Her yıl onlarca akaryakıt istasyonu için İzmir Büyükşehir Meclisinden onay çıkıyor. Ancak Urla'da talep edilen akaryakıt istasyonu izni, bu akşam gerçekleşen İzmir Büyükşehir Meclisinin aralık ayı ilk oturumunda büyük gerginliğe neden oldu. Bu tartışmada sık sık adı anılan ve kimsenin görmediği ilginç mektuba ise oncusehir.com ulaştı. Kendisine ait arazide akaryakıt istasyonu kurmak isteyen kişinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yönelik yazdığı mektupta, yargıya konu olabilecek ilginç iddialar var. İzmir Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı birinci oturumunun daha en başında Ak Parti Grup Başkanvekili Avukat Özgür Hızal, söz alarak haftasonu yağışların neden olduğu can kayıpları için başsağlığı dileklerini ifade etti. Bir meclis üyesi ve bir İzmirli olarak kendisini rahatsız eden bir durumdan söz edeceğini belirten Hızal, 3 Aralık günü tüm meclis üyelerinin mailine düşen Başkan Soyer'in mektubunu gösterdi.
Geçen hafta basına da sızan o mektupta Başkan Soyer, Belediye yasasının 28. maddesine atıfta bulunarak, belediye başkanları ile meclis üyelerinin görevde bulundukları sürece belediyelerle ticari ilişkiler içine giremeyeceklerini belirtiyor ve bir anlamda belediye başkanları ile meclis üyelerini bu konuda uyarıyordu. İşte o mektubu hatırlatan Hızal, "Bu yazı beni ve grubumdaki tüm meclis üyesi arkadaşlarımı çok rahatsız etti. Bu yazıyı neden bizlere gönderme ihtiyacı duyduğunuzu gerçekten merak ediyoruz. Ak Parti Grubu olarak bu yazıyı üstümüze almış değiliz. Bu yazının bizlere gönderilmiş olmasından büyük rahatsızlık duyuyor ve sizere iade ediyoruz" diyerek mektubu Başkan Soyer'e iade etti. BU BİR İMA DEĞİL BİR HASSASİYETHızal'ın bu tepkisi üzerine Başkan Soyer, bir açıklama yaparak, "O yazı sizlere gönderildi, iade etseniz de etmeseniz de tüm meclis üyelerine gönderildi. Değerli arkadaşlar maalesef Menemen'de olduğu gibi belki yarın bir başka yede olacak, bir takım usülsüzlükler bir takım yolsuzluklarla karşılaşabiliyoruz. Sadece bizim şehrimizde değil, Türkiye'nin her yerinde dünyanın her yerinde benzer durumlarla karşılaşılabilir. Biz mümkün olan en derin hassasiyeti göstermek mecburiyetindeyiz. Hiç bir arkadaşımı zan altına alacak, hiç bir arkadaşımız için böyle bir duyumumuz olduğu için değil. Olsa zaten savcılığa bildirir gereğini yaparız. Fakat burada bir hassasiyeti hatırlatmaktan öte bir anlam taşımamaktadır. Dolayısıyla biz bu yazıyı hiç kimseyi ayırt etmeksizin tüm meclis üyesilerine gönderdik ve bu hassasiyete davet ettik" diye konuştu. BUNU KANITLAMAK ŞEREFİNİZDİR!
Dilek ve temenni bölümünde söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız da Başkan Soyer'in meclis üyelerine gönderdiği uyarı mektubunu eleştirdi. Yıldız, “Gönderdiğiniz mektupla tüm meclis üyelerini zan altında bıraktınız. Mektupta birinci derece meclis üyeleri ve akrabaları ihale alamaz yazıyor. Sizin de bu konuda hassasiyet göstermenizi beklerdik. Çünkü eşinizin başkanı olduğu kooperatiften bizzat Halkkın Bakkalı’na mal alınıyor” dedi.
Yıldız'ın bu eleştirilerine sinirlenen Başkan Soyer, “Hüsnü Bey beni kırmaya çalışıyor. Kırılmıyorum, çünkü artık kendisini tanıyorum. Hakan beyin söylediklerine gelirsek… Gerek eşim gerekse kardeşimle ilgili bazı iddialar neredeyse her meclisin dilek ve temenniler bölümünde gündeme getiriliyor. Kendilerine bir menfaat sağladığıma dair bir iddianız varsa bunu kanıtlamak şerefinizdir” diyerek meclis oturumunu kapattı.
ESAS GERGİNLİK İKİNCİ MEKTUPTA YAŞANDI
Mecliste esas gerginliği ise Urla'da talep edilen akaryakıt yeri düzenlemesi oldu. Urla Uzun Kuyu mahallesinde bulunan parselde ‘Akaryakıt+LPG+Servis İstasyonu’ yapılması yönündeki önerge 4 komisyon tarafından oybirliği ile kabul edilmiş ancak Çevre komisyonu tarafından oybirliği ile ret edilmişti. Esnaf ve Meslek Odaları-İmar ve Bayındırlık ve Hukuk komisyonlarınca oybirliği ile uygun bulunan akaryakıt istasyonu yeri düzenlemesinin neden Çevre Komisyonu tarafından ret edildiğine dair sert bir tartışma yaşandı. Tartışmanın odağında ise yine bir mektup vardı. AK Partili Meclis Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Meseleye çoklu komisyon açısından bakmamız gerekiyor. Ortak toplantılarla halledilmesi gerekiyor. Mevzuata ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ortaya koymuş olduğu bir takım verilere göre hareket etmek istiyoruz. Bir alanda akaryakıt istasyonun şu kritere uyulması gerekiyor. Tarım il müdürlüğünden olumlu görüş gelmiştir. Bu görüşü yok saymak yapılan tüm işlemlerin ortadan kalkmasını sağlar. Bizim tasfiyemiz, bu konunun yeniden komisyonlara iade edilmesi gerekiyor. Beşli komisyonun sadece bu önergeyi tekrar görüşmesini istiyoruz” dedi.SOYER: TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLACAK BİR HASSASİYET
Hızal'ın eleştirilerine karşın Başkan Tunç Soyer ise “Bu aslında Türkiye’ye örnek olacak bir karar. İmar komisyonundaki arkadaşlarımın da esnaf komisyonundaki arkadaşlarımın da titiz bir çalışma yaptıklarını düşünüyorum. Fakat çevre komisyonundaki arkadaşlarım başka bir hassasiyetten bahsediyorlar. Çevre komisyonundaki arkadaşlar yerinde görünce vicdani muhasebeyi yapıp uygun görmemişler. Vicdani bir duruş var. Durum şu: Biz sadece imar komisyonunun kararlarına göre hareket ediyor olsaydık bu konuyu oy birliği ile geçirecektik. Bizim imar komisyonumuzun ciddi bir revizyona ihtiyacı var. 1985 yılında çıkarılan bir imar mevzuatı ile yönetiliyoruz. Mutlaka yerel yönetim reformuna ihtiyacımız var. Biz bu konuda yeni bir taslak götüreceğiz zaten. Buna benzer meseleleri oklu komisyonla çalışmak son derece değerli. Dolayısıyla ben bu hazırlayacağımız taslak raporla ilgili olarak yoğun bir çalışma yapılmasını istiyorum. Bu konuda yeterince çalışma yapılmış ve burada tartışılacak başka bir şey kalmamış. Ancak bundan sonra buna benzer bazı meselelerde aynı hassasiyetle çalışılması gerektiğini söylüyorum” dedi.
CHP'li ve Ak Partili Meclis üyelerinin uzun süren ve zaman zaman gerginleşen tartışmalarında içeriği açıklanmayan bir de mektuptan söz edildi. Akaryakıt istasyonu yapmak isteyen kişinin Başkan Tunç Soyer'e yönelik yazdığı mektupta bazı iddialar vardı. Ak Parti Grubundan bazı isimler bu mektubun yargıya intikal ettireceklerini de ifade ettiler. Ak Partili Hüsnü Boztepe de söz edilen parselin fotoğraflarını göstererek, Çevre Komisyonunun ret kararını sert bir şekilde eleştirdi.
Başkan Soyer, önergeyi Çevre Komisyonu'nun görüşü doğrultusunda oylayarak tartışmaya son verdi. Akaryakıt istasyonuna yönelik ret kararı oy çokluğu ile meclisten geçmiş oldu.
İŞTE O MEKTUP
Ak Partili Hızal'ın yargıya intikal ettirileceğini söylediği o gizemli mektubu ise oncusehir ele geçirdi. Kendisine ait arazide akaryakıt istasyonu kurmak isteyen Arif Akdemir isimli şahsın Başkan Tunç Soyer'e yazdığı ve Çevre Komisyonunun bazı üyelerine yönelik iddialarda bulunduğu mektup şöyle: "Sayın Tunç Soyer
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı,
Sayın Başkan; Urla İlçesi Uzunkuyu Mahallesi, 146 ada, 2 no.lu parsel sahibiyim. Sözkonusu parselin akaryakıt + LPG + servis istasyonu olarak belirlenmesine yönelik hazırlanan 1/5.000 ölçekli nazım imar planı önerisi, diğer bütün Komisyonlarca uygun bulunmasına rağmen, Çevre ve Sağlık Komisyonu'nca uygun görülmediğinden, Sayın Meclisinizce tekrar komisyonlara havale edilmiştir.
Çevre ve sağlık komisyonunun gerekçe olarak, burada tarım yapılmasının uygun olacağını beyan ettiğini öğrenmiş bulunmaktayım.
Sayın Başkanım, Çeşme Yolu üzerinde ve egsoz atıkları sözkonusu olan bir yerde yetiştirilecek tarım ürünleri ne kadar sağlıklı olabilir ki.
Ayrıca, müracaat aşamasında Tarım İl Müdürlüğü'nden alınan iki adet olumlu tarım yazısı var iken, Çevre ve sağlık Komisyonu, Bakanlık adına görüş veren ilgili kurumları hiç dikkate almamıştır. Ve ben şahsen tarım yapılmalı/yapılmamalı görüşünün görev tanımları içerisinde yer almaması gerektiğini düşünmekteyim.
Nitekim bu yıl oraya deneme amaçlı ekilen ve taşıma su ile sulanmasına rağmen yetiştirilen küçücük kavunlardan malesef zarar edilmiştir.
Sayın Başkan, benim tarlam öyle rant barındıran bir yerde değil, ancak burasını ısrarla benden düşük bedel ile satınalmaya çalışan kişiler var. Bu kişilerden bir tanesi malesef Çevre ve Sağlık komisyonu üyesidir. Bu kişinin ortağı olan Partinizin Urla İlçe Başkanı, 10-15 gün önce konunun yeniden Komisyonlara havale edilmesi üzerine benim Urla'da tanıdığım kişiler vasıtası ile yardım karşılığı benden 250.000 TL talep etmiştir.
Ben bunu Urla Belediyesi Meclis üyesi arkadaşım ve komisyon Başkanı Seda Hanıma ilettim.
Sayın Başkan, Benim konum ile ilgili olarak mevzuatınıza uygun olmayan bir durum var ise lütfen uygun bulunmasın ve Sayın Meclisinizce de reddedilsin.
Bunları da size, hayatım boyunca Atatürk ve ilkeleri adına oy verdiğim Partinizin dışarıdan bir neferi olarak başıma gelenler hakkında Sizi ve Saygıdeğer Meclisinizi bilgilendirmek amaçlı yazdım. Sevgi ve saygılarımla."
Geçen hafta basına da sızan o mektupta Başkan Soyer, Belediye yasasının 28. maddesine atıfta bulunarak, belediye başkanları ile meclis üyelerinin görevde bulundukları sürece belediyelerle ticari ilişkiler içine giremeyeceklerini belirtiyor ve bir anlamda belediye başkanları ile meclis üyelerini bu konuda uyarıyordu. İşte o mektubu hatırlatan Hızal, "Bu yazı beni ve grubumdaki tüm meclis üyesi arkadaşlarımı çok rahatsız etti. Bu yazıyı neden bizlere gönderme ihtiyacı duyduğunuzu gerçekten merak ediyoruz. Ak Parti Grubu olarak bu yazıyı üstümüze almış değiliz. Bu yazının bizlere gönderilmiş olmasından büyük rahatsızlık duyuyor ve sizere iade ediyoruz" diyerek mektubu Başkan Soyer'e iade etti. BU BİR İMA DEĞİL BİR HASSASİYETHızal'ın bu tepkisi üzerine Başkan Soyer, bir açıklama yaparak, "O yazı sizlere gönderildi, iade etseniz de etmeseniz de tüm meclis üyelerine gönderildi. Değerli arkadaşlar maalesef Menemen'de olduğu gibi belki yarın bir başka yede olacak, bir takım usülsüzlükler bir takım yolsuzluklarla karşılaşabiliyoruz. Sadece bizim şehrimizde değil, Türkiye'nin her yerinde dünyanın her yerinde benzer durumlarla karşılaşılabilir. Biz mümkün olan en derin hassasiyeti göstermek mecburiyetindeyiz. Hiç bir arkadaşımı zan altına alacak, hiç bir arkadaşımız için böyle bir duyumumuz olduğu için değil. Olsa zaten savcılığa bildirir gereğini yaparız. Fakat burada bir hassasiyeti hatırlatmaktan öte bir anlam taşımamaktadır. Dolayısıyla biz bu yazıyı hiç kimseyi ayırt etmeksizin tüm meclis üyesilerine gönderdik ve bu hassasiyete davet ettik" diye konuştu. BUNU KANITLAMAK ŞEREFİNİZDİR!
Dilek ve temenni bölümünde söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız da Başkan Soyer'in meclis üyelerine gönderdiği uyarı mektubunu eleştirdi. Yıldız, “Gönderdiğiniz mektupla tüm meclis üyelerini zan altında bıraktınız. Mektupta birinci derece meclis üyeleri ve akrabaları ihale alamaz yazıyor. Sizin de bu konuda hassasiyet göstermenizi beklerdik. Çünkü eşinizin başkanı olduğu kooperatiften bizzat Halkkın Bakkalı’na mal alınıyor” dedi.
Yıldız'ın bu eleştirilerine sinirlenen Başkan Soyer, “Hüsnü Bey beni kırmaya çalışıyor. Kırılmıyorum, çünkü artık kendisini tanıyorum. Hakan beyin söylediklerine gelirsek… Gerek eşim gerekse kardeşimle ilgili bazı iddialar neredeyse her meclisin dilek ve temenniler bölümünde gündeme getiriliyor. Kendilerine bir menfaat sağladığıma dair bir iddianız varsa bunu kanıtlamak şerefinizdir” diyerek meclis oturumunu kapattı.
ESAS GERGİNLİK İKİNCİ MEKTUPTA YAŞANDI
Mecliste esas gerginliği ise Urla'da talep edilen akaryakıt yeri düzenlemesi oldu. Urla Uzun Kuyu mahallesinde bulunan parselde ‘Akaryakıt+LPG+Servis İstasyonu’ yapılması yönündeki önerge 4 komisyon tarafından oybirliği ile kabul edilmiş ancak Çevre komisyonu tarafından oybirliği ile ret edilmişti. Esnaf ve Meslek Odaları-İmar ve Bayındırlık ve Hukuk komisyonlarınca oybirliği ile uygun bulunan akaryakıt istasyonu yeri düzenlemesinin neden Çevre Komisyonu tarafından ret edildiğine dair sert bir tartışma yaşandı. Tartışmanın odağında ise yine bir mektup vardı. AK Partili Meclis Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Meseleye çoklu komisyon açısından bakmamız gerekiyor. Ortak toplantılarla halledilmesi gerekiyor. Mevzuata ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ortaya koymuş olduğu bir takım verilere göre hareket etmek istiyoruz. Bir alanda akaryakıt istasyonun şu kritere uyulması gerekiyor. Tarım il müdürlüğünden olumlu görüş gelmiştir. Bu görüşü yok saymak yapılan tüm işlemlerin ortadan kalkmasını sağlar. Bizim tasfiyemiz, bu konunun yeniden komisyonlara iade edilmesi gerekiyor. Beşli komisyonun sadece bu önergeyi tekrar görüşmesini istiyoruz” dedi.SOYER: TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLACAK BİR HASSASİYET
Hızal'ın eleştirilerine karşın Başkan Tunç Soyer ise “Bu aslında Türkiye’ye örnek olacak bir karar. İmar komisyonundaki arkadaşlarımın da esnaf komisyonundaki arkadaşlarımın da titiz bir çalışma yaptıklarını düşünüyorum. Fakat çevre komisyonundaki arkadaşlarım başka bir hassasiyetten bahsediyorlar. Çevre komisyonundaki arkadaşlar yerinde görünce vicdani muhasebeyi yapıp uygun görmemişler. Vicdani bir duruş var. Durum şu: Biz sadece imar komisyonunun kararlarına göre hareket ediyor olsaydık bu konuyu oy birliği ile geçirecektik. Bizim imar komisyonumuzun ciddi bir revizyona ihtiyacı var. 1985 yılında çıkarılan bir imar mevzuatı ile yönetiliyoruz. Mutlaka yerel yönetim reformuna ihtiyacımız var. Biz bu konuda yeni bir taslak götüreceğiz zaten. Buna benzer meseleleri oklu komisyonla çalışmak son derece değerli. Dolayısıyla ben bu hazırlayacağımız taslak raporla ilgili olarak yoğun bir çalışma yapılmasını istiyorum. Bu konuda yeterince çalışma yapılmış ve burada tartışılacak başka bir şey kalmamış. Ancak bundan sonra buna benzer bazı meselelerde aynı hassasiyetle çalışılması gerektiğini söylüyorum” dedi.
CHP'li ve Ak Partili Meclis üyelerinin uzun süren ve zaman zaman gerginleşen tartışmalarında içeriği açıklanmayan bir de mektuptan söz edildi. Akaryakıt istasyonu yapmak isteyen kişinin Başkan Tunç Soyer'e yönelik yazdığı mektupta bazı iddialar vardı. Ak Parti Grubundan bazı isimler bu mektubun yargıya intikal ettireceklerini de ifade ettiler. Ak Partili Hüsnü Boztepe de söz edilen parselin fotoğraflarını göstererek, Çevre Komisyonunun ret kararını sert bir şekilde eleştirdi.
Başkan Soyer, önergeyi Çevre Komisyonu'nun görüşü doğrultusunda oylayarak tartışmaya son verdi. Akaryakıt istasyonuna yönelik ret kararı oy çokluğu ile meclisten geçmiş oldu.
İŞTE O MEKTUP
Ak Partili Hızal'ın yargıya intikal ettirileceğini söylediği o gizemli mektubu ise oncusehir ele geçirdi. Kendisine ait arazide akaryakıt istasyonu kurmak isteyen Arif Akdemir isimli şahsın Başkan Tunç Soyer'e yazdığı ve Çevre Komisyonunun bazı üyelerine yönelik iddialarda bulunduğu mektup şöyle: "Sayın Tunç Soyer
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı,
Sayın Başkan; Urla İlçesi Uzunkuyu Mahallesi, 146 ada, 2 no.lu parsel sahibiyim. Sözkonusu parselin akaryakıt + LPG + servis istasyonu olarak belirlenmesine yönelik hazırlanan 1/5.000 ölçekli nazım imar planı önerisi, diğer bütün Komisyonlarca uygun bulunmasına rağmen, Çevre ve Sağlık Komisyonu'nca uygun görülmediğinden, Sayın Meclisinizce tekrar komisyonlara havale edilmiştir.
Çevre ve sağlık komisyonunun gerekçe olarak, burada tarım yapılmasının uygun olacağını beyan ettiğini öğrenmiş bulunmaktayım.
Sayın Başkanım, Çeşme Yolu üzerinde ve egsoz atıkları sözkonusu olan bir yerde yetiştirilecek tarım ürünleri ne kadar sağlıklı olabilir ki.
Ayrıca, müracaat aşamasında Tarım İl Müdürlüğü'nden alınan iki adet olumlu tarım yazısı var iken, Çevre ve sağlık Komisyonu, Bakanlık adına görüş veren ilgili kurumları hiç dikkate almamıştır. Ve ben şahsen tarım yapılmalı/yapılmamalı görüşünün görev tanımları içerisinde yer almaması gerektiğini düşünmekteyim.
Nitekim bu yıl oraya deneme amaçlı ekilen ve taşıma su ile sulanmasına rağmen yetiştirilen küçücük kavunlardan malesef zarar edilmiştir.
Sayın Başkan, benim tarlam öyle rant barındıran bir yerde değil, ancak burasını ısrarla benden düşük bedel ile satınalmaya çalışan kişiler var. Bu kişilerden bir tanesi malesef Çevre ve Sağlık komisyonu üyesidir. Bu kişinin ortağı olan Partinizin Urla İlçe Başkanı, 10-15 gün önce konunun yeniden Komisyonlara havale edilmesi üzerine benim Urla'da tanıdığım kişiler vasıtası ile yardım karşılığı benden 250.000 TL talep etmiştir.
Ben bunu Urla Belediyesi Meclis üyesi arkadaşım ve komisyon Başkanı Seda Hanıma ilettim.
Sayın Başkan, Benim konum ile ilgili olarak mevzuatınıza uygun olmayan bir durum var ise lütfen uygun bulunmasın ve Sayın Meclisinizce de reddedilsin.
Bunları da size, hayatım boyunca Atatürk ve ilkeleri adına oy verdiğim Partinizin dışarıdan bir neferi olarak başıma gelenler hakkında Sizi ve Saygıdeğer Meclisinizi bilgilendirmek amaçlı yazdım. Sevgi ve saygılarımla."