Ümitcan Uygun'la beraber olan Esra Tanrıkulu (25) evinde
şüpheli bir şekilde ölü bulunmuş, sonrasında geceyi birlikte geçirdiği
belirlenen Uygun ‘kasten öldürme' suçundan çıkarıldığı Sulh Ceza Mahkemesince
tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Hankulu'nun şüpheli şekilde ölümüne
ilişkin yürütülen soruşturmada, olay gecesi evde Uygun'un dışında Dilan C. ve
Furkan G.'nin de olduğu belirlenmişti. Hankulu'nun ölümünün künt kafa
travmasına bağlı iç kanamadan kaynaklandığı belirtilmişti. Bunun üzerine Ankara
Cumhuriyet Başsavcılınca hazırlanan iddianamede Uygun hakkında kendisini
savunamayacak durumdaki kişiyi kasten öldürmek suçundan ‘ağırlaştırılmış
müebbet' hapis cezası, diğer iki sanık Dilan C. ve Furkan G. hakkında ise ‘suç
delillerini gizlemek' suçundan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık
Uygun tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS)
ile katılırken, diğer tutuksuz sanıklar Furkan G., Dilan C. ve maktulün aile
yakınları salonda hazır bulundu.
“Ben evden çıkarken
Esra kendindeydi”
Olay günü Hankulu'nun bir hap içtiğini söyleyen sanık
Ümitcan Uygun, “Gece çorbacıdan geldikten sonra Esra ile yatak odasına geçtik.
Sonra Esra titremeye başladı ve kendisini kastı, yataktan düşecek gibi oldu,
ben de tuttum. Kendine gelsin diye duşa soktuk ve sonra ayıldı. Kendine
geldiğinde bizi ilk başta zor tanıdı. Sonra tekrar uyuduk. Sabah avukatım başka
bir meseleden dolayı beni aradı ve ifade vermem gerektiğini söyledi, ben de evden
çıkıp adliyeye gittim. Ben evden çıkarken Esra kendindeydi ve beni o yolcu
etti. Öğlen 14.00 gibi Furkan beni aradı ve Esra'nın öldüğünü söyledi. İlk
başta bana şaka yaptıklarını sandım. O gece Esra'yla hiç tartışmadık ve bir
kavgamız olmadı. Bana pasta aldığı için evine çağırdı, ben de o sebepten
gittim” dedi.
Hankulu ailesinin avukatı, Uygun'un olayın yaşandığı gece
kendi ismini internette haber olarak arattığının HTS kayıtlarında ortaya
çıktığını söyledi. Bunun üzerine Uygun, kendisiyle alakalı önceden yapılmış
haberlere ara ara baktığını belirtti.
“Ümitcan Uygun beni
tehdit etti”
Sağlık ekipleri eve geldiğinde Uygun'un geceyi evde
geçirdiğini söylemediklerini aktaran Dilan G. ise, “Esra'yı sabah uyandırmak
için odasına gittiğimde yüzüstü yatar pozisyonda buldum. Hiçbir tepki
vermeyince Furkan'ı çağırdım. O an Ümitcan'ı aradığımızda kendisi bize ‘112'yi
polisi arayın beni karıştırmayın' dedi. Daha önce farklı bir konuda Ümit beni
tehdit etmişti. Telefonla onu aradığımızdaki ses tonu aynı ses tonundaydı. Biz
de 112 ekipleri eve gelince Ümitcan'dan bahsetmedik. Daha sonra cinayet büro
ekiplerine verdiğimiz ifadede Ümit'in de geceyi bizimle geçirdiğini anlattık.
Esra'nın telefonunu saklama gibi bir düşüncem olmadı. Karakola gittikten sonra
telefonu çantaya koyduğumuzu söyledik” ifadelerini kullandı.
“Esra'yı gördüğümde
dişleri kitlenmişti”
Tutuksuz sanık Furkan G. ise öğlen kız arkadaşı Dilan C. ile
uyandıklarında evden çıkmak için Hankulu'ya haber verecekleri esnada Hankulu'yu
yatar durumda gördüklerini söyleyerek, “Esra'nın yanına gittiğimde dudakları
mordu. Seslere tepki vermemesi üzerine nefes alıp almadığını kontrol ettik. O
sıra dişlerinin kitlenmiş bir şekilde olduğunu gördüm. Sonrasında 112
ekiplerine haber verdik. Esra'nın kanında çıkan maddenin neden olduğu haplara
ilişkin ise o hapları kendilerinin vermediğini iddia etti.
Sanık ve sanık avukatlarının beyanlarını dinleyen mahkeme, Uygun'un tutukluk halinin devamına, diğer tutuksuz sanıkların ise imza yükümlülüğünü kaldırarak yurt dışı çıkış yasağına hükmederek. duruşmayı 9 Mart tarihine erteledi.