“İzmir’in manda yetiştiriciliği geleneği tekrardan
canlanıyor” projesiyle bundan 50 yıl önce Efes Selçuk’ta var olan mandacılık
faaliyetlerini yeniden hayata geçirmek için İzmir Büyükşehir Belediyesi kolları
sıvadı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in öngörülü fikri doğrultusunda
hayata geçen projede pilot ilçe Efes Selçuk oldu.
Proje kapsamında Muş Manda Yetiştiriciliği Birliğinden
alınan 27'si dişi toplam 29 manda kura ile 9 kadın çiftçiye dağıtıldı.
Mandalardan 2 tanesi Efes Selçuk'a geldikten sonra doğum yaptı. Bebek mandalara Efes ve Artemis isimleri verildi.
Projenin tanıtımı ve mandaların dağıtımı için Efes Selçuk’ta düzenlenen toplantıda konuşan Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, projenin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in öngörüleriyle ortaya çıktığını ifade ederek teşekkürlerini sundu. Filiz Ceritoğlu Sengel, konuşmalarına şu şekilde devam etti:
“Manda yetiştiriciliğiyle ilgili fikir nereden çıktı. Bundan
50 yıl önce Belevi’de Barutçu’da Pamucak’ta mandacılık faaliyeti varmış.
Bu proje başka bir tarım mümkünün kanıtıdır. Efes Selçuk pilot proje olarak seçildi. Selçuk Efes Kırsal Kalkınma Kooperatifi çok taze bir kooperatif… Biz bu projeye başladığımızda ve duyurduğumuzda Tunç Başkanımızın çok güzel bir sıfatlandırması vardı. İzmir mozarellasını yapacağız diye. Bizim de umudumuz şu; Büyükşehir’in katkılarıyla 2021’de Terra Madre Fuarı başlıyor! Umut ediyorum ve kadınlara güveniyorum ki manda yoğurdu ve kaymağıyla biz 2021’de Terra Madre Fuarı'nda olacağız. Bu projeye ilk başladığımızda ve dediğimizde bunları üretecek ve yetiştireceğiz kişileri arıyoruz dediğimizde ‘Efes Selçuk’ta manda olur mu’ diyenler vardı. Ancak şu anda telefonlarımız kitlendi ve ‘bizde manda istiyoruz’ diyorlar.”
TARIM PLANLAMASI YAPMAMIZ LAZIM!
Muş’tan mandaları getiren ekibe hoş geldiniz diyerek ve 3
ayların müjdecisi Regaip Kandili’ni kutlayarak konuşmalarına başlayan İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Dayanıklı çok direnişli bir hayvan. Sütünden
yapılan ürünler son derece sağlıklı. Katma değeri çok yüksek ürünler. Çok yüksek
ihracaat kapasitesi var. Tüm bunları göz önüne aldığımızda ne oldu da bu coğrafya
da mandalar kayboldu ve biz de bunu yeniden canlandırmak için çaba sarf
ediyoruz? İnsan bunu düşünmeden edemiyor. Çünkü, tarımsal hizmetler müdürümüzle
konuştuğumuzda bu projeyi hayata geçirmek için kafa yorduğumuzda mandaları bulamadılar,
kalmamış ve nihayet Muş’ta buldular. Muş’tan hep beraber getirdiler. 29
hayvanımız var, 27’si dişi. En kahredicisi şu bu coğrafya madnanın ana
vatanıyken buradan İtalya’ya gitmiş. Şimdi İtalya Mozarellası diye tüm dünyaya
peynir yapıyorlar. Biz de ne yazık ki bu coğrafya da manda bulamıyoruz. Gerçekten
çok kahredici bir şey. Bu mandalar buradan gittiler ve İtalya da bir dünya markası
yarattılar” diye konuştu.
Başkan Soyer, konuşmalarına devam ederken, mandaların İzmir’den kaybolmasının nedenini ve mandacılık faaliyetinden neden vaz geçildiğini sorgulayarak devam etti. Soyer, “Peki neden böyle ne oldu? Yani biz mandacılıktan neden vaz geçtik? Bu kadar kolay üretilen, kolay büyütülen ve bu kadar değerli bir ürünü olan bir hayvandan nasıl vaz geçtik de uzaklaştık? Baktığınız zaman çok net bir tablo ortaya çıkıyor. Bu bereketli topraklarda tarım planlaması çok uzun yıllardır yapılmıyor. Bundan dolayı da bir kaos yaşanıyor ve sonunda da mercimeği gübreyi samanı ithal eder hale geliyorsunuz” dedi.
BU TOPRAKLAR BİZİM EN BÜYÜK ZENGİNLİĞİMİZ
Tarımda havza bazlı üretim yapılması gerektiğini savunan
Başkan Soyer, konuşmalarına şu şekilde devam etti:
“Tarımda havza bazlı üretim yapmak lazım. Bu havzada neyin
üretileceğini ve üretimin ne kadar üretileceğini, nereye pazarlanacağını bu havzadakilerin
bilmesi lazım. Aksi takdirde bugün ürettiğini gelecek sene kesiyor, başka bir
şey ekiyor o sene o da para etmeyince her şeyini satıp kente göçüyor.
En büyük zenginliğimiz bu bereketli topraklar ve biz bunu kullanmıyoruz.
Aklımızı başımıza toplamak mecburiyetindeyiz. Üretmek mecburiyetindeyiz. Ürettiğimizi
bütün dünyaya satmak mecburiyetindeyiz.”
Ayrıca Soyer, Sengel’e de teşekkür ederek şu şekilde konuştu:
“Filiz Başkana teşekkür ederim. Onun desteği olmasaydı bu alan ve bu kooperatif gerçekleşmesiydi bizim tüm iyi niyetimiz uçardı. Ama o uçmadı ve burada hayata geçti. Ondan dolayı kendisine çok teşekkür ediyorum.”