İzmir Yaşam Alanları(İYA) tarafından yapılan açıklama ise
şöyle:
Gözü dönmüş şirketlere karşı yaşam alanlarını savunan
İkizdere Halkının kararlılığı, yaşamdan yana, direnişten yana, dayanışmadan
yana umudumuzu artırıyor.
Dünyanın öncelikle korunacak 200 ekolojik bölgeden biri,
İkizdere Vadisi’nin bir kolu İşkencedere Vadisi. Bölge doğal sit, nitelikli
koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak tescillenmiş bir alan. Çay üretim
alanı, dünyanın değerli ballarının üretildiği arıların alanı, bölge halkının
birer ikişer kilometre ara ile yerleştikleri köylerin, tertemiz akarsuların
aktığı alan. Kısaca, gözümüz gibi bakmamız korumamız, kollamamız gereken bir
alan.
“İŞ MAKİNALARINA
KARŞI DİRENİŞE GEÇİYOR”
Ülkenin gündeminde ekolojik yıkım yaratan, ayrıcalıklı
ihaleler, polis, jandarma ve devlet destekli saldırılarla yer edinen Cengiz
Holding şimdi de taş ocağı açmak için İşkencedere Vadisi’ne girmek istiyor.
Buna karşın bölge halkı, suyuna, çayına, arısına, ağacına, kurduna, kuşuna,
kertenkelesinden, kelebeğine yaşayan her canlısına, onların yaşam haklarına,
onlara saldırmaktan, zulüm etmekten çekinmeyen devlet güçlerine, iş
makinalarına karşı direnişe geçiyor, yaşam alanlarını devlete karşı korumaya
çalışıyorlar.
Bu talanına karşı “buralar bizimdir” diyen İkizdereliler,
polis ve jandarma eşliğinde gelen iş makinalarının alana girmesine taşla,
sopayla, bedenleriyle kurdukları barikatlarla engel oluyor, direniyor.
Sürdürdükleri yaşam mücadelesi hepimizin yüreğini ısıtıyor, umudumuzu besliyor.
İşkencedere Vadisi’nde, “suyunu, doğup büyüdüğü yerleri, vadisini, yaşam alanlarını” kadını, erkeği, çoluğu, çocuğu ile savunan İkizdere halkının mücadelesi önünde saygıyla eğiliyoruz.
“DİRENÇ VE
DAYANIŞMANIN BİRLEŞİK GÜCÜNDEN GEÇTİĞİNİ GÖSTERDİLER”
İkizdereliler bir kez daha bu yağma düzeninden çıkışın tek
yolunun ülkenin her yerindeki yıkım projelerine karşı gösterilecek direnç ve
dayanışmanın birleşik gücünden geçtiğini gösterdiler.
İzmir’de Yarımada’da Alaçatı’da sulak alanlar için, kuşlar
için, Çeşme projesinde denizdeki balıklar, orman ve makiler için,
İstanbul Kanalıyla yok olacak su kaynakları, tarım-orman
arazileri, deniz canlıları, tarım alanları, ormanları için,
Burdur Salda’da içinde yaşayan canlılarla birlikte kapalı
devre bir ekosisteme dönüşmüş organizma olan göl için,
Malatya Hekimhan’da Yama Dağlarının endemik bitkilerini,
yaylak ve otlaklarını altın madencilerinden korumak için verilen mücadelelerde
için,
Kazdağlarında altın madeni nedeniyle kıyım yapılan orman
alanları ve daha niceleri için.
Ülkemizi bir doğa talanı haline getiren haramilere karşı her bölgede, her yörede, her köyde, her
akarsuda, her ağaçta direnen halkın direnci, direncimiz olarak, yolumuza ışık
oluyor.
İzmir Yaşam Alanları olarak havamıza, suyumuza, toprağımıza, yaşam alanlarımıza göz dikenlere, saldıranlara karşı verilen her mücadelenin, her direnişin yanında olduğumuzu, mücadelenin gücünü büyütmek için dayanışmada olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.