Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN / ÖNCÜŞEHİR – Büyük yıkım ve can kayıplarına neden olan 30 Ekim 2020 İzmir depreminin üzerinden 5 yıl geçti. Elim olayda hayatını kaybeden 117 can için Bayraklı’da bir anma töreni düzenlendi.Tören öncesi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç ile çok sayıda ilçe belediye başkanı ve deprem anıtına karanfil bıraktı.
TUGAY: DEPREM KİMİ SİYASİ GÖRÜŞÜNE İNANCINA GÖRE AYIRIYOR?Depremin siyasetinin yapılmaması gerektiğini vurgulayan Başkan Cemil Tugay, “Hayatım boyunca unutmayacağım bir an. Bizzat yaşadığım sarsıntı da ben Karşıyaka Belediye binasındaydım. Sarsıntı yaşayarak devam ettiğinde büyük bir deprem yaşadığımızı anladım ve büyük yıkım olacak diye endişeye kapıldım. Ulaşabildiğimiz her yere ulaştık. İzmir’in birçok yerinde hasarlı binalarımız vardı ama bu bölgede 117 canımızı bizden koparan yıkım olmuştu. Biraz önce dua ettik, ruhları şad olsun diye. Bir daha benzer felaketler yaşamamak için de dua ettik. Ama bu işler dua ile olmuyor. Bu tür afetleri yaşamamak için yapmamız gereken şeyler olduğunu hepimiz biliyoruz. Her geldiğimizde de bunları konuşuyoruz. Canlı olarak olayın üzüntüsünü yaşayan, 5 yıldır acısı dinmeden yaşayan birçok insanla birlikteyiz. Bütün ulus olarak kendimize ve muhatap aldığımız herkese söylüyorum. Bazı şeylerin siyaseti olmaz. Bir şeyi eleştirirken onun karşısına kendimizi de koyalım. Kim, nerde hata yaptıysa onu kabul etsin, gereğini yerine getirsin. Kimse bu kadar samimiyetsiz olmasın. Biz depremi yaşadıktan sonra 6 Şubat depremi oldu bu ülkede. Burada kaybettiğimiz canların hangi partiyi desteklediğini sorduk mu? Deprem kimi siyasi görüşüne inancına göre ayırıyor? Herkes insan. Herkes canını kaybettiğinde insan olarak aynı acıyı hissediyor. Bazı şeylerin siyaseti olmaz konu o değil ama çöpün siyasetini yapmaya çalışanlar var. Ayıptır ya! Depremin siyaseti olmaz ama eleştiriliyorsanız bu eleştiri bana mı yapılıyor diye kendinize soracaksınız. Hangi zeminde, hangi sağlamlıkla yapıldığıyla ilgili hangi yönetmelik varsa, kim muhatapsa o muhatabı o olacak” dedi.
BURAYI AFET BÖLGESİ İLAN ETMEDİLERBayraklı’nın deprem bölgesi ilan edilmemesine de tepki gösteren Tugay, “Deprem oldu ya da olmadan önce kentsel dönüşüm ihtiyacı var. Kentsel sönüşüm için ne gerektiğini biliyoruz. Kaynak lazım! Bayraklı ve Bornova’da 100 bine yakın bina tarandı. Binaların dayanıklılığı incelendi. 4 bin 100 tane konutun performans testleri yaptırması, sağlamlığını kontrol ettirmesi gerekiyor dediler. Bizde ilgili belediyelerimize yazdık ve o günden bu güne işlerin ilerlemesini bekliyoruz. Ya o binalar gerçekten riskliyse! Ya korktuğumuz deprem olurda o binalar yıkılırsa! O zaman hesabı kim verecek? Belediyeler yazılarını yazdı, binaların kontrollerinin yapılması gerekiyor diye insanlar binaları riskli çıkarsa evlerini boşaltmak zorunda. Buralarda belediye olarak biz üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz. Böyle kentsel dönüşüm olmaz diyorlar bazı yerlerde cidden yapmamak lazım. Ne alt yapı, ne trafik ne de sosyal donatı alanı kaldırıyor. Biz bunu yapmak istemiyoruz ki. Ama burada deprem oldu ama burayı afet bölgesi ilan etmediler ya. 5 yıldır hala sorunları çözülmemiş insanlar var. Dayanıksız yapının dönüşümü için imar artışı vermek midir çözüm? Belediye bu kaynağı yaratsın diyorsanız tamam ama nasıl? Olmayan arsamız olmayan kaynağımız…” diye konuştuALLAHTAN KORKUN YA, AYIPTIRDünya Bankası kredisinin kullandırılmamasına tepki gösteren Tugay, “330 milyon dolar Dünya Bankası para ayırdı, siz kullanmadınız dedi biri. Allahtan korkun ya, ayıptır. Belediyelere bunu kullanın diye yalvardım. Yazılarımızı da yazdık, tık yok, cevap da yok. Geri ödemesi çok uygun bir krediydi. Belediyeler kullanmasın da insanların sorununu çözmesin de insanların desteğini almasınlar diyor. Böyle devlet mi yönetilir! Hepiniz vicdanınıza sorun, bunun muhatabı kim? Niye Dünya Bankası kredisini kullandırmıyorsunuz? Hem kredimizin önüne engeli koyuyorsunuz, ondan sonra çöpün, kentsel dönüşümün, depremin siyasetini yapıyorsunuz. Millet olarak bunu yapmayacağız. Konu insanların sağlığı ve canı ise olmaz! Burada kentsel dönüşüm için kaynak sağlayacaksınız. Bu kanunu yapmanın hakkı elinizde. Dünya kadar vergi toplanıyor. Biz burada hazırız” şeklinde konuştu.NEREDE REZERV KONUTLAR?Rezerv konutların yapılmamasını da eleştiren Tugay, “Nerede rezerv konutlar? Kaç defa söyledim. Kapılar arkasında bizimle konuşuyorsunuz dedikleri konu bu. İnsanların rezerv konutlara ihtiyaçları var. Bunları yapalım dedim. Biz kimseye bize rant sağlayın demiyoruz, bu şehre hizmet edelim diye istiyoruz. Bu güzelim ülkenin deprem riski var. Böyle zamanlarda her türlü hesabı bırakıp vicdanımızla yüzleşeceğiz. Daha kaç tane insanın hayattan koparılmasını göze alabiliriz. Ben o kadar üzgünüm ki anlatamam. Kaybettiğimiz insanların geride bıraktığı ailelerinin üzüntülerini yakından gözlemledim. Onlara yürekten sabır diliyorum. İnsanın bazen cidden elinden bir şey gelmiyor ,ateş düştüğü yeri yakıyor ve içinde sonsuza kadar aklıyor. Her birimiz için burada toplanmamızın anlamı varsa İzmir’in ve hiçbir yere acı düşmememiz için ne yapacağınızı konuşmamız lazım. Bu konuşmamız içine siyaset yok, insan var, çağrı var. Gerek olmayan beyanlarla insanları kandırmayın. Rol yapmayın, herkes için ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın. Allah şahit, önümüzdeki dönemde yapabilecek bir şeyi yapmıyorsam bana istediğinizi söyleyin. Olayın bizimle başlayıp bizimle bitmediğini bilin. Bu asla bir bahane değil. Geçen yıldan bu yana çok çalışma yaptık. Yapamadıklarımız için kimse muhatap ona başvurmaktan öte bir şey yapamıyoruz. Böyle konuşmalar bazılarının vicdanına umarım kulak vermesini sağlar. Olumlu sonuçla çıkarız” dedi.
GÜÇ: İNSANLARIN CANI DEĞİL ARSALARIN METREKARELERİ KONUŞULUYORİnsanların tabutta yaşamaya mahkum edildiğini ifade eden İl Başkanı Çağatay Güç, “İzmir için en çok kalbimizi yaralayan olaylardan bir tanesi. Çok üzülüyoruz. Bende bir inşaat mühendisiyim. Bunların yaşanmaması gerektiğini biliyorum. Üzüntü verici. Ekonomik nedenlerden kaynaklı çözülemeyen sorunlardır. Bu da merkezi hükümetin çözmesi gereken problemlerdir. O gün bu şehir yıkıldı ama bir şey yıkılmadı; İzmir dayanışması. Birbirini tanımayan insanlar aynı battaniyeyi, aynı yemeği paylaştı. Yıllarımı bu kentin sokaklarında ve yapılarında geçirdim. Bu ülkenin depreme hazırlığı sadece mühendislikten değil vicdan ve liyakatle de mümkün. Kağıt üzerinde olaylar, projeleri cezasız kalan sorunlar. Bu ülkede binalar çöküyor ama sorunlular yargılanmıyor. Kentsel dönüşüm rant aracı haline getirildi. İnsanların canı değil arsaların metrekareleri konuşuluyor. İnsanlar tabutta yaşamaya mahkum ediliyor. Aynı hataların bir daha yaşanmaması için yaşadığımız sorumluluğu hatırlıyoruz. Biz CHP olarak her yurttaşın güvenli bir evde, adaletti bir düzende, huzur içinde yaşaması için mücadele ediyoruz. Depremi de adaletsizliği de unutmamalıyız” diye konuştu.Çiğdem Canpolat
TUGAY: DEPREM KİMİ SİYASİ GÖRÜŞÜNE İNANCINA GÖRE AYIRIYOR?Depremin siyasetinin yapılmaması gerektiğini vurgulayan Başkan Cemil Tugay, “Hayatım boyunca unutmayacağım bir an. Bizzat yaşadığım sarsıntı da ben Karşıyaka Belediye binasındaydım. Sarsıntı yaşayarak devam ettiğinde büyük bir deprem yaşadığımızı anladım ve büyük yıkım olacak diye endişeye kapıldım. Ulaşabildiğimiz her yere ulaştık. İzmir’in birçok yerinde hasarlı binalarımız vardı ama bu bölgede 117 canımızı bizden koparan yıkım olmuştu. Biraz önce dua ettik, ruhları şad olsun diye. Bir daha benzer felaketler yaşamamak için de dua ettik. Ama bu işler dua ile olmuyor. Bu tür afetleri yaşamamak için yapmamız gereken şeyler olduğunu hepimiz biliyoruz. Her geldiğimizde de bunları konuşuyoruz. Canlı olarak olayın üzüntüsünü yaşayan, 5 yıldır acısı dinmeden yaşayan birçok insanla birlikteyiz. Bütün ulus olarak kendimize ve muhatap aldığımız herkese söylüyorum. Bazı şeylerin siyaseti olmaz. Bir şeyi eleştirirken onun karşısına kendimizi de koyalım. Kim, nerde hata yaptıysa onu kabul etsin, gereğini yerine getirsin. Kimse bu kadar samimiyetsiz olmasın. Biz depremi yaşadıktan sonra 6 Şubat depremi oldu bu ülkede. Burada kaybettiğimiz canların hangi partiyi desteklediğini sorduk mu? Deprem kimi siyasi görüşüne inancına göre ayırıyor? Herkes insan. Herkes canını kaybettiğinde insan olarak aynı acıyı hissediyor. Bazı şeylerin siyaseti olmaz konu o değil ama çöpün siyasetini yapmaya çalışanlar var. Ayıptır ya! Depremin siyaseti olmaz ama eleştiriliyorsanız bu eleştiri bana mı yapılıyor diye kendinize soracaksınız. Hangi zeminde, hangi sağlamlıkla yapıldığıyla ilgili hangi yönetmelik varsa, kim muhatapsa o muhatabı o olacak” dedi.
BURAYI AFET BÖLGESİ İLAN ETMEDİLERBayraklı’nın deprem bölgesi ilan edilmemesine de tepki gösteren Tugay, “Deprem oldu ya da olmadan önce kentsel dönüşüm ihtiyacı var. Kentsel sönüşüm için ne gerektiğini biliyoruz. Kaynak lazım! Bayraklı ve Bornova’da 100 bine yakın bina tarandı. Binaların dayanıklılığı incelendi. 4 bin 100 tane konutun performans testleri yaptırması, sağlamlığını kontrol ettirmesi gerekiyor dediler. Bizde ilgili belediyelerimize yazdık ve o günden bu güne işlerin ilerlemesini bekliyoruz. Ya o binalar gerçekten riskliyse! Ya korktuğumuz deprem olurda o binalar yıkılırsa! O zaman hesabı kim verecek? Belediyeler yazılarını yazdı, binaların kontrollerinin yapılması gerekiyor diye insanlar binaları riskli çıkarsa evlerini boşaltmak zorunda. Buralarda belediye olarak biz üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz. Böyle kentsel dönüşüm olmaz diyorlar bazı yerlerde cidden yapmamak lazım. Ne alt yapı, ne trafik ne de sosyal donatı alanı kaldırıyor. Biz bunu yapmak istemiyoruz ki. Ama burada deprem oldu ama burayı afet bölgesi ilan etmediler ya. 5 yıldır hala sorunları çözülmemiş insanlar var. Dayanıksız yapının dönüşümü için imar artışı vermek midir çözüm? Belediye bu kaynağı yaratsın diyorsanız tamam ama nasıl? Olmayan arsamız olmayan kaynağımız…” diye konuştuALLAHTAN KORKUN YA, AYIPTIRDünya Bankası kredisinin kullandırılmamasına tepki gösteren Tugay, “330 milyon dolar Dünya Bankası para ayırdı, siz kullanmadınız dedi biri. Allahtan korkun ya, ayıptır. Belediyelere bunu kullanın diye yalvardım. Yazılarımızı da yazdık, tık yok, cevap da yok. Geri ödemesi çok uygun bir krediydi. Belediyeler kullanmasın da insanların sorununu çözmesin de insanların desteğini almasınlar diyor. Böyle devlet mi yönetilir! Hepiniz vicdanınıza sorun, bunun muhatabı kim? Niye Dünya Bankası kredisini kullandırmıyorsunuz? Hem kredimizin önüne engeli koyuyorsunuz, ondan sonra çöpün, kentsel dönüşümün, depremin siyasetini yapıyorsunuz. Millet olarak bunu yapmayacağız. Konu insanların sağlığı ve canı ise olmaz! Burada kentsel dönüşüm için kaynak sağlayacaksınız. Bu kanunu yapmanın hakkı elinizde. Dünya kadar vergi toplanıyor. Biz burada hazırız” şeklinde konuştu.NEREDE REZERV KONUTLAR?Rezerv konutların yapılmamasını da eleştiren Tugay, “Nerede rezerv konutlar? Kaç defa söyledim. Kapılar arkasında bizimle konuşuyorsunuz dedikleri konu bu. İnsanların rezerv konutlara ihtiyaçları var. Bunları yapalım dedim. Biz kimseye bize rant sağlayın demiyoruz, bu şehre hizmet edelim diye istiyoruz. Bu güzelim ülkenin deprem riski var. Böyle zamanlarda her türlü hesabı bırakıp vicdanımızla yüzleşeceğiz. Daha kaç tane insanın hayattan koparılmasını göze alabiliriz. Ben o kadar üzgünüm ki anlatamam. Kaybettiğimiz insanların geride bıraktığı ailelerinin üzüntülerini yakından gözlemledim. Onlara yürekten sabır diliyorum. İnsanın bazen cidden elinden bir şey gelmiyor ,ateş düştüğü yeri yakıyor ve içinde sonsuza kadar aklıyor. Her birimiz için burada toplanmamızın anlamı varsa İzmir’in ve hiçbir yere acı düşmememiz için ne yapacağınızı konuşmamız lazım. Bu konuşmamız içine siyaset yok, insan var, çağrı var. Gerek olmayan beyanlarla insanları kandırmayın. Rol yapmayın, herkes için ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın. Allah şahit, önümüzdeki dönemde yapabilecek bir şeyi yapmıyorsam bana istediğinizi söyleyin. Olayın bizimle başlayıp bizimle bitmediğini bilin. Bu asla bir bahane değil. Geçen yıldan bu yana çok çalışma yaptık. Yapamadıklarımız için kimse muhatap ona başvurmaktan öte bir şey yapamıyoruz. Böyle konuşmalar bazılarının vicdanına umarım kulak vermesini sağlar. Olumlu sonuçla çıkarız” dedi.
GÜÇ: İNSANLARIN CANI DEĞİL ARSALARIN METREKARELERİ KONUŞULUYORİnsanların tabutta yaşamaya mahkum edildiğini ifade eden İl Başkanı Çağatay Güç, “İzmir için en çok kalbimizi yaralayan olaylardan bir tanesi. Çok üzülüyoruz. Bende bir inşaat mühendisiyim. Bunların yaşanmaması gerektiğini biliyorum. Üzüntü verici. Ekonomik nedenlerden kaynaklı çözülemeyen sorunlardır. Bu da merkezi hükümetin çözmesi gereken problemlerdir. O gün bu şehir yıkıldı ama bir şey yıkılmadı; İzmir dayanışması. Birbirini tanımayan insanlar aynı battaniyeyi, aynı yemeği paylaştı. Yıllarımı bu kentin sokaklarında ve yapılarında geçirdim. Bu ülkenin depreme hazırlığı sadece mühendislikten değil vicdan ve liyakatle de mümkün. Kağıt üzerinde olaylar, projeleri cezasız kalan sorunlar. Bu ülkede binalar çöküyor ama sorunlular yargılanmıyor. Kentsel dönüşüm rant aracı haline getirildi. İnsanların canı değil arsaların metrekareleri konuşuluyor. İnsanlar tabutta yaşamaya mahkum ediliyor. Aynı hataların bir daha yaşanmaması için yaşadığımız sorumluluğu hatırlıyoruz. Biz CHP olarak her yurttaşın güvenli bir evde, adaletti bir düzende, huzur içinde yaşaması için mücadele ediyoruz. Depremi de adaletsizliği de unutmamalıyız” diye konuştu.Çiğdem Canpolat 





