ÖNCÜŞEHİR - Halk TV’de “Kayda Geçsin” programında canlı yayın konuğu olan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, önemli açıklamalarda bulundu.“CHP’Yİ AYAKTA TUTAN KADROSU”Öncelikli görevin devletin varlığını korumak olduğunu belirten Erol, “Parti içinde bir hesaplaşma yok, değerlendirme var. Bu değerlendirme de ‘önümüzde ki süreçte, yeni bir umudu ve heyecanı nasıl yaratabiliriz, yerel seçimlere güçlü bir şekilde nasıl girebiliriz’ değerlendirmesi. Tabi doğal olarak baktığımız da biz seçimi kaybettik. Siyasette matematik olarak sonuç şudur, mazbatayı aldıysanız kazanmışsınızdır, alamamışsanız kaybetmişsinizdir. Ben CHP kültüründen gelen bir ailenin bireyiyim. Bizim büyük dedemiz, meclisin ilk milletvekillerinden. CHP’nin ve devletin kuruluşunda, Cumhuriyet’in ilanında da imzası var. Bizim aile olarak öncelikli görevimiz devletin varlığını korumak, vatanın görünmez bütünlüğünü korumak, milletin beraberliğini korumak. İkinci görevimiz, partinin kurumsal kimliğine sahip çıkmak, çünkü partide kişiler geçicidir ama kurumsal kimlik kalıcıdır. Dünyanın en köklü partilerinden biriside CHP’dir. Biz yetmiş yıllık tarihte altmış beş yılı iktidar olamamışız. İktidar olamayan bir partinin hala var olması kendisini devam ettirmesi çok anlamlı ve önemlidir. Sağ partilere baktığınızda hepsi lider parti. CHP’yi ayakta tutan kadrosu ve kadroya yönelik söylemleridir. Aslında temelde seçim sonuçlarını değerlendirirken bizim geçmişimizi hatırlamamız lazım. CHP’nin kültürünü, geleneklerini, yönetim anlayışını, kadrolarını hatırlamamız lazım, eksiğimiz burada. Değişim kişilerin değişmesi değil. 1959 kurultayı toplanıyor, anayasa mahkemesi kurulmasından özgürlükler alanına kadar birçok karar alınıyor, yani her kurultayımızın mutlaka toplum üzerinde yarattığı denklem var. Geçmişteki kadrolarımıza baktığınız zaman müthiş bir kadro hareketi var. Kadro partisi, verilen sıfatlarla ve unvanlarla tanımlanamaz. Kadro dediğiniz konusunda uzman, siyasette başarı hikayesi olan, yeteneğiyle, bilgisiyle, becerisiyle toplumda karşılığı olan insanlardır. Kadro hareketi olarak söylemlerle toplum üzerinde o güveni yaratamadığımız zaman seçim sonuçlarını, kayıpları kendinize göre değerlendirebilirsiniz. Hayat eski şartlarıyla devam ediyor. Bu vatandaşların tercihi tekrar mevcut iktidardan yana. Biz belli kesimlerden oy alamadık. Oy alamadık değil seçmen neden oy vermedi bize? Önemli olan bu. Seçimi kaybetmenin çok nedeni olabilir. Süreç çok farklı gelişti. Bugün ki şartlarda kesinlikle altılı masanın bir araya gelmesi doğruydu. Ama sonra gördük ki bizim geçmişe yönelik beş yıllık siyaset söylemlerimizin ve tarzımızın bir karşılığı yokmuş. Altılı masanın bize bir getirisi olmamış. Şimdi yapılması gereken şu, yeni hedefler koymadan, siyaset dilinizi geliştirmeden devam ederseniz ne yazık ki aynı sonuçları alırsınız” dedi.“BİR YÖNETİM KRİZİ VAR”Kemal Kılıçdaroğlu’na gönülden destek verdiğini belirten Erol, “Bizim en büyük iddiamız devlette liyakat. Liyakat bir şeyi hak etmişsindir o neticede hakkı teslim edersin. Biz geçen dönem beş ilin milletvekili, ittifaklarla seçildik. Ben aday olduğum zaman parti oyu on dokuzdu. 2018 seçimlerinde otuz beş bin oy aldık. Neredeyse oylarımı yüzde seksen arttırdım. Bu seçimde de ittifaksız, yurt dışı oyları hariç yüzde yetmiş üç bin oy aldık. Milletvekili arkadaşlarımızın birçoğu millet ittifakının getirdiği oylara gerek duymadan oylarını katlayarak milletvekili seçildiler. Demek ki bu arkadaşlarımız siyaset yaptıkları bölgede başarılı olmuşlar, o bölgenin seçmenine güven vermişler ve seçilmişler. Ama ne yazık ki bizi ne arayan oldu ne soran. Bizim dilimizi merak edip araştırsalar zaten çözüm bulacaklar. Siz genel kampanya söyleminde seksen bir ilde başarılı olamazsınız. Her bölgenin gerçeği farklıdır. Biz Kemal Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı olması için gönülden destek verdik. Mesela ben CHP’de genel başkanlık tartışmasının açılmaması yönünde açıklama yapan ilk kişilerdenim. Çünkü genel başkan bilgisiyle, becerisiyle, emeğiyle bu işe katkı verdi. Ama ondan sonra ki süreçte gördüm ki partide bir yönetim krizi var. On beş maddelik bildiride de söylemişti, ‘parti organlarıyla, kurumsal kimliğiyle yönetilir.’ Parti danışmanlarla olmaz. Siz geçmişte olduğu gibi danışmanlarla yönetim anlayışı devam ettiriyorsanız ve siyaset diliniz aynıysa biz geçen seçim sonuçlarına göre biz neyi değiştireceğiz? Benim genel başkanla geçmişten gelen bir dostluğum var. Genel başkanıma karşı saygısızlık yapmak istemem ama diğer tarafta Atatürk’ün kurduğu değerleri yaşamamakla ilgili kaygılar var. Çocuklarımızın geleceği ile ilgili kaygılarımız var. Şimdi aynı siyaset dilini devam ettirecekseniz sizin yerel seçimlerde 3 belediyeyi artı almanızın bir değeri yok. İstanbul belediye başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin en büyük kamu bütçesini yönetiyor ama onun üzerine atadığınız validen izin almak zorunda. Devlet başka bir şey. Türkiye’de en büyük kamu gücü olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Biz belediye üzerinden siyaset planlarsak olmaz. Önce ülkede anayasal özgürlükleri koruyacağız ve kamu düzeni kuracağız. Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkılması yerel seçimlerle olmaz” diye konuştu.CHP’DE DEĞİŞİMCHP’de değişimin nasıl olması gerektiğini değerlendiren Erol, “Değişim dediğiniz zaman bu sadece siyaset dilinin ya da şahıs değişimi değil. Değişim, genel başkan, parti meclisi, MYK, belediye başkanları, partinin tüzüğü, politikaları, tarzı. Biz her yemin töreninde karşılıklı düzen üzerinden bir dil geliştirdik ama sonucu alamadık. Demek ki yönetim anlayışımızın değişmesi lazım. Bu toplum kavga edenleri istemiyor. Sonuçta yüzde elli iki oy aldılar, o onların başarısı değil bu bizim başarısızlığımız. Onun açısından değerlendirmeyi doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı.“ÜLKENİN İHTİYAÇLARI VE SEÇMENİN BEKLENTİLERİ DEĞİŞİYOR”Yeni bir umuda ihtiyaç olduğunu söyleyen Erol, “Yeni bir umuda ihtiyacımız var. Dünya değişiyor, ülkenin ihtiyaçları ve seçmenin beklentileri değişiyor. Biz bu şartlarda beklentinin gerisindeyiz. Yeni bir kadro, yeni bir heyecan yaratmanın yolu yerel seçimde başarılı çıkmaktır. Eğer yerel seçimde olumsuz bir tabloyla karşı karşıya kalırsak, bu kafayla, bu zihniyetle bunu yaşayabiliriz, insanlar umutsuzluğun içine düşecek. Yeni bir umut için yerel seçimde başarılı olmamız lazım. İttifaksız mümkün mü? Neden olmasın. Topluma güven verirsen olur. İttifak sizin kendi siyasal anlayışınızdan taviz vermeniz değildir. Toplumun beklentilerine yönelik politikalar üretirsiniz buna katılmak isteyen katılır. Ama kendi ilkelerinizden, inançlarınızdan taviz vererek bir ittifak kurulacaksa sonuçları çok doğru çıkmıyor. Ben genel başkanımızın zekasına güveniyorum. Genel başkanımız gerçekleri görerek ne partiyi, ne Türkiye’yi olumsuz bir tabloyla karşılaştıracağını düşünmüyorum. Bizim sorunumuz, genel merkezimizdeki çalışma ofislerimiz makam odası olarak kullanılıyor. Genel başkan odası hariç diğer tüm odalar çalışma odalarıdır. Siz sokağa çıkmazsanız doğru analizler yapamazsınız. Bunu herkes anlamalı ve topluma heyecan verecek yeni siyasetçiler topluma verilmeli. Gençlere umut olmalı” dedi.
Siyaset
12 Temmuz 2023 - 12:32
Gürsel Erol'dan parti içi mesajı: Hesaplaşma yok, değerlendirme var!
Halk TV’de “Kayda Geçsin” programında konuşan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, "Parti içinde bir hesaplaşma yok, değerlendirme var. Bu değerlendirme de ‘önümüzde ki süreçte, yeni bir umudu ve heyecanı nasıl yaratabiliriz, yerel seçimlere güçlü bir şekilde nasıl girebiliriz’ değerlendirmesi" ifadelerini kullandı.
Siyaset
12 Temmuz 2023 - 12:32
İlginizi Çekebilir