Tartışmalara yol açan genelgenin geri çekilmesi için çağrıda
bulunan TGS İzmir Şubesi Başkanı Halil Hüner, “Bu tasarruf düzenlemesi yerel
gazetelere çok büyük sıkıntı çıkaracak. Yerel gazeteler halkın, işçinin,
köylünün, yerel yönetimlerinin sesidir. Yerel basının sesini kesmek demokrasiye
indirilecek en büyük darbedir. Özellikle pandemi döneminde basın emekçileri
İzmirlinin haber alma özgürlüğü için sokaklara indiler. Biz bu pandemi
sürecinde hükümetten destek beklerken ilan ve reklam vermeyin diyen bu tasarruf
genelgesi çıktı. Biz acilen bu genelgenin geri çekilmesini istiyoruz. Daha önce
İçişleri Bakanlığı’nın bir genelgesi vardı. Kahvehanelerde gazete dağıtılmasını
öngören bu genelgede yetki daha sonra Ticaret Bakanlığı’na geçti. Türkiye’de
günlük 1 milyon 200 bin gazete satılıyor. 700 bin kadar da kıraathane ve
kahvehane var. Biz bu genelgenin kapsamının genişleterek yeniden yayınlanmasını
istiyoruz. Bunun için de esnaf odaları başkanlarına, yerel yönetimler ve
merkezi idareye çağrıda bulunuyoruz” dedi.
Düzenlemeye dair hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan
TGS İzmir Şubesi Başkan Yardımcısı Esra Kapar şunları ifade etti:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayınlanan “tasarruf
genelgesi” ile kamu kurum ve kuruluşlarına gazete alınmaması, zorunlu ilânlar
dışında ilân yayımlatılmaması yönünde talimat verildi. Tasarruf tedbiri adı
altında alınan bu karar işçisiyle işvereniyle tüm basın camiasını derinden
üzmüştür. Tasarruf edilecek alan burası mıdır? Haberden, bilgiden tasarruf olur
mu? Gerçeğe, doğru bilgiye daha fazla ihtiyaç duyulan bu günlerde alınan bu
karar tüm toplumun zararınadır. Öte yandan bu karar, pandemi, ekonomik kriz ve
dijitalleşme ile zaten büyük zorluklar yaşayan yazılı medyaya ölümcül bir darbe
vuracaktır. Kamu kuruluşlarının abonelikleri ve ilânlardan başka bir geliri
olmayan yerel gazetelere uygulanacak bu ambargo onların tek tek kapanmasına,
yerel basında çalışan binlerce meslektaşımızın işsiz kalmasına neden olacaktır.
Yerel gazeteler devletten destek beklerken bu genelge ile nefes alamaz hâle
gelecektir. Gazeteler bir kamu faaliyeti yürütmektedir. Haber hepimize ekmek ve
su gibi lazımdır. Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının tesis
edilmesi demokrasilerin gereğidir. Gazetecilerin işlevini yerine
getirebilecekleri koşulların yaratılması hükümet edenlerin görevidir. Toplumun
kültürel gelişimi ve doğru bilgiye ulaşması için çalışan gazetelerin bir
tasarruf aracı olarak görülmesi doğru değildir. Kamu kuruluşlarına gazete
aldırmayarak yapılacak tasarruf devede kulak bile olmayacaktır. Eğer tasarruf
ile ekonomik sorunların çözüleceği düşünülüyorsa tasarruf yapılacak kalemlerin
yeniden belirlenmesine ihtiyaç vardır. Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak bu
genelgenin iptalini istiyoruz. Başta yerel gazeteler olmak üzere medya
kuruluşlarına daha fazla destek verilmesinin ülke demokrasisine katkı
sunacağına inanıyoruz.”