23 Ocak’ta İzmir İl Başkanlığı görevine atanan Cem Kavur,
ilk STK ziyaretini Karabağlar ’da bulunan İzmir Girit mübadilleri Derneği’ne
gerçekleştirdi. Dernek başkanı Mustafa Bung ve yönetimi tarafından sıcak bir
şekilde karşılanan Kavur, İzmir'de Girit göçmenlerinin varlıklarını nasıl
sürdürdüklerini, geleneklerini nasıl koruduklarını ve İzmir için neler
yaptıklarını konuştu.
Dernek Başkanı Mustafa Bung, Cem Kavur’un il başkanı olarak atanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek “ Mübadelenin 97’nci yıldönümünde İzmir’e Bir Giritli il başkanının atanması bizi çok sevindirdi. İzmir’de mübadil kuşaklardan gelen çok sayıda vatandaşımız yaşıyor. Aynı coğrafyadan geldiğimiz ve aynı ortak acıları yaşadığımız hemşerilerimizin siyasette etkin olmaları önemli bir gelişmedir. İzmir’in demografik yapısı göz önüne alındığında umarım bu durum diğer siyasi partilere de örnek olur” dedi.
KAVUR’A TAM DESTEK
Sözlerine devam eden Başkan Bung, “Cem Kavur’u ve ailesini
bende dernek yönetimimizde yakından tanıyoruz. Özellikle babası değerli bir
büyüğümüzdü. Girit mübadilleri içinde müstesna bir kişilikti. Biz kendisine her
zaman destek verdik bu desteğimiz il başkanlığı vesilesiyle de artarak devam
edecektir” dedi.
Başkan Kavur’da dernek başkanı ve yönetimine teşekkür
ederek, “ 23 Ocak’ta Ankara’da Sayın Genel Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu
tarafından görev şahsıma tevdi edildi. İl binamızı ivedilikle tuttuk. Şu an
tadilat halinde ama biz sahada çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz”
dedi
Günün anlam ve öneminden bahseden Kavur, mübadelenin 97. yıl dönümünde Anavatan Türkiye’ye göç edenlerin çocukları ve torunları olarak yaşanan dramları unutmadıklarını söyleyerek mübadeleye tabi tutulanların yüzlerce yıldır ekip biçtikleri topraklarını, ev, işyerlerini, ibadet ettikleri camileri, sevdiklerinin mezarlarını 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan Mübadele sözleşmesi ile geride bıraktıklarını hatırlattı. Birinci kuşak mübadillerin memleket hasretiyle öldüğünü belirtti.
MÜFREDATA KONULMALI
Sözlerine devam eden Kavur, “Mübadele bizim için sıradan bir
olay değildir. Mübadiller dışındakiler pek bilmez ama büyük trajediler
yaşanmıştır. Mübadele Sözleşmesinin imzalandığı tarihten önce ve sonra
Girit’ten, 12 Adalar’dan, Batı Trakya’dan, Mora’dan, Teselya’dan ve Makedonya
Bölgesinden; kısacası bugünkü Yunanistan sınırları içinde kalan yerleşim
yerlerinden gelen insanlar bir günde
evlerini bıraktılar. Limanlarda, tren istasyonlarında kurulan çadırlarda
haftalarca, aylarca beklediler. Çoğu yolcu taşımaya elverişsiz olan gemilerle
olmak üzere iki ülke arasında günler, haftalar süren yolcuklar yaptılar. Bu
uzun ve zahmetli yolculuk sırasında yaşamını kaybeden yakınlarını denize
verdiler. Yetersiz beslenmeden ve kötü fiziki koşullardan ötürü hastalanarak
ölenler oldu. Aileler dağıldı. Yeni vatanlarında uzun süre uyum güçlüğü
çektiler. Mübadele ve Lozan Barış
Antlaşması konusunda eksik bilgilendirmenin önüne geçilmesi için ,Türkiye’nin
siyasi tarihinin öğretilmesinin yanı sıra mübadele konusunun da milli eğitim
müfredatına alınmasını, ortaokullarda ve liselerde mübadelenin insani ve siyasi
yönünün okutulmasını, öğretilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda bir
çalışma yapılması teklifini de partimizin yetkili organlarına sunacağım.
Savaşlarda, göç yollarında ve terör saldırılarında yaşamını yitirenleri saygı
ve rahmetle anıyorum” dedi.