16 Ağustos 2013'de İzmir'in Balçova ilçesinde meydana gelen
olayda Hüseyin F. ve eşi Ebru F., üvey kızları Kardelen Yavaş (7) ve 6 aylık
kardeşini eğlendirmek için havuza götürdü. Babasıyla annesi şezlongda
otururken, küçük Kardelen ise bir müddet sonra havuzda ortadan kayboldu. Yüzme
bilmediği öğrenilen Kardelen’i babası Hüseyin F. ve güvenlik görevlileri
aramaya başladı. Baba ve havuz görevlilerin aramaları sonuçsuz kaldı. Bir süre
sonra talihsiz kızın cansız bedenini havuzun köşesinde gören temizlik
görevlisi, işletme yetkililerine ve aileye durumu haber verdi. Ambulansla Dokuz
Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan Kardelen, yaşamını
yitirdi.
Yavaş’ın cenazesi Uşak’ta toprağa verilirken, işletme müdürü
Mesut D. hakkında ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan dava açıldı. 5 Kasım
2015 tarihinde hakim, Mesut D.'ye 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Yargıtay
verilen cezayı onarken, küçük Kardelen'in ailesinin avukatları 2016 yılında
maddi ve manevi tazminat davası açtı.
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada hakim,
‘destekten yoksun kalma tazminatının’ hesaplanması için bilirkişi raporu
alınmasına kanaat getirirken, rapor hazırlandı. Bilirkişi, Kardelen’in hayatını
kaybettiğinde 7 yaşında olduğunu, yaşı itibariyle ileride göreceği eğitimin ve
elde edebileceği kazancın bilinebilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle de
genel kurala uygun olarak 18 yaşını tamamlayacağı tarihten itibaren anne ve
babasına destek olacağı kabul edilerek kamu düzenine ilişkin olduğundan
hesaplamalarda net asgari ücret esas alındığını belirtti. Yapılan
hesaplamaların ardından bilirkişi, anne Ebru F. için 346 bin TL, baba Hüseyin
F. için ise 161 bin TL olmak üzere toplamda 508 bin TL ‘destekten yoksun kalma
tazminatı’ tazminat ödenmesi gerektiğini belirtti ve dosyayı mahkemeye iletti.
Maddi tazminatın yanı sıra aile avukatları, aile bireyleri için ayrı ayrı toplamda 400 bin TL manevi tazminat da talep ederken, son kararı mahkeme verecek.