Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi,
kurum olarak, tüm sektörlerin geleceği açısından çok önemli bir gündemi
oluşturan sürdürülebilirlik üzerine 2019 yılından itibaren yoğun bir çalışma
süreci başlattıklarını hatırlattı.
“Bu kapsamda Ege İhracatçı Birlikleri olarak 2020 yılını
“Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettik. Bu çabaları sistematik hale getirebilmek,
sürdürülebilirlik konularının kurum içi süreçler ile bütünleşmesini sağlamak ve
sürdürülebilirlik performansını ve raporlanmasını takip etmek amacıyla
Sürdürülebilirlik Komitemizi kurduk. Sürdürülebilirlik Komitemiz, korona virüse
rağmen dijital ortamda yoğun bir mesai yaptı ve “Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik
Manifestosu”nu oluşturdu. Manifestomuz bundan sonraki süreçte sürdürülebilirlik
ile ilgili çalışmalarımız için gerekli yol haritasını oluşturmuş oldu.”
URGE Projeleriyle
firmaların sera gazı emisyonu envanterini çıkarıyoruz
Ulusal ve uluslararası ağlara dahil olarak aktif görevler
aldıklarını vurgulayan Eskinazi, 2019 yılında Birleşmiş Milletlerin
sürdürülebilirlik ile ilgili en büyük inisiyatifi Global Compact’a üye olan ilk
İhracatçı Birliği olduklarını açıkladı.
“2021 yılı sonunda da üyeliğimizin ilk iki yılı kapsamında
gerçekleştirdiğimiz faaliyetleri, hazırladığımız Sorumluluk Bildirim Raporu ile
yayınladık. Sıfır atık projesi başlattık ve Türkiye’de sıfır atık belgesi alan
ilk ihracatçı birliği olduk. Sanayi ve tarım sektörlerimizin çevreci ve düşük
karbonlu üretim modeline geçişlerini hızlandırmak için firmalarımıza URGE
projelerimizle destek veriyoruz. Yürüttüğümüz URGE projeleri ile firmalarımızın
faaliyetlerinin çevre mevzuatı ile uyumlu hale gelmesini sağlıyor ve onların
sera gazı emisyonlarının envanterini çıkarıyoruz.”
Jak Eskinazi, “Hazır giyim, tekstil, demir/demirdışı
metaller ve gıda sektörlerine yönelik sürdürülebilirlik odaklı URGE
projelerimiz başarılı bir şekilde ilerliyor. Maden sektörümüz de sürdürülebilirlik
odaklı URGE projesi başlatmak için duyuruya çıktı. Maden sektöründeki
firmalarımızı URGE Projemize katılmaya davet ediyoruz. Online ortamda,
üyelerimize sürdürülebilirlikle ilgili bilgilendirici bültenler gönderiyoruz.
Ege İhracatçı Birlikleri üyesi 8 bini aşkın ihracatçı firmamızın
sürdürülebilirlik konusundaki yetkinliklerini artırmak için ‘EİB
Sürdürülebilirlik Günleri’ eğitim programını düzenliyoruz. Bu kapsamda üçüncü
dönem eğitim programımıza başladık ve eğitimlerimize oldukça yoğun bir katılımın
olduğunu gözlemliyoruz.” dedi.
Türkiye’deki
İhracatçı Birlikleri arasında ilk kez Sürdürülebilirlik Proje ve Eğitim
Departmanı
Sürdürülebilirlik faaliyetlerini geliştirebilmek için insan
kaynağına yatırım yaptıklarını anlatan Eskinazi, çevre mühendisleri istihdam
ettiklerinden bahsetti.
“AB Yeşil Mutabakatı’nın sorumluluklarına sektörlerimizi
daha iyi hazırlayabilmek için Türkiye’deki İhracatçı Birlikleri arasında ilk
kez Birliklerimiz bünyesinde Sürdürülebilirlik Proje ve Eğitim Departmanı’nı
kurduk. Böylelikle sürdürülebilirliğe daha fazla odaklanıp faaliyetlerimizi tek
bir noktadan koordine edebileceğiz. Sürdürülebilirlik Proje ve Eğitim
departmanımızı aynı zamanda firmalarımızın yeşil dönüşüm süreci kapsamındaki
konularda bilgi alabileceği bir yapı olarak kurguluyoruz.”
Jak Eskinazi, “Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında sınırda
karbon vergisi gibi yeni uygulamalar ile başta demir-çelik, kimya, otomotiv,
tekstil olmak üzere birçok sektörümüzün ihracatının ve rekabet gücünün
etkileneceğini biliyoruz. Bu süreçte bizler de Avrupa Yeşil Mutabakatını
gündemimizin ana maddesi olarak tutuyoruz. Az önce özetlemiş olduğum
faaliyetlerimiz ve sürdürülebilir ihracat bakış açısıyla üyelerimizin kapasite
gelişimine ve yetkinliklerinin artırılmasına katkı sağlamak için uğraş
veriyoruz.” diye konuştu.
Sürdürülebilirlik
faaliyetlerini raporlayan ilk İhracatçı Birliği ve meslek kuruluşu
Özellikle son iki yıldır yoğun bir şekilde yürüttükleri tüm
kurumsal çalışmaları kapsamlı bir rapor haline getirdiklerini açıklayan
Eskinazi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu rapor ile kurumumuzun sürdürülebilirlik faaliyetlerini
ve performansını tüm üyelerimiz ve paydaşlarımızla şeffaf bir şekilde
paylaşıyoruz. Rapor, Birliğimizin sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesindeki
hedeflerini, ekonomik, çevresel ve sosyal performansını ve Birleşmiş Milletler
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına yaptığımız katkıları içeriyor. Bu noktada
sürdürülebilirlik faaliyetlerini raporlayan ilk ihracatçı birliği ve meslek
kuruluşu olduğumuzu söyleyebilirim.”
Jak Eskinazi, “Raporumuzun Kurumsal Sürdürülebilirlik
bölümünde sorumlu yönetim ilkeleri kapsamında paydaşlarımızla ilişkilerimizi,
sürdürülebilirlik anlayışımızı ve bu alandaki önceliklerimizi aktardık.
Çevresel Sürdürülebilirlik bölümünde ise çevresel sorumluluklarımızı paylaştık;
atık yönetimi süreçlerimize ilişkin bilgi vererek son iki yıla ait atık
miktarlarımızı ve son üç yılı kapsayacak şekilde sera gazı emisyonlarımızı
hesapladık ve raporladık. Aynı şekilde son üç yıla ilişkin su ayak izi
değerlerimizin analizi de bu raporda bulunuyor.” dedi.
Çevreye etkimizi
kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz; EİB korusu oluşturarak 4.800 adet
ağaç dikmeyi taahhüt ediyoruz
Eskinazi, EİB’nin sera gazı emisyonlarının Birlik araçları
yakıt tüketimleri, satın alınan elektrik ve yangın söndürücüleri ile iş
seyahati amaçlı kullanılan uçak ve kiralık araçlardan oluştuğunu açıkladı.
“Kapsam 1, Kapsam 2 ve Kapsam 3 emisyonlarımızı ISO 14064-1
standardına uygun olarak hesapladık. Raporumuzun bu bölümünde sera gazı
emisyonlarımıza ilişkin birçok ayrıntılı tablo ve analize yer vererek çevreye
etkimizi kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz. Bu sayede sera gazı
emisyonlarını raporlayan ilk ihracatçı birliği olduk. Bu kapsamda 2019 yılından
itibaren geçen 3 yılda toplam 1.990 ton karbondioksit emisyona karşılık,
karbon-nötr hedefimiz doğrultusunda EİB korusu oluşturarak 4.800 adet ağaç
dikmeyi taahhüt ediyoruz.”
Birliklerimizin
karbon ve su ayak izini ilk defa hesapladık
Jak Eskinazi, raporun diğer bölümlerinde EİB’nin insan
kaynakları politikaları, dijitalleşme çalışmaları, farkındalık oluşturma ve
bilgilendirme faaliyetlerini, sürdürülebilirlik alanındaki projelerini,
sektörel saha çalışmalarını ve paydaşlarla iş birliğinde yürüttükleri
faaliyetleri ayrıntılı olarak aktardıklarını söyledi.
“Rapor hazırlık sürecine baktığımızda ise yorucu ancak bizim
için bir o kadar da öğretici olduğunu söyleyebiliriz. Rapor ortaya çıktıktan
sonra sürdürülebilirlik alanındaki eksiklerimizi ve daha fazla odaklanmamız
gereken alanları net bir biçimde gördük. Bu rapor vesilesiyle Birliklerimizin
karbon ve su ayak izini ilk defa hesapladık. Bundan sonraki süreçte ise
sürdürülebilirlik raporumuzu her yıl düzenli olarak yayınlayacağız. Atık
miktarımızı, enerji tüketimimizi, karbon ve su ayak izimizi azaltmak için
kendimize hedefler koyacağız.”
İhracatçı firmaların
hazırlık yapmaları ve altyapı oluşturmaları gerekiyor
Eskinazi, “Bu noktada özellikle bir konuyu ihracatçı
firmalarımızın dikkatlerine sunmak istiyorum. Sürdürülebilirlik raporlaması
zorunlu olan firmaların kapsamı gün geçtikçe genişliyor. Özellikle Avrupa
Birliğinde bu yönde atılan adımlar var. Dolayısıyla ihracatçılarımızın konuya
ilişkin olarak şimdiden hazırlık yapmaları ve altyapı oluşturmaları gerekiyor.
Bu kapsamda Birliğimizin sürdürülebilirlik raporunun firmalarımızda bir
farkındalık oluşturmasını ve örnek teşkil etmesini temenni ediyoruz.” dedi.
İhracatçıların
Sürdürülebilirlik Harcamalarının Desteklenmesi Kapsamında Destek Tebliği
hakkında çalışıyoruz
Firmaların sürdürülebilir üretim için yaptığı harcamalara da
aynı şekilde teşvik verilmesini istediklerinin altını çizen Eskinazi, şunları
anlattı;
“EİB olarak ‘AB Yeşil Mutabakatı Çerçevesinde İhracatçıların
Sürdürülebilirlik Harcamalarının Desteklenmesi Kapsamında Destek Tebliği’
hakkında çalışıyoruz. İhracatçı firmalarımıza yönelik devlet teşviklerinde
sürdürülebilirlik odaklı bir mekanizma bulunmuyor. Global rekabetin arttığı
değişen dünyada ihracatçılarımızın sürdürülebilirlik kapsamındaki
harcamalarının ayrı bir Tebliğ başlığı altında desteklenmesine ihtiyaç
duyulduğunu biliyoruz. Böylelikle firmalarımız su, atık yönetimi ve enerji gibi
konularda tasarruf yapabilme yetenekleri iyileştirerek döngüsel ekonomiye geçiş
sürecimizi hızlandıracağız.”
Türkiye yeşil ülke
olacak ve hepimiz bunun için çalışmaya devam ediyoruz
Türkiye’nin enerji kullanımının yaklaşık yüzde 18’ini
yenilenebilir enerjiden sağladığını, hidroelektrik de dahil edildiğinde yüzde
50’ye yaklaştığına değinen Eskinazi, “Yenilenebilir enerjiyle ilgili yatırımlar
planlanıyor. Güneş enerjisinin bireysel olarak kullanılması, fabrikalarda,
organize bölgelerde, sanayi yapılarında kullanılması gerekiyor. Türkiye yeşil
ülke olacak ve hepimiz bunun için çalışmaya devam ediyoruz.” diyerek sözlerini
noktaladı.
Çiğdem Önsal: EİB
Sürdürülebilirlik Raporumuz Türkiye’ye örnek ve temel bir başlangıç noktası
EİB Genel Sekreter Yardımcısı Çiğdem Önsal, EİB
Sürdürülebilirlik Raporunun her yıl aynı titizlikle geliştirilerek
hazırlanacağını taahhüt ettiklerini açıkladı.
“Raporumuzu 8 bine aşkın üyemize örnek teşkil etmesi için
oluşturduk. Sürdürülebilirlikte destek ve yardıma ihtiyacı olan firmalarımız
için temel bir başlangıç noktası olacak raporumuz EİB Sürdürülebilirlik Çalışma
Komitesi ve Sürdürülebilirlik Proje ve Eğitim Departmanımızın destekleriyle
kendi iç kaynağımızla hazırlandı. Aynı zamanda sürdürülebilirlik raporu
hazırlama aşamasında olan firmalara da destek verebiliriz. Bir İhracatçı
Birliği olarak sürdürülebilirlik anlamında birçok ilke imza attık.
Sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalarımız da devam edecek.”
EİB Sürdürülebilirlik
URGE projeleriyle sahaya indi
URGE projelerine giren firmaların sürdürülebilirlik desteği aldığını anlatan Çiğdem Önsal, “4 tane URGE Projemiz var. Her birinde ortalama 20-25 firmamız yer alıyor. Sürdürülebilirlik tüm sektörlerimizin gündeminde. Biz önce farkındalık yaratarak, iki üç yıldır eğitimlerle sürdürülebilirlik başlığını üyelerimizin ajandasına sokmaya çalıştık. Sonrasında URGE projeleriyle sahaya indik. Böylece firmalarımızın sahadaki ihtiyacına yanıt vermek istiyoruz. Önümüzde AB Yeşil Mutabakatı gibi net bir hedef var. Firmalarımızı iyi uygulama örnekleriyle bir araya getirmeye çalışıyoruz.” dedi.
EİB, 2022 Avrupa
Mesleki Beceriler Haftasında yer alıyor
Önsal, EİB’nin sürdürülebilirlikte ileri aşamada olan Kuzey
Avrupa ülkeleriyle yakın temas halinde olduğunu, onların çalışmalarını
üyeleriyle buluşturduklarını söyledi.
“Milli Eğitim Bakanlığı boyutunda AB Yeşil Mutabakatı yakından takip ediliyor. 2022 Avrupa Mesleki Beceriler Haftası, 12-13 Mayıs tarihlerinde Mesleki Eğitim Öğretim ve Yeşil Dönüşüm teması ile yapılacak. İzmir ayağında 11 Mayıs’ta “2050’ye doğru mesleki eğitim ve Yeşil Mutabakat Planı” başlığıyla AB Yeşil Mutabakatı’nın mesleki eğitimi nasıl şekillendirmesi gerektiğine dair öncelikli etkilenecek sektörlerimizin temsilcilerinin görüşlerine yer verilecek bir webinar yapacağız.”