Soyer, Büyükşehir Belediyesi ve Doğa Derneği iş birliğinde
Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'de düzenlenen "UNESCO Dünya Mirası
Yolunda Gediz Deltası Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, belediye başkanlarının
asli görevinin "korumak" olması gerektiğini söyledi.
İzmir Körfezi'nin batı kıyısında, Gediz Nehri'nin denizle
buluştuğu noktada bulunan deltanın 298 kuş türüne ev sahipliği yaptığını,
ülkenin 305 önemli doğa alanından biri olduğunu ifade eden Soyer, deltanın
ulusal ve uluslararası sözleşmelerle koruma altında bulunmasına rağmen İzmir
gibi büyük bir şehre yakın olmanın sıkıntılarını yaşadığını dile getirdi.
Deltanın uzun yıllar "gereksiz bir bataklık"
olarak görüldüğüne değinen Soyer, şunları kaydetti:
"Bugün deltanın milyonlarca canlının yaşam alanı
olduğunu biliyoruz. Gediz Deltası'nın UNESCO dünya mirası olması, geleceğinin
korunabilmesi açısından önemli. Deltanın dünya mirası olma sürecini Büyükşehir
Belediyesi olarak sahiplendik. Hazırlıklarımızı yaparak dün Çevre ve Şehircilik
Bakanlığına gönderdik. Bundan sonra deltanın geçici listeye alınması ve
ardından UNESCO dünya mirası alanı olması için gereken tüm çalışmaları kararlılıkla
sürdüreceğiz."
Doğa Derneği Koruma Koordinatörü Itri Levent Erkol ise
deltanın dünyadaki flamingo nüfusunun yüzde 10'una ev sahipliği yaptığını belirtti.
Erkol, deltanın korunması için yürüttüğü çalışmalardan dolayı Soyer'e teşekkür etti.