İsmet İnönü’nün, 24 Eylül 1884 tarihinde doğduğu ve Konak
Belediyesi tarafından, müzeye dönüştürülen evde düzenlenen anma töreninde
konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Tarihimizin şanlı sayfalarındaki
yerini alan kahraman bir asker ve devlet adamı İsmet İnönü’nün hemşehrisi
olmaktan büyük onur duyuyorum” dedi.
İsmet İnönü Müze ve Anı Evi’nde gerçekleştirilen anma programına Başkan Batur’un yanı sıra ADD Genel Sekreter Yardımcısı Nazan Keskin, ADD Bilim Kurulu Üyesi Ahmet Gürel, CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, Konak Belediyesi Meclis Üyeleri, CHP üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Namuslular da en az
namussuzlar kadar cesur olmalı
Konak Belediyesinin düzenlediği İsmet İnönü’yü anma
programında bir konuşma gerçekleştiren CHP Konak İlçe Başkanı Çağrış Gruşçu da,
İsmet İnönü’nün aynı düşünceleri paylaştığına vurgu yaparak, “Günü geldiğinde
demokrasinin gereğini, nezaketle sağlayan ve günümüze örnek olması gereken bir
devlet adamıdır. Bu çok yönlü kişilik bizler için örnektir” dedi.
ADD Bilim Kurulu Üyesi Ahmet Gürel’in, İsmet İnönü’nün, İzmir yıllarına dair anılarını aktarması ardından söz alan ADD Genel Sekreter Yardımcısı Nazan Keskin de, İsmet İnönü’nün, “Namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça, bir ülkede kurtuluş yoktur” sözüne atıf yaparak, “Bizler mücadelemizi bu söz ışığında sürdürüyoruz. İsmet İnönü’nün, ‘iktidarda kalmak değil, itibarda kalmak esas olmalıdır’ ilkesinden hareketle, ülkemizde onurlu bir iktidar olması için hepimizin taşın altına elini sokması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti
varsa onlar sayesinde var
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, İsmet İnönü’nün asker
olarak Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkan bir komutan, siyasetçi olarak Türkiye
Cumhuriyeti’nin tapu senedi ve Lozan Barış Antlaşması’nı imzalayan kişi
olduğuna dikkat çekti, Batur “İnönü başardıklarıyla ünü uluslararası
boyuta ulaşmış, cumhuriyet devrimlerinin kök salmasında itici güç olmuş, zor
yılların insanı, İsmet İnönü bizlere özgür, bağımsız ve karakterli bir yaşam
armağan eden kahramanlarımızdandır” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranların kuvvetler ayrılığı ilesini demokrasinin birinci koşulu saydığına vurgu yapan Başkan Batur, “Cumhuriyetimizin ilanından bu yana 96 yıl geçti. Bir asır kadar önce ulaşılan çağdaş yönetim anlayışının bugün karşılığını bulamadığını görmek çok üzücü. Üzücü olan bir başka konu da İsmet İnönü’ye birileri tarafından dil uzatılması. O birileri, İsmet İnönü’yü diktatöre benzetti. O benzetmeyi yapanlar şunu unutmasın ki, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaşkanı olan İnönü, İkinci Dünya Savaşı’nın sıcak günlerinde, ülkemizi bu savaşa dahil etmeyerek, ulusun büyük bir felakete uğramasını engelledi” dedi.
İkinci Dünya Savaşı yıllarının güç ekonomik koşullarına dikkat çeken Başkan Batur konuşmasında şu satırların altını çizdi:
“O yıllarda ekmek kuyruğundaki bir gencin kendisine yönelik,
‘Paşam bizi ekmeksiz bıraktın’ sözüne karşılık, ‘Evet sizi ekmeksiz bıraktım
ama babasız bırakmadım’ yanıtı; onun yaşama ve insana bakış açısını çok güzel
anlatıyor. O dönemki zor koşullara karşın, ülkemizi savaşın dışında tutmayı
sağlayarak yeni acılar yaşatmayan İsmet İnönü’dür. İnönü’ye dil uzatanlar
bilmeli ki, o; iddia ettikleri gibi kendisine, “Milli Şef” dedirtmemiştir.
Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından CHP Kurultayı, bu ünvanı İsmet İnönü’ye
vermiştir. Büyük devlet adamı İnönü, “Milli Şef” ünvanını ve CHP’nin değişmez
Genel Başkanı sıfatını 1946 yılında yapılan kongrede kaldırtacak kadar da
mütevazıdır”.
Bazı çevrelerin İsmet İnönü’yle ilgili olarak, “Onun
yüzünden bu ülkenin ne bedeller ödediğini de biliyoruz” söyleminde bulunduğunu
aktaran Başkan Batur, “Bu sözü diyenler tarihe baksınlar, Lozan’a baksınlar da
başka bir şey yapmasınlar. ‘İki Ayyaş’ diyenler bilsinler ki, bugün Türkiye
Cumhuriyeti varsa, İsmet İnönü’nün kazandığı savaşlar ve Ulu Önder Atatürk’ün
taarruzu sayesinde var.
Hemşehriliğinden
büyük onur duyuyorum
Başkan Batur, günümüzde ileri demokrasi diyenlerin, İsmet
İnönü’nün, 1950 seçimlerini kaybetmesi ardından dile getirdiği, “En büyük
yenilgim ve en büyü zaferim” sözünü anlamaları gerektiğinin de altını çizdi.
Başkan Batur, İsmet İnönü’yle aynı ülkenin insanı olmaktan ve hemşehriliğinden büyük onur duyuyorum. Ulusal kahramanımız İsmet İnönü’yü sonsuza uğurlayışımızın 46. yılında yinelemek isterim ki, ömrüm vefa ettiği sürece, kendisini saygı ve şükranla anacağım” diye konuştu.