İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı
bünyesinde 2015 yılında 12 kadından kurulan arama ve kurtarma timindeki
itfaiyeciler, zorlu eğitimden geçiriliyor.
Şimdiye kadar birçok afette görev alan kadın itfaiyeciler,
İzmir'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde de hayat kurtarmak için
yoğun mesai harcadı. Yıkılan binalara ulaşan ekiplerin başında yer alan kadın
arama ve kurtarma timi, günlerce erkek meslektaşlarıyla görev yaptı.
Enkaza korkmadan giren kadın itfaiyeciler, arama ve kurtarma
anında gösterdikleri soğukkanlı davranışlarıyla dikkati çekti.
Haftanın belirli günlerinde İzmir İtfaiyesi'nin Buca
ilçesinde bulunan Toros Eğitim Alanı'nda bir araya gelen kadın itfaiyeciler,
eğitimlerine devam ediyor.
Kadın itfaiyecilerin tatbikatları da gerçeğini aratmıyor.
"Keşke daha çok
canı kurtarabilseydik"
Kadın arama ve kurtarma timinde görevli bir çocuk annesi
Pelin Parlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 yıldır itfaiyede çalıştığını
belirtti.
Mesleğini çok isteyerek seçtiğini anlatan Parlak,
"İtfaiyecilik erkek mesleği olarak adlandırılıyor ama biz kadınlar olarak
tabuları yıkmayı seviyoruz. Son depremde gördük ki afet durumlarında görev alan
kadın sayısı giderek artıyor. Biz güçlüyüz ve her alanda da varız olmaya da
devam edeceğiz." diye konuştu.
30 Ekim'de meydana gelen depremi de önce bir İzmirli olarak
yaşadığını dile getiren Parlak, çocuğunu annesine bıraktıktan sonra diğer kadın
meslektaşlarıyla afet bölgesine koştuğunu söyledi.
Apartmanların yıkıldığını görünce çok üzüldüğünü belirten
Parlak, "Orada arkadaşlarımla canla başla çalıştık. Yakınları enkaz
altında kalan ailelerinin derdine derman olmak için mücadele ettik. Çalışırken
yorgunluk hissetmedik. Keşke daha çok canı kurtarabilseydik." ifadelerini
kullandı.
Berivan Arslan da enkazda hem bir anne hem de arama ve
kurtarma görevlisi olarak görev yaptığı için zaman zaman duygusal anlar
yaşadığını söyledi.
Depremden 91 saat sonra Rıza Bey Apartmanı enkazından
kurtarılan Ayla Gezgin'nin çıkarılma anını hala unutamadığını dile getiren
Arslan, şunları kaydetti:
"O an mutluluk hissettim ama yüreğimde bir de sızı
oluştu. Çok kendimle bağdaştırmamaya çalıştım ama bir çocuğun enkaz altında
yardım seslerini duymak beni etkiledi. Yaptığım işi çok seviyorum ve isteyerek
yapıyorum. Kadınlar bu mesleği çok rahat bir şekilde yapabilir. Ben bu işi
yapmak için sporumu düzenli yapıp yaşamıma dikkat ediyorum."
Bahar Akdağ ise kadın arama ve kurtarma timi olarak olay yerlerine gittiklerinde herkesin kendilerine meraklı gözlerle baktığını anlatırken, "Sadece erkekler değil hemcinslerimiz de daha önce kadın itfaiyeci görmedikleri için bize görünce şaşırıyor. 'Ablalara bakın' diyorlar, ister istemez orada bir gülümseme oluyor. Dikkatlice bizi izliyorlar. Bizim disiplinle görev yapmamız, onlara da güven veriyor." diye konuştu.
"Örnek
oldular"
Kadın arama ve kurtarma timi eğitmeni itfaiye amiri Abdül
Duyulur ise depremin hemen ardından kadın arama ve kurtarma timi üyelerinin
kendisini arayarak "amirim biz hangi enkaza gidelim" sözlerinin kendini
çok etkilediğini söyledi.
İzmir depreminde kadın timinin erkek meslektaşları gibi
canla başla çalıştığını hatırlatan Duyulur, "Biz kadın itfaiyecilerden
arama ve kurtarma timi kuracağız dediğimizde bazı kişiler 'bu projeyi yapmayın,
kadınlardan arama ve kurtarma timi kuramazsınız' dediler ama biz kimseyi
dinlemedik. İyi ki de kurmuşuz. Onlar hem erkeklere hem de diğer itfaiye
teşkilatlarına örnek oldular. Artık diğer itfaiyelerde de kadın arama ve
kurtarma timi kurulmaya başlandı." dedi.
İzmir İtfaiyesi Daire Başkanı İsmail Derse ise kadınların enkazlarda ve yangınlarda anne şefkatinde ve hassasiyetinde görev yaptığını, önümüzdeki günlerde hem kadın itfaiyeci hem de arama ve kurtarma personeli sayısını arttırmak istediklerini kaydetti.