Ukrayna ziyareti öncesinde basın mensuplarının sorularını
yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Görüşmelerimizde ikili
ilişkilerimizi tüm boyutları ile gözden geçireceğiz. Ortak gündemimizde yer
alan önemli bölgesel ve uluslararası konularda da fikir teatisinde bulunacağız.
Muhtelif alanlarda anlaşmalara imza atarak ilişkilerimizin ahdi zeminini daha
da güçlendireceğiz. Ukrayna ile ilişkilerimiz son yıllarda özellikle ticaret,
turizm ve savunma sanayii gibi alanlarda ciddi mesafeler kat etmiştir. Salgına
rağmen geçtiğimiz sene 2 milyonu aşkın Ukraynalı dostumuzu Türkiye'de misafir
ederek yeni bir rekora imza attık. İkili ticaret hacmimiz de 2020 yılına
kıyasla yaklaşık yüzde 60 artarak 7 buçuk milyar dolara ulaştı.
10 milyar dolarlık hedefimize ulaşma yolunda kararlılıkla
ilerliyoruz. Ziyaretim vesilesiyle imzalayacağımız Serbest Ticaret Anlaşmasının
bu hedefe bizi kısa sürede ulaştıracağına inanıyorum. Ukrayna'nın karşı karşıya
kaldığı meydan okumalarını ve bölgedeki gerilimi yakından takip ediyoruz.
Stratejik ortağımız ve komşumuz Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini
desteklediğimizi her platformda dile getiriyoruz. Biz de bir Karadeniz ülkesi
olarak bölgede barışı hakim kılmak için tüm tarafları itidalli olmaya ve
diyaloğa davet ediyoruz. İhtilafın barışçı yöntemlerle ve uluslararası hukuk
temelinde çözülmesi gerektiği aşikardır. Bölgemizde barış ve güven ortamının
tesisi amacıyla üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bu vesile ile bir kez
daha vurguluyorum” ifadelerini kullandı.
“(Rusya-Ukrayna) Bu
iki ziyareti yapmadan, onlarla bu görüşmeleri gerçekleştiremeden hangi taşı nereye
koyacağımızı düşünmek doğru olmaz”
Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilim konusunda Türkiye'nin
konumunun ve atacağı adımların sorulması üzerine cevap veren Cumhurbaşkanı
Erdoğan, “Bugün Sayın Zelenski ile görüşmemizi yapacağız. Ardından da Çin
ziyaretinden sonra Sayın Putin Türkiye ziyaretini gerçekleştireceğinin
bilgisini bize vermişti. Bu iki ziyareti yapmadan, onlarla bu görüşmeleri
gerçekleştiremeden hangi taşı nereye koyacağımızı düşünmek doğru olmaz. Ama bu
görüşmeleri yaptıktan sonra da neyi nereye oturtacağımızı ve bu bölgenin önemli
bir ülkesi olarak Rusya ile Ukrayna arasındaki olumsuz gelişmeleri görmek
yaşamak bizler için doğru bir gelişme değil. Onun için de bu her iki ülke
arasındaki sıkıntılı dönemi inşallah başarıyla atlatmayı düşünüyoruz. Zira
kendi aralarında da bu ülkelerin temsilcileri sürekli, ‘Ukrayna için bir işgal
söz konusu değildir, biz savaştan yana değiliz' gibi buna benzer ifadeleri de
hep kullanıyorlar biliyorsunuz. Biz de zaten benzer şeyleri sürekli söylüyoruz
ve söylemeye de devam edeceğiz” diye konuştu.
“(Kabil Havalimanı)
Görüşmelerimiz her iki ülke ile de devam ediyor”
Afganistan'da yer alan Kabil Havalimanı konusundaki
çalışmaların ne aşamaya geldiğinin sorulması üzerine cevap veren Cumhurbaşkanı
Erdoğan, “Şuan da Taliban'ın kendi içinde henüz bir yeknesaklığı yok. Maalesef
nerede, neyi, nasıl ifade edeceklerini, bu konuda ne gibi tavır takınacaklarını
şuan da belirlemiş değiller. Bu son gelişme de malum Kabil Havalimanı'na bir
777 uçağının inmesi ve bu uçağın içerisinde de maalesef Taliban'ın kabul
etmeyeceği şekilde bir çok yolcunun bulunması bu süreci biraz olumsuz etkiledi.
Biz tabi bu işin olumlu şekilde gelişmesi halinde Katar ile buradaki
desteğimizi sürdüreceğiz ve Kabil Havalimanında bu süreci bu şekilde ele almak
üzere bu süreci işletelim istiyoruz. Görüşmelerimiz her iki ülke ile de devam
ediyor” şeklinde konuştu.
“(İsrail
Cumhurbaşkanı Hertzog'un Türkiye ziyareti) Mart ayının ortalarında inşallah bu
ziyaret gerçekleşecek”
İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Hertzog'un ne zaman geleceğinin
ve ziyaretin ne kapsamda olacağının sorulması üzerine cevap veren Cumhurbaşkanı
Erdoğan, “Mart ayının ortalarında inşallah bu ziyaret gerçekleşecek ve bu
ziyaret ile beraber ikili ilişkilerimizi geleceğe yönelik çok daha farklı bir zemine
olumlu istikamette oturmanın gayreti içinde olacağız. Bizim bu yaklaşımımız
aynı şekilde İsrail tarafında da mevcuttur. Belki de Sayın Hertzog'un
gelmesinden önce de onların özel temsilcilerinin bize geldiği gibi biz de özel
temsilcimizi İsrail'e göndererek bir ön çalışmayı arkadaşlarımızla yapacak ve
buna göre de süreci başlatacağız” açıklamasında bulundu.
“(Osman Kavala) Bizim
mahkemelerimizi tanımayanları biz de tanımayız”
Osman Kavala dosyasının AİHM'e intikal sürecinin
başlatılmasının sorulması üzerine cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle
Türkiye'nin başta ilk derece mahkemeleri olmak üzere açık ve net söylüyorum.
Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz de tanımayız. Bunu çok açık ve net
söylüyorum. Şuan da bizim mahkemelerimizin bu konu hakkında vermiş olduğu bir
karar var. Eğer bu konuda AİHM ne demiş, Avrupa Konseyi bu konuda ne demiş, bu
da bizi çok ilgilendirmiyor. Çünkü biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını
bekliyoruz. Bu saygıyı duymayanlara da kusura bakmasınlar bizim saygımız
olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
“(12 göçmenin
Yunanistan sınırında donarak ölmesi) Yunanistan'ın bu alışılmış tavrını ilk
defa yaşamıyoruz”
Yunanistan sınırında 12 göçmenin donarak vefat etmesinin sorulması üzerine cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden önce 12 tane insanı orada dondurarak ölümüne seyirci kalmak, öyle yenilir ve yutulur bir şey değil. Fakat Yunanistan'ın bu alışılmış tavrını ilk defa yaşamıyoruz. Botları şişlenerek batırılan ve ölüme mahkum edilen nice insanlar oldu bugüne kadar. Şişlenmek suretiyle botların batırılması ve buradaki insanların ölüme mahkum edilmesi Yunanistan'ın bu insanlara yönelik alışılmış tavrının ne olduğunu göstermesi bakımından önemli. Maalesef Yunan medeniyetinin bir göstergesiymiş gibi bir yapı var. Bu konuda bugüne kadar AB hep sessiz kalmıştır, dünya sessiz kalmıştır ve bundan önceki adetlerini de değiştireceklerine ben hiç ihtimal vermiyorum” dedi.