Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Nisan ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu gerçekleştirildi.Yaklaşık 7 saat süren ve sık sık tartışmaların yaşandığı oturumda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2024 yılı faaliyet raporu görüşüldü.KİRA DESTEĞİNE OY BİRLİĞİİzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı süren Buca Onay Tüneli çalışmalarında yapım aşamasında hasar gördüğü iddia edilen konutlarda yaşayan vatandaşlara kira desteği önerisi meclis gündemine geldi.Komisyonlarda AK Parti tarafından ret verilen önerge meclisten oy birliği ile kabul edildi.YILDIZ: EVLERİN CİDDİ HASAR GÖRMESİ VARKonuyla ilgili konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, "İnsanlara destek verilmek isteniyor ama hukuki olarak önerge ile ilgili bir sorun var. Kamulaştırma ile ilgili önerge geldi olmadı. Satın almak istendi olmadı. Kiralamada hukuki olarak sorun olduğunu belirttiler. Biz Onat Tüneli'ndeki sorunun kalıcı çözülmesini istiyoruz. Orada tünel inşaatından kaynaklı mı değil mi bilmiyoruz ancak evlerin ciddi hasar görmesi var” ifadelerini kullandı.TUGAY: BU UZLAŞMA ZAMAN ALACAKBaşkan Cemil Tugay ise, "Evlerinde hasar tespit edilen vatandaşlarımızın evlerini boşaltması isteniyor. Ancak vatandaşlardan bazıları kamulaştırmada uzlaşmak istemiyorlar. 'Evimizi inceleyin, inceleme tamamladıktan sonra güçlendirme ya da yıkıp yeniden yapın' söylemleri var. Zemin ile kamulaştırmayı kabul etmeyen vatandaşlar var. Bu uzlaşma zaman alacak. Teknik bilgiler ortaya çıkana kadar kira yardımı öngörüldü. Durum kendine özel bir durum" dedi.KİŞİLİ: DESTEĞİ GEÇTİM HAKKI OLAN ÖDEMELER NEDEN GECİKİYORSelçuk Belediyesine verilmesi karar verilen nakdi destek maddesi hakkında konuşan AK Parti Meclis Üyesi Dilaver Kişili, "Selçuk ilçesine yapılan destekler ve yatırımlar var. Bunda sıkıntı yok çünkü Selçuk’un durumu perişan, meyden perişan vatandaşa perişan. Bir destek atarak enkazın toplanmasına ihtiyaç var. İZSU'nun faturası var elimde. İlçelerin ismi yazıyor faturada. Faturayı gören vatandaşlar 'bu fatura bedellerini ilçe belediyeleri topluyor, belediyeden hizmet bekliyor' normal olarak. Ben Menemen'e gidip gelirken Karşıyaka ve Çiğli'nin yıllarının perişan olduğunu dile getirmiştim defalarca. Buradaki esas problem şu; Vatandaşın gözünde ilçe belediyeleri bu paraları topluyor algısı var. Daha önce böyle bir uygulama yoktu. Menemen'i geçtik ancak CHP ilçe belediyelerine de katı atık bedelleri ne kadar ilçelere doğru ödeniyor ya da ödeniyor mu? İlçe belediyelerinin en büyük gelir kalemi bu. Bu İZSU'nun keyfi uygulamasına mı dönüştü? Kendi ilçelerinize bu zulüm niye yapıyorsunuz anlamış değiliz. İlçelerde oturan vatandaşlar hizmet bekliyor. İlçelere asfalt göndermeyi de bırakmışsınız. İlçeler yollarını yapamaz hale geldi. İsterseniz sizinle ve meclis üyeleri ile şehir turu yaparız. Desteği geçtim hakkı olan ödemeler neden gecikiyor" diye konuştu.TUGAY: İLÇE AYRIMI YOKİlçe ayrımı yapmadıklarını dile getiren Başkan Tugay, "Katı atık bedelleri mevzuat gereği su faturası ile toplanıyor. Bu bizim tercihimiz değil mecburen olan bir şey. Bu bundan önceki dönemde de vardı. Ben geçen dönem ilçe belediye başkanı iken o ibareler konuşmaya başlanmıştı. Katı atık bedellerinin ödenmesini geriden gelmesi o dönem de vardı. Ülkemizde bazı büyük şehirler, çoğunluğu AK Partili olanlar ilçe belediyelerine hiç vermiyorlar. Hala pek çok ilde büyükşehirler su faturası ile almayı istemiyorlar. Bizim de su faturası ile ilgili yanlış anlaşılma olmasın diye bu ibare konuldu. Ödemeler 1 ay geriden geldi. Bugün tahsilat oranları yüzde 50'lerde. Takip sonrası elde edilen paralar veriliyor. Kimse ilçe belediyesinin hakkını yemez. 1 ay geriden gelmesi normaldir. İlçe ayrımı yoktur. Bizim hiçbir zaman AK Partili ya da CHP'li ayrımı yoktur. Yollar bozuk diyorsunuz Menemen'de ne yaptık? Kayıp kaçak olmasın diye yer altındaki su şebekesini yeniliyoruz. Bu tür kazılar yapılmazsa altyapı nasıl düzelecek? Büyükşehir Belediyesi illa asfalt gönderecek diye bir şey yoktur. Biz İzmir'de belediye ayırmadan yardım etmeye çalıştığımız için elimizde imkan oldukça yardım yapıyoruz" diye konuştu.SENGEL: ŞEREF DUYARIMEfes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, "2019 yılında AK Parti'den ittifaksız olarak belediyeyi teslim aldığımdan beri bırakılan pek çok problemle uğraşarak çok iyi bir yere getirdiğimiz gerçek. Önergenin içinde mevcut olan bizim aldığımız yüzde 80 yardım Selçuk'un tam göbeği olan çarşı, İzmirgaz'ın yıllardan beri talep edilmesine rağmen gelmeyip en sonunda müthiş koordinasyon ile tüm altyapı çalışmaları ve İZMİRGAZ'ın gelmesi sonrası yapılmak zorunda olan bir yerden bahsediyoruz. Dilaver Bey sizi ve tüm AK Partili meclis üyelerini hatta tüm meclisi çarşımız bittikten sonra gezmeye 2019'dan bu yana neyin ne hale geldiğini mali tablosu ile birebir aktarmaktan şeref duyarım" dedi.İNANÇ: HÜKÜMET KENDİNİ DEVLET SANMAKTAFaaliyet Raporu hakkında konuşan CHP Grup Başkanvekili Altan İnanç, "2024 yılı seçim yılı olması nedeniyle hem önceki dönem meclisin onayladığı bütçenin uygulandığı bir yıldır. 2024 yılı yüksek enflasyon ile yaşamak zorunda kaldığımız tüm fiyat dengelerin altüst olduğu bir yıl olarak tarihe geçmiştir. Kur farklarının, fiyatların sürekli artışların ekonomiyi olumsuz etkilediği, ekonomik istikrarın ortadan kalktığı bir yılı yaşadık. 2024 yılına yeni iş başına gelmiş yönetim olarak biz altüst olmuş makro ekonomik ortamda bizden önceki meclisten kalan bütçenin verimli kullanması hem de 2029 yılı kadar hayata geçirmek istediğimiz vizyonun altyapı oluşturmuş bulunmaktayız. Ancak İzmir ve diğer CHP'li belediyelerinde vatandaşlarımıza hak ettiği hizmetin sunulabilmesi önündeki en büyük engelin merkezi hükümet olduğunu söylemek gerekir. Merkezi hükümetin İzmir özelindeki körfezin kirliliğinin önlenmesi başta olmak üzere bakanlığın yürütmesi gereken faaliyetlerden imtina etmesi, kenti hak ettiği ulaşım yatırımlarından mahrum bırakılması , yetmezmiş gibi belediyelerin gelirlerinin azaltılması için yoğun çaba gösterildiğini belirtmek isterim. Belediyelerin borçlarına karşılık paylardan yapılan kesintilerle ilgili esaslarda değişiklik yapılması da bu döneme rastlamaktadır. Bu ölçekteki bir düzenleme için taraflarla yürütülecek istişare sürecine hem de kurumların faaliyetlerin aksamadan yeniden planlamasına süre verilmesi zorunluluktur. Aksi takdirde planların aksayacağı ve vatandaşların zarar göreceği aşikardır. Ancak zaten hükümetin uygulamalarına baktığımızda amacın bu olduğu görüyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu durumu bu kısa zamanda anlatmakta zorlanıyorum. Bu sadece merkezi hükümeti eleştirmek için söylenmiş bir şey değildir. Bu İzBB olarak halka daha iyi hizmet etmek için önümüzde büyük bir engel taşımaktadır. Bu tabloya rağmen bizler halkımızın yanında olmaya sosyal belediyecilik ilkelerinden taviz vermeden hizmet üretmeye devam ediyoruz. 2024 yılı boyunca kentimizin ihtiyaçlarını önceleyen bir çok çalışmayı hayata geçirdik. Toplamda 4 bin 74 bin ton asfalt döşedik. 1 milyon 855 bin metrekare statik kaplama yaptık. 89 kilometreden fazla yeni yol açtık. kırsal bölgelerde 161 kilometreden fazla yolu tamir ettik elden geçirdik. Buca Bornova arasındaki ulaşımı 10 dakikaya indirecek Onat Tüneli'nde yüzde 90'a ulaştık. 2025 yılı içinde 5 yeni taşıt ve yaya geçidini tamamlayacağız. Yaylı sistem yatırımlarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Buca Metrosu'nda yüzde 21 ilerleme kat ettik. 22 yeni tramvay aracı alımı ile ilgili ihale sürecini tamamladık. Çevre ve yol alanların düzenlenmesi ile ilgili çalışmalar yaptık 1 milyon 157 bin metrekarelik yeni ve revize edilmiş yeşil alanı kentimize kazandırdık. kişi başına düşen yeşil alan miktarını 17,6 metrekareye çıkardık. Can dostlarımız için Veteriner İşleri Daire Başkanlığı'nı kurduk. Sosyal belediyecilik anlamında da ciddi çalışmalar yaptık. kent lokantalarını Türkiye gündemine sosyal bir anlayış getirdi. Kent Lokantaları sağlıklı gıdaya ulaşmakta zorlanan vatandaşlar için bir can simidi olmuştur. İzBB olarak 5 tane kent lokantasını hizmete geçirdik. Sosyal dayanışmayı büyüterek daha adil bir kent olunması için üstümüze düşeni yapacağız. Kentsel dönüşüm faaliyetleri ile ilgili de çeşitli faaliyetlerde bulunduk. Temel prensibimiz halkın katılımı ve yüzde 100 uzlaşı ile yerinde dönüşümdür. Projelerde semt meydanları, kültürel sosyal tesisler, sosyal donatılar öne çıkmaktadır. Belediyemiz arsa veya gelir gibi herhangi bir hak talep etmemekte, dönüşüm sonrası oluşan değer artışı doğrudan hak sahiplerine yansıtılmaktadır. Konak Ege Mahallesi'nde 2 bin 150 bağımsız birimden oluşan süreçte 714 birim inşaat halindedir. Karabağlar Uzundere'de 3 bin 800 bağımsız birimden oluşan etapların 817 bağımsız birim teslim edilmiş, 3'üncü ve 4'üncü etaplarında yapımlar sürmektedir. Karşıyaka Örnekköy'de yaklaşık 3 bin 900 bağımsız birimden 333 bağımsız birim teslim edilmiş 3-4 ve 5'inci etap yapılma aşamasında 6'ıncı etapta ihale aşaması devam etmektedir. Aktepe Emrez'de 1'inci ve 2'inci etaplarda yapım devam etmektedir. Körfez başlı başına bir çalışma gerektiren ve sadece İzBB'nin sorunu olan bir problem değildir. 5'inci fazın çok kısa sürede kısa sürede devreye alınması ile temiz körfez hedefimize yaklaştığımızı umut etmekteyiz. Tüm yatırımları hayata geçirirken yüksek notumuzu koruduk. Kredi notumuz AAA olarak kalmaya devam etmektedir. İzmir'in hakkı olan kaynakların merkezi hükümet tarafından kesintiye uğraması hem belediyemizin mali dengesini bozmakta hem kent halkının hizmetlere erişimini olumsuz etkilenmektedir. Bu adaletsizliğe rağmen kentimizi geleceğe taşımaktan vazgeçmeyeceğiz. Sizce İzmir'e tahlis edilen yatırım programındaki miktar ne olmalıdır? 2025 yılında 4 milyar TL azaltılarak 10 milyara düşürülmüştür. İzmir'in yatırım planına alınan projeleri de var. Halkapınar-Otogar Metrosu için sadece 3 bin TL kaynak konulmuş. Ben merkezi hükümet bütçesinden ayrılan payı söylüyorum. İzmir'e ayrılan yatırım tutarı 2024 yılında 1,44 iken, 2025'de 0,90'lara gerilemiş. Ankara İzmir YHT, Torbalı Ödemiş Tire demiryolu hattı, İzmir Liman modernizasyonu, İzmir Havalimanın güçlendirilmesi projelerini de hükümet yatırım programına almış ancak bunların gerçekleştirilmesini bekliyoruz. 23 yıldır kesintisiz olarak ülkemizi yöneten AK Parti yönetimlerinin hiç şüphesiz ki 2002'den 2011 yıllarına kadar ekonomik anlamda katkıları ortadadır. Ancak ondan sonra demokrasiye olan güven, insan haklarına olan zincir, kişisel hak ve hürriyetlere getirilen kısıtlamalar... Devlet kalıcıdır hükümetler geçicidir. Bu hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Bu anlayış ile 2017 sonunda itibaren değişmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kendini devlet sanmaktadır. Bize denilmektedir ki hadi bakalım koşullar budur 2025 yılı İzmir yatırım bütçesini 10 milyara düşürdük sizi silkelemeye devam edeceğiz sonra da hizmet edin. Bu kararlılıktan vazgeçmeyeceğimizi, bu meclisin İzmir'e hizmet etmekten asla vazgeçmeyeceğini bilmenizi isterim" dedi.KOCABAŞ: BU ŞEHRİ KİM HASTA ETTİ?Faaliyet raporu hakkında eleştirilerini dile getiren AK Partili Meclis Üyesi Nail Kocabaş ise partisi adına Faaliyet Raporu ile ilgili eleştirilerini dile getirdi. Verilen vaatlerle sözlerine başlayan Kocabaş, "Bugün burada, bu kürsüde, sadece bir yılı değerlendirmeyeceğiz. Bugün burada, İzmirli hemşehrilerimizin emanetini, İzmir'in geleceğini, bu aziz şehrin talihini konuşacağız. İzmir, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Güzel İzmir' dediği, milletimizin gözbebeğidir. Ama ne yazık ki yıllardır ihmalle, ilgisizlikle ve beceriksizlikle yönetilmiş; potansiyeli heba edilmiş, hizmete susamış bir şehir haline getirilmiştir. Sayan Başkan, adaylık döneminde ‘ben doktorum bu şehri iyileştireceğim’ cümlesini kurmuştu. Bakın, bu cümle aslında bir itiraftır. Sayın Başkan daha o günlerde, bu güzel şehrin hasta olduğunu kabul ediyordu. Peki, soruyoruz: Bu şehri kim hasta etti? Elbette ki yıllardır İzmir’i yöneten, aynı zihniyete mensup, CHP’li belediye başkanları! İzmir’i yıllardır ihmalle, ilgisizlikle, vizyonsuzlukla yöneten bir anlayış, bu güzelim şehri adeta kangren etmiş, sorunlar iç içe geçmiş, çözümsüzlükler kader haline gelmişti. Ve şimdi, bir yıl önce göreve gelen Sayın Cemil Tugay’a soruyoruz: Sözünü tuttu mu? Bu hasta şehre neşter vurabildi mi? İzmir’in kangren olmuş sorunlarına gerçekten bir müdahale yaptı mı? Gelin, bu soruların cevabını lafla değil, icraatla arayalım. Bu kürsü, bugün hesap günüdür. Bugün İzmir halkı adına soruyoruz ve hesabını istiyoruz! Rakamların diliyle konuşalım... 2024 yılı için İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi tam 45 milyar TL olarak belirlendi. Ve bu bütçenin yüzde 41’i, yani 18 milyar 623 milyon TL’si, yatırımlara ayrıldığı ifade edildi. Büyük laflar edildi, 'yatırım yılı' dendi. Ama ne oldu? Faaliyet raporuna bakıyoruz: Gerçekleşen yatırım harcaması 16 milyar 221 milyon TL. Yani, kağıt üzerinde yatırım için ayrılan paranın yaklaşık 2.5 milyar TL’si buhar olmuş! Bu, İzmir'in kaybolan umududur, bekleyen projesidir, ötelenen hizmetidir! Eğer bu 16 milyar gerçekten yatırımda kullanılsaydı, bugün İzmir'in dört bir yanında yeni alternatif yollar, modern otoparklar, yeşil alanlar, kent ormanları, kentsel dönüşüm şantiyeleri, battı-çıktılar, üst geçitler, alt geçitler görürdük. Ama yok! Çünkü o yatırımlar sadece rakamlarla, sadece kağıt üzerinde kaldı. Yani ne yapmışlar biliyor musunuz? Yatırım yapıyormuş gibi yapmışlar. Faaliyet raporunu incelerken istikrarı koruyan birkaç husus gözüme takıldı. İstikrar derken olumlu olarak algılamayın. Temel bir belediyecilik hizmeti nasıl yıldan yıla azaltılır, bunun örneğini, sizlerin hazırlamış olduğu belgelerle vereceğim. Faaliyet raporunu incelediğimizde bazı başlıkların istikrarlı bir şekilde ilerlediğini görüyoruz. Ama bu istikrar, bir başarı hikâyesi değil. Bu istikrar, hizmet üretmemenin, sorunları çözememenin, vatandaşa kulak tıkamanın istikrarıdır! En temel belediyecilik hizmeti nedir? Yol yapmak, yol onarmak! Ama gelin görün ki, İzmir Büyükşehir Belediyesi bu temel hizmeti bile her yıl daha az verir hale gelmiş” dedi.İZMİRLİYE KARŞI VERİLEN SÖZLERİN TUTULMADIĞININ BELGESİİzmirliye karşı verilen sözlerin tutulmadığını ifade eden Kocabaş, “Buyurun rakamlar elimizde… 2019 yılında: 1 milyon 757 bin ton asfalt dökülmüş. 2020 yılında 929 bin 691 ton. 2021 yılında 958 bin 791 ton. 2022 yılında 773 bin 612 ton. 2023 yılında 662 bin 563 ton. Ve 2024 yılında sadece 473 bin 797 ton! Yani düşüş her yıl artarak devam etmiş. Şimdi bakın, 2024 yılı için hedef 1 milyon 100 bin ton. Gerçekleşen ise bunun yarısı bile değil! Peki bu 473 bin tonun ne kadarı İzmir’in merkez ilçelerine atılmış? Sadece 287 bin tonu. 4,5 milyonluk İzmir’de, 3 milyondan fazla hemşehrimizin yaşadığı merkez ilçelere reva görülen asfalt bu! Ama billboardlara, afişlere, sosyal medyaya gelince ne yazıyor? “İzmir’in dört bir yanına 1 milyon ton asfalt atıyoruz” Attığınız değil, vaat ettiğiniz asfalt reklam panolarını kaplamış! Gerçekte ise İzmir'in dört bir yanı çukurla dolu! Lastik patlatan, alt takım dağıtan, kazalara neden olan yollarla! İzbeton’un elinde 3 adet asfalt plenti var. Bu tesisler saatte toplam 750 ton asfalt üretebilecek güçte. Günde sadece 20 saat çalışsalar, 15 bin tonluk günlük kapasiteye ulaşıyorlar. Yılda 200 gün çalışsalar, ortaya tam 3 milyon tonluk üretim potansiyeli çıkıyor. Bu, sıradan bir rakam değil. Bu, İzmir'in tüm yollarını baştan sona yenileyebilecek bir kapasite demektir. Ama ne olmuş? Üretilen asfalt sadece 473 bin ton. Yani tesis var, teknoloji var, imkân var ama ne yazık ki hizmet yok! Bugün İzmir’in dört bir yanı bozuk yollardan geçilmiyor. Binlerce noktada asfalt onarımı bekleniyor. Üstelik sadece ara sokaklar değil, ana arterler bile alarm veriyor. Üst kaplama neredeyse yok. Bazı yollar öyle bir hâlde ki, artık yama değil, yeniden yapım gerekiyor! Peki, Sayın Başkan ne yapıyor? Kapasiteyi kullanmıyor. Tesisleri çalıştırmıyor. Şehrin altyapısını göz göre göre çürümeye terk ediyor! Bizim meselemiz asfalt değil, zihniyettir! Sorun tesisin çalışmaması değil, vizyonun olmamasıdır! Çünkü bu şehirde artık bir irade boşluğu vardır! İzmirli hemşehrilerimiz, bu ihmalkârlığı hak etmiyor. Vatandaşımız, bu beceriksizliğin bedelini çukura düşen arabasıyla, bozuk yolda yürüyen çocuğuyla ödüyor! Parke kaplama yollar! 2023’te yapılan 746 bin metrekareden, 2024’te 142 bin metrekareye düşmüş! 7 kat düşüş! Hedefiniz 1 milyon metrekareydi, gerçekleştirdiğiniz 142 bin. Bu, sadece başarısızlık değil, aynı zamanda İzmirliye karşı verilen sözlerin tutulmadığının belgesidir" diye konuştu. Kocabaş Faaliyet Raporu ile ilgili eleştirilerine şu ifadeler ile devam etti;Bu kürsüde defalarca söyledik. Biz AK Parti Grubu olarak, mesele hizmetse, mesele milletin hayrınaysa, nereden geldiğine bakmadan doğruya doğru, yanlışa yanlış demesini biliriz. Bakın, TBMM’de bir dönem sizin grup başkanvekillerinizden biri şöyle demişti: “Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa, bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok.” İşte sizin siyaset anlayışınız bu! İnatla, ideolojiyle, millete rağmen siyaset! Ama biz öyle değiliz. Biz, İzmir’e faydalı her işi alkışlarız. Takdir ederiz. Hakkını veririz. Mesela... Süt Kuzusu Projesi! Aziz Bey döneminde başlamıştı. Güzel bir projeydi. Dedik ki; “Doğru bir iş yapılıyor, destekliyoruz.” Ama ne oldu? Yine elinizde çürüttünüz. Yine sürdüremediniz. Bakın şimdi rakamlara: 2021’de 14 milyon litre süt dağıtılmış. 2022’de bu rakam 8 milyona düşmüş. 2023’te yine 8 milyon litre. Ve 2024’te sadece 4.3 milyon litre süt! Üstelik bu yıl için kendi belirlediğiniz hedef neydi? 10 milyon 400 bin litre! Ulaştığınız ne? Yarısı bile değil! Bu projeye reklam yaparken değil, uygularken sahip çıkılmalıydı. Ama siz bu güzel işi bile sürdüremediniz. Yazık oldu. Gerçekten yazık! Büyükşehirlerde yeşil alan, sadece bir estetik değil; bir nefes meselesidir, bir sağlık meselesidir. Betonun, trafiğin, kalabalığın içinde vatandaşımızın nefes aldığı, çocuklarımızın oynadığı, yaşlılarımızın yürüdüğü o kıymetli alanlardan söz ediyoruz. Peki, İzmir'de tablo ne? 2023 yılında kişi başına düşen aktif yeşil alan: 17,3 metrekare. 2024 yılına geliyoruz, kişi başına düşen aktif yeşil alan ne olmuş? 17,6 metrekare. Yani bir yılda sadece 0.3 metrekare artmış! Bu artış, İzmir gibi bir metropol için son derece yetersizdir. Vatandaşlarımızın ihtiyacı olan yeşil alan miktarıyla bu rakamlar arasında ciddi bir uçurum vardır. İzmir’de bir deprem gerçeği var. 2020 depreminde, 117 canımızı yitirdik. İzmir’in doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, altı ve üzerinde deprem üretebilecek 17 fay hattının, aktif fay hattının olduğunu hepimiz gördük ve hepimiz biliyoruz. Gerek İzmir’de, gerek çevremizde meydana gelen en ufak bir sarsıntıda ve depremde hepimiz ciddi korkular yaşıyoruz. İzmir’de yapı stoğunda problem var, çarpık yapılaşma var. İzmir Büyükşehir Belediyesi ne yapıyor. Geçmişte de şimdi de salon toplantıları yapmaktan öteye geçemiyor. Faaliyet raporunuza yazdığınız ‘Kentsel dönüşüm çalışmalarımız 6 bölgede 248 hektar alanda devam etmektedir’ ifadesini gördük. Devam eden değil de duran inşaatlarını söyleseydiniz daha doğru olurdu. Duran Adam vardı, İyi bilirsiniz! Hatırlarsınız. İşte, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşümde başladığı inşaatlar, aynen o şekilde duruyor, hareket etmiyor. Gidip o duran inşaatlarından fotoğraf çekip, göstermek için buraya getirecektim. Büyükşehir’imiz, şantiyeleri gezip faaliyet raporuna koymuşlar. Yarım kalan, bitirilemeyen, duran inşaatları fotoğraflayıp koymuş. Faaliyet raporunu incelediyse CHP’li Meclis Üyesi arkadaşlarımız görmüştür! İZBETON aracılığıyla İzmirli hemşehrilerimizi mağdur eden Kooperatif rezaletine tekrar girmeyeceğim, bol bol zaten konuşuyoruz. Hani şimdi kooperatif modelinden Ege Şehir Planlama A.Ş.’ye geçiyorsunuz ya konut yapmak için. O Ege Şehir Planlama, 3 sene önce Büyükşehir çalışanlarımıza ev yapmak için inşaata başladı ya. Daha yarısına bile gelemden çalışmalar durdu. 2 ay önce gittim fotoğraflayıp şantiyenin aşamasını burada gösterdim. Durum ortada. Ayrıca, Büyükşehir’in binasının akıbeti belli değil. İnsanlar kendi evini yapamayan, kendi çalışanın evini yapamayan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşümü ne kadar yapar diye sorar.Güzel İzmir’imizi yarım kalan, bitirilemeyen hizmetler şehri yaptınız. Neden bunu söyledim. Bakın, Karşıyaka Mevişehir’de, kentin göbeğinde bir beton yığını var. Kaderine terk edilmiş Opera binası var. İzmir’in sanat merkezi iddası ile yola çıktınız, şimdi utanç vesikası olarak orada güdük bir vaziyette orada duruyor. 2016 yılında, Halkapınar Yeraltı Otoparkı ihalesi sonuçlandı ardından işlere başlandı. Orada 2 güvenlik görevlimiz de heyelan sonrası hayatlarını kaybetti. Kendilerine tekrardan Allah’tan rahmet diliyorum. İşlere başlarken bol bol haber, duyuru, PR çalışması… Sonuç, hala bitilemedi. Buca Onat Tüneli. Yıllar geçti. Bir ara iş durdu, tünelin içinden otlar bitmeye başladı. 10 yıl oldu, daha bitmedi. Şirinyer Parkı Sosyal Tesisleri, 2017 faaliyet raporundan itibaren projesi hazırlanıyor olarak geçiyordu. 2024 faaliyet raporunda ‘’Yükleniciden keşif-metraj çalışmaları istenmiş proje tamamlanmıştır.’’ İfadesi geçti. 8 yılda projesini tamamladıysanız, siz düşünün artık kaç yılda bu proje hayata geçirilecek! Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi 4. Faz’ı 9 yıldır bitirilmedi. Bu ay sonu, açılacağını söylediniz. 10. yıla girmeden bitirilmesi, takdire şayan! Sayın başkanın Körfezde halk plajları hayali vardı, vatandaşa ‘Siz simitleri hazırlayın’ demişti adaylığında. Buradan tekrar soralım Sayın Başkana, ‘simitler hazır, ne zaman körfeze girilecek?’’ Sayın Başkan, bir şehri yönetmek, sadece projeler yapmakla değil, onları gerçekleştirmekle olur. İzmir, yarım projelerin değil, tamamlanmış hizmetlerin şehri olmalıdır. 2023’te 28 bin sokak hayvanı kısırlaştırılırken 2024’te 24 bin 759 sokak hayvanı kısırlaştırılmışsınız. ‘’İzmir Büyükşehir Belediyesi kısırlaştırma çalışmalarına hız verdi’’ diye basına haber servis ediyorsunuz ama gerçekte frene basmışsınız! 2024’te 10 kilometre bisiklet yolu yapacağı hedefi koymuşsunuz yapılan sıfır kilometre. Hatta biz buna eksi diyebiliriz. Tunç Soyer’in yaptığı bisiklet yolunu da kaldırdınız. İlk 180 gün vaatleri diye vaat tablonuz vardı. Biz dedik seçim heyecanı, bekleyelim dedik. Bir yıl geçti; Deniz taksiler faaliyete geçmedi. Akıllı trafik sistemi ile trafik rahatlamadı. Su fiyatlarında indirim değil yüzde yüze varan zam oldu. Yokları oynadınız. Bugün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın meclise katılım süresi ile ilgili 1 yıllık performansına dair çarpıcı verileri paylaşmak istiyorum. Bu rakamlar, İzmir halkına ve belediye meclisine karşı nasıl bir yönetim anlayışının benimsendiğini gözler önüne sermektedir. 39 Meclis oturumunda burada bir araya geldik. 21 oturumda Başkan Cemil Tugay yok. 4 oturumda da Cemil Tugay, meclisi bırakıp gidiyor. Sadece 14 oturumda tam katılım sağlıyor. Sayın Başkan, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi toplantılarının %54’üne hiç katılmamıştır. Yani, Meclis’in yarısından fazlasında bulunmamış, İzmir’in en önemli kararlarının alındığı bu çatıya uğramamıştır. Bununla da yetinmemiş, katıldığı toplantıların %10’nunda ise meclisi yarıda bırakıp çıkmıştır. Kendi isteğiyle aday olup seçildiği bu görevde, üzerine düşen en temel sorumluluklardan biri olan meclis toplantılarına katılmak bile kendisine ağır gelmektedir. Sayın Başkan’ın tam katılım gösterdiği oturum oranı ise sadece %36’dır. Yani İzmir’in en kritik kararlarının alındığı toplantıların üçte ikisinde ya yoktur ya da yarıda bırakıp gitmiştir. Sayın Tugay, bu rakamlar sizin İzmir’e ve İzmir halkına olan ilginizin en net göstergesidir. Belediye başkanlığı makamı ciddiyet ve sorumluluk gerektirir. Ancak görüyoruz ki, bu makama oturan kişi şehrin en temel yönetim organına dahi gereken özeni göstermemektedir. Bu mecliste alınan kararların altına imza atmayan, tartışmalara katılmayan, İzmir’in sorunlarına kulaklarını tıkayan bir başkan İzmir’e ne verebilir? Sayın Cemil Tugay, bundan bir yıl önce göreve geldi. Ancak göreve başlar başlamaz, sanki belediyeyi başka bir partiden devralmış gibi, önceki dönemden kalan neredeyse tüm bürokratları tek tek görevden aldı. Bunları saymakta biz zorlandık, tam bir rakam veremiyoruz. Adeta baştan aşağı değişim oldu! Hadi bunu bir nebze anlayabiliriz. Her gelen kendi kadrosuyla çalışmak isteyebilir. Ama asıl sorun buradan sonra başlıyor. Çünkü Sayın Başkan yalnızca partilisi olan selefinden kalanları değil, kendi atadığı bürokratları da görevden almaya başladı. Üstelik jet hızıyla! Bunu neden yapıyor? Bürokratlar mı yetersiz, yoksa Başkan'ın kararlarında mı bir istikrarsızlık var? Kamuoyunun aklındaki soru tam da bu: Başkan dört dörtlük işler yaptığını düşünüyorsa, kendi seçip atadığı isimler neden görevlerini yapamıyor? Şimdi buradan, tarihe not düşmek adına, yalnızca kamuoyuna açık kaynaklardan ulaşabildiğimiz kadarıyla Sayın Başkan’ın bizzat atayıp, ardından görevden aldığı isimleri sırasıyla paylaşıyorum. Fazlası olabilir, eksiği yoktur. Eksikleri varsa, kendileri buyursun tamamlasın.”ATMACA: DENGEYİ NASIL SAĞLAYACAKSINIZ?AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca ise, "Engelleyenin hükümet değil belediyenin iç dinamiklerinden kaynaklı iç aksaklıklar olduğunu anlatmaya çalışacağım. Göreve geldikten sonra İZBETON ile ilgili önerilerim olmuştu. İZBETON'un mıcır ocağı var ve buranın işletilmesini ihale ile bir başkasına verdi. Bir kredi var. Dünya Bankası Türkiye Deprem Sel ve Orman Yangınları Acil Durum Yeniden İnşa Kredisi... İller Bankası kredi finansmanın sağlanması amacıyla Dünya Bankası ile kredi anlaşması imzalamıştır Bunun 110 milyon Euro'luk kısmı İzBB'nin kefaletinde hizmete sunulmuştur. 31 Mart tarihine kadar tüm sözleşmelerin imzalanmasını istiyor İller Bankası. Yani kredi hazır gelin kaynağı kullanın demiş. Şuan 44 milyon Euroluk kredi kullanılamayacak. Kim kimi engelliyor ortada.Kimse kimseyi engellemiyor. İzBB'nin en büyük rakibi kendisi. 5 yıllık görev sürecimizin ilk yılını doldurduk. 1 yıllık süreçte muhalefet olarak borç batağındaki istiraklere sermaye artışlarını, imar planı değişikliklerini, içme suyunun, yetersiz trafik altyapısını, kronikleşmiş altyapı sorunlarını, arıtma tesisini, adrese teslim doğrudan ihaleleri, emekçilerin hak arayışlarını, sürekli görev yeri değişen bürokratlarını, CHP Genel Merkez tarafından hazırlanan metinler hazırlanması ve diğerleri... 1 yıldır uyarıyoruz ve şirketlerde yapılan ihalelere dikkat çekmeye çalışıyoruz. İzmir dışından 11 ihale yapıldığına dikkat çekmiştik. Biz söyledik biz dinledik. Aynı sistem devam ediyor. Bu sistemle devam ettiğiniz sürece meali dengeyi nasıl sağlayacaksınız? Ayrıca bu işleri yapan şirketlerin bazıları İstanbul'da yürütülen yolsuzluk operasyonunda adı geçenlerle ihtisaslı. Yarın soruşturmanın bir ayağı izBB'ye uzanırsa hepimiz derin üzüntü duyarız. Şirketler dahil toplam borç ne kadar? hangi yatırımlar yapıldı da bu borç birikti? 2024 seçim sonuçlarına güvenmeyin. SHP 39 belediye kazanmıştı... izmirliler en pahalı suyu kullanırken bir terim ile karşılaştı. Tasarruf için zam... Bu ekmek için Ekmeleddin sloganı gibi herhalde... 5393 sayılı kanunda yıl içinde aylık ve ücretlerde beklenmedik artışın gerçekleşmesi durumunda seviyenin altına inen kadar yeni personel alınmaz, alınması halinde oluştuğu andan itibaren faizleri ile belediye başkanından tahsil edilir diyor. Sayın başkan göreve geldiğiniz günden bu yana şirketler dahil kaç kişiyi işe aldınız? Gelelim adaylık meselesine. Şu anki koşullara göre üniversite diploması olmayan bir kişi nasıl aday olacak? Dikkat çekmek istediğimiz asıl nokta, usulüne aykırı biçimde yapılan yatay geçiş görünümlü dikey geçişin neticesinde binlerce kişinin hakkı gasp edilerek elde edilmiş üniversite diplomasının iptal edilmiş olmasıdır. Öncelikle bu sorunlar çözüme kavuşmalı, daha sonra adaylık ve seçim konuları gündeme taşınmalıdır. Elbette ön seçim yapılabilir, ama bunun adının önseçim olabilmesi için birden fazla aday olması gerekmez mi? Yapılan bu oylama olsa olsa örgütün eğilim yoklamasıdır. Henüz tarihi belli olmayan bir seçim için bu telaşın nedeni anlaşılamamaktadır. Sürecin bu noktaya gelmesi tesadüf değildir. Avukat Gökhan Taşkapan’a ait olduğu iddia edilen ofiste sıralanan para kulelerinin görüntüleri basına sızdırılmıştır. İddiaya göre CHP İstanbul İl Başkanlığı’na bina alınması için bu hazırlığın yapıldığı ifade edilmiştir. Şimdi size sormak istiyorum, o ofisteki görüntüleri sızdıranlar CHP’li , ama suçlu hükümet öyle mi? Kusura bakmayın arkadaşlar, İstanbul’daki ihaleler ile iltisaklı olan firmalar İZBB ‘den çatır çatır pazarlık usulü iş alıyorlar. Tekrar hatırlatalım ve dikkat çekelim, İstanbul’da yürütülen soruşturmalarda REFORM Vakfı yöneticilerinden bazıları hakkında soruşturmalar devam ediyor. Tekrar sormak istiyorum, bu konuda herhangi bir araştırma yaptınız mı? Kooperatiflerde yaşanan rezalet ile ilgili tek bir suç duyurusu dahi yapmadınız. Yarın, benzer soruşturmaların İZBB bünyesinde gerçekleşmesi inanın hepimizi derinden yaralar" diye konuştu.MECLİSTE 'RUH SAĞLIĞI' GERGİNLİĞİ CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul’un AK Parti Meclis Üyesi Nail Kocabaş'a yönelik 'ruh sağlığından endişe duyuyorum’ ifadelerini kullanması mecliste tartışma yaşattı.AK Parti Grubu Yurdakul'a sözlerini geri alması için talepte bulundu. Ancak Yurdakul’un sözlerine devam etmesi sonrası ise mecliste tansiyon yükseldi.Karşılıklı olarak seslerin yükseldiği oturumda meclis üyeleri birbirlerinin üzerine yürürken meclise 10 dakika ara verildi.KİŞİLİ: BİZ ÜSLUBUMUZA DİKKAT EDERİZ SİZ DİKKAT ETTİĞİNİZ SÜRECEAra sonrası söz alan AK Parti Meclis Üyesi Dilaver Kişili, “Sayın Tugay'ın ilk bütçe görüşmesi. İzmir'i ve 30 ilçeyi konuşuyoruz. Gönül isterdi ki tüm belediye başkanları burada olsun. Altan abinin, bu kadar tecrübeli bir siyasetçinin Türkiye Cumhuriyetini tefeci olarak nitelendirmesini kendisine yakıştıramadım. Karaburun Belediye Başkanı diyor ki biz ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı bilen bir belediyeyiz'. Demek ki CHP’nin diğer belediyeleri ayağını yorganına göre uzatmayı beceremiyor. Siz burada Türkiye Cumhuriyetine Tefeci diyeceksiniz... Ben bunu kabul etmiyorum. Siz Türk halkının parasına çökeceksiniz, ödemeyeceksiniz SGK borçlarını, sizin üstünüze yük olarak kaldı diyebilirsiniz... Eğer ki siz bu devletini tefeci olarak nitelendirirsiniz aynı söyleme aynı söylemle karşılık veririm. Biz nezaketimizi hiçbir zaman bozmadık. Bizim burada nezaketle ilgili problemimiz yok. Biz burada konuşulan söyleme göre cevap veriyoruz. Tefeci diyemezsiniz! SGK borçlarını iktidar almıyor, Türkiye Cumhuriyeti hazinesine gidiyor. Siz Türkiye Cumhuriyetine diyemezsiniz! Siz devletten hizmet alıyorsunuz, destek alıyorsunuz sonra kalkıp Türkiye Cumhuriyeti devletine tefeci diyemezsiniz. Biz üslubumuza dikkat ederiz siz dikkat ettiğiniz sürece" dedi.SİZ TEFECİ İÇİN ÖZÜR DİLEDİNİZ Mİ? Kişilinin sözlerinin başında ise CHP'li meclis üyeleri sıralara vurması bir gerginlik daha yarattı. O sırada Kişili konuşmasına devam etti. Kişili, “Siz tefeci için özür dilediniz mi? Yeni hizmet döneminin ikinci yılına girmiş bulunuyoruz. Her şeyden önce temennimiz çeyrek asırdır kaybeden İzmir'e bu yıldan başlayarak gerçek somut hizmet reva görülür. Bizde doğruları söylemeye, kentin sesi olmaya devam edeceğiz. İzmir çöp-çamur-çukur üçgeni ile baş başa bırakıldı. Her becerilemeyen işe kılıf bulmak için iktidara yüklenmekten vazgeçilmedi. Büyükşehir Belediyesi'nin en büyük en büyük hizmet alanı İZSU... Ben bugün bürokraside bu kadar değişiklik yapılmasını anladım. Çünkü bürokratlarımız sizi dinlemiyor. Buna boykotçu İZSU Genel Müdürü dahil. İZSU müdürüne talimat verir misiniz Karşıyaka Demirköprü'deki çukurun kapatılması ile ilgili. Bu sefer bir süre koyun İZSU Genel Müdürünüzün bir sınavı olsun. Koku problemi ile ilgili bakanlık ve iktidar suçlandı. Yeşildere'den geçince özellikle Melez Deltası'ndan dehşet bir koku gelmeye başladı. Bugüne kadar ilkel bir yöntemle orada bir çalışma yapılıyordu. Kireç! Sanırsam bugün kireç ihalesine çıkılmaya unutuldu. Güzelim İzmir maalesef komedi gösterilerinde kokuyla gündem olmaya başladı. Bu da hepimizi üzüyor. Umarım en kısa sürede toparlanır" diye konuştu.ALTINKESER: BEN DERHAL KAPATILAN BİR ÇALIŞMA GÖRMEDİMMHP Grup Başkanvekili Bahadır Altınkeser ise, “Yaptığım çalışmaların tamamı hazırladığınız kitapçıktan alındı. BİSİM projesi... Tunç Soyer'in projesiydi. Burada da BİSİM ağımızda hizmet vermeye devam ettik demiştiniz. Sizi yanlış yönlendirmişler. 60 istasyonunuz yok şu an aktif 24 istasyonumuz var. Hatta 24 bile değil. Fuarın içinde 3 tane gözüküyor. Dün gittim Basmane'deki istasyona gittim 14 park halinde bisiklet olduğu söyleniyor ancak 1 tane bisiklet var. İstasyonlarımızda an itibari ile bisiklet yoktur. Turuncu özel bir şirkete ait bisikletler BİSİM istasyonlarını kullanıyor. Bizim bisikletlerimiz nerede? 2024 kısmında demişsiniz ki 473 bin ton asfalt ile 1 milyon arazi kaplaması yaptık... Cemil Başkanın bir paylaşımı vardı Buca'da bir asfaltlamaları vardı. 8 kilometrelik yol, ilk 2 kilometresine asfalt yapılmadı. Sonra 2,5 kilometre asfalt yapıldı, son 2,5 kilometre bırakıldı. Asfalttan aniden toprağa düşüyorsunuz. Altyapı konusunda yaya alt ve üst geçitlerinin yapılması faaliyeti. Mustafa Kemal Sahil bulvarındaki geçit feshedildi denildi ancak Ocak ayında açılışı yapıldı. Burada bir sorun var. Yaya üst geçidinin gecikme sebebi deniz kenarındaki ayağın deniz suyuna karışmasıydı. Asansöre su bastığı fotoğraf var. Sonra kule kapatıldı. Üst geçit açıldı deniliyor ancak asansör çalışmıyor. Engelli vatandaşların ciddi mağduriyeti var. Kara tarafında kabin gözüküyor ancak deniz tarafında kabin bile gözükmüyor. Asfaltta başarılıysanız niye kentin tüm yolları köstebek yuvası? Kent merkezinde yapılan çalışmaların derhal kapatılacağı kent dışındakiler de 20 gün içinde kapatılacağını söylemişti Cemil Başkan. Ben derhal kapatılan bir çalışma görmedim. Portakal Vadisi kafeterya binası yapılmıştır deniliyor. Kafeteryanın durumu ortada. Camı çerçevesi indirilmiş. Niye? Portakal vadisi açılmadı. Tunç Soyer 30 Mart'ta bölgeye gidiyor, çalışmaların bittiğini 1 ay içinde açılacağını söyledi görevinin son gününde. 200 dönümlük bir alan. 1 yıldır burası ile ilgili hiçbir çalışma yok. Alan bakımsızlıktan çürüyor. Kent bostanı projeniz varmış... Sizin hazırladığınız kitapçıkta. Fırat Yaşan Park'ta baktım paramparça. Bir tane daha var parkta ama o da yandaki komşulara ait belediye olarak siz sahipleniyorsanız yanlış yapıyorsunuz. Uzundere'deki ise sadece taş duvarlarla çevrilmiş. Oradaki insanlar garip şekilde garip şeyler ekmeye başlamış kent bostanında. İstanbul'dan bir çok konuda bilgi alıyorsunuz destek alıyorsunuz bence bu konuda da biraz destek ve bilgi alın" diye konuştu.YILDIZ: EMEKÇİLERİN MAĞDURİYETİNİ GİDERMEDEN MENEMEN'E BAŞLAMASINMenemen örneği üzerinden konuşma yapan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, "Süre daraltmasını grup başkanvekilleri de yaşadı önemli değil önümüzdeki ay kesin hesap var orada da konuşuruz. İzBB Başkanı asli göreviniz oturduğunuz yerden size yönelik eleştirileri dikkatlice dinleyip sonra cevap vermek. Eğer bu şehrin Şehri emini sıfatı taşıyan değerli başkan bu şehrin seçilmiş grup başkanvekilinin kullandığı 'siyasetin yarısı rekabetse yarısı nezakettir' söylemine müdahale etme nezaketsizliğini gösteriyorsa üzüntüyle karşıladığımı belirtmek isterim. Her birimiz kendi teşkilatlarımızdan gelmiş insanlarız. oturduğunuz yerden laf atmak yerine kürsüye gelirseniz nezaketle dinlemekten mutluluk duyarım. Biz İzmir'in konularını tartışmaktan çekinmedik, çekinmeyiz. Ben İzmir'in meselesi ile dertlenme, çözüm için akıl üreten bir grubun temsilcisiyim. Benim bugün 2 genç kardeşim hem çöp melesinde hem dönüşüm meselesinde sunum yapacaklardı. Derdimiz kentin sorunlarını ortaya koymak, tartışmak ve özümün paydaşı olmak. Ne yaptık? İzmir'in stratejik planında temel anketler yapmışlardı. İzmirli altyapım sorunlu, imar planlama sorunlarım var, çevre problemlerim var, körfezim kirli, otoparklar sorunlu, yeşil alanlar az diyordu. Benim eklediğim 2 madde vardı. Mali yapımız problemli ve geçen dönemden miras alınan engelleniyoruz anlayışı. 8 kavşak ve köprüyü çok önemsiyorum stratejik planda. Bunların hepsi geçen dönem çok elettirdiğimiz ve sizin yok saydığınız Tunç Soyer döneminde tamamlandı. 8 projesi tamamlanmış kavşaklarla ilgili 618 milyon öngördüğünüz, sadece Mürselpaşa'nın 418 milyon olduğunu düşünürseniz bunların yapılmasına imkan yok. Ancak bunların yapılması için her türlü desteği vermeye hazırız. Portakal Vadisi umut ediyordum ki yaşıyordur. Ege Şehir'in bitiremediği Çiğli'deki tesisleri geziyordum. Tohum içler acısı. Yeşille ilgili Soyer'in ortay koyduğu planlar içler acısı. Bu kente yapılmış büyük haksızlıktır. Bir deprem planımız var Radius diye. 7 şiddetinden büyük deprem olsa Hilal Köprülü kavşağımız yok. Bunlarla ilgili hazırlanmış bir çalışma yok. 99'dan bu güne yönettiğiniz bu kentte kentin deprem sorumluluğu omzunuzda. Çünkü sıvılaşma riski 99 yılında yazılmış. CHP’li meclis üyelerine seslenmek isterim; Bir kere şu raporu okudunuz mu? 1 Nisan 2024 tarihinde Sayın Tugay belediye başkanlığını alırken İzBB'nin 7,5 milyar vergi ve SGK borcu vardı. Bugün itibari ile 27 bin çalışanla alınan 34 bin çalışanı bulan, Tunç Bey'in 12 bini bulan işçi alımları ile onların ödenmemiş vergi ve SGK borçları ile sizin de ödemediğiniz borçlarla bugün yükümüz 15 milyar TL'yi buldu mu bulmadı mı? Cemil Bey göreve geldiğini 2 milyar İZBETON'un yükünü ödedi mi? Ödedi. Bu yükü AK Parti veya MHP mi oluşturdu? Bunu rozetlerini taşıdığınız CHP'li belediye başkanları oluşturdu. Çöp meselesi... Harmandalı Bergama, Ödemiş ortada. Bir önerimiz olacak. Beni en rahatsız eden konulardan biri şu; 25 yıldır yönettiğiniz bu kentte bu güne kadar bitirip anahtar teslimi yaptığınız konut sayısı 1150. Şu an benim canımı yakan başka bir gerçeklik. Menemen'deki işi yapacak şirket Egeşehir A.Ş. Vatandaşlar bu şirkete güvenerek 60 bin başvuru yaptı. Ben gittim dün Çiğli'ye 2 vatandaş vardı mangal yapıyordu. Egeşehir'in bizzat sorumlu olduğu arsa sahibi olarak bulunduğu, mecliste oy birliği yaparak belediye çalışanlarımıza konut yapma şartını biz önerdik. 450 belediye çalışanı. İnşaatlar 1 yıldır duruyor. Sordum oradakilere. Siz hangi firmasınız dedim. Ne bileyim dedi. City Konsektun dedi. Bu şuan il başkanınızın kooperatif başkanı olurken yardımcısı olan il başkanınız ile aynı büroda bulunan bir şirket. Bu şirket bir milletvekilinizin kardeşine devredilen şirket. 2023 yılında devralmış ve oradan sorumlu. Bu şirket Örnekköy'ü batırdı, Aktepe Emrez'i batırdı, Uzundere'yi batırdı ancak ne hikmetse orada duruyor. Emekçiler Yapı Kooperatifimiz dün itibari ile ihtarname çektiler. Dediler ki 'anahtar teslim anlaştık sizle.' Herkes kapısının önünü süpürecek. Ben AK Parti'nin İzBB Meclis Üyesiyim. Benim sorumluluk alanım burada. ATTIĞIM imzanın kanunlar karşısında bir karşılığı var. Ben attığım imzalarla ilgili hesap vermeye hazırım. Sizden de o cesareti bekliyorum. 450 çalışanı toplayın haydi! Ben inşaat sektöründe faaliyet gösteren biriyim. Benim bir şirketim inşaat işine başlamak 200 milyonu alıp cebime koyacağım, sonra da orası öyle dururken diyeceğim ki internetten bana başvur sana konut yapacağım diyeceğim. Siz böyle bir şirketi gidip eşinizi dostunuza önerir misiniz? İlk önce Egeşehir emekçilerle ilgili konutları bitirecek. Kesin hesapta daha çok somut örnekler getirecek. Grubumuzdan arkadaşlar maalesef yönetemediğiniz sorunları buraya getirecek. Emekçilerin mağduriyetini gidermeden Menemen'e başlamasın. Yeni bir mağduriyet yaratmayın” dedi.TUGAY: GÖZTEPE TARAFTARI İLE ARAMIZI BOZAMAZSINIZSon olarak konuşan Başkan Cemil Tugay, "Gözümüzün içine baka baka hakaretler edilmesi yalan söylenmesi akıl alır iş değil. Bunun siyasetin nezaketinden bahsedilen insanların bu tarafta konuşulanlara bakması lazım. Sorulan sorulara cevap verebilirim. BİSİM 24 tane var denildi. BİSİM istasyonlarının 24'ünn aktif olduğunu duyurdu. Diğer bisikletler ben gelmeden önce kullanımdan kaldırılmıştı. Ben geldikten sonra kullanılanları devreye sokunca 24 tane aktif olabildi. Mayıs'ın sonunda bin tane yeni bisiklet gelecek. 500 tanesi elektrikli 500 tanesi elektriksiz kentimizin hizmetinde olacak. Deniz Taksi denildi. Kendim teknelere binerek denedim deniz taksileri. Sıfırdan İzmir'e özel yaptırıyoruz. Bunların ruhsatları ile ilgili çalışılıyor. Bende daha hızlı yapmaya istedim ancak ülkemizin imkanları böyle. Kent bostanları görsellerini gösterdiniz. Kadifekale'de çalışanlarını göstermediniz. Portakal Vadisi'nin kesin kabulü yapılmamış henüz. Size eksik bilgi vermişler. Oranın bakımından müteahhit sorumlu. O durumda olduğu için teslim almıyor arkadaşlar. Benden önceki dönemle ilgili benimde sorduğum sorular var. O soruların cevaplarını aldığım zaman eleştiriyorsunuz ya niye değiştirdin yöneticileri diye. Bir taraftan öyle karmaşık haliniz var ki. Eleştiriyorsunuz şura da bu hata vardı, şu fabrika çalışmıyordu diye... Başladığımıza göre 2 bina az personelle çalışıyoruz şu hali ile 35 bin kişi var. Bu kurumda bazı insanlar bazı yanlışlardan elbette sorumlu tutulacak. Bende daha iyi yönetim vaadinde bulunduysam elbette daha iyi çalışacağına inandığım kişiler göreve getireceğim. Bunu yaparken neye göre yaptığımız sorgulamanız lazım. Göreve gelen arkadaşların greve geldikten sonra yaptığı başarılara bakmanız lazım. Siz onların emeğine saygı duymuyorsunuz. Gecesini gündüzüne katarak çalışan arkadaşlarımız tüm İzmir'in büyük saygısını kazandılar. Milletin parasına çözemezsiniz dedi sayın meclis üyesi. Kazım Bey deprem vergisini anlattı kur korumalı sistemi anlattı, ülkenin kayıplarını anlattı. Bir veriye ulaşamıyorum. Biri baksın lütfen. İzmir'de son 1-2 yılda devlet eli ile kaç satış yapıldı. Bunların toplam maliyeti ne kadar? İzBB bütçesi yüzde 95 hazineden geliyor deniliyor. Hazineye para nereden geliyor? Benim bildiğim kadarıyla her şehrin kendi vergi gelirleri var oradan bir pay veriliyor. Bu vermek zorunda olduğunuz para. 2024 yılında İzmir'den toplanan verginin 3,89'u İzmir'e yatırım olarak geri dönmüş İzBB'ye verilen para dahil. İzmir'den toplanan para satılan arazi hariç sadece vergilerin yüzde 3,89'unu belediye gelirleri dahil göndermişler. Şehirlerden toplanan vergilerin dönüşümde 81 ilden 75'inci sırada. Ben İzmir'i sevmiyorsunuz dediğimde 'neden diyorsunuz' diyorsunuz. İzmir’i seven insan bunu kabul etmez. SGK ve vergi borcu nasıl oluşuyor? Personel giderlerinde. Bu pandemi ile başladı. Pandemi döneminde tüm ülke etkilendiği gibi... İzBB ve İzmir başka bir gezegende miydi? Ekonominin kötü olduğu günlerde bir tek biz suçlanıyoruz. Ne güzel ya... Sanki ülkedeki tüm belediyeler süper, AK Partili belediyeler inanılmaz uçuyor, hiç borcu yok bir tek İzBB mi? Ardından ekonomik kriz... Öyle bir tablo ki. 5 yıllık dönemde TÜİK verilerine göre enflasyon oranı yüzde 563,9... Bugün SGK'nın alacakları için uyguladığı yıllık faiz yüzde 48... Bildiğin banka faizi. Nasıl oldu da para arttı deniliyor. Faizin faizinin faizinin faizi nedeniyle bu para artıyor. Bu memlekete sadece İzBB'nin ekonomik sorunu olsa eleştirileri kabul ederdim. Memleket çökmüş insanlar yoksulluktan kırılıyor, faiz almış başını gitmiş, her şey bu kadar kötüye gidiyor bunların hiçbirini görmeyelim sadece İzBB'nin borçlarından mı bahsedelim? Benim dönemimde borç kesinlikle artmadı. Bunları kesintilerin gölgesinde yaptık. 4 aydır yüzde 45'i kesiliyor gelirlerimizin. 6 milyar TL... Yaptıklarımız yeterli mi tabi ki değil. İçimiz gidiyor. Arkadaşlarımız gece uyuyamıyor o kadar dertleniyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde kent lokantası yok. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde bu kadar sefalet içinde yüzen bir ülke yok. Birilerini zengin etmek için değil adalet olsun, adaletle insanlar yaşasın diye dertlenen insanlarız. Lütfen iktidar sarhoşluğuna kapılmayın. İnanın bu dünyada kimsenin iktidarlığı sonsuza kadar sürmemiştir. Bizlere ve halka uygulanan bu zulüm mutlaka bir gün bitecek. Bizim yaşadığımız dışında İzmir mi var? Körfez kokuyor diyorlar ben gidiyorum koku falan yok. kimyasal olarak 3 ayda bir yapılan ölçümlerde körfez temizleniyor iyiye gidiyor. Böyle bir şey olunca sevinmemiz lazım. İzmir'i seven insan sevinir. Ancak bir yerden koku gelsin de abarta abarta anlatayım diye bekleyen insanlar var. Sonra biz İzmir'i sevdiğiniz nasıl söyleyeyim. 1 kuruş vermediğiniz işi, bugün elektrik zammı yüzünden 0-4 metreküp arası zam yapmadan karşılamayı amaçlayan, daha fazla tüketimde insanları firenlesin diye zam yapmak zorunda kalan İZSU 3 kuruş para ile harikalar yaratıyor. Ayakta alkışlanması lazım. 4'üncü faz bitti. Ağrıma giden şeyler şu; Kimse kürsüye gelip Göztepe taraftarını bana düşman yapmaya çalışamaz. Bu ahlaki bir tavır değil. Siyaset bu olamaz. Mehmet Sepil başta olmak üzere Göztepelilerin hepsi nasıl iyi niyetle yaklaştığımı biliyor. Bulmuşsunuz birilerini, AK Parti İl Binasını ziyaret edenler, milletvekili ile fotoğraf verenler... Tribünlerde Mustafa Kemal'in askerleriyiz diye slogan atanları ak partili yapıp bana karşı mı kışkırtıyorsunuz? Başladığımdan beri 1 tane Karşıyaka maçına gitmedim, Göztepe maçına gittim. en Göztepe'yi ve taraftarını çok seviyorum ve büyük saygım var. Göztepe kazandığında sevinen kaybettiğinde üzülen biriyim. İstanbul takımı da tutmuyorum. İzmir'in takımlarını birbirine düşüren siyasetçiler olmayın. Böyle bir kışkırtmaya girmeyin yakışmıyor. Bir meclis üyesi gelmiş belediye başkanları burada yok diyor. Kendi belediye başkanını 1 gün görmedik burada. Dönüp kendi belediye başkanınıza sorsanıza. Meclise mi şehre mi saygınız yok? Onların bütçeleri de kararları da buradan geçiyor. Menemen Meclis Üyeleri olarak sizler buna itiraz etmelisiniz. Diğer belediye başkanlarına bakacağınıza önce dibinizdeki belediye başkanına bakın” dedi.BU KENTE İYİLİK YAPMIYORSUNUZBeledi bürokratlarını kastederek konuşan Başkan Tugay, "Ben her birini sırtımda taşırım. Niye değiştirdiniz diyorsunuz ya. Bu şehri beklediğimiz insanlara oranla 100 kat daha fazla sevdiği için, çalışanlara da meclis üyelerine de vatandaşlara da yüz kat daha fazla saygılı oldukları için, ülkesini sevdiği için. İktidarlar hiç ummadığı kadar hızlı değişebilir. Ülkenin yüzde 70'i alınan kararı haksız bulurken nereye gidecek bu iş. Savunduğunuz şeylere dikkat edin. Bugün sırıtarak izlediğiniz şeylerin hesabı sorulur. Buraya bir şeylerin hakkını savunalım diye gönderdi insanlar bizi. Bu memleketin gerçeği bambaşka İzBB'nin parasını keser bu kente iyilik yapmıyorsunuz. Buna taraftar olamazsınız. Böyle bir ortamda bizi sıkıştırıp sonra neden asfalt yapmıyorsunuz gibi basit şeyler söyleyerek olmaz bu iş. Paranın nereden ne kadar geldiği belli. Rakamlarla belli. Bir çok bize kredi vermek için ön akşam yaptığımız banka bekliyor. Hazinenin ön onayını bekliyoruz. Kefalet yok garanti istenmiyor. İzBB'ye güveniyorlar bu bankalar. Ben teşekküre gittiğimde bunlar için de yardımcı olmaları için rica edeceğim. Eleştirileriniz başımızın üstünde ancak yalan yanlış ifadelerle iftiralara maruz kalmak kabul edilebilir bir şey değil. Örnekköy'de inşaatlar kaldığı yerden devam ediyor. Diğer alanlarda da inşaatlar devam edilecek. Hak sahiplerine projeler söz verildiği gibi teslim edilecek. menemen2dei proje ile bunların arasında bir bağ yok. Bambaşka işler. Sizin güvensizliğiniz olabilir ancak bunu 2 sene içinde kıracağız. Halkımızın güveni başvuru sayısından belli” diye konuştu.
Yerel Haberler
Yayınlanma: 19 Nisan 2025 - 00:16
İzmir Büyükşehir Meclisinde 7 saatlik faaliyet maratonu!
Yaklaşık 7 saat süren ve sık sık tartışmaların yaşandığı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde 2024 yılı faaliyet raporu görüşüldü.
Yerel Haberler
19 Nisan 2025 - 00:16