Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 yılı son meclis toplantısı bugün gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleşen oturumda Aliağa’nın Samurlu Mahallesinde yer alan mevcut küçük sanayi alanlarını kapsayan bölgeye ilişkin hazırlanan Küçük Sanayi Sitesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu önerisi ile Kyme Antik Kenti 3.Derece Arkeolojik Sit Alanının bir kısmını kapsayan alana yönelik hazırlanan 1/5000 ölçekli Koruma amaçlı nazım imar planı revizyonu önerisinin oyçokluğu ile uygun bulunmadı.
ŞİMŞEK: YOL BAŞKA BİR YERE DE GİTMİYOR
Gündem maddesi hakkında konuşan MHP’li Meclis Üyesi Hakan Şimşek, “Tunç Başkanımızız geçen ay rica etmiştim teveccüh ettiler komisyonumuzu Aliağa’ya davet ettim yerinde görelim diye ama herhalde geçen ay komisyonumuz yoğunluğundan Aliağa’ya gelmediler. Bizim ilgili müdürlerimiz davet ettiler. Aynı gündem maddesi aynı gerekçelerle komisyonda ret olarak geldi. Peki burada yapılmak istenen neydi? Ben geçen ay bütçe görüşmelerinde bir şey izah ettim; biz birlikte güçlüyüz birlikte birçok şeyi başarırız, bizim başka bir güce ihtiyacımız yok dedim. Burada benim anlamakta zorlandığım o kadar unsur var ki. Daha 2019’un Nisan ayında yıkılan belediye hem binamızın ilk toplantısında komisyon üyelerimiz oluştuktan sonra ben söz aldı. Şakran’ın Kanalizasyon, Aliağa’nın bekleyen merkez imar planları ile büyükşehirle ortak bir takım bütçe ile iğli çalışmalar. Aliağa’nın merkez planları için belki de 25 yıldır bekleyen 50 metrelik bir yol vardı. Orada 50 metrelik yol 25 yıldır kamulaştırmanın getirdiği mali yükümlülükler nedeniyle yapılamamıştı. Şimdi genel sekreter olan arkadaşımızla toplantılar yaptık. Dedim ki hem büyükşehrimizi kamulaştırma yükünden kurtaralım hem burayı 25 metreye indirelim. Böylece buraya uygulanabilir planlar yapalım. Hep beraber bunun üstesinde geldik. Sonraki 1,5 yıl içeresinde Aliağa’nın geçmişten gelen merkez planlarını bu şekilde geçirmiş olduk. Şimdi Aliağa küçük sanayi sitesinin gelişimiyle ilgili 5 binlik planalar revizyon planı önerisi getirdik. Burada bu plan şuydu; yeni bir sanayi sitesi planının revizesi var. Burada revize etiğimiz şey sanayi sitenin etrafında 30 metrelik bir yol var. Sanayi sitesini etrafımdan dolaşıp aşağıya iniyor, yol başka bir yere de gitmiyor. Transfer yapılan yol değil. Altında 15merelik ayrı bir yol daha var. Biz dedik ki; zaten burada uygulama paylarını, yüzde 67’inin üzerinde terkler var. Eğer bu böyle geçerse burada uygulama yapma imkânınız kalmaz, sürekli davalarla uğraşırsınız. O yüzden bizim düzenleme planımıza bu 30 metrelik yol iptal edelim, 15 metrelik yol kalsın. Bu 30 metrenin işgale ettiği yerlerde, bu parsellere ilave olsun. Böylelikle uygulanabilir bir hale gelsin dedik. Bütün revize ettiğimiz iş bu idi” dedi.
“ANTİK KENTLE HİÇBİR ALAKASI YOK”
Kyme Antik Kenti ile ilgili çıkan haberlere tepki gösteren Şimşek, “Bunun yanında da Kyme Antik Kentin 3. derece sit alanı olan mevcut devlet karayolunun samur tarafından ketinde kalan alanla ilgili hiçbir değişiklik olmadı. Sadece Nato boru hattı işlendi. Köşede de birkaç tane ufak tefek eksilikler olabilir. Onu da büyükşehrin uyarısıyla bizim düzeltebileceğimiz alanlardı ancak geçen ay komisyon görüşmesinden hemen sonraki gün İzmir basınına servis edilen haber var. Haberde Kyme antik kentinin tam merkezi gösterilerek haberin başlığında, “komisyondan geçmedi Kyme için sevindiren haber. Aliağa Belediyesi’nin Kyme’nin antik tiyatrosunun üzerine sanayi imar planı yapmış gibi bir haber. Algı bu yöne gitti. Yapılan plan tam da küçük sanayi sitesinin üzeri, antik kentle hiçbir alakası yok. Şimdi İzmir’in ve bu meclisin vicdanına soruyorum, buranın antik Kyme kentiyle ne alakası var? Her oturumda istihdamdan bahsediyoruz, yeni oluşacak sanayi sitesiyle en az 3 bin kişinin çalışabilme imkanı var. Büyükşehrin de kamulaştırma yükünen kurtaran 30 metrelik yolu kaldırıp 15 metrelik yol yeter dedik, revize planda bunu getirdik. Belediyelerin yapmakla mükellef oldukları rutin görevleri vardır ama bazı belediyeler kendine dert edinir, rutin görevler haricinde bazı şeyleri yapmak için elini taşın altına koyar, bazen de vücudunu koyar. Son bir yıldır sizin ağzınızdan da, belediye başkanlarının da ekonomik sıkıntılar var. İller Bankasının paylarının yetersizliğinden bahsediyoruz ve bu yetersizlikten dolayı hizmetle mükellef oluğumuz halkımıza arzu ettiğimiz şeyleri yapmadığımızdan bahsediyoruz. Belediyeleri sadece iller bankası gelirini bekleyerek emlak vergisi gelirini bekleyerek oradan elde edeceği tahsilatlarla halkına hizmet etmek zorunda kalırsa sadece maaş öderler, belki de onu bile ödeyemezler. Böyle imar uygulamaları yaparak belediyeler gayrimenkul sahibi olurlar. O gayrimenkulleri yeni yatırımlarda değerlendirme imkanı bulurlar” diye konuştu.
ÖNAL: HİÇBİR KONUYA SİYASİ YAKLAŞMIYORUZ
Yıldız’ın ifadelerine cevap veren CHP'li Meclis Üyesi İrfan Önal, “Konunun basına yansıması konusunda bizim yapabileceğimiz bir şey yok. komisyonlarımı halka da meclis üyelerimize de açık. Kyma Antik kenti açısından biri değerlendirmemiz söz konusu değil. Her bir komisyon üyelerimiz aldıkları kararda hesap verebilirlik ve vicdani açıdan hiçbir şüphesi yok. Aliağa'da daha önce bir karar alınmış görüşe bakıldı ve arkadaşların itirazı başkanımızın talebi ile komisyonlara iade edilmişti. Plan açısından değerlendirdik. Şehir Plancıları diye bir birim var. Bu eğitim alan insanlar bölgenin geleceği düşünerek bir plan oluşturur. Çanakkale yolunun üstünde bir plan değişikliği önerisi geliyor meclise. Bu alanlar 3 parça halinde. BHA'nın bir kısmı sanayi alanı olarak değiştiriliyor, 25'liklerde BHA görünen bir yere bir istesek de konut, küçük sanayi yapamayız. 25'lik planlarda bunlar gösterilir. Bir diğer alanda ise 30 metrelik yol bizim görmediğimiz planlamalar düşünerek yol düzenlenmiş. Burada kamulaştırma olsa bile plancılar sadece yolu değil tüm etrafını yeniden planlamak zorunda kalacak. Biz hiçbir konuya siyasi yaklaşmıyoruz. Belediyemiz noktasında en hassas noktada yaklaşıyoruz. Kara alırken vicdanımız rahat bir şekilde karar alıyoruz. 30 metrelik yolunun kamulaştırılması İzBB için bir yük değil. Zayiatı düşürmek üzere plan değişikliği yapıldığını söylüyorlar. Yüzde 45 zayiatın altında bu alan. Bu sebeple plan bütününe çalışanları için BHA'ları sanayi alanı yapamayacağımızdan ve oradaki 30 dönüm alanın gelecekte de bizlere lazım olduğundan yeni bir planlama ile sorunların çözüleceğinden bu teklifi reddettik” şeklinde konuştu.
YILDIZ: NEREDEN BAKARSAK BAKALIM KAMU YARARI VAR
Ortada bir bilgi ve anlam kargaşıklığı olduğunu ifade eden AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, “Kasım ayında meclise geldikten sonra konunun derinliğini araştırmak istedik. Basına yansıyan olayı İrfan Bey düzeltirse seviniriz. Basındaki algı hassasiyet arz ediyordu. Antik kentten 3,5 kilometre uzak olmasının ötesinde mevcut alan 3. Derece arkeolojik sit alanı. Sit alanları içerisinde plana uygun yapılaşma hakkını zaten getiriyor. 2015 yılında kesinleşen arkeolojik sit alanı 2017 yılında Büyükşehir bir plan yapmış. O anlamda sorunun oradan kalkması ve CHP’nin teyit edilmesinden de memnuiyet arz ediyoruz. Burada bir anlam ve bilgi kargaşıklığı var. Üst ölçekte bir 25 binlik planlarda zaten küçük sanayi sitesi olan bir alandan bahsediyoruz. Bir benzinliğin sanayiye dönme olayı yok. Burada hali hazırda maalesef planlarla gelen bir 16 uygulama sorunu var. 16 uygulaması yapmışsınız belli bir yeri vermişsiniz ve zayiat yüzde 29 olabilir ama bunu yine bu belediye meclisinden geçirmişiz. Sonra bir bölüm oluşmuş orada ve o bölüm zayiatı yüzde 55’lere denk gelmiş. 16. Maddenin genel yarattığı imar uygulamasında sorun vardır. Ancak 16 maddesi yaptığımız zaman o kendi içinde vereceği zayiatlarla çözdüğünde diğer etap alanları negatif etkilenir ve esas birçok ilçe belediyemiz ciddi olarak yaşamaktadır. Bu sorunu oluşturan bizim dönemimizde yine büyükşehir belediyemizin o günkü bakışı oluşturmuş. Orada Aliağa Belediyesi ne yapmak istemiş, orada 3 alan var. 3. Alanda bakanlığı rezerv alanı ilan ettiği ve gemi söküm yan sanayiciler gibi bir kooperatif oluşumu var. Hep eleştiriyoruz ya orada kötü bir tablo var diye, başıboş yerler var diye. Biz bu konuyu sayın başkana söyleyip dinlediğimizde aslında orada düzenli, hem sorunu çözmek hem arkada gemi sökümünden gelen ürünlerin ayrıştırıldığı bir sanayi sitesi kurmak. Bunu da kooperatif üyelerinin içinde olduğu bir yapıya yamak adına yapılmış bir çalışma var. Neresinde bakarsanız bakın bir kamu yararı var. Aliağa Belediyesi 30 metrelik hali hazırda açık olmayan devamı olmayan bir yol var. Bu yolu üst ölçekli planla uyuşarak 15’e çekmesi durumunda geçmiş planların yarattığı zayiat problemlerini ortadan kaldıracak… Hakan Bey belirtti; belediyemizin de bir takım mülkiyet edineceği söz konusu. Nereden bakarsak bakalım kamu yararı olan alandayız. Bakanlığın talep üzerine yaptığı alanla, sorunlu uygulama alanı, 1. etapta da yaptığımız sorunlu yer. Parçalıdan bütüne giden bir çalışma. Bu konunun tekrar irdelemesine ihtiyaç var. Bu konuda Aliağa Belediyemizin samimi bir hizmet üretiminin önünde engel olmayalım. O bilinçle yapılmadığı kanaatindeyiz ama gidişat oraya dönmesi” dedi.
AYDIN: HİÇBİR SİYASİ BAKIŞIMIZ YOKTUR
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise siyasi bir bakışlarının olduğunu söyleyerek, "İmar Komsiyonunda AK Partili ve MHP'li arkadaşlarımız var. Aliağa hangi belediye gibi bir değerlendirmemiz olmadı. Aliağa'nın pek çok sorunu çözecek konu hakkında ortak kararlarda aldık. mevzuatın bize izin verdiği sürece sorunları çözmek için kararlar aldık. Sorunun var olduğu görüyoruz, yapılmak istenenin mantığını yanlış bulmuyoruz ancak yapılış biçiminin yanlış olduğunu söylüyoruz. Kyme Antik kenti ile ilgili hiçbir değerlendirme yapmadık zaten. Bizim baktığımız üst ölçekli planlara aykırılık, yolun daralması daha da önemlisi BHA'yı sanayi alanına çevirmek bizim için sorun olacak. Daha da önemlisi 3 alandaki zayiat farklılıkları Biz bunu geçirelim desek bile bu planlar iptal edilir. Bu sefer yapılmak istenen daha büyük kaosa girer. Aliağa Belediyesi bir zaman kaybedecek doğru ancak biz bunu yapmazsak, daha fazla zaman kaybedecek. Biz İzmir’de hiçbir ilçeyi diğerinden ayrı görmedik. Değerlendirmemiz tamamen imar planlarına ve mevzuatına yöneliktir, hiçbir siyasi bakışımız yoktur" ifadelerini kullandı.
HIZAL: TOPTANCI ANLAYIŞ İLE BUNU REDDEDELİM DEMEK DOĞRU DEĞİL
Toptancı anlayışla ret etmenin doğru olmadığını dile getiren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Teknik olarak birçok konuşma yapıldı ancak mevzuatsal açıdan düzeltilmesi gereken konular varsa ki zaten Aliağa Meclis Üyemiz Hakan Bey düzeltebileceğini dile getirdi. Kamuoyunu ilgilendiren planlamada, sizin hassasiyet gösterdiğiniz konularda ilgili belediyeler ile görüşülerek düzenlemeler yapılabileceği kanaatini dile getirdik. Toptancı anlayış ile bunu reddedelim demek doğru değil. İzBB bunu zaman zaman bazı belediyelerde hayata geçiriyor. Bundan 1 ay önce bir haber vardı. Bu bir sorun aslında. Geçen aylarda bir tartışma vardı. Urla Planları... Antik kentin tam göbeğinde yapılmış planları. Bizim itirazlarımıza rağmen oy çokluğuyla geçmiştir. Bu konunun konuşulduğu günlerde İzBB antik kentleri sanki koruyor ve Urla'da bir hata yapılmamış gibi, Aliağa'da da planları düzeltiyoruz diyerek bir açıklama yaptı. Bu haberler İzBB kaynaklı çıkan haberler. Biz bu haberlerin bu amaçla çıkarıldığını düşünüyoruz. Buradaki meseleye bu yönüyle bakmak gerektiği kanaatindeyim. Bu planın yeniden komisyonlara iade edilerek ilgili arkadaşların bu komisyona iade edilerek, sorun ne ise ortadan kaldırarak bu planına oy birliği ile geçirilmesi kanaatindeyiz. Elbette ki biz kamuyu ilgilendiren konularda İzBB’deki Millet İttifakı üyeleri tarafından oy çokluğu ile geçirilmesinin doğru olmadığı kanaatindeyiz" şeklinde konuştu.
ÖZUSLU: SADECE PARA VERMİYORUZ
Konuşmalar sonrası açıklamalarda bulunan Başkanvekili Mustafa Özuslu, " 'İzBB sanki antik kentleri koruyormuş gibi' bir cümle kullanıldı. 14 antik kazıyı destekliyor İzBB. Sadece maddi olarak para vermiyoruz, bütün lojistik destekleri de sağlıyoruz. İzmir'deki Kültür Bakanlığı temsilcileri zaten bizim bu çalışmalarımız takdir ediyorlar” ifadelerinde bulundu.
Gündem maddesi komisyonlardan geldiği şekilde CHP ve İYİ Parti’nin ret, AK Parti ve MHP’nin olur oylarına karşın oy çokluğu ile reddedildi.
SU HASADINA OY ÇOKLUĞU
Kentimizde yağmur suyu hasadının yaygınlaşması ve bu kültürün gelişmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülecek "Yağmursuyu Hasadı Projesi” kapsamında vatandaşlardan gelen talepleri karşılamak üzere depo ve ekipman hibe/tahsis edilmesini düzenleyen ve önerge ekinde yer alan "Yağmursuyu Hasadı Projesi" ile Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaşlara ekipman desteği/tahsisi ve rehberlik başta olmak üzere ortaklaşa bir şekilde projeyi yürütebilmesi önergesi komisyonlardan acil olarak oyçokluğu ile geldi.
Komisyonların görüşmesi için oturuma 10 dakikalık ara verildi. Komisyonların görüşmesi sonrası meclise gelen gündem maddesine Cumhur İttifakı meclis üyeleri ret, Millet İttifakı meclis üyeleri ise olur oyu verdi.
Gündem maddesi oy çokluğu ile kabul edildi.
HIZAL: PROTOKOL YAPMAK İÇİN PROTOKOL YAPIYOR
Bu protokolün pr çalışması olduğunu ifade eden AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “İklim krizinin konuşulduğu, su fakiri olan bir şehirde yağmur suyu hasadının ne kadar önemli olduğun farkındayız. İtiraz ettiğimiz konu başka. Yöntem ve yapılma şekliyle alakalı itirazımız var. İzBB’de çok sıklıkla protokoller düzenleniyor. Bazen dernekler bazen vakıflarla yapılıyor. Biz de sıklıkla diyoruz İzBB’nin kaynaklarının İzmir’e kullanması gerekir. Bu kaynarı kullanırken önümüze gelen her dernekle protokol düzenlemeyip hukuki alt yapısına bakın. Hukuki sorunlar çıkar kaynak israfı olur diyor. İzBB ne yazı ki anlayamayacağım bir şekilde protokol yapmak için protokol yapıyor. Protokol yapıp kaynağı aktarıyor sonuna bakmıyor. Anladığım kadarıyla sayın başkan İzBB’yi yöneten siyasi akıl bu tarz anlaşmalarla toplumun da hoşuna giden iklim krizi su gibi sözleri kullanarak bir takım PR çalışmaları yapılıyor. Bu protokolden önce söylediklerimi destekleyen hususlardan bahsedeceğim. Sayıştay’ın 58 maddesi var. Karşı tarafı hükümlüklerini yerine getirmemesinden kaynaklı bir rapor sunmuş. Engeli bireylerin istihdamına kaktı sağalmak amacıyla imzalana ortak hizmet projesi kapsamında karşı tarafın hükümlülüğünü yerine getirmediği dile getirilmiş. Biz burada yanlış yapıyorsunuz dedik. Bunlar hızlıca geçilecek konular değil dedik. Bir takım PR çalışmalarıyla bu meclisten bu kararı geçirmeyin dedik. 3 tane çok kıymeti iki alanda bir odaya büfeler erdiniz. Sonra biz çıkıyoruz diyoruz ki protokol yaptık. Parayı veriyorsunuz sonrasına bakmıyorsunuz. 500 yıllık hamam verildi, son halini gördünüz. Pınarbaşı hamam verilmiş restorasyon İzBB yapmış. O günün koşullarda 25 milyon para harcanmış. Son halini bu kürsüden gösterdim. Yazık günah değil mi? Protokol yapmakla protokol olmuyor. Yapmayın demiyoruz ebetteki bu çalışmaları yapın ama bu çalışma böyle olmaz. Bu çalışma Çarşamba meclise gelip perşembe komisyona görüşülüp Cuma acil olarak önümüze getirilip plan bütçeyi arada toplayıp 10 dakikalık toplantıyla hizmete koymak olmaz. Biz tüm iyi niyetimizle oy birliği dedik. Ama hala problemler var. Bu kadar önemli ve kıymetli düzenlemenin 24 saatlik düzenlemeyle meclise gelmez. Yarın muhtemele Soyer bunla ilgili çıkıp açıklama yapacak. Sadece protokol yapmakla kalacaksınız” dedi.
ÇALIŞKAN: BU BİR PROTOKOL DEĞİL
AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan kabul ettiklerinin bir protokol değil de bir metin olduğunu vurgulayarak, “Bu bir protokol değil. Çünkü yeterince iyi biz bilgilendiremedik. Sadece bu esaslar. Yani bununla ilgili yönetmeliğe dayalı esasları belirleyen bir karardır, protokol değildir. Böyle bir iş yapıldığında su hasadıyla ilgili sitelere ya da apartmanlara bir yardım yapacak size belediyemiz hangi esaslarda yardım yapacağın belirleyen bir metindir bu. Herhangi bir kişiye verilen herhangi bir karar ya da protokol yoktur. Bunu incelediğimiz de hukuk komisyonumuzda AK Partili arkadaşları buna ret oyu kullandılar. Özgür Beyin burada anlattığı gibi bir kamu kaynağın bir siteye ücretsiz verme şansınızın hukuki temeli yok. Herhangi bir kanuna dayandırabileceğiniz yasal bir dayanak yoktur. Biz eğer gördüyseniz aldığımız karar, bu içindeki özelliklerin çoğu meclisin onayına ihtiyaç olmayan maddeler. Burada meclisin ihtiyaç duyulan tek bir madde var. Su deposunun verilmesi, esaslar içerisinde. Bunu da ücrete bağladığımız için mülkiyeti de bizde kaldığı için herhangi bir kamu zararı bulundurmamaktadır. Su deposunun dışındaki hiç bir şeyi önemsemiyoruz. İlgili yönetmelik uyarınca atıfta bulunuyoruz. Buradakilerin hiç birinin esas almıyoruz. Biz bu metni geçirmiyoruz. Geçirdiğimiz konu şu; sayılan hiçbir maddeyi kabul etmiş olmuyoruz. Kabul ettiğimiz tek kon yağmur hasadında plastik su deposunu siteye verdiğinizde site bunu kullanacak, mülkü bize ait olacak. Karşılığında da belediyeye para ödeyecek. Tamamı budur, aldığımız karar budur. Bunun dışındaki oradakileri kabul ediyoruz demek değildir. Yanlış anlaşıldıysak meclisimizi bilgilendirmek isteriz” diye konuştu.
AYDIN: İZBB ÖNÜNE GELEN DERNEKLE PROTOKOL YAPMAZ
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise, “Sayın Grup Başkanvekilinin Sayıştay raporlarını önemsemesinden mutlu olduk. Sayıştay raporlarının eksin hesaplarının okunması iyi olur. Sayıştay raporları ebetteki bizim için önemli bir değerdir. Bütün bürokrasi kendi alanları ile ilgili raporlar ayrıntılı okuyorlar. Burada bir protokolden bahsetmiyoruz, uygulama esaslarından bahsediyoruz. Yağmur suyunun toplanması konusunda vatandaşı dahil edecek ve örnek bir model oluşturulmak isteniyor. Burada kullanılacak kamu kaynakları kamu yararıdır. Çatılara düşen suyunun kullanılması önemlidir. Verilen malzemelerin tamı bizim demirbaşımızda kalıyor. Bu konu ile ilgi dijital platform olacak ve bu şekilde yürüyecek. Yağmur hasadı konusunu önemsiyoruz hepimiz. İzBB önüne gelen dernekle protokol yapmaz. Elbette eksikliklerimiz ve aksaklıklarımız vardır. Bu konuda Sayıştay’ın da eleştirileri önemlidir. Bir protokol ile ilgili aksaklık olduysa bunları da düzeltmek idaremizin görevidir. Protokollerinin taraflarının yükümlülüklerin doğru şekilde oluşturmak için em plan ve bütçe hem de hukuk komisyonlarımız ciddi çaba gösteriyor. Bazen zaman sıkıntılarımız oluyor. Doğru… Keşke daha fazla zamanımız olsa. Kendilerini de esasi açısından doğru bulduğu, hukuki anlamda da sorun içermeyen bu önergenin zaman içinde bir model oluşturacağı için bu esasların biraz geniş tutulmasının, bazı anların doldurulmamasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunlar hayatımıza yeni giren konular. Bunlar hayatımıza girdikçe bürokrasimiz tamamlayacaktır. Tunç Başkan’ın iklim değişikliği ile ilgili çabasını PR yapmak olarak nitelendirmek büyük haksızlık olabilir” ifadelerini kullandı.
OYLAMA ÖNCESİ TARTIŞMA
Hızal’ın komisyonlarla ilgili bazı sözlerine yanıt vermek için söz alan CHP’li meclis üyesi Şerif Sürücü, “Komisyonlarla ilgili söylenenlerden rahatsız oldum. Büyükşehir’de hiçbir zaman merdiven altı komisyon toplantısı yapılmaz. Kimseye ne hakaret edilir ne de küfür hak bilinir. Bizim komisyon toplantılarımız çok şeffaftır. Ama son günlerde AK Parti’de ittifakta bir arıza var herhalde. MHP’li arkadaş çıkıp ‘Komisyonlardaki şeylerden bizim haberimiz yok’ dedi Cumhur İttifakı’ndan komisyonlarda arkadaşlarımız var. Bilgi verecekler de onlar. Eğer ki bilgi alamıyorlarsa MHP bu kentte daha fazla çalışıp daha fazla meclis üyesi çıkaracak. Komisyonlar kendileri girecek” dedi.
Sürücü konuşurken Hızal araya girerek Sürücü’nün saygısızlık yaptığını ifade ederek Özuslu’nun konuşmaya müdahale etmesi gerektiğini söyledi.
Konuşmaya başlayan Hızal, “Burada komisyonlarla ilgili defalarca kez konuşmalar oldu ve siz hepsine müdahale ettiniz” dedi.
Hızal konuşurken CHP’li meclis üyesi Bülent Sözüpek’in “Adam söz aldı sen ayakta durup konuşuyorsun” ifadelerini kullanmasıyla birlikte mecliste tansiyon yükseldi.
Sesini yükselten Hızal, “Söz aldım konuşuyorum” derken tartışma kavgaya döndü.
Meclis üyeleri birbirlerine ‘saygısız’ diye bağırırken Hızal ve Sözüpek birbirinin üzerine yürüdü. Diğer meclis üyelerinin dahil olmasıyla birlikte kavga büyüdü ve Özuslu oturuma 10 dakika ara verdi.
ŞAHİN: SAYIN AYDIN HUKUKÇU KİMLİĞİNE YAKIŞMAYAN ŞEKİLDE…
Verilen ara sonrası söz alan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, “Bir önceki birleşimde Sayın Murat Aydın İZBETON ile kentsel dönüşüm daire Başkanlığı hakkında yapmış olduğumuz suç duyurusunun takipsizlikle sonuçlandığını ve dosyanın kapandığını ifade etmişti. Sayın Aydın hukukçu kimliğine yakışmayan şekilde, gerçek yerine algı yapmıştır. Şöyle ki, Valilik makamının konu hakkındaki 01/07/2022 tarih 107 karar numaralı belgesinden bir bölüm okumak istiyorum (İş insanları Gaziemir Kent yapı kooperatifinin belediye bünyesinde olmayan tamamen serbest, belediyeden ayrı, bağımsız bir kooperatif olduğu iddiaları, İZBETON A.Ş görevlilerinin 657 sayılı kanuna tabi olmadıklarından haklarında genel hükümlere göre Cumhuriyet Başsavcılığınca işlem tesis edilebileceği) ifadesi yer almaktadır. Yani soruşturma izni verilmeyen sadece 657 sayılı kanuna tabi Büyükşehir bürokratlarımızdır. İZBETON ve kooperatif yetkilileri hakkında soruşturma devam etmektedir. Sayın Aydın’ın bu konuda ne diyeceğini merak ediyorum” ifadelerini kullandı.
“DEVLET YARINA BIRAKIR AMA ASLA YANINA BIRAKMAZ”
1 etabın kooperatifçilere peşkeş çekildiğini ifade eden Şahin, “Gaziemir Aktepe Emrez’deki rantı defalarca dile getirdik. Milli Emlak’tan 12 milyon TL’ye aldığınız 1200 konutluk 80 dönüm arsanın 1. Etabını kooperatifçilere ihalesiz peşkeş çektiniz. Bunun er ya da geç hesabı sorulacaktır. 5393 ile başladığınız kentsel dönüşüm macerasını, 50 m2 kaçak tuvaletle 6306’ya çevirdiniz. Devlet yarına bırakır ama asla yanına bırakmaz. Bu işin birde sosyolojik boyutu var. Ucuz fiyata satışa sunulan daireler 3-5 gün içerisinde tükendi. Ama asla bu fiyatlara teslim edilmesi mümkün değil. Kooperatifler sabit fiyatla satış yapamaz. İnsanlar büyük umutlarla dahil oldukları bu sistemin çatırdadığını endişeyle izliyorlar. Bu sistemin saadet zincirinden bir farkı yok ve bunun tek sorumlusu sizsiniz. Madem kooperatif yapacaktınız yönetimi neden mahalle halkından oluşturmadınız. Bu konuda da kıssadan hisseyle sözümüzü tamamlayalım. Temel demir testeresiyle dükkanın kilidini kesmektedir, bekçi suç üstünde yakalar ne yapıyorsun der. Temel hiç bozuntuya vermeden, kemençe çalayrum der. Bekçi sorar, neden sesi çıkmıyor? Haçan bunun sesi yarın çıkacaktır der. Değerli arkadaşlar bu kooperatifçiliğin sesi de yakın zamanda çıkar. Sayın Başkanım, Sayın Meclis İZBB 2021 yılı Sayıştay denetim raporunu önümüzdeki aylarda sık sık gündeme taşıyacağız. Ancak birkaç başlığa değinmek istiyorum. Belediyelerimize ait taşınmazların yönetimi ve kiralamasında ciddi sorunlar görülüyor. Yine taşınmazların tahsisleriyle ilgili sıkıntılar var. Kaplumbağa modeliyle yürüyen kentsel dönüşümde yüklenici lehine bazı eylemler yapılmış. Her fırsatta dile getirdiğimiz imar planları konusunda bazı ilçe merkezlerinde ve yerleşim alanlarında nazım imar planlarının bulunmaması. Bu madde üzerinde özellikle durmak istiyorum, bu eksiklikleri gidermek yerine bazı bölgelerde şahsi menfaatleri önceleyen birçok plan yapılıyor. Zamanı geldiğinde bunlara elbette değineceğiz. Başka bir tarım mümkün mottosuyla yola çıkıp tarım arazilerindeki tarımsal amaçlı yapıları düzenleyen 5 bin m2 parsel büyüklüğü şartını kaldırmak çelişki değil mi? İnşaat sektörünün yaşadığı sıkıntılara ilave olarak İlçeler arasında farklı inşaat harcı tarifelerinin düzeltilmemesi, ihalelerin parçalara bölünmesi. Bazı yetkilerin ilçe belediyelerine kullandırılmaması. Gibi konu başlıkları bulunmaktadır. Dileğimiz ve temennimiz 4 yılı tamamlamak üzere olduğumuz şu günlerde ehliyetli ve liyakatli personellerimiz görevlendirilerek bu sorunların ivedilikle çözülmesi sağlanmalıdır” dedi.
ÖZUSLU: SİYASİ PARTİLERİN GRUP BAŞKANVEKİLLERİNİ UYARIYORUM
Son olarak konuşarak yaşanan tartışma hakkında konuşan Mustafa Özuslu, “Çok üzgün olduğumu söylemeliyim. Tahmin edemeyeceğiniz kadar üzgünüm. Ankara’da geçen haftaki mecliste yaşanılanların bir örneği burada bizim meclisimizde benzer şekilde yaşanıyor olması güzel değil. Örnek teşkil etmemeli ve bir daha bu tür bir şey yaşanmaması için meclis başkanvekili olarak siyasi partilerin grup başkanvekillerini uyarıyorum. Bu şekilde olmaz, İzmir meclisinde bu tür şeylerin bir daha yaşanması için sizlerin ortaya koyacağınız tavır ve siyasi irade bu meclisin saygınlığını en üst seviyede tutmaya devam edecektir. Bir şey daha söylemek istiyorum, Divan katipleri divanı terk etmez. Fırat Bey aşağıya kavga için divan terk edip aşağıya indi. Bu kabul edilemez” şeklinde konuştu.