Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi,
kuraklıkla mücadele ve su kaynaklarının verimli kullanılması için alınması
gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu,
çalışmalarına saha programıyla devam ediyor.
Komisyon üyeleri çalışmasının ilk gününde Kırşehir Seyfe
Gölü’nde, Kayseri Sultansazlığı Milli Parkı’nda ve Konya Ereğli Sazlıkları ile
Meke Gölü’nde incelemelerde bulundu.
Saha çalışmasına Komisyon Başkanı AKP Milletvekili Veysel
Eroğlu, AKP’li üyelerden Nevzat Ceylan, Halil Etyemez, CHP’li üyelerden Murat
Bakan, MHP’li üyelerden Ayşe Sibel Ersoy katıldı. Komisyon üyelerine ilgili
konularda uzman bürokratlar ile vali ve kaymakamlar da eşlik etti.
Komisyonun CHP Sözcülüğü görevini yürüten ve aynı zamanda
Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü de olan İzmir Milletvekili Murat Bakan, saha
çalışmasının ilk gününü değerlendirdi.
CHP’li Murat Bakan, “Türkiye’nin 60’a yakın gölü ya kurudu
ya kirlendi ya kullanılamaz hale geldi. Bu her kimlikten, her düşünceden
insanın ortak sorunu. Vatan toprağı burası işte, sahip çıkmak zorundayız. Bu
bakış açısıyla, ne yapmamız gerekiyorsa cesaretle yapmalıyız. Farklı siyasi
partilerden milletvekilleri bir araya geldik. Ortak bir hedefimiz var:
Ülkemizin doğasını korumak, iklim krizinden en az etkilenecek şekilde alınacak
tedbirleri konuşmak. Hem iklim krizi hem de Türkiye’nin su stresi çekiyor olması
bizim için ulusal güvenlik sorunu. Tüm partiler bir arada bunu ulusal bir
mesele olarak görüp çalışıyoruz. Bizim radikal kararlar almamız lazım” diye
konuştu.
Murat Bakan, Devlet Su İşleri’ni (DSİ) eleştirdi ve “DSİ’nin
konuya sadece tarımsal sulama açısından bakması doğru değil. DSİ suyu
yönetiyorsa, sulak alanları koruma açısından da bakmalı. Evet, tarımsal sulama
önemli ama sulak alanların korunması da önemli. Kesinlikle sulu tarım
yapılmaması lazım. Bir devlet kurumu olarak en büyük sorumluluk DSİ ile TİGEM’e
düşüyor” dedi.
‘Burası cennetti
şimdi burası cehennem’
CHP’li Murat Bakan Seyfe Gölü ile ilgili, “Dünyanın en
önemli sulak alanlarından biriydi Seyfe Gölü. Şu an çöl... 1970’li yıllarda 320
bin flamingonun, pelikanın ve 250 kuş türünün yaşadığı, sazlıklardan kuşlar
havalandığında gökyüzünün karardığı bir sulak alandı burası. Artık su yok.
Binlerce kuş türünü, canlıyı koruyamadık. Tarımsal sulama için burayı bitirdik.
Ama şu an tarım da yapılamaz halde. Vatan toprağı burası işte. İklim krizi
mücadelesi, ekoloji mücadelesi, doğa mücadelesi bu ülke için, bu topraklar
için… Burası cennetti, burada mandalar yüzerdi, şimdi burası cehennem”
ifadelerini kullandı.
‘Kuşlar uluslararası
bir toplantı yapmak isteseler Sultansazlığı’nda yapardı herhalde’
Bakan Sultansazlığı için, “Sadece Türkiye’nin değil, Kuzey
yarım kürenin en önemli sulak alanlarından biri Sultansazlığı. 240 bin dekarlık
bir alan. Başka havzadan su alarak şimdilik kurtarıldı. Yüzbinlerce kuş türü
yaşıyor. Kuşlar uluslararası bir toplantı yapmak isteseler Sultansazlığı’nda
yapardı herhalde. Bu kadar kıymetli bir yer Anadolu topraklarında… Bizim
korumamız gereken en önemli alanlardan biri. Amacımız; Sultansazlığı’nı korumak
ve Ramsar alanlarının sayısını arttırmak” değerlendirmesini yaptı.
‘21 bin hektarlık sulak
alandan 560 hektar kalmış!’
Ereğli Sazlıkları’nın Türkiye’nin en büyük sulak
alanlarından biri olduğunu söyleyen CHP’li Bakan: “1950’li yıllarda 21 bin
hektarlık alanken, sulak alan ekosistemi olarak kalan kısım 560 hektar. Bu
alanın yüzde 97,5’i, 1950’li yıllarda uygulanan sıtmayla mücadele kapsamında
bataklıkların kurutulması politikalarıyla kaybedildi. 1990’lı yıllarda dünyada
bu anlayış değişse de Türkiye’de değişmedi. Hala burası için yapılan bir şey
yok. İki baraj var: Gödet Barajı ve İvriz Barajı. Birinden 50 milyon, birinden
25 milyon metreküp toplam 75 milyon metreküp su verileceği ve buradaki doğal
hayatın, kuş çeşitliliğinin korunacağı söylenmiş. Ancak bu hiçbir zaman
gerçekleşmemiş. Bu 560 hektarlık alan da kısa süre içinde kuruyacak. Diğer
sulak alanlar gibi burayı da korumak için mücadele ediyoruz.”
‘4-5 milyon önce
oluşmuş göl 10 yıldır yok!’
Murat Bakan, kuruyan Meke Gölü ile ilgili ise, “Google’da
‘Dünyanın nazar boncuğu’ diye aradığınızda inanılmaz manzarasını gördüğünüz göl
kurumuş. 4-5 milyon önce oluşmuş göl 10 yıldır yok. Bizden önceki tüm
nesillerin, modern insanın gelişim sürecinde tüm nesillerin gördüğü yaşadığı
gölü göremiyoruz, bizim çocuklarımız da göremeyecek. Bu topraklar, bu gölle, bu
ormanla, bu dağlarla, derelerle, nehirlerle beraber vatan. Eğer siz bu vatanı
koruyamıyorsanız, bu nehirleri, bu gölleri koruyamıyorsanız, buraya vatan
diyemezsiniz. Biz burayı kiralamadık 49 yıllığına birisinden. Burası bizim,
bizim olmaya devam edecek. Bu topraklara sahip çıkmak zorundayız. Biz
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız,
yapmaya çalışıyoruz ve yapacağız” dedi.
Komisyon saha çalışmalarına bugün Burdur Gölü’nde,
Afyonkarahisar Arıtma Tesisi’nde ve Eber Gölü’nde devam edecek.