde ve alt-sektörlerde istikrarlı ihracat artışını sağlamak. Ülkemiz su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının sürdürülebilir ve katma değerli bir şekilde arttırılması, yaşanan sorunlara çözüm bulunması, ihracatçılarımız ve diğer tüm paydaşlarımız ile iş birliğinin arttırılması için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.İhracatımızı artırmak amaçlı hedef pazarlarda da birçok tanıtım çalışmaları yürütmekteyiz. Bu yıl toplamda yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere, Covid pandemisine rağmen 6 adet uluslararası fuara info stant ile katılım sağladık, 2023 yılında, COVID’in etkilerinin de hafiflemesi ile birlikte fuar katılımlarımızı artırarak sektörün uluslararası arenada tanıtımına devam edeceğiz. Fuarlarda hem sektörümüz ürünlerini sergiliyor hem de standımızı ziyaret edenlerle sektörle ilgili bilgiler paylaşılıyor ve tanıtımlar gerçekleştiriyoruz. YENİ PAZAR ARAYIŞLARI SÜRÜYOR2023 yılında, sektörümüzün öncelikli pazarı arasında yer alan Afrika’ya yönelik olarak planlanacak çeşitli projeler ile sektörümüz ürünlerini önemli bir potansiyel pazara yöneltmeyi hedefliyoruz. Katılım sağlayacağımız fuarlara ilave olarak, Afrika’ya yönelik bir Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) projesi hazırlığı içerisindeyiz. Bu sayede 2023 yılında ihracatımıza katma değer sağlamaya yeni pazarlarda da devam edeceğiz.Yıllardır hedef pazarımız olan AB ülkeleri, Rusya, Uzak doğu pazarlarına ilave olarak Kenya, Gana, Nijerya, Etiyopya, Venezuela, Panama, Cezayir, Libya, Katar, Suudi Arabistan, Mısır’ı bu yıl hedef pazarlarımız olarak belirledik. Bu ülkelere yönelik olarak fuar katılımlarımız, ticaret heyetleri ve diğer tanıtım projeleri ile sektörümüzün ihracatını artırmaya devam edeceğiz.İhracat yaparken, çevreyi de unutmuyor, sürdürülebilir kalkınmaya önem veriyoruz. Karbon salınımını azaltmak konusunda farkındalık yaratmak ve girişimlerde bulunmak amacıyla su ürünleri sektöründe hayata geçirdiğimiz projemizi tamamladık. Önümüzdeki dönemde kanatlı sektörü başta olmak üzere diğer hayvansal mamuller sektörü için de devam ettirmeyi planlıyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında ihracatçılarımızın yol haritalarını belirlemelerine katkı sağlamak niyetindeyiz. İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün yürütücülüğünü yaptığı 'Atıksız Körfez Dönüşen Gelecek' projesine destek vererek, körfezlerimizin temizlenmesine katkı sağladık.Su ürünleri, kanatlı etleri, yumurta, bal, süt ve süt ürünleri sektörlerinde gerek yurt içinde tüketimi artırmak, yurt dışında ise sağlıklı ve kaliteli Türk gıdası algısı yaratarak ihracatımızı artırmak amacıyla tanıtım filmleri çalışmaları yapmaktayız. Su ürünleri, kanatlı sektörü ve çam balı özelinde yaptırdığımız imaj ve tanıtım filmlerimiz ile uluslararası arena da sektörümüzün kaliteli ürünlerinin tanıtımına katkı sağlamayı amaçladık. Önümüzdeki dönemde süt ürünleri sektöründe de benzer bir çalışmayı hayata geçireceğiz. Bu filmlerin yurtdışında dijital platformlarda yayınlanması için reklam stratejileri geliştirmekteyiz. Hedefimiz Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörlerini sadece kalitesi ve üretim gücü ile değil aynı zamanda gastronomi alanında yarattığı lezzetler ile de uluslararası pazarlarda tanıtmak ve marka değerini yukarılara taşımak.Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki gıda birliklerinin ABD pazarında Türk gıda ürünlerinin ihracatını arttırmak için TURQUALITY Projesi hayata geçirdik. Proje kapsamında Türk su ürünleri dahil, Türk lezzetlerini ABD’li şeflere ve satın almacılara tadım etkinlikleriyle tanıttık. Bu sayede sektörümüzün önemli hedef pazarlarından ABD’ye Türk gıda ürünlerinin ihracatının katlanarak artmasını hedefliyoruz.Dünyanın her bir noktasına protein ihtiyacını karşıladığımız sağlıklı ürünlerin teminine katkı sağlayan değerli üyelerimiz ve sektör paydaşlarımız sayesinde ulaştığımız 1.6 milyar dolarlık ihracat hacmini her sene artırarak ilerlemek ve bu süreçte de Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek için çalışmalara devam edeceğiz."
Türkiye’deki son ekonomik koşulların ihracatçıları zor durumda bıraktığını kaydeden EİB Başkanı Jak Eskinazi, ihracatçıların mevcut şartlar nedeniyle fiyat tutturamaz durumda olduğunu, çok sayıda iş insanının fabrikasını açık tutarak mı kapatarak mı daha az zarar edeceği hesabı yaptığını söyledi. 2023 ZOR GEÇECEK
EİB Başkanı Eskinazi, “Global ekonomilerdeki resesyon, dünya ekonomilerindeki büyüme rakamlarının 2022 büyüme rakamlarının gerisinde kalacağı beklentisi, toplumsal huzuru bozar hale gelen enflasyon oranları, finansmana erişimde yaşadığımız zorluklar, TL’nin döviz kuru karşısındaki seviyesi, işçilik-enerji, hammadde fiyatlarındaki artış rekabetçi olmamızı etkileyen en büyük faktörler. İhracatçı bugün fiyat tutturamaz noktada. Pek çok iş insanımızın fabrikası açık kaldığında mı kapattıklarında mı daha az zarar edeceklerinin hesaplarını yapmaktadır. 2023 yılının zor geçeceğinin sinyallerini 2022 yılının ikinci yarısında alıyor ve dillendiriyorduk. 2022 yılının ilk yarısında ihracatımız yüzde 21 artmışken, ikinci yarısında sadece yüzde 4 arttırabildik. Pek çok sektörümüzün ihracatı 2022 yılının ikinci yarısında eksileri gördüğünü gördük. 2023 yılının daha zor geçeceğini öngörüyoruz.
2023 yılı için bir hedef koyamıyoruz. Hedefimiz maalesef mevcudu korumak olacak. Mevcudu korumaktaki kastımız sadece ihracat değil, aynı zamanda firmalarımızı, çalışanlarımızı korumayı kast ediyorum. Asgari ücretindeki artış ve döviz kurunun yerinde sayması sonrasında emek yoğun tarım ve madencilik sektöründe de işçilik maliyetlerinin çok yükseldiğini görüyoruz” diye konuştu. GÜNLÜK YEVMİYE 800 LİRAYA ÇIKTI
EİB Başkanı Eskinazi, asgari ücret oranlarının artışıyla maliyetlerin yükselmesine dikkat çekerek, açıklamalarını, “Bir örnek vermem gerekirse, 800 liralık günlük yevmiye ücreti konuşulmaktadır hazır giyimde. Tarım sektöründe de asgari ücret sonrasında günlük yevmiye ücretleri 500-600 bandına gelecek. Bu şartlarda ihracatçı fiyat tutturamayacağı gibi ihracat da maalesef yara alacak. Özellikle tarım ürünlerimizin gerçek değerini bulması olanaksız. İhracatçımızın yaşayacağı kayıplar Türkiye’nin kayıpları olarak karşımıza çıkacak. Bugünkü döviz kuru ihracatı değil ithalatı destekler durumda. Döviç kurunun sabit kalması enflasyonu kontrol altına alıyor yaklaşımının gerçekçi olmadığını 2022 yılında yaşayarak gördüm” şeklinde sürdürdü.2022'DE HANGİ BİRLİK NE KADAR İHRACAT YAPTI
Koordinatör Başkan Eskinazi, EİB'e bağlı ihracat birliklerinin 2022 yılı ihracat rakamlarını da paylaştı. İşte o rakamlar:"İhracatçılarımız 18 milyar 300 milyon dolar gibi bir ihracat gerçekleştirdiler. Bu da bizim koyduğumuz hedefin 300 milyar üstünde. Ege bölgesi olarak ihracatçımız 31.5 milyar dolara ulaştı. Bölgemiz ihracatından evvel Ege İhracatçı birliklerinde Demir ve Demir Dışı İhracatçılar2.56 milyar dolarla lider. Arkasından Kimya birliği geliyor. 2.81 milyar dolar gibi bir ihracat seviyesine ulaştı. 3.’lüğü su ürünleri yaptı. Onlar bu sene çok iyi çalıştılar ve 1 milyar 620 milyon dolarlık ihracata eriştiler.SU ÜRÜNLERİ HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNÜN ÖNÜNE GEÇTİHazır giyim ve konfeksiyon sektörünün yerini aldılar. Onun 1 milyar 472 milyon dolarlık ihracatı gerçekleştirdi. 1 milyar 250 milyon dolarlık ihracat yaptı yaş meyve ve sebze ihracatçı birliğimiz. Mandalin sektörümüz 1 milyar 200 milyon dolarlık ihracat yaptı. Otomotiv yan sanayi sektörünün 1 milyar 170 milyon dolar ve hububat bakliyat sektöründeki arkadaşlarımız son dakika gayretleriyle bir milyar dolar barajını bir milyon lira ile geçtiler. Tebrik ediyorum kendilerini.
218 ülke ve gümrüklü bölgeye ihracat yaptık. Almanya, ABD, İspanya ihracattaki ilk üç ülkemiz oldu. 2022 yılındaki ihracatında 7 bin 377 firmanın emeği var. Kendilerini kutluyorum. 2022 yılında 1129 firmamız da ilk kez ihracat yaparken, bu firmalarımızın ihracata katkısı 190 milyon 560 milyon dolar oldu. Önümüzdeki senelerde bunun artacağını ümit ediyoruz.
Bugün karşınıza ülkemize verdiğimiz sözleri tutabilmiş olmanın gururu ve mutluluğuyla çıkıyoruz. 2022 yılında 18 milyar 300 milyon dolar ihracata ulaşmak için yaptıklarımızı özetlemek istiyorum.Çin, ABD, Japonya, Fransa, İtalya ve Almanya’da 8 fuara katıldık. Yüzlerce firmanın katılımını sağladık. Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle ihracatçı firmalarımızla 16 tane gurme projesi yürüttük. Gıda sektöründe yıllık 160 milyar dolarlık ithalatla dünyanın en büyük ithalatçısı olan ABD’ye yönelik sürdürdüğümüz Turguality projemizle 6 gıda birliğimizin ürün gruplarının ABD ve dünya genelinde ithalatı yüzde 24 yükseliş gösterirken, Türkiye’den ithalatı yüzde 46 artarak 700 milyon dolardan bir milyon dolara çıktı. Önümüzde çok büyük imkanlar da var.Hazır giyim, maden ve mobilya sektörlerinde de vardık. Yüzlerce eğitim programı, çalıştaylar ve uluslararası programlar düzenledik. 2023 yılında devlet desteklerinin ihracatçılarımıza ulaşmasına aracılık yapmayı sürdüreceğiz.BU YIL HEDEFİMİZ 15 BİN FİRMA TEMSİLCİSİNE EĞİTİM VERMEKE ihracat desteklerini de ilave ettik ve uygulamaya koyduk. Üye firmalarımızın bilgi birikimlerinin arttırılması ve kurumsal kapasitesinin arttırılması için mesleki konularda her ay düzenli olarak eğitimler verdik. 8 bin firma temsilcisinin katılım gösterdiği 174 saat süren 56 farklı konuda eğitimler verdik. Bu yıl hedefimiz 15 bin firma temsilcisine ulaşmak ve eğitim verilmesini sağlamak.E TİCARET VE E İHRACAT KONUSUNDA EĞİTİMLER VERDİKE ticaret ve e ihracat konusunda etkinlik kazandırılmasına yönelik 2022 yılında sertifika programlarını başlattık. 2 ayrı programı 80 kişi yoğun eğitim programıyla devam ediyor.2023 İHRACATÇILAR VE ÜLKEMİZ AÇISINDAN KAYIP YIL2022 yılı için altın yıl ifadesini kullanmıştık geçen yıl. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız, bizim için manevi önemi olan 2023 yılı için maalesef olumlu bir tanımlama yapamıyorum. 2023 yılı ihracatçılar ve ülkemiz açısından kayıp yıl olarak görüntü sergilediğini maalesef sizlerle paylaşmak istiyorum.GLOBAL EKONOMİLERİNDEKİ RESESYON HİSSEDİLMEYE BAŞLANDIGlobal ekonomilerdeki resesyon, dünya ekonomilerindeki büyüme rakamlarının 2022 büyüme rakamlarının gerisinde kalacağı beklentisi, toplumsal huzuru bozar hale gelen enflasyon oranları, finansmana erişimde yaşadığımız zorluklar, TL’nin döviz kuru karşısındaki seviyesi, işçilik-enerji, hammadde fiyatlarındaki artış rekabetçi olmamızı etkileyen en büyük faktörler.İHRACATÇI FİYAT TUTTURAMAZ NOKTADAİhracatçı bugün fiyat tutturamaz noktada. Pek çok iş insanımızın fabrikası açık kaldığında mı kapattıklarında mı daha az zarar edeceklerinin hesaplarını yapmaktadır. 2023 yılının zor geçeceğinin sinyallerini 2022 yılının ikinci yarısında alıyor ve dillendiriyorduk.2023 YILININ DAHA ZOR GEÇECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ2022 yılının ilk yarısında ihracatımız yüzde 21 artmışken, ikinci yarısında sadece yüzde 4 arttırabildik. Pek çok sektörümüzün ihracatı 2022 yılının ikinci yarısında eksileri gördüğünü gördük. 2023 yılının daha zor geçeceğini öngörüyoruz.HEDEFİMİZ MAALESEF MEVCUDU KORUMAK OLACAK2023 yılı için bir hedef koyamıyoruz. Hedefimiz maalesef mevcudu korumak olacak. Mevcudu korumaktaki kastımız sadece ihracat değil, aynı zamanda firmalarımızı, çalışanlarımızı korumayı kast ediyorum. Asgari ücretindeki artış ve döviz kurunun yerinde sayması sonrasında emek yoğun tarım ve madencilik sektöründe de işçilik maliyetlerinin çok yükseldiğini görüyoruz.İHRACATÇI FİYAT TUTTURAMAYACAĞI GİBİ İHRACAT DA YARA ALACAKBir örnek vermem gerekirse, 800 liralık günlük yevmiye ücreti konuşulmaktadır hazır giyimde. Tarım sektöründe de asgari ücret sonrasında günlük yevmiye ücretleri 500-600 bandına gelecek. Bu şartlarda ihracatçı fiyat tutturamayacağı gibi ihracat da maalesef yara alacak. Özellikle tarım ürünlerimizin gerçek değerini bulması olanaksız.KURLA ENFLASYON KONTROLÜ GERÇEKÇİ DEĞİL!İhracatçımızın yaşayacağı kayıplar Türkiye’nin kayıpları olarak karşımıza çıkacak. Bugünkü döviz kuru ihracatı değil ithalatı destekler durumda. Döviç kurunun sabit kalması enflasyonu kontrol altına alıyor yaklaşımının gerçekçi olmadığını 2022 yılında yaşayarak gördüm.
YAŞ SEBZE MEYVEDE REKOR YILIEge İhracatçı Birlikleri (EİB) tarafından 2022 yılı ihracat ve ekonomi değerlerinin paylaşıldığı toplantıda konuşan EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları (EYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, 189 ülkeye ve bölgeye yaş sebze ve meyve ihracatı gerçekleştirdiklerini belirtti. Uçak, 2023 hedeflerinin bir milyar 400 milyon dolar ihracat olduğunu söyledi. 2023 HEDEFİMİZ BİR MİLYAR 400 MİLYON DOLAR Uçak, "189 ülke ve bölgeye ülkeye yaş meyve sebze ve mamulleri ihracat gerçekleştirdik. 2022 yılında ihracatımızın en fazla gerçekleştiği ilk 5 pazarımız Almanya, ABD, Rusya, İngiltere ve Hollanda oldu. 2023 yılının yurt içi ve yurtdışı etkinlikleri ile 2022 yılından bile hareketli olacağını şimdiden söyleyebilirim. Umarım bu faaliyetlerimiz ihracatımıza da yansır ve ihracatımızı 1 milyar 400 milyon dolar seviyelerine çıkabiliriz" dedi. 5,5 MİLYAR DOLARLIK İHRACATIN YÜZDE 22'Sİ EYSMİB ÜZERİNDEN GERÇEKLEŞTİ"Yurt dışında da ihracatımız artırmak, üyelerimize yeni alıcılar ve pazarlar bulmak için çalışmalarımız devam edecek. 2023 yılının ilk yarısında Almanya, Rusya ve İngiltere’ye fuar katılımlarımız olacak. Endonezya ve Singapur’a da Mart ayında bir URGE heyeti düzenleyeceğiz" diyen Ege Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği (EYSMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, 2022'de Türkiye'nin 5, 5 milyar dolarlık yaş meyve sebze ihracatının yüzde 22'sinin birlikleri üzerinden gerçekleştiğini vurguladı. EYSMİB Yönetim Kurulu Başkanı Uçak, "Biz de Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliğimiz olarak toplam 797 ihracatçı firmamızın desteği ile ihracatımızı yüzde 6 oranında artırarak 1 milyar 250 milyon dolara çıkarmayı başardık ve Türkiye’nin 5 buçuk milyar dolarlık yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatının yüzde 22’si Birliğimiz üzerinden gerçekleşti.HAYRETTİN UÇAK'IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI: "Jak Başkanımın da dediği gibi 2022 yılı hem yurt içi hem de yurtdışı faaliyetler bakımından hareketli bir yıl oldu.Biz de Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliğimiz olarak toplam 797 ihracatçı firmamızın desteği ile ihracatımızı yüzde 6 oranında artırarak 1 milyar 250 milyon dolara çıkarmayı başardık ve Türkiye’nin 5 buçuk milyar dolarlık yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatının yüzde 22’si Birliğimiz üzerinden gerçekleşti.HAREKETLİ BİR YIL OLDUYılın bu ilk haftasında 2022 yılı değerlendirme toplantımıza katılımınızdan dolayı hepinize teşekkürlerimi sunuyorum.Jak Başkanımın da dediği gibi 2022 yılı hem yurt içi hem de yurtdışı faaliyetler bakımından hareketli bir yıl oldu.5,5 MİLYAR DOLARLIK YAŞ SEBZE MEYVE İHRACATININ YÜZDE 22'SİNİ BİRLİĞİMİZ GERÇEKLEŞTİRDİ Biz de Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliğimiz olarak toplam 797 ihracatçı firmamızın desteği ile ihracatımızı yüzde 6 oranında artırarak 1 milyar 250 milyon dolara çıkarmayı başardık ve Türkiye’nin 5 buçuk milyar dolarlık yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatının yüzde 22’si Birliğimiz üzerinden gerçekleşti.Bu yıl birliğimizde ihracat şampiyonu 257 Milyon dolarla turşular oldu. İhracatımızda ön plana çıkan ürünler ise dondurulmuş meyveler, konserve sebzeler, kurutulmuş domates, üzüm, kiraz, mandalina ve domates salçası oldu.İhracat pazarlarımıza baktığımızda ise toplamda 189 ülke ve bölgeye ülkeye yaş meyve sebze ve mamulleri ihracat gerçekleştirdik. 2022 yılında ihracatımızın en fazla gerçekleştiği ilk 5 pazarımız Almanya, ABD, Rusya, İngiltere ve Hollanda oldu.2023 YILINDA DA EĞİTİM FAALİYETLERİMİZ OLACAK 2023 yılında üretim kısmıyla ilgili Birliğimizin temel odağı kalıntı ile mücadele, meyve sebze kayıpları ve eğitim faaliyetleri üzerine olacak. Ege Bölgesinin her yerinde, bahçe ve işletmelerde kapsamlı bir eğitim programı başlatıyoruz. Bu programda Tarım ve Orman Bakanlığımız ve Üniversitelerden de teknik destek alarak daha az kayıpların olduğu, doğru ilaçlamanın yapıldığı bir üretim modeli için örnek olmaya çalışacağız.Yine 2022 yılında başlattığımız ve büyük ses getiren 3.Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitim Programını bu sene tekrarlamak istiyoruz. Bu yolla yeni mezun olan gençlerimize A’dan Z’ye tarımı anlatarak bilinçli bir nesil yaratma amacımız var.İHRACATIMIZI ARTTIRMAK İÇİN YENİ PAZARLAR BULMA ÇALIŞMAMIZ SÜRECEK Yurt dışında da ihracatımız artırmak, üyelerimize yeni alıcılar ve pazarlar bulmak için çalışmalarımız devam edecek. 2023 yılının ilk yarısında Almanya, Rusya ve İngiltere’ye fuar katılımlarımız olacak. Endonezya ve Singapur’a da Mart ayında bir URGE heyeti düzenleyeceğiz.2023'TE HEDEFİMİZ BİR MİLYAR 400 MİLYON DOLAR İHRACAT 2023 yılının yurt içi ve yurtdışı etkinlikleri ile 2022 yılından bile hareketli olacağını şimdiden söyleyebilirim. Umarım bu faaliyetlerimiz ihracatımıza da yansır ve ihracatımızı 1 milyar 400 milyon dolar seviyelerine çıkabiliriz.Ertan: Türk çelik sektörünün enerji girdilerinde desteğe, dampingli çelik ürünleri ithalatının kontrol altına alınmasına ihtiyacı varEge İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “2022 yılı inişli çıkışlı olmasına rağmen 2 milyar 564 milyon dolar ihracat yaptık. Ülkemiz demir çelik sektörü, 2022 yılının Haziran ayına kadar iyi bir performans gösterdi. 2022 yılı Haziran ayı başından itibaren performansımız yavaş yavaş daha sonra hızlanarak düşmeye başladı. 2021 yılında 40 milyon ton üretim yapan sektörümüz 2022 yılında ancak 34,5 milyon ton üretim yapabilmiştir. Bunun birincil sebebi Ukrayna-Rusya savaşında belirsizlikten dolayı fiyatların ani olarak çok yükselmesi ve arkasından da hızlı bir şekilde düşmesidir. Rusya’nın Çin’e ve Hindistan’a petrol ürünleri, kömür, demir cevheri gibi demir çelik sektörünün ana girdi hammaddelerini sübvansiyonlu olarak sağlaması, onlara hammadde vermesi ancak bize hammadde yerine dampingli yarı mamul vermesi çelik sektörümüzü sıkıntıya düşürüyor. Rusya’da kapasite kullanım oranı çelik tesislerinde yüzde 85 ancak bu oran bizde yıl sonu itibariyle yüzde 51’lere düşmüş vaziyette. Çelikhanelerimiz geçtiğimiz yılın ilkyarısında yüzde 75-77 kapasiteyle çalışırken bu ay dahil yüzde 51’lerde çalışıyor. Rusya, Uzakdoğu ve Hindistan’a yaptığı sübvansiyonlu satışları bize yapmıyor ve hammadde girdimiz olan hurdaya ton başına 200 euro ihracat vergisi koyuyor. Bizim enerji maliyetlerimiz de son bir yılda çok yükselmiş durumda ve bu da sektörümüzü ağır sanayisine sübvansiyon sağlayan özellikle Çin, Hindistan, Vietnam, Güney Kore ve Japonya ile rekabet edemez hale getirmiştir. Hatta Rusya, Hindistan ve Çin’den yoğun çelik mamulleri ithalatı olmaktadır. Daha da önemlisi ihracatımızın yaklaşık yüzde 42’sini gerçekleştirdiğimiz Avrupa ülkeleri ile rekabette zorlanabilir hale geldik. Türk çelik sektöründeki bu zorlanma son üç ay içerisinde iyice belirginleşti. Bunun üzerine ABD’deki ekstra vergiler de eklendi. Türkiye 2022 yılı başında dünyada 7’inci büyük çelik üreticisiyken yıl sonu itibariyle 8’inci sıraya gerilemiş durumdayız. Türkiye’nin 55 milyon ton sıvı ham çelik kapasitesi var. Bu önümüzdeki üç yıl içerisinde yapılmakta olan yeni yatırımlarla 68-70 milyon tona çıkacaktır. Türkiye, dünyada çelik sektörü olarak söz sahibi bir ülke. Türk çelik sektörünün rekabet edilebilirliğini sağlamak için enerji girdilerinde desteğe, diğer ülkelerden yapılan dampingli çelik ürünleri ithalatının kontrol altına alınmasına ihtiyacı vardır.”PANDEMİ SAĞLIKLI GIDAYA ULAŞIMIN ÖNEMİNİ GÖSTERDİTİM Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep de Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin 2023 hedeflerini açıkladı. Celep, şöyle konuştu: "Pandemi süreci ve son dönemdeki Ukrayna-Rusya krizi, yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşmanın stratejik ve yaşamsal önemini gözler önüne serdi.Dünya nüfusundaki artış seyride dikkate alındığında, önümüzdeki 10 yıl içerisinde gıda talebinin her yıl %1,3 düzeyinde artacağı öngörülüyor.Buna ilaveten, içerisinde bulunduğumuz iklim krizi, Dünya’mızı ve Ülkemizi her geçen gün daha derinden etkiler hale geldi. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde yaşadığımız doğal afetlerin %90’ı iklim değişikliği kaynaklı seller ve kuraklıktan meydana geldi. Kuraklık, her yıl dünyada 55 milyon insanı etkilemektedir. Türkiye’de de sel felaketleri iklim değişikliği nedeniyle hem daha sık yaşanmakta hem de giderek daha çok bölgemizi etkilemektedir.Yaşanan doğal afetlerden en çok etkilenen sektörlerin başında da tarım sektörü gelmektedir.5 MİLYON HEKTAR TARIM ARAZİSİ KAYIPTürkiye’de 1990 yılında 42 Milyon Hektar tarım alanı varken, 2021 yılına geldiğimizde bu rakam 37 Milyon hektara geriledi. 30 yılda, Türkiye, 5 Milyon Hektar tarım alanını kaybetti.Artan nüfusu, azalan kaynaklarla, sürdürülebilir şekilde nasıl besleriz?Gıdada sürdürülebilirliği nasıl sağlarız? Bunlar, önümüzdeki 10 yıl içerisinde önemi çok daha fazla artacak sorulardır.Tüm bu açılardan değerlendirildiğinde, tarımın bir “milli güvenlik” meselesine dönüşmesi, an meselesidir. Burada, özellikle 2021 yılının başından itibaren etkisini artıran küresel ve yerel enflasyon, girdi fiyatlarında görülen muazzam artışlar, ülkemizdeki tarımsal üretimin önündeki en önemli sıkıntıların başında gelmektedir.DESTEKLER ZAMANINDA ÖDENSİNBuna ilaveten rekabetçi kurlarla ihracat yapılamaması ve finansmana erişim sıkıntısı, mevcut durumda ihracatçımızı ve çiftçimizi zora sokmaktadır. Özellikle küresel ve yerel piyasalarda enflasyonist baskının kendini daha çok hissettirdiği bir dönemde tarımsal desteklerin zamanında ödenmemesi, Türkiye için hala önemli bir gelir ve istihdam kaynağı olan tarım sektöründe çalışan üreticilerin ve çiftçilerin topraktan uzaklaşmasına sebep olmaktadır.Tarımsal üretimi ve üretenleri zamanında ve yeterli desteklemek zorundayız. Çünkü, kıymetli bir gazeteci arkadaşımızın da dile getirdiği gibi “tarımla doğmuş, yoğrulmuş ve büyümüş bu coğrafyada” üreticinin sorunu, aynı zamanda tüketicinin ve milletin sorunudur."HUBUBAT BAŞARILI BİR YIL GEÇİRDİEge Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mam. İhr. Bir. Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk de kendi birliklerinin hedeflerini anlattı. Öztürk, "Pandeminin damga vurduğu 2020 yılından bu yana hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü özelinde gıda arzı çok daha önemli bir yer aldı. Üyelerimize verdiğimiz eğitimler, zaman kaybetmeden organize ettiğimiz ve başarılı sonuçlar aldığımız fuar ve ticaret heyetleri ve Turquality projesi ile bir adım önde olduğumuzu gösterdik. Bu tip faaliyetlerle yüz yüze görüşmelerin mümkün olmadığı süreçte ticari faaliyetlerimizin de sürekliliğini sağladık.Türkiye olarak ihracatımızı 2022 yılında geçen yıla kıyasla yüzde %13 artışla 254,2 milyar dolara, tarım sektörleri olarak ise %15,3 artışla 34,2 milyar dolara yükselterek başarılı bir yılı geride bıraktık.Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektörü olarak, bundan 10 yıl önce 280 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken, 2022 yılında ihracatımızı yaklaşık 4 kat artırarak 1 milyar dolar seviyesine çıkarmış olmanın sevincini ve gururunu yaşamaktayız.2021 yılında 682 milyon dolar olan ihracatımız, 2022 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 47’lik artışla 1 milyar dolara çıktı.Birliğimizin 2022 yılındaki ihracatına en büyük katkıyı 580 milyon dolarlık tutarla bitkisel yağ ihracatçılarımız yaparken, Küspeler ve Hayvansal Yem ihracatımız 123 milyon dolar, yağlı tohumlar ihracatımız 98 milyon dolar, çikolata şekerleme ihracatımız 48 milyon dolar ve gıda müstahzarları ise 41milyon dolar ihracata tekabül etti.Sektörümüzün bu üstün ihracat başarısına katkı sağlayan değerli üyelerimiz ve sektör paydaşlarımız sayesinde ulaştığımız 1 milyar dolarlık ihracat hacmini önümüzdeki dönemlerde de artırmak ve yeni rekorlar kırmak için var gücümüzle çalışmaya, üretmeye ve ihracat yapmaya devam edeceğiz."MOBİLYA VE ORMAN ÜRÜNLERİ İHRACATI BİR MİLYAR SINIRINA DAYANDIEge Mobilya Kağıt ve OrmanÜrünleri İhracatçılar Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle'nin ihracat değerlendirmesi de şöyle oldu: “Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği olarak adından da anlaşılacağı üzere mobilya, kağıt ve odun dışı orman ürünleri olmak üzere üç alt sektörden oluşuyor. Orman kaynaklı bu üç sektörü ve sektör paydaşlarını bir çatı altında temsil ediyoruz.Temsil ettiğimiz üç sektörün Türkiye geneli ihracat performansını incelediğimizde 2021 yılında yaklaşık 7 milyar $ olan ihracatımız 2022 yılında % 20,8 artış ile 8.4 milyar dolara kadar yükselmiş bulunuyor. Sektörlerimizdeki bu artış gurur kaynağımız.İhracat rakamlarına Ege Bölgesi olarak göz attığımızda ise 2021 yılında yaklaşık 800 milyon $ olan ihracatımız 2022 yılında %16 artış ile 940 milyon dolara kadar yükselmiş bulunuyor. 2022 yılında koyduğumuz hedefleri tutturmanın gurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. 2023 yılında da 1.1 milyar dolar hedefimiz ile yükselişimizi devam ettirmek istiyoruz.Malumunuz, ihracat ülkemizin can damarı, genel itibariyle son yıllarda artış sağlıyor olmamız, bizleri ayrıca mutlu ediyor. Bu artışın devamlılığı amacımız. İhracat rakamlarının yanı sıra yapılan ihracatın kalitesi de önem arz ediyor. Temsil ettiğimiz üç sektörde de birim fiyat olarak Türkiye ortalamasının üstünde yer alıyoruz, ürünlerimizi pahasında / ederinde satmak için çaba sarf ediyoruz, amacımız “Katma değerli ürün ihracatıdır.” Sektörlerimizi ayrı ayrı ele aldığımızda mobilya sektörü özellikle pandemi dönemi küresel tedarik zincirlerindeki değişimden olumlu etkilenen bu sayede potansiyelini arttıran sektörlerin başında yer alıyor. Dünya ihracatında ilk 8 de yer aldığımız mobilya sektöründe hedefimiz ilk 5 ve daha yukarısı. Mobilya sektörü aynı zamanda Cumhuriyetimizin 2023 - 100. Yıl ihracat hedeflerine en yakın olan ve sürekli dış ticaret fazlası veren sektördür.Mobilya sektörü gibi odun dışı orman ürünleri sektörümüz de cari fazla veren sektörlerdendir. İhracatın bu denli önemli olduğu bugünlerde, ülkemizin ekonomisine ve borç dengesine pozitif katkı sağlamaları bu sektörleri daha da önemli kılıyor.İhracat uzun ve soluksuz bir yol, bizlerin ve üyelerimizin de alacağı çok yol var. Her alanda ve her an gelişime olan tam inancımızla sektörlerimizi ele alıyoruz; odun dışı orman ürünleri sektöründe kekik ve defne gibi dünya ihracatında önemli söz sahibi olduğumuz ürünlerimiz mevcut, üyelerimizin karşılaştığı sorunları çözmek için gerekli çalışmaları yürüterek ilgili mercilere girişimlerde bulunuyor, üyelerimizin haklarını savunuyor, sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda çiftçilerimizle el ele vererek ürünümüzün değerinde satılması için ortak çalışmalara imza atıyoruz.Ayrıca, Defne, adaçayı, kekik, biberiye gibi ürünlerimizin üretim alanlarının arttırılması, doğru metotlarla üretilmesi gibi amaçlarla sürdürülebilir bir üretim için Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda çeşitli çalışmalar yürütüyoruz.Kağıt sektörümüze de değinmek gerekirse; sektörün en önemli sorunu daha önce defalarca gündeme getirilen ithalata dayalı hammadde (selüloz) sorunu. Endüstriyel plantasyon kağıt başta olmak üzere tüm sektörlerimiz için oldukça önemli. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor. Sektörün istihdam ve paydaş sektörlere katkısı da önem arz ediyor.2022 yılı Pandemi sonrası bizim için verimli geçti; Avrupa Baharatçılar Birliği Genel Kuruluna ev sahipliği yaptık, 5-8 Ekim tarihlerinde 40 farklı ülkeden 200 e yakın katılımcıyı yüksek memnuniyetle ağırlamanın gururunu yaşıyoruz. Bununla birlikte 2.sini düzenlediğimiz Ezber Bozan Mobilya Tasarım yarışması ile mobilya sektörünün tasarımla ilişkisini arttırma yolunda adımlar atıyoruz. Ayrıca mobilya sektöründe Ur-ge projemiz ile firmalarımızın uluslar arası alanda yetkinliklerinin arttırılması amacıyla danışmanlıklar ve eğitimler almasına arıcılık ediyoruz.2023 yılında da katma değerli ürün satışı ve tasarım odaklı projelerimize devam edeceğiz, amacımız ortak güç yaratarak üyelerimizin sürdürülebilir ihracat performanslarına imza atmaları. Bunu başaracak güç bizde mevcut.Tüm alt sektörlerimizde yine her türlü fuar, heyet, dijital platformlarda Türkiye’nin gücünü ve marka değerini gösteren çalışmalar yürütmeye devam edeceğiz. Birliğimiz 2023 yılı ihracatının 1,1 milyar dolar olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. Bu hedef için Suudi Arabistan, İsrail, Fas ve Amerika gibi ülkelerden alım heyetlerini ülkemize getirmeyi aynı zamanda Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail gibi ülkelere de sektörel ticaret heyetleri düzenlemeyi amaçlıyoruz.Temsil ettiğimiz tüm sektörlerde amacımız yalnızca ihracat rakamlarını yukarı çekmek değil, daha katma değerli, tasarım odaklı ihracat ile daha katma değerli ürünler ihraç ederek birim fiyatlarımızı ve bunun etkisiyle toplam ihracatımızı yukarı çekmek istiyoruz."ÜRKİYE'NİN MADENCİLİK POTANSİYELİ YÜKSEKEge Maden İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Faik Tokatlıoğlu da kendi sektörlerinin ihracat rakamlarını değerlendirdi. Dünyadaki 90 çeşit madenin 77 tanesinin ülkemizde bulunduğunu hatırlatan Tokatlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Dünya metal maden rezervlerinin yüzde 0.4’ü, endüstriyel ham madde rezervlerinin yüzde 2.5’i, kömür rezervlerinin yüzde 1.0’i ve jeotermal potansiyelinin yüzde 0.8’ine sahibiz. Covid-19 virüsü en büyük ihraç pazarımız Çin’de ortaya çıktığı için pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında madencilik sektörü geliyor.Buna rağmen; 2020 yılında 4,3 milyar dolar, 2021 yıllında da 6 milyar dolar, 2022 yılında ise 6,5 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik.2022 yılında 6 milyar dolar ihracata ek olarak, ülke ekonomisine tüm sektörlere de hammadde sağlayan bir sektör olduğumuz için iç pazarla birlikte 40 milyar dolarlık bir değer oluşturarak ülke ekonomisine GSYİH’nın yüzde 5’i oranında katkı sağladıkSağladığımız ekonomik büyüklüğün yüzde 90’dan fazlası yerli girdiden oluşuyor, yani katma değeri ülkemize kalıyor. Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak 2022 yılında 1,2 milyar dolarlık bir maden ihracatı gerçekleştirdik.Bu ihracatımızın yüzde 65’i(770 milyon dolar) doğaltaş ürünlerinden gerçekleşti.Doğaltaş İhracatımızın da yüzde 78’i işlenmiş doğaltaş ürünlerinden yüzde 22’si blok doğaltaş ürünlerinden gerçekleşti.Türkiye Genelinde en fazla doğaltaş ihracatı Ege Maden İhracatçıları Birliğinden gerçekleştirilmektedir.Hayatımız MadenTürkiye’de yaşayan 83 milyon insanın sahibi olduğu madenlerin kiracısı olduklarının bilinciyle hareket ediyoruz., sadece 83 milyon insanımıza değil, 8 milyarlık dünya insanlarının hayatlarının kolaylaştırılmasına katkı sağlıyoruz.“Maden denildiğinde akla öncelikle sanayi gelse de aslında Hayatımız Maden! Bugün evimizde kullandığımız telefona, yediğimiz ekmeğe, su içtiğimiz bardaktan elimizden düşürmediğimiz tabletlere, uçaklardan gemilere kadar hayatımızın vazgeçilmezi olan birçok ürün farklı madenler içeriyor. Modern sağlık hizmetleri, bankacılık sistemleri, ulaşım, ısınma, gıda gibi birçok sektör maden sektörüyle yaşıyor. Hal böyleyken yani ‘Hayatımız bu kadar Maden’ iken hem sürdürülebilir madencilik yapmamız hem de bunu kamuoyuna doğru anlatmamız gerekiyorUrge Projesi26 firmamızla, Yeni Dönem Doğaltaş Pazarlama ve Strateji Geliştirme isimli UR-GE projemizi başlattık ve firmalarımızın ihtiyaç analizi çalışmalarını tamamladık. Kısa süre içerisinde yine bu firmalarımızla yurtdışı pazarlama faaliyetlerine başlayacağız.Diğer taraftan 2022 yılı Eylül ayının sonunda İtalya’nın Verona şehrinde düzenlenen Marmomacc fuarı ile eş zamanlı olarak 15 üye firmamızla birlikte doğaltaş sektörel ticaret heyetimizi organize ettik. 2023 yılında da Şubat ayında İngiltere ve Brezilya’ya yönelik Ticaret Heyeti organizasyonlarımız olacak. İngiltere ve Brezilya dışında, Kazakistan, Özbekistan, Meksika, Avustralya, Güney Kore, Vietnam, Şili diğer heyet organizasyonu düzenleyeceğimiz ülkelerdir.Burs ProjesiYeni bir madencilik anlayışının gelişmesi için donanımlı, mühendislik becerilerine sahip, nitelikli insan kaynağının oluşması son derece önemli. Sektörümüzdeki AR-GE çalışmaları da yine bu mühendislik becerileriyle yükseliyor. Maden Sektör kurulumuzun projesi, Cevherimiz Sensin burs projemizle bu yıl aramıza yeni burs alacak öğrenciler katıldı. Aramıza yeni katılan bu öğrencilerimizin, gençlerimizin sektörlerimiz adına en donanımlı şekilde bölümlerinden mezun olmalarını sağlayıp fabrikalarımızda, kendi açacakları fabrikalarda ya da işletmelerde Türk madencilik sektörünün çıtasını yükseltmelerini umut ediyoruz.Amorf Doğaltaş Proje ve Tasarım YarışmasıKatma değerli ürün ihracatını artırmak amacıyla, doğal taş sektörü ile tasarımcılar arasında köprü görevi gördüğünü düşündüğümüz AMORF Doğal Taş Tasarım ve Üretim Yarışmasını bu yıl 3. Kez düzenledik. Bu sene de öğrencilerimiz ve sektörde çalışan mimarlar, sanatçılar, mühendisler, tasarımcılar 400’ün üzerinde tasarım ile yarışmamıza teveccüh göstermiştirAB İSG ProjesiAvrupa Birliği ve ülkemiz tarafından finanse edilen, Dokuz Eylül Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’yle birlikte yürüttüğümüz “Doğal Taş Madenciliği Sektöründe İş Kazalarını ve Yaralanmaları Önlemek İçin İş Sağlığı ve Güvenliği Odaklı Faaliyetlerin Geliştirilmesi” isimli Avrupa Birliği projemizi 2022 yılında tamamladık. Projemiz kapsamında doğal taş firmalarının işveren, İSG uzmanları ve çalışanlarına VR gözlüklerle İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimleri verdik. Verdiğimiz bu eğitimler ve workshoplarla doğal taş madenciliği sektöründe iş sağlığı ve güvenliğinin Avrupa Birliği ülkeleri düzeyine yükseltilmesini ve farkındalığın artırılmasını hedefliyoruz.Madencilik AlgısıTürkiye’de sayıları 100 bini aşan ihracatçılar olarak, “İnadına üretim, inadına ihracat” mottosuyla dünyanın belki de en zor işini yapıyoruz, Sağladığımız ekonomik ve toplumsal faydalarla Takdir görmemiz gerekirken son yıllarda madenciliğe karşı çıkma girişimleri sektörümüze yönelik kamuoyu algısını olumsuz yönde etkiliyor. Hâlbuki maden işletmecileri mevzuat gereğince kamu kurum ve kuruluşlarından tüm izin veya ruhsatları almadan sahalara girememektedir. Sektörün izin veya ruhsat veren kamu kurum ve kuruluşlarından beklentisi, madenciliğe karşı olabilecek bu tepkilere gerekçelerini belirterek madencinin yanında durmasıdır. Önümüzdeki dönemde algı konusunda yaşanan olumsuzlukları düzeltmek, ülkemizde madenciliğin siyaset üstü bir zeminde değerlendirilmesini sağlamak için halkla ilişkiler ile ilgili çalışmalara ve kamu otoriteleri nezdinde faaliyetlere yine aynı ağırlıkla devam etmemiz gerekiyor.GIDA İHRACATININ YILDIZI EGE BÖLGESİEge Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Grit, gıda sektörüne yönelik ihracat kısıtlamalarının hem beklenen sonuçları doğurmadığını hem de ihracat pazarlarına ciddi zarar verdiğini söyledi. Girit'in değerlendirmesi şöyle oldu:Su ürünlerinden, kanatlı eti ve yumurtaya, baldan süt ürünlerine insanlığın üç öğün beslenme ihtiyacına cevap veren bir ürün yelpazesine sahibiz. Türkiye su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörümüz tüm bu ürünlerde dünya genelinde üretimde ve ihracatçı ilk 10 ülke arasında yer alıyoruz. Su ürünleri, kanatlı, süt ürünleri sektöründe 100’den fazla ülkeye, yumurta ve bal sektöründe de 60’tan fazla ülkeye halihazırda ihracat gerçekleştirdik. 2022 yılında da Türkiye’nin tüm sektörlerde sağladığı 254 miyar dolarlık ihracatta da %1,6’lık bir pay aldık.Su Ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak son 10 yılda %145 artış, 2021 yılından bu yana ise %20’lik bir artış ile, 2022 yılı için hedef olarak belirlediğimiz 3.8 milyar dolar ihracatı geçerek ilk kez 4 milyar dolar seviyesini aştık. 2023 yılı için ortaya koyduğumuz 4.3 milyar dolar ihracat hedefimize tüm üye ihracatçılarımızın özverili çabaları ile yola çıkıyoruz.Ege su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak 2021 yılından bu yana yüzde 24’lük bir artış ile 1.6 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek, Bölgemiz gıda sektörü ihracatının yıldızı olduk. 10 yıl önce 585 milyon dolar olan ihracatımızı yaklaşık 3 katına çıkarmanın motivasyonu ile 2023 hedefimizi 1.83 milyar dolar olarak şimdiden belirlemiş bulunmaktayız.Sektörümüzün Türkiye geneli ihracatında Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği olarak, % 40’lık bir paya sahibiz. Ayrıca yalnızca su ürünleri alt sektörü ihracatının 1 milyar dolarını Birliğimiz tarafından gerçekleştirerek, su ürünleri sektöründe Türkiye ihracatındaki payımızı yüzde 62 olarak gerçekleştirdik.Birlik olarak öncelikli hedefimiz, 2023 yılında da sektörde ve alt-sektörlerde istikrarlı ihracat artışını sağlamak. Ülkemiz su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının sürdürülebilir ve katma değerli bir şekilde arttırılması, yaşanan sorunlara çözüm bulunması, ihracatçılarımız ve diğer tüm paydaşlarımız ile iş birliğinin arttırılması için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.İhracatımızı artırmak amaçlı hedef pazarlarda da birçok tanıtım çalışmaları yürütmekteyiz. Bu yıl toplamda yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere, Covid pandemisine rağmen 6 adet uluslararası fuara info stant ile katılım sağladık, 2023 yılında, COVID’in etkilerinin de hafiflemesi ile birlikte fuar katılımlarımızı artırarak sektörün uluslararası arenada tanıtımına devam edeceğiz. Fuarlarda hem sektörümüz ürünlerini sergiliyor hem de standımızı ziyaret edenlerle sektörle ilgili bilgiler paylaşılıyor ve tanıtımlar gerçekleştiriyoruz. YENİ PAZAR ARAYIŞLARI SÜRÜYOR2023 yılında, sektörümüzün öncelikli pazarı arasında yer alan Afrika’ya yönelik olarak planlanacak çeşitli projeler ile sektörümüz ürünlerini önemli bir potansiyel pazara yöneltmeyi hedefliyoruz. Katılım sağlayacağımız fuarlara ilave olarak, Afrika’ya yönelik bir Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) projesi hazırlığı içerisindeyiz. Bu sayede 2023 yılında ihracatımıza katma değer sağlamaya yeni pazarlarda da devam edeceğiz.Yıllardır hedef pazarımız olan AB ülkeleri, Rusya, Uzak doğu pazarlarına ilave olarak Kenya, Gana, Nijerya, Etiyopya, Venezuela, Panama, Cezayir, Libya, Katar, Suudi Arabistan, Mısır’ı bu yıl hedef pazarlarımız olarak belirledik. Bu ülkelere yönelik olarak fuar katılımlarımız, ticaret heyetleri ve diğer tanıtım projeleri ile sektörümüzün ihracatını artırmaya devam edeceğiz.İhracat yaparken, çevreyi de unutmuyor, sürdürülebilir kalkınmaya önem veriyoruz. Karbon salınımını azaltmak konusunda farkındalık yaratmak ve girişimlerde bulunmak amacıyla su ürünleri sektöründe hayata geçirdiğimiz projemizi tamamladık. Önümüzdeki dönemde kanatlı sektörü başta olmak üzere diğer hayvansal mamuller sektörü için de devam ettirmeyi planlıyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında ihracatçılarımızın yol haritalarını belirlemelerine katkı sağlamak niyetindeyiz. İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün yürütücülüğünü yaptığı 'Atıksız Körfez Dönüşen Gelecek' projesine destek vererek, körfezlerimizin temizlenmesine katkı sağladık.Su ürünleri, kanatlı etleri, yumurta, bal, süt ve süt ürünleri sektörlerinde gerek yurt içinde tüketimi artırmak, yurt dışında ise sağlıklı ve kaliteli Türk gıdası algısı yaratarak ihracatımızı artırmak amacıyla tanıtım filmleri çalışmaları yapmaktayız. Su ürünleri, kanatlı sektörü ve çam balı özelinde yaptırdığımız imaj ve tanıtım filmlerimiz ile uluslararası arena da sektörümüzün kaliteli ürünlerinin tanıtımına katkı sağlamayı amaçladık. Önümüzdeki dönemde süt ürünleri sektöründe de benzer bir çalışmayı hayata geçireceğiz. Bu filmlerin yurtdışında dijital platformlarda yayınlanması için reklam stratejileri geliştirmekteyiz. Hedefimiz Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörlerini sadece kalitesi ve üretim gücü ile değil aynı zamanda gastronomi alanında yarattığı lezzetler ile de uluslararası pazarlarda tanıtmak ve marka değerini yukarılara taşımak.Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki gıda birliklerinin ABD pazarında Türk gıda ürünlerinin ihracatını arttırmak için TURQUALITY Projesi hayata geçirdik. Proje kapsamında Türk su ürünleri dahil, Türk lezzetlerini ABD’li şeflere ve satın almacılara tadım etkinlikleriyle tanıttık. Bu sayede sektörümüzün önemli hedef pazarlarından ABD’ye Türk gıda ürünlerinin ihracatının katlanarak artmasını hedefliyoruz.Dünyanın her bir noktasına protein ihtiyacını karşıladığımız sağlıklı ürünlerin teminine katkı sağlayan değerli üyelerimiz ve sektör paydaşlarımız sayesinde ulaştığımız 1.6 milyar dolarlık ihracat hacmini her sene artırarak ilerlemek ve bu süreçte de Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek için çalışmalara devam edeceğiz."