Ülkemiz tarihin en kurak yazlarından birini geride
bırakırken, özellikle birçok bölgede, beklenen sonbahar yağışları da istenen
seviyede düşmüyor. İklim krizinin önümüzdeki yıllarda da insanlığın çözmesi
gereken en önemli sorun olacağına dikkat çeken uzmanlar, Akdeniz havzası başta
olmak üzere, birçok bölgede su kaynaklarının daha da azalacağına işaret ederek,
ülkelere tüketimlerini azaltacakları önlemleri hızla almaları konusunda çağrıda
bulunuyorlar.
Suyun en büyük kullanım alanı olan tarımda çeşitli sulama
yöntemleri ile önlem alınmaya çalışılırken, kentlerdeki peyzaj alanlarında da
su tüketimini minimum seviyeye indirmek mümkün. Ege Serbest Bölgesinde
gerçekleştirdiği çevreci yaklaşımlarla dikkat çeken ESBAŞ, bölgenin yeşil
alanlarında uyguladığı kurakçıl peyzajla, bir dönüm alanda yılda 810 ton su
tasarrufu sağlıyor. Bölgenin iklim ve toprak yapısına uygun, az su ihtiyacı
olan bitkilerin tercih edildiği kurakçıl peyzajın, tüm belediyeler tarafından
kentlerin yeşil alanlarında uygulanması ile çok daha az su tüketerek güzel
parklar oluşturmak mümkün.
Türkiye’nin de, küresel ısınmanın etkilerinin azaltılmasını
hedefleyen Paris Anlaşmasına taraf olması ile önümüzdeki yıllarda iklim
değişikliği ile birlikte suyun tasarruflu kullanımının da gündemin en önemli
konuları arasına gireceğini vurgulayan ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk
Güler, Ege Serbest Bölgesinde bu konuyu çok önceden gündemlerine alarak, üretim
alanları ve yeşil alanlarda su tüketimini azaltacak önlemleri hayata
geçirdiklerini aktardı.
ESBAŞ, Kurakçıl
Peyzajı Yaygınlaştırıyor
Toplamda 2.5 milyon metrekare alana sahip olan Ege Serbest
Bölgesinde, tüm binalar için ayrılan alanın 2 katı kadar alanı, peyzaj ve
ağaçlandırma da dahil, yeşil alan için ayırdıklarını söyleyen Dr. Faruk Güler,
yeşil alanlarda uyguladıkları ‘ESBAŞ Kurakçıl Peyzajını’ Ege Serbest Bölgesinde
yaygınlaştırmaya başladıklarını ve bölgedeki firmaları da sorumlu oldukları
yeşil alanlarda kurakçıl peyzajı uygulamaları konusunda yönlendirdiklerini
aktardı. Bazı firmaların projeyi uygulamaya başladığını aktaran Dr. Faruk
Güler, ‘ESBAŞ Kurakçıl Peyzajı’ hakkında şu bilgileri verdi: “Son yıllarda
iklim değişikliğinin su kaynaklarını azaltıcı etkisinin artması sonucunda,
ESBAŞ Teknik İşler Peyzaj Birimi olarak Ege Serbest Bölgesinde
gerçekleştirdiğimiz tüm peyzaj tasarım ve uygulamalarımızda suyun etkin ve
tasarruflu kullanımı ilkesine uygun projeler hayata geçirmekteyiz. Bu kapsamda
peyzaj çalışmalarımızda genellikle bölgenin iklim koşulları ile toprak yapısına
uygun ve az su tüketen bitki türlerini tercih ediyoruz. Bu ilkelerimize ve
suyun tasarrufu kullanımına dikkat çekmek ve Ege Serbest Bölgesindeki tüm
kullanıcı firmalarımıza örnek oluşturmak amacı ile 2019 yılında, Gündüz Sokak
köşesinde bulunan alanı ‘Kurakçıl Peyzaj Parkı’ adı ile oluşturduk. Parka,
kurakçıl peyzaj uygulamasının sahip olduğu felsefeyi anlatan bir de tabela
yerleştirdik.”
Dr. Faruk Güler, ESBAŞ’ın kurakçıl peyzaj uyguladığı
alanlarda, su tüketimini minimum seviyede tutan uygulamalar hakkında ise şu bilgileri
verdi: “ESBAŞ kurakçıl peyzaj parkının tasarımında bölgenin iklim koşullarına
uygun, az su ihtiyacı olan sukulent ve kaktüs gibi bitkiler kullanılmış,
bunların sulanması için de suyun tasarruflu akışını sağlayan damlama sulama
sistemi tesis edilmiştir. Bitkilerin dışında kalan toprak yüzeyleri ise çim
gibi çok su isteyen bitkisel doku yerine, hem toprağın nemini tutmaya yarayan
hem de estetik görsellik sağlayan doğal çakıl kırıkları, cüruf gibi yapısal
peyzaj malzemeleri ile kaplanmıştır.”
Kurakçıl Peyzaj,
Dönümde Yılda 810 Ton Su Tasarruf Ettirir
Bir dönümlük bir alanın zengin bitki türleri ve çim alanlar
ile tasarlanması halinde, İzmir mevsim koşullarında metrekareye günlük 6 litre
su kullanılarak yılda 150 gün sulanmasının gerektiğini ve bunun da yıllık 900
ton su tüketimine yol açtığı bilgisini veren Dr. Faruk Güler, “Kurakçıl peyzaj
yaklaşımı ile tasarlanan bir dönümlük alanda ise metrekareye ortalama günlük su
ihtiyacı 3 litreye düşerken, yıl içinde haftada bir kez olmak üzere, sulama
sayısı yılda toplam 30 güne iniyor. Böylece, yıllık su kullanımı 90 tonla
sınırlı kalıyor. Bu sayede kurakçıl peyzaj uygulaması ile kentlerimizdeki yeşil
alanlarda bir dönümde 810 ton su tasarruf etmek mümkün oluyor” dedi.
Dr. Faruk Güler, yaşam kaynağı olan suyun sadece insanların
temel yaşam ihtiyacını karşılamakla kalmadığını, ayrıca tarım, endüstri ve
enerji kaynakları açısından da son derece önemli olduğunu belirterek, şunları
söyledi. “Küresel ısınma, hızlı nüfus artışı, çevre kirliliği ve endüstriyel
atıkların arıtılmadan doğrudan su kaynaklarına karışması gibi sebeplerle yakın
gelecekte su kaynakları yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle, bizim Ege Serbest Bölgesinde
gerçekleştirdiğimiz kurakçıl peyzajın, tüm yerel yönetimler tarafından kent
ölçeğinde uygulanması ülkemiz su kaynaklarının korunmasına büyük katkı
sunacaktır. Belediyelerce yapılan peyzaj çalışmalarında uygulama yapılan alanın
iklim ve toprak yapısına uygunluğu düşünülmeden yapılan kısa ömürlü, doğayı
sömüren düzenlemeler yerine, doğaya katkı
sağlayan kalıcı ve akılcı düzenlemeler yapılmalıdır. Kurakçıl peyzaj yaklaşımı
bu seçeneklerden sadece bir tanesidir. Doğal kaynakları koruyarak, tasarruflu
kullanmanın ve sürdürülebilir alanlar oluşturmanın içinde yaşadığımız bu
Dünya’ya ve gelecek nesillere borcumuz olduğunu unutmayalım.”