Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, kent gündeminde yer alan birçok konu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
900 ton asbest içerdiği iddia edilen Nae Sao Paulo uçak gemisinin çevre ve insan sağlığını tehdit ettiğini, konunun Birlemiş Milletlere ve Dünya Sağlık Örgütü’nde taşınması gerektiğini belirten Kırkpınar, “Aliağa’da İYİ Partili bir yerel yönetim olsaydı Türkiye’yi ayağa kaldırıldık diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Öte yandan Kırkpınar, hakkında AK Parti'ye geçeceği iddia edilen İzmir Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin İYİ Parti’ye geçme olasılığını da değerlendirdi.
“BU BİLE BİLE LADES DEMEK”
Brezilya’dan söküm için Aliağa’ya yola çıkan ve 900 ton asbest içerdiği iddia edilen Nae São Paulo gemisi hakkında konuşan İl Başkanı Kırkpınar, “Asbestli bir eski savaş gemisinin Türkiye’de birileri tarafından satın alınıp Aliağa gemi söküm merkezine gelmesine bir süre var. Diyelim ki 30 gün sonra gelecek. Gelecek olan gemiye itiraz edenlerin temel sebebi nedir? Asbest, çevre ve insan sağlığı. O bölgedeki kanserli hasta sayısını dikkate alırsanız bu işin, ‘Hadi biz bu işe karşı çıkalım, çevreciymiş gibi görünelim’ meselesi olmadığını görürsünüz. Bunu Tabipler Odası, EGEÇEP gibi platformlar madde madde bunun çevre ve halk sağlığına etkisini açıkladı. Bizim yeraltı kaynak sularımız da kirlenmeye başladı. Cennet vatan diyoruz. Cennetliği de o akarsularından, ovalarından geliyor. Havası, güneşi, suyu… Bundan 30 yıl önce iklim krizi gelecek dendi şimdi ayak seslerini yaşıyoruz. Evvelden Küçük Menderes2te 30 metreden su çıkarken şimdi 200 metre. Su gelecekte belki petrolün belki de doğalgazın yerini alacak. Eper biz imdi bunu tedbirini almazsak… Biz şimdiden hükümet kanadından gelen bir şeye sanki hazır kıta gibi ‘Hurra istemezükçü ‘ demiyoruz ki biz. Bu ülkede buna benzer neler yaşandı! Burada esas olan şey… Burası İzmir ise İzmir’de bu iş medeni bir şekilde Türkiye’nin gündemine oturmasını sağlamaktır. Bunun çeşitli platformları vardır. Bu işi Avrupa’ya da taşıyabiliriz. Avrupa çok etkili çevre örgütleri var. Bu işi BM’ye, Dünya Sağlık Örgütü’ne de taşımalıyız. Bu bile bile lades demek. Bu gemiyi getirip söktürdüğünüz zaman başta insanın sonra da çevrenin ne kadar zarar göreceği ortada” dedi.
“BU İFADE ENJEKTÖR KÜÇÜKMÜŞ, İÇİNDEKİ MORFİN AZMIŞ GİBİ BİR ŞEY”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un gemi için 9 ton asbest içerdiği sözlerine kuşku ile yaklaştığını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sözlerinin sorulması üzerine Kırkpınar, “Bu konuda inanmak inanmamak dışında bir örnek verilebilir. Uyuşturucunun her çeşidi var. ‘Ya bu o kadar büyük bir enjekte eğil. Bunda morfin var ama çok az bir morfin…’ Ne farkı var bu ifadeden? Morfin vücuda girdiğinde zarar vermiyor mu? Bütün metabolizmayı bozuyor. Beyin kanamasına kadar götürüyor. Bu ifade enjektör küçükmüş, içindeki morfin azmış gibi bir şey” şeklinde konuştu.
“YEREL YÖNETİMDE BİZ OLSAYDIK TÜRKİYE’Yİ AYAĞA KALDIRIRDIK”
Aliağa’da İYİ Partili bir yerel yönetim olsaydı durumun çok farklı olacağını söyleyen Kırkpınar, “Yani ayağa kaldırıldık diye düşünüyorum. Türkiye’yi ayağa kaldırırdık. Aliağa ilçe belediyesi İYİ Parti’de olsaydı Aliağa halkını gemi sökümünün önüne götürür, demokratik bir hak olan insan ve çevre sağlığını koruma adına protesto gösterisini yapardık” diye konuştu.
“ÜLKEYİ YÖNETENLERİN ZİHNİYETİ BENZİYOR”
Gemi söküm işleminin Türkiye dışında dünyada sadece Hindistan ve Bangladeş’te yapılmasını değerlendiren İl Başkanı Kırkpınar, “Bu ülkenin karşılıklı çıkar ilişkisine dayansa dahi... A4 kağıdı uzatsam iki tane iyi ilişki olan ülke var. Biri Katar, diğeri Azerbaycan. Dünyanın çöplüğü olmaya hedefe koymuş, oradan bir şey bekleyen iki ülkeyle Türkiye’nin nesi benziyor? Bir şeyi benziyor. Zihniyeti. Ülkeyi yönetenlerin zihniyeti. Maden ararken ormanları, HES kurarken ormanları mahvediyorlar” dedi.
“HER İLÇEDE İDDİALIYIZ, 15 İLÇEYİ ALIRIZ”
Yapılan anket çalışmalarında hiçbir ilçede geriye düşme olmadığını belirten Kırkpınar, “Biz her bir ilçede iddialıyız. 15 ilçeyi alırız. Bu ilçeleri ilçe başkanlarımız da merak ediyor. Sonuç belli. En az 15 ilçe diyorum. Yüzde 25 oy bandı bizim en alt limitimiz. 35 plakaya yaklaşırız biz. Alırız da. İddiamız bu. Millet İttifakı yerel seçim ittifakı yaptı. Parlamenter Sisteme dönüş için yapıyoruz. Biz İzmir’de rekabet etmedik mi ittifak içinde? 3 ilçede yarıştık. 2 ilçede biz desteklendik diğerlerinde biz onları destekledik” dedi.
“ÖNCE ÇIK DA OLMAYAN İLÇELERİNİ KUR”
Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı’nın 6’lı masanın İzmir’de toplanamadığı ifadeleri hakkında Kırkpınar, “Herkes kendi işini kendi siyasetini yapar. Sahada çalışır. Yani önce çık da olmayan ilçelerini kur. Deniz Yücel’e ulaşamamak diye bir şey yok. Ben daha önce çıktığım programda da söyledim. Biz bu arkadaşlarla görüşmeyen insanlar değiliz” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANINI SEÇMEK HEPSİNDEN DAHA ÖNEMLİ”
Yerel seçimlere ittifakla girilip girilmeyeceği hakkında değerlendirmede bulunan Kırkpınar, “Biz Parlamenter Sisteme geçmek için cumhurbaşkanı seçeceğiz. Cumhurbaşkanını seçmek hepsinden daha önemli. 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olduğunda her şey daha güzel olacak. İkinci önemli şey de kendi partimizin parlamentodaki temsili. Yani illerde ve ilçelerde alacağımız oylar. Bunları tamamlamadan hangi ilçede ne iddiamız olduğu gibi bir şey söylenebilir mi? Yani CHP’de böyle olursa şöyle olur demeye gerek yok” şeklinde konuştu.
“OYUMUZ İZMİR GENELİNDE YÜZDE 10’DAN YÜZDE 23’LERE GELDİ”
İzmir’de milletvekili hedeflerini açıklayan İl Başkanı Kırkpınar, “Şu an 3 -3 gözüküyor. Kaybeden partilere bakın. 30 Mayıs’ta biz açıkladık, AK Parti yüzde 28’den yüzde 18’e düşmüş. Şimdi ki yüzde ise 17,8… MHP’de aynı. Diğer siyasi partilere oy vermişler de var. Onlardan da bize geliyor. Bizim oyumuz İzmir genelinde yüzde 10’dan yüzde 23’lere geldi” diye konuştu.
“KENDİ PARTİMİZ İÇİNDE İLLER SIRALAMASINDA 2’NCİ SIRADAYIZ”
Öngörüsündeki İzmir milletvekili dağılımını açıklayan Kırkpınar, “Onu bu işte kafa patlatanlara sormak lazım. Biz yüzde 26 ile 3-3 milletvekili çıkarırız diyoruz dimi? Koyalım üzerine 6 puan daha, ne yaptı? Yüzde 30 etti. Kaç isim çıkarılır böyle? Yani iş değişir. Ben röportajlara çıktığımda İzmir’de en kötü ikinci partiyiz diyordum. Genel Başkanımız çıktı ve bir televizyon programında ‘Biz birinci partiyiz’ dedi ve bende kapattım o konuyu. Biz birinci partiyiz demeye başladım. Teşkilat, millet bunu istiyor. O zaman önümüzde engel yok. Zaten lider sürüklüyor. Kuruluş aşamasından bu güne kare kare geçsek şaşırırsınız. Avukat üye sayımızda 200’ü aştık. Kendi partimiz içinde iller sıralamasında 2’nci sıradayız. Seçim sürecinde avukat arkadaşların vereceği mücadeleye inanıyorum. Onlarda inançlı ve kararlı” dedi.
“TEŞKİLAT MİLLETVEKİLİ OL DERSE OLACAĞIM”
İlçe başkanları ve il yönetimine sorup öyle milletvekili adayı olabileceğini ifade eden Kırkpınar, “Ben 2018’de 4’ncü sıra 2’nci bölge milletvekili adayıydım. Ben çok çalıştım. Sonrasında il başkanı olarak atandım, teşkilatları kurduk. 24 ilçemizin 12’si istifa etmişti. Şimdi 30 ilçede varız. Üye sayısında ise 27 bini aştık. Böyle bir kararı almadan önce yani istifa edip milletvekili aday adayı olmaya karar vermeden önce, ilk başvurum ilçe başkanları ve il yönetimimdir. İlk önce onlara sorarım, onlar tamam derse aday adayı olurum. İzmir'de partimi 1’nci parti yapmam lazım. Yani ben olmasam da partimin 1’nci parti çıkması lazım. Allah yazmışsa olur. Teşkilata güveniyorum. Genel Başkanımızın takdirinde olan bir şey. Teşkilat ol derse olacağım” ifadelerini kullandı.
“İZMİR’DE OYLARIN YARISINI ALIRIZ”
İYİ Parti’nin İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkan adayı çıkaracak mı sorusuna ise Kırkpınar, “Bizim kurulmamış sandıktan, çıkmamış oydan hesap ederek orada aday çıkarırız demek gibi lüksümüz yok. Bizim İzmir’de 1’nci parti olmamız farklı bir şey yaratır. İzmir’de gelecek yerel seçimlerde 15 ilçe alırız. Yani oyların yarısını alırız” şeklinde konuştu.
“KEMAL SEVİNÇ HERKESE AĞABEYİLİK YAPIYOR”
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç’in meclisteki tutumunu da değerlendiren Kırkpınar, “Çok deneyimli bir grup başkanvekilimiz var. Biz Büyükşehir Belediyesi'ne gönderilecek meclis üyeleri için tercihi ilçe başkanlarımıza bıraktım. Ben kimi görmek istiyorsanız cinsiyete, yaşa, mesleğe ve eğitime dikkat edeceksiniz dedim. Bana hukukçu, mühendis, çevreci ve aynı zamanda mali ve iktisadi bilgisi olanları söyleyin dedim. Çünkü bu hazırlığı yapmamız lazım ki orada sıkıntı olmasın. Herkes kendi konusuna hakim. 40’a yakın meclis üyemizin hepsi bu şekilde ilçelerden gelmiştir. Biz durduk yere dik duruşluluk yapmıyoruz. Bu şehrin gerçekliği ve oy ermiş insanlara sorumluluğumuz var. Sevinç, Doğru Yol Partisinde belediyecilik yapmış, AK Parti’nin Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde yine bürokrat olarak görev yapmış bir insan. Bugün mecliste iktidar olan Millet İttifakıyla, muhalefet olan Cumhur İttifakının tam ortasında duruyor. Bence herkese ağabeylik yapıyor” dedi.
“GENEL BAŞKANIMIZIN ARKASINDA SAF TUTTUK, YÜRÜYORUZ”
“İleriki süreçte ittifak ortakları olarak birlikte sahaya inebilir mi?” sorusuna ise Kırkpınar, “Bu siyasetin mantığına göre ters bir şey. Bizim ülkeyi yönetmek gibi bir talebimiz var. Bunun için milletten oy istiyor muyuz, istiyoruz. Millet “oyumu vereceğim ama sen ne yapacaksın” diye sormaz mı? Eğitimde, sağlıkta, adalette, sanayide, ticarette, dış politikada neler yapacağımızı kendi penceremizden, kendi politikalarımızı aktarmak durumundayız. Her konuda anlaştık diyelim, o zaman böyle bir partiye de ihtiyaç yoktu derler. Çeşitli partilerden ayrılmak üzere olan insanlar da gider CHP’ye üye olur. Biz 3. yolu tercih ettik, 3. yolu açtık. Siyasetteki kısır çekişmeyi, siyasetteki üslubu, siyasetteki tıkanmayı aşmak için Genel Başkanımız böyle bir yol açtı, bizde arkasında saf tuttuk, yürüyoruz. Millet bizi çağırıyor” ifadelerini kullandı.
“TRAFİK KONUSUNDA SIKINTILAR YAŞANIYOR”
Sahada vatandaşlardan aldıkları eleştiri ve talepleri ilgili mecralara ilettiklerini belirten Kırkpınar “Daha önce bir canlı yayında gittiğimiz yerlerden İZSU’dan şikayetler alıyoruz demiştik. Ben bunu hem Kemal Bey’e ilettim, hem de ilgili mercilere ilettim. Özellikle muhtarlarla yaptığımız toplantılarda halkın kendisiyle görüştüğümüzde İZSU konusunda sıkıntıların olduğu söylenmişti. Trafik konusunda sıkıntılar yaşanıyor, bende yaşıyorum. 62 yıldır İzmir’de yaşayan birisiyim. Trafik konusunda yeniden bir düzenleme yapılması lazım. Şehir Plancılarının, ulaşım mühendislerinin bu konuda bir planlama yapması lazım. Bir şeyler yapmak lazım. Tıkanan bir trafik var, ne bekleniyor; çözüm. Çözüm dışında kimse bir şey diyemez ki. Gittiğimiz yerlerde Foça’dan tutun Beydağ’ına kadar herhangi bir yurttaştan gelen talepleri doğrudan başkan olmasa da yerel yönetimlerdeki il başkan yardımcımız belediyenin ilgili birimine arayıp sıkıntıyı iletiyor. Ben mesela; bir konuda ESHOT’tan ricacı oldum ve hemen çözdüler. Bir rut var, rut uzun ama hizmet eksiği vardı. Halbuki kısaltarak hizmeti arttıracak bir rut vardı. Vatandaş bize iletti, bende ESHOT’a ilettim. Bunları dikkate alarak çözüm üretiyorlar. ESHOT’ta, İZSU’da, İZBETON’da bu çözümleri üretti. Halkın sorunlarını iletiyoruz, aracılık yapıyoruz. Sonuçta bizde oy verdik, seçmenimiz oy verdi. Seçmenimizin dışında da CHP’li ya da hiçbir partiden olmayan insanlarında talepleri olursa biz bunları iletiyoruz. Söylemeliyim ki ilettiğimiz sorunlar çözümleniyor” dedi.
ÇELEBİ YORUMU: İTTİFAK ORTAĞIMIZDAN BİZİM PARTİMİZE GELMESİNİ KABUL ETMEK ZOR İŞ
Hakkında AK Parti'ye geçeceği iddia edilen İzmir Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin İYİ Parti’ye geçme olasılığını değerlendiren Kırkpınar, “Varsayım üzerinden cevap vermek çok zor bir iştir. Ben Mehmet Ali Bey’in kendisini tanırım, sohbetimiz de olmuştur. Benim kadim dostum Yazar Yavuz Selim Demirağ ‘Teğmen Çelebi’ diye bir kitap yazdı. O kitabı ele aldığımda hayatıyla ilgili, yaşadığı 41 aylık cezaevi ile ilgili çok hazin ve dramatik şeyler var. Okumanızı tavsiye ederim. Seçilmiş bir milletvekilinin partisinden ayrılıp başka bir partiye gitmesi doğaldır, olabilir. Varsayım üzerinden bir cevap vermem mümkün değil. İyi bir insandır, ben öyle bilirim, öyle de tanıdım. Bizim partimizin de bir dik duruşu var. Önemli bir davranış sahibiyiz. Millet İttifakına haya getirecek bir davranışa girmeyiz. İttifakın bir partisinden bizim partimize gelmeyi kabul etmek zor iş” açıklamalarında bulundu.
ATAKENT TEPKİSİ: NE YAPACAKSANIZ MERTÇE SÖYLEYİN
Kırkpınar son olarak Atakent Atakent Anadolu Lisesi’nin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından depreme dayanıksız denilerek yıkım kararını değerlendirdi. Kırkpınar ilgili merciler tarafından “aynısını yapacağız” ifadesi hakkında, “Aynısını mı yapacaklar, yoksa köşedeki arsayı granitçiyle birleştirecekler mi? “Kupon arazilerden haberim olsun” sözünü bir yerden hatırlıyorsunuzdur, “Bir kupon arazisi satılacaksa benim haberim olsun” sözü. Ben de Karşıyaka’da yaşayan biriyim. O okulda benim yeğenlerimden çok mezun olan var. Çok başarılı bir kadroya sahip, gözde bir okul. Ruhsatmış, evrak yokmuş… Ben 20 yıllık iktidarın yaklaşık 11-12 yılını bir yerde bir şey olacağı zaman arkasında başka bir şeyin çıkacağı duygusuna kapılarak yaşıyorum. Doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama sürekli böyle düşünüyorum. Alanın bulunduğu yer paha biçilemez. Biz bunu sökeceğiz, yeniden yapacağız sözleri kamuoyunu tatmin etmez. Gerek Milli Eğitim Bakanlığının, gerekse devletin temsilcisi Sayın Valinin bu konuyla ilgili net, anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir açıklaması olması lazım. Orası bir eğitim öğretim yuvası. Yanan ormanlarla ilgili insanlar fikirlerini ortaya koyuyorlar, son vay deniyor. Ne vayı? Yanan yerlerde koca koca devasa otelleri görmüyor muyuz biz? Devlete ait kamu kurumu olan yerlerde el değişiklerini görmedik mi? Tekel binalar vardı, şimdi yerinde Folkart var. Neden aynı insanlar neden? Bir partizan tutum ya da kayırmacı kollamacı bir tutum mu var? Ne istiyorsunuz? Orası güzide bir okul. ‘Çürük, yıkıp yeniden yapacağız’ diyorlar. Boş verin onu, siz ne yapacaksanız mertçe söyleyin” dedi.