İzmir'de sık sık tartışmalara neden olan Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından satışa çıkarılan Mavişehir'deki TOKİ'ye ait 21 bin metrekarelik taşınmaz 508 milyon TL ile alındı.Denize sıfır taşınmaz satışına TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından tepki geldi. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin açıklaması şöyle;"İzmir, dünyada benzeri olmayan körfezi, binlerce yıllık tarihi geçmişi ve çevresindeki
doğal-kültürel mirası ile sadece ülkemizin değil, dünyanın en özel kentlerinden biri olma
özelliğini gün geçtikçe kaybediyor. Hızla kirletilen denizi, önlenemeyen nüfus artışı, kaosa
dönmüş ulaşımı, çöken alt yapısı ile ne yazık ki artık kent can çekişiyor.
İnsan ve doğa kaynaklı her olayın, afet olarak kente geri dönmesi, faturayı İzmir’de
yaşayan her bireyin ödemesi şaşırtıcı olmaktan çıkmış durumda. Bile bile ve göstere göstere gelinen durum, merkezi idare-yerel yönetimler ve bir avuç rant odaklı beton lobisinin ortak ürünüdür.Yasa ve yönetmelikler ortada dururken, yıllar boyunca ihanet ile ihlal edilen kıyı kenar
çizgisi, üzerindeki devasa yükü taşımaktan yorulmuş birden çok alüvyal ova, yık-yap modeli ile yoğunluğu artırıp alt yapıyı felç etmekten öte bir işe yaramayan uydurma kentsel dönüşüm aldatmacası ile körfezine küskün, dağına öfkeli ve insanına acımasız bir bina yığını haline geldi İzmir. Basına yansıyan son olay, yaşanan afetlerden ders almak şöyle dursun, ne hazindir ki yeni afetlere davetiye çıkarmaya aday:“Karşıyaka, 25697 ada, 1 parsel Nolu taşınmaz, Büyükşehir ve Karşıyaka
Belediyesinin “rekreasyon amaçlı kullanım” ısrar ve itirazlarına rağmen TOKİ tarafından -
büyük olasılıkla rezidans yapımı amacı ile- bir şirkete satıldı”.Söz konusu alan, Mavişehir güneyinde, ırmağın denize açıldığı yerin kıyısında, suya
doygun, bina yapımı için elverişsiz alüvyal bir ovanın devamıdır. İzmir’in, kıyı kenar çizgisi
kanunu hiçe sayılarak imara açtığı, deprem ve taşkın kaynaklı afetlere açık bu alanında
yapılması düşünülen inşaat veya inşaatların kaç katlı ve ne amaçla yapılacağını bilmiyoruz.
Körfezin ekolojik dengesini bozan, taşkın riski ile burun buruna, deprem esnasında
sıvılaşma ve yanal yayılmaya açık bu ve buna benzer alanların imara açılmasının faturasını 30 Ekim’de 117 yurttaş, 15 bin bina ve 400 milyon dolar kaybederek hala anlamamış yetkilileri bir kez daha kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü kimliğimizle uyarıyoruz: “Körfezden elinizi çekin!”
doğal-kültürel mirası ile sadece ülkemizin değil, dünyanın en özel kentlerinden biri olma
özelliğini gün geçtikçe kaybediyor. Hızla kirletilen denizi, önlenemeyen nüfus artışı, kaosa
dönmüş ulaşımı, çöken alt yapısı ile ne yazık ki artık kent can çekişiyor.
İnsan ve doğa kaynaklı her olayın, afet olarak kente geri dönmesi, faturayı İzmir’de
yaşayan her bireyin ödemesi şaşırtıcı olmaktan çıkmış durumda. Bile bile ve göstere göstere gelinen durum, merkezi idare-yerel yönetimler ve bir avuç rant odaklı beton lobisinin ortak ürünüdür.Yasa ve yönetmelikler ortada dururken, yıllar boyunca ihanet ile ihlal edilen kıyı kenar
çizgisi, üzerindeki devasa yükü taşımaktan yorulmuş birden çok alüvyal ova, yık-yap modeli ile yoğunluğu artırıp alt yapıyı felç etmekten öte bir işe yaramayan uydurma kentsel dönüşüm aldatmacası ile körfezine küskün, dağına öfkeli ve insanına acımasız bir bina yığını haline geldi İzmir. Basına yansıyan son olay, yaşanan afetlerden ders almak şöyle dursun, ne hazindir ki yeni afetlere davetiye çıkarmaya aday:“Karşıyaka, 25697 ada, 1 parsel Nolu taşınmaz, Büyükşehir ve Karşıyaka
Belediyesinin “rekreasyon amaçlı kullanım” ısrar ve itirazlarına rağmen TOKİ tarafından -
büyük olasılıkla rezidans yapımı amacı ile- bir şirkete satıldı”.Söz konusu alan, Mavişehir güneyinde, ırmağın denize açıldığı yerin kıyısında, suya
doygun, bina yapımı için elverişsiz alüvyal bir ovanın devamıdır. İzmir’in, kıyı kenar çizgisi
kanunu hiçe sayılarak imara açtığı, deprem ve taşkın kaynaklı afetlere açık bu alanında
yapılması düşünülen inşaat veya inşaatların kaç katlı ve ne amaçla yapılacağını bilmiyoruz.
Körfezin ekolojik dengesini bozan, taşkın riski ile burun buruna, deprem esnasında
sıvılaşma ve yanal yayılmaya açık bu ve buna benzer alanların imara açılmasının faturasını 30 Ekim’de 117 yurttaş, 15 bin bina ve 400 milyon dolar kaybederek hala anlamamış yetkilileri bir kez daha kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü kimliğimizle uyarıyoruz: “Körfezden elinizi çekin!”