Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Ağustos ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirilen oturumda, Büyükşehir Belediyesi ile Ege Şehir Yapı Planlama Müşavirlik ve Teknoloji A.Ş arasında yapılan sözleşmede yapılan değişiklikler gündeme geldi.
DEPREMZEDELERE MÜJDE: EK SÜREYE OY BİRLİĞİ
İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan deprem sonrası İzmir Büyükşehir Belediyesi, Uzundere’deki konutları ihtiyaç sahibi vatandaşlara açmıştı. Elektriği, suyu bağlanan, beyaz eşya ve mobilyaları yerleştirilen daireleri bir yıl boyunca depremzedeler kira vermeden kullandırtmıştı. Üstelik depremzedelerin ayrılırken eşyaları da götürebileceği açıklanmıştı.
Depremzedeler ek süre isterken İzmir Büyükşehir Belediyesi Ağustos ayı olağan meclis oturumuna ise 224 bağımsız bölümde ikamet eden ve henüz konutları tahliye edemeyen depremzedelerin 20 Temmuz 2022 tarihinden itibaren tahliye işlemleri süreci tamamlanana kadar tahsis süresinin uzatılması, ortak giderlerinin ve yapacakları elektrik ve su tüketim bedellerinin Belediye tarafından ödenmesi yönünde öneri geldi.
İlgili gündem maddesi acil kaydıyla Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edildi. Toplanan komisyon, önergeyi oy birliği ile kabul etti. Meclis üyelerine sunulan önerge yine oy birliği ile kabul edildi.
İŞÇİ KONUTLARI ÖNERGESİ TARTIŞMA YARATTI
İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketleri arasında bulunan Egeşehir Yapı Planlama Müşavirlik Ve Teknoloji A.Ş.’nin hayata geçirileceği “Egeşehir Sitesi Konut Projesi”nde 551 adet konut ve 2 adet dükkan yer alacağı duyurulmuştu.
Çiğli’nin Küçük Çiğli Mahallesi’nde mülkiyeti belediyeye ait arazide gerçekleştirilecek projenin tahmini bedeli ise 130 milyon TL olması beklenirken, dokuz katlı 11 bloktan oluşacak sosyal projede spor alanları ve parklar da yer alacağı öğrenilmişti. İmar planlarında kentsel gelişme alanında kalan projenin inşaatına da kısa süre içinde başlanılması beklenirken, Büyükşehir Belediyesi ile Ege Şehir Yapı Planlama Müşavirlik ve Teknoloji A.Ş arasında yapılan sözleşmenin detayları ise belli olurken sözleşmede yapılan değişiklikler tartışmaya neden oldu. Plan ve Bütçe, Hukuk, Şirketler, Kooperatifler Komisyonları’na gönderilen ve oy çokluğu ile kabul edilip meclis gündemine gönderilen ilgili gündem maddesi ise tartışmalara neden oldu.
ÇALIŞKAN: GELDİĞİMİZ NOKTA DOĞRU BİR NOKTA DEĞİL
AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, Bizim Çiğli’de arazimiz vardı. Belediye çalışanlarımıza konut yapılmak için tahsis emek istedik. O dönemde iki parselden oluşan bir ada var. Buranın sadece belediye personelin için doğru olmadığını söyledik, sizlerde uygun buldunuz. İzmirlilerin katılacağı proje haline getirmiştik. Bu görüşmeler yapılırken, “arsa ve şirket belediyenin, İZBETON da belediyenin, bunu Egeşehir’e verir, İZBETON’la yaparız” dedik. Aradan iki sene geçti, bu kararla, burayı yapamayacağız ve kat kaşığı vermenin önün açan karar alıyoruz. Buranın yüzde 55’i çalışanlarımıza, kalan yüzde 45’i müteahhide vereceğiz diyoruz. Geldiğimiz nokta doğru bir nokta değil. Kaybedilmiş koca 2 sene var. Gelir şartını da iki kat arttırıyoruz. 14 bin liraya yakın geliri olan da buradan daire alabilecek. Bu konu başlangıçtaki şirazesinden çıktı, doğru yürümüyor. Biz o yüzden buna olumsuz oy kullanacağız” ifadelerini kullandı.
SÖZÜPEK: İŞÇİ KARDEŞLERİMİZİN BİR AN ÖNCE EV SAHİBİ OLMASINI SAĞLIYOR
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek, “Çiğli’deki arsamızı bir buçuk yıl öne ayni ve nakdi sermayeyle Egeşehir’e devrettik. Bunun yapılabilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından ÇED raporu alınması gerekiyor. Uzuma sebeplerinden biri bu; sadece kooperatifle ve şirketimiz aracılığıyla yapacaktık ama şirketimizde ekonomik koşullar el vermediği için farklı bir yönetim uygulandı. Asgari ücretin iki katı ve yüzde 25 artış önerdik. Şu an 5.500 TL asgari ücret oldu, bu artışlar maliyetlere de yansıdı. Bunu bir nebze çözmek için bu artışı meclis kararımızdan alarak 13 bin 750 lira olan gelirlerde bunu alabilecek. Kendimiz kat karşılığında yapacağız. Yüzde 45-50’yi dışarıdan ihaleyle yapılmasının önü açılmış oldu. İnşaat maliyeti yüzde 53 arttı, bunu şirketimizin karşılamasının imkanı yok. Bu karar bu kentte yaşayan işçi kardeşlerimizin bir an önce ev sahibi olmasını sağlıyor” dedi.
ÇAMUR: BUNUN ALTINDA ART NİYET GÖREMİYORUZ
CHP’li Meclis Üyesi Gamze Gül Çamur, AK Partili meclis üyelerinin yaklaşımını anlamadığını belirterek, “Burada tamamen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanım Tunç Soyer’in iyi niyetli yaklaşımı var. İBB’de çalışan ve maddi durumu uygun olmayan çalışanlarımız için uygun bir şekilde konut sahibi olmalarını sağlamak. Bunun altında art niyet göremiyoruz. Mevcut yerin inşaat tekniği açısından zor ve maliyetin zor olduğu bir yer. Bu kooperatif 2020 yılında kuruldu, ortakları var. Şu an 2500 başvuru var. Koşullara göre bu insanların arasından bir seçim yapılacak ve başvurularını yapacaklar. Bu kooperatifin işlemesi konut sahibi olunulması için karşı tarafın elini rahatlatacak çözüm yolları var. İnşaat maliyeti ekonomik durumdan dolayı yükseldiği için çözüm arayışındalar. 500-600’e yakın belediye çalışanımız ev sahibi olunmasında art niyet aramak ve belediye çalışanlarımızı mağdur etmek doğru değil. Kendi konuşmaları arasında çelişkilerden sonra ne için bu konuşmalar yapılıyor anlamış değilim” diye konuştu.
HIZAL: İBB KENTSEL DÖNÜŞÜM FAALİYETLERİYLE SABIKALI BİR BELEDİYE
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, çalışmanın yapılmaması için İBB’nin mazeret ürettiğini ifade ederek, “Maliyet konunda Gamze Hanımın bilgi sahibi olduğunu sanmıyorum. CHP grubundan arkadaşlar bizlerin eleştirileri üzerinden iyi bir polemik konusu yaptığını düşünmüyorum. Biz İBB çalışanlarına emekçi arkadaşlarımız İzmir için ciddi çaba gösteren arkadaşlarımızın konut ihtiyaçlarını karşılanması için konulan iradenin samimi olmadığını düşünmedik. Bu almış olduğumuz kararın üzerinden geçen süre 2 yıl. Komisyon başkanı burada ÇED raporundan bahsediyor. ÇED alınmış süresi 2 ay. 4,5 ayda almışsanız o sizin beceriksizliğiniz. Bir şeyi yapmak isterseniz her koşulda yaparsanız. Yapmak istemezseniz olumlu koşullarda bile yapmasınız. İBB kentsel dönüşüm faaliyetleriyle sabıkalı bir belediye. Karnesi zayıflarla dolu. Yıllarca kentsel dönüşümle alakalı yapması gerekenler, yapamamış. Ekonomik dalgalanmalarla alakalı mazeret oraya koymuş ve garip bir yöntem bulmuş. Daha önce görülmemiş bir kooperatif modeliyle bu işi yürütmeye çalışmış. Önceden kooperatifler kurulmuş, onlar devredilmiş ve şu anda o işin boyu ne oldu, ne olacak, kim yapıyor hiçbirini bilmiyoruz ama kararı İBB meclis üyeleri almış. Bizden sonra bu iş İzbeton’a devretmişiz ama İzbeton bizi yok sayarak bizi görmeyerek kafasına göre iş yapmaya başlamış, hukuki temeli olmayan bir şekilde iş yapmış” şeklinde konuştu.
Hızal’ın İzbeton eleştirileri tartışmalara neden oldu.
TERBİYE TARTIŞMASI
CHP’li Meclis Üyesi Ulaş Polat: “İzbeton ile ne alakası var?”
Hızal: “Var alakası, onları da anlatacağız. Beklemek istemiyorsanız kapı burada.”
CHP sıraları: “Terbiyeye davet ediyoruz.”
Hızal: “Terbiyeyi senden öğrenmeyeceğim, haddinizi bilin.”
Araya giren Özuslu, “Eğer konuşan hatibin katılmadığımız ve itiraz ettiğimiz gereken sözü varsa söz isteyin o sözle ilgili size söz vereceğim. Söz kutsaldır ama söylenen söze karşı mecliste itiraz edecek o sözün karşı sözü olacak arkadaşlarımızda sözleri hatip kadar kutsaldır. Lütfen dinleyeceğiz, sözümüzü kullanacağız” ifadelerini kullandı.
HIZAL: İBB’NİN ŞİRKETLERİ ZARAR ETMEK DIŞINDA NE İŞ YAPAR
Sözlerine devam eden Hızal şu ifadeleri kullandı; “Sabıka meselesinden bahsedeyim; bu ceza hukuk açısında hukuki bir terim değil, halk arasında konuşulan, karnesi zayıf denilen bir ifade. Ben burada konuşurken biz dönem dönem bu cevapları veriyoruz ama akşama kadar sizi mi bekleyeceğiz sözlerine verecek cevabımız vardır. Bu laf atmalar olabilir, iyi hatipler o laflara cevabını verir konuşmasına cevap verir. Yasal bir problem var. Neden İzbeton diyorum, neden İzbeton’un kurduğu kooperatif diyorum? Size bir isim vereceğim, biri çıkıyor İzmir’in dışından bir siyasetçi İzmir’in kentsel dönüşüm sorunlarını çözmek için İstanbul’dan çözmek için buraya geliyor. Kim bu, bu arkadaş Özden Yerlikaya diye biri. Bu arkadaş, Uzundere 3. etapta 422 bağımsız bölümü yapmak için İzbetonla yapılmış kat karşılığı inşaatı yapan kooperatifin başkan yardımcısı. Diğer görevi ise Bakırköy Belediyesi CHP meclis üyesi. Bakırköy’den kalkmış İzmir’e gelmiş Uzundere’yi görmüş Tunç Beyin sorunlarını görmüş, bu sorunu çözeyim demiş. İyi niyeti nerede, bunun neresinde mantık var? Bana bunun izahı yapabilir misiniz? Biz burada karar erdik, İzbeton çıkıp kafasına göre birilerine kooperatif kurdurup sözleşme yaptırıyor. Tunç Beyi makamında yapmış olduğumuz toplantıda ben direk söyledim, sözleşmeleri istedim, gelmedi. Ben olsam sözleşmelerin tamamını getirip AK Parti başkanvekiline teslim ederim. Bir buçuk yıl önce burada iyi niyetle bütün meclis gruplarının oy birliğiyle almış olduğu kararın geldiği nokta. Yüzde 45’i kime verecekleri ve ne yapacaklarını bilmediğimiz bir önerge. İBB’de 30 bin küsür çalışan var, başvuru ise 2 bin. İBB’nin şirketleri zarar etmek dışında ne iş yapar? Ayni ve nakdi sermaye verdik, ne oldu? İBB bir kuruluşun arkasında olduğu bir şirketten bahsediyoruz. Ben buradan çalışan arkadaşlara iyi niyetle sesleniyorum. İBB maalesef ki kentsel dönüşüm çalışmaları konusunda İzmirlileri mağdur ettiği gibi bu önergeyle sizin mağduriyetinize sebep verecek. Sizin için kıymetli olan çalışma bu önergeyle heba olacak.”
ÖNAL: KOOPERATİF MÜTEAHHİTLER GURUBU DEĞİL
Eleştirilere yanıt veren CHP’li Önal, “Bizim hayata bakış açımızda fark var. Endişemiz ve duyumumuz var diyorlar. Durum şu: Kooperatifi müteahhitle karıştırıyor. Kooperatif müteahhitler gurubu değil. Kooperatif kurulur ve oraya nereden olursa olsun birisi üye olabilir. Kooperatif bir kişiye artı sağlamıyor. Bu konuda da inisiyatif alıp kooperatife girenler saray odalarında olan kişiler değil. Biz neden kat karışlığı vermek istiyoruz? Çünkü enflasyon ve alım gücü düştü. Eğer ki bu işe kooperatif girerse ne güzel. 200 kişi daha fazla daire alır. Buranın ilk 2-3 ihalesine kimse katılmadı. Sebebi de TL’nin sürekli değer kaybetmesi. Yani budum böyleyken belediyenin bir şirketi inisiyatif alarak yeni bir model geliştiriyor. Bizim dönüşüm çalışmalarımızı eleştirdiler. Biz onların dönüşüm anlayışını Fikirtepe’den biliyoruz. Bizim onlardan farkımız bu. Şu an 2011 yılından bu yana biz yerinde yüzde 100 uzlaşıyla mağduriyet yaratmadan dönüşüm yapıyoruz. Burası eleştirilmeden insan döner önce kendisine bakar” dedi.
ŞAHİN: İNSANLARIMIZIN MAĞDURİYETLERİ SAYMAKLA BİTMEZ
MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, İzbeton ile kooperatifler arasında yapılan protokollerin kendilerine verilmediğini eleştirerek “Gaziemir Aktepe-Emrez, Örnekköy’de iş insanları kooperatifi ile İz beton üzerinden ihalesiz anlaşarak bir süreç başlattınız İzmir modeli dediniz, kooperatifçilik dediniz, Türkiye’de kentsel dönüşümde bir ilk dediniz. Ne oldu da ikinci etapları ihaleye çıkardınız? Kooperatifçilik sisteminiz çöktü mü? Ya da kendi yaptığınız işe güveniniz mi kalmadı? Biz sizi uyardık meclise soru önergeleri verdik İBB ile İzbeton arasında, İzbeton ile kooperatifler arasında yapılan protokolleri istedik. Fakat siz ne yaptınız şeffaf belediyecilik anlayışından uzak bir şekilde bu belgeleri bize vermediniz. Siz kimden neyi gizliyorsunuz? Biz ne kooperatife ne de kentsel dönüşüme karşıyız. Sürecin şeffaf ve kentsel dönüşüm bölgelerinde ki insanlarımız ile yürütülmesini istiyoruz. Ama hakkınızı da yemeyelim uyarılarımızdan ders çıkartıp Bayraklıda ki Dilber Apartmanında Halk Kooperatifini uygulamaya koydunuz. Bizimde söylediğimiz tam olarak buydu. Kentsel dönüşüm hak sahipleri ile bu işi yürütün. İş insanları ile değil. Biz Gaziemir Aktepe-Emrez Bölgesi’nde 40 m2’lik kaçak tuvalet üzerinden yaptığınız usulsüz işlemleri de bu yüzden hukuka taşıdık. Hem önergemize cevap vermediğiniz hem de hukuka gidince tepki verdiniz. Siz yanlış bulduğunuz şeyleri hukuka taşımıyor musunuz? Kentsel dönüşüm diye diye dilimiz de tüy bitti. İnsanlarımızın mağduriyetleri saymakla bitmez. Bir kısım depremzedelerimizin mağduriyetlerini gidermek için önerge verdik. Uzundere konutları depremzede kardeşlerimize uygun fiyat ile uzun vaade ile satılsın dedik. Hukuka uygun değil dediniz oysa ihale şartnamesi hazırlanırsa depremzede olma şartı konularak ya da konuta oturma şartı konularak sorun çözülebilirdi. Diğer taraftan Buca Metrosunda 529 milyon fazla bedel ile işi vermeyi hangi hukuk normuna uydurdunuz da verdiniz? Kentsel dönüşüm sizin keyfi uygulamalarınıza kurban edilecek bir konu değil. Deprem kapıda! Sizin ütopyalarınızla harcanacak bir dakikamız bile yok. MHP Grubu olarak size tavsiyemiz Gaziemir Aktepe-Emrez olmak üzere kentsel dönüşüm bölgelerinde ki imar planlarını ivedilikle yapın. Anlaşma imzaladığınız insanlarımızın yerlerin de dönüşümü gerçekleştirin zaman akıp gidiyor. Deprem öldürmez çürük binalar ve ihmalkârlık öldürür. Bu güne kadar vermiş olduğumuz soru önergelerimizden bir kısmına cevap alamadık. Cevapsız kalan önergelerimizin bir an önce cevaplanmasını talep ediyorum. Özellikle önergelerimizde belirttiğimiz hususlarla ilgili Gaziemir Aktepe-Emrez Mahallesinde bulunan kurşun fabrikasına yönelik sorduğumuz çevre izninin verilme lisans onay tarihi nedir? Bu evrakın onay tarihi GSM ruhsatının onay tarihinden önce midir? Sonra mıdır?” dedi.
KÖKKILINÇ: İBB EMEKÇİDEN YANA BİR BELEDİYEDİ
CHP’li Kökkılınç, yapılan sözleşmelerin devletin kurumları tarafından denetlendiğini ifade ederek, “AK Parti gurubunun hukuk devleti anlayışıyla hareket etmesi gerekiyor. Hakan Bey’in ifadelerine üzüldüm, bu yapılan sözleşmelerle kimin başına ne gelecek ifadelerini garip bir tehdit anladım. Doğru bir yaklaşım değil. Bütün sözleşmelerin bütün meclis kararlarının hesabını verirsiniz. Bunu da denetleyecek olanlar devletin kurumlarıdır. Bu şekilde tehdit söyleminde bulunması gerekir. İnşaat maliyetlerinden, mazottan, yabancı sermayeden bahsetmeyecek miyiz? İBB güzel bir model üretti. 2019’dan beridir göreve geldiğimizden bu yana kooperatifçiliği destekliyoruz. İBB emekçiden yana bir belediyedir, CHP emekçiden yana partidir. Kooperatifler yoluyla tarım, inşaatta da bir model oluşturduk. Bugün gündemimizde olan konu çok farklı. Şehir Planlama AŞ’nin konusu meselesinden İBB’nin arsasının Egeşehir’e verilmiş olması ve sermaye artışına gidişi. Kurum kuruluşlar, kooperatifler yoluyla amaçlanan konutlar yapılacak. Biz neyin yüzde 45’ini satıyoruz? Kat karşılığı sözleşmeler yapmış, sözleşmeleri kurmuş bir hukukçuyum. Yüzde 45’i vermek inşaata para harcamamak demek. Belediyeye gelir elde ediyor sonucunu kabul etmiyorum, mantık hatası var” ifadelerini kullandı.
AYDIN: ARKADAŞLARIN AKLINA KOOPERATİF DEYİNCE KOMÜNİZM GELİYOR
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise, “Bu meclis çok palavra dinledi, palavra niteliğinde gerçek dışı çok laf dinledi. Bir arkadaşımızın palavra olduğunu söylediklerinde biz de geçmişte dinlediğimiz palavraları hatırlayıp gülüyoruz. Biz bunları tane tane, basitçe anlattık ama arkadaşlar anlamadı. Çünkü anlamak istemeyene hiçbir söz yeterli değildir. Nereden anlatırsak anlatalım anlaşılmayacaktır. Aramızdaki temel farklardan biridir, arkadaşların aklına kooperatif deyince komünizm geliyor. Kat karşılığı sözleşme bir nevi satıştır diyor grup başkanvekili. Bu nevi bir eser sözleşmesidir. Hukuk tartışması mı yapayım, bilmemesine şaşarım. Her vesileyle her inşat meselesi geldiğinde bu konuyu konuşup önerge dışına çıktılar… tartışma neden bu hale geliyor, çünkü İBB Başkanımız Tunç Soyer başkanlığında İBB iyi işler yapıyor. Çalışmaları karşılığını aldıklarını görünce tartışmaya gidiyorlar. Tartışmanızı bir zemini yoksa burada bizi dinleyenlerin zamanına yazıktır. Tartıştığımız konu açıktır. İBB yöntem tercihi yapmıştır” şeklinde konuştu.