Bankada İşletme Bankacılığı Portföy Yönetmeni olarak görev
yapan Hakan Yusuf Arslan, 2015 yılında banka yöneticileri tarafından, yaptığı
görevlendirmeye gitmediği için işten çıkarıldı. Bankanın İzmir Şubesinde
çalıştığı dönemde geçici olarak önce aynı bankanın Muğla Şubesi'ne gönderildi.
Burada ailesinden uzak, otelde kalarak geçici görevini yerine getirdi. Ancak
ailesinden uzakta kalmaya dayanamayan Arslan'ın talebi üzerine bu kez daha uzak
yer olan Milas, sonra da Manisa Şubeleri'ne görevlendirmesi yapıldı.
Raporlu olduğu zaman yeniden yeri değişen Hakan Yusuf
Arslan'a bu kez, bankanın Elazığ Şubesi'nde görev verildiği bildirildi. Manisa
Şubesi'ne raporu bittiğinde ve gittiğinde Elazığ Şubesi'ne görevlendirildiğini
öğrendiğini belirten Arslan, çalıştığı bankanın şubesine alınmadı. İzmir'de
yaşayan ailesini bırakıp Elazığ'a gitmeyi düşünürken banka, Hakan Yusuf
Arslan'ın yasal sürede iş başı yapmadığını gerekçe göstererek işten çıkardı.
Yaptığı işte ve çalıştığı şubelerde başarılı çalışma gerçekleştirdiği halde bankanın üst düzey yönetcilerinin kendisine işten ayrılması için mobbing uyguladığını, buna bir süre dayandığını ancak Elazığ Şubesi'ne çıkan tayininin de sadece işten çıkartabilmek için yapıldığını iddia etti. Avukat Cem Demirtaş'ın yardımıyla Hakan Yusuf Arslan, işyerinde kendisine mobbing uygulandığını iddia ederek, Manisa İş Mahkemesi'nde işe iade davası açtı.
Arslan'ın Avukat Cem Demirtaş, müvekkilinin adını açtığı
davada, "Çalışma hayatında aktif çalışanlar bir üst amir tarafından
tehlikeli olarak görülür ve işten uzaklaştırılmaya çalışılır. Müvekkilim de
nasibini almış, kendisine karşı şube müdürü tarafından yapılan baskılar artmış,
şube içinde diğer çalışanlar yanında hakarete varan söylemlere kadar varmıştır.
Müvekkilimin bu yaşandığı sıkıntılar, onun ve eşinin çocuk sahibi olduğu dönemlere
denk gelmiştir. Müvekkilimin kötü niyetli görevlendirmelere rağmen, zamanının
çoğunu yollarda geçirerek, otellerde, eşinden ve doğacak çocuğundan ayrı
kalarak geçirmiştir. Müvekkilimin kendisine acımasızca yapılan mobbinge rağmen
işini bırakmamıştır. En son Elazığ görevlendirmesi daha müvekkilimin raporlu
olduğu dönemde kendisine gönderilmiştir.
Müvekkilimin adına biz de bu görevlendirmeyi kabul etmediğimizi noter
huzurunda banka yöneticilerine ilettik. Ancak onlar yaptıkları görevlendirmeye
göre işe gitmeyen müvekkilimin, 3 gün boyuna işe gelmediğin gerekçe göstererek
işten çıkardılar." dedi.
Avukat Demirtaş, hukuk dışı uygulamalar ve mobbing ile
müvekkilinin bağışıklık sistemini alt üst edildiğini, müvekkilinin tedavi
desteği almaya başladığını belirterek, "Müvekkilimin kendisine uygulanan
mobbingin azalmasını, yok olmasını beklerken her geçen gün artan baskı ve işten
çıkarma sonunda kendisine sadece 6 günlük çalışma ücreti ödendi." dedi.
Manisa İş Mahkemesi, hem bankanın yasal olmayan işten
çıkarmasını hem de uygulanan baskıdan dolayı Hakan Yusuf Arslan'ı davasında
haklı bularak, işe iadesine karar verdi. Bankanın İş Mahkemesi'nin kararına
yaptığı itiraz değerlendiren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'de,
yerel mahkemenin kararını onayladı.
Avukat Cem Demirtaş, işe iade kararı aldıktan sonra banka hukukçularıyla görüştüklerini ve yeniden işe dönmek, aynı sorunları yaşamak istemeyen müvekkilinin, yasal haklarını alarak işten yarılmayı tercih ettiğini belirterek, "Günümüz iş hayatında çalışan üzerinde gizli ve açık mobbing olaylarında büyük artış var. İşverenler, yasal haklarını ödememek adına, işçi üzerinde baskı kurup, onu istifa etme yoluna yönlendirmeye çalışıyorlar. Ancak mahkemeler, gördüğü baskıyı, mobbing ve haksızlığa karşı dava açan, davasının ispatlayan işçinin yanında. " dedi.