İmamoğlu, Kanal İstanbul'un boş bir gündem olduğunu belirterek, oraya aktarılacak kaynakla, Türkiye'deki bina dönüşümlerinin tamamlanmasını istedi. İmamoğlu, hükümetin mevcut 18 yıllık performansı ile Türkiye'nin kentsel dönüşümü tamamlaması için 110 yıla ihtiyacı var, bu böyle olmaz" dedi. Bornova'da çadırların kurulduğu Aşık Veysel Rekreasyon Alanında basına açıklamalarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Cumhurbaşkanı açıklamış, 5 Kasımda diyor ki '18 yıldır 975 bin bina yaptık. TOKİ eliyle'... Tamam, güzel, yine açıklama yapıyor diyor ki '6 milyon 750 bin bina daha var Türkiye'de güçlendirilmesi yada sağlamlaştırması gereken'. Şimdi bu rakama baktığımızda bize ne lazım, 18 yıllık performansı ele aldığımız zaman bize lazım 110 sene daha... 110 senede bu ülke kaç tane deprem yaşayacak, kime faydası var. Olmaz. Onun için bu işin en üst seviyede en hızlı şekliyle çözülmesi lazım" diye konuştu.ACİLEN DEPREM KONSEYİ KURULSUN Mülkiyet hakkını korumayı önceleyen düzenlemeler yüzünden bugüne kadar kentsel dönüşümde hızlı yol alınamadığını da ifade eden İmamoğlu, "Bakın sadece mülkiyet hakkını koruyan değil, aynı zamanda biz en az onun kadar yaşam hakkını koruyan bir mekanizmayı var etmek zorundayız. Mülkiyet hakkıyla yetinemeyiz. Düzenlemeleri yaşam hakkına göre yapmalıyız. Bir çok binalar var, yıkılması tespit edilmiş yıkılamıyor, tespit için gidiyorsunuz sizi binaya sokmuyorlar. Bütün düzenlemeleri yapmalı. İşte o Deprem Konseyinin tümüyle katılımcı bir modelle süreci çözüme kavuşturmak zorundayız. Bu işe baş koyan, binasının yerine bina yapacak olan vatandaş da demeyecek ki 'ben bir dairemin yerine 5 daire, 10 daire isterim'. Yok öyle bir şey. Gerekiyorsa bir dairesi kadar bir daire alacak, hatta gerekirse biraz daha azını alacak. Güçlendirmeyi yapacağı zaman o insanlara güç katma adına da devlet olarak bizler hepimiz, elele vereceğiz. KDV almayacağız, vergi indirimi yapacağız. Belki sıfır faizle uzun vadeli finansman bulacağız. Bu ülkenin her köşesindeki yapı stokunu bu şekilde güçlü hale getireceğiz ve tek bir insanımızın burnu kanamayacak. Bu bi toplumsal seferberliktir. Deprem konseyi meselesini önemsiyoruz. İşin içinde herkesin olmasını önemsiyoruz. Bu işin partisi purtisi siyaseti görüşü yok. Bu işte akıl var, bilim var, teknoloji var. 2 kere 2 dört eder. Başka birşey değil. Bir araya geleceğiz, bir araya gelmekten korkmayacak hiç kimse... Bir araya gelip depremi konuşacaksak, Allah aşkına o masaya oturamayacak hangi yönnetici var bu ülkede... Giden canların peşinde hepimiz üzgünüz, gözyaşı döküyoruz. O bakımdan ülkemizin başta İstanbul'un nüfusu açısından söylüyorum ama bugün İzmir'in belki yarın başka birşehrimizin birinci meselesi depremdir" dedi.KORONA BİLE BİTECEK AMA DEPREM ASLA
"Bakın bugün bir virüs ile mücadele ediyoruz, Allah herkese sağlık sıhhat versin, kurallara uyacağız, maskelerimizi takacağız ama bu da bir gün geçecek ama deprem yaşamın bir gerçeği olarak hep vardı var olmaya devam edecek. Onun için boş gündemlerle ne şehirlerimizi ne ülkemizi yormaya kimsenin hakkı yok" diyen İmamoğlu, Kanal İstanbul'a ayrılacak kaynağı işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir boş gündem söyleyeyim mi; Kanal İstanbul mesela... Boş.. Boş gündem. Nedir yani, Allah aşkına ya... Yapılmaması için bin tane sebep söylüyoruz yapılması için tek bir sebep söyleyebilen yok ama her gün gündemde... Neymiş daha geçen hafta yolların kamulaştımasıymış. Yani biz İzmir'de canımız yanmış, İstanbul'da canımız burnumuzda, her an ne olabilir diye tedirginlik içindeyiz ama Kanal İstanbul... Şu ülkeyi boş gündemlerle yormaya kimsenin hakkı yok. Deprem temel meselemizdir. Bu konuda Türkiye'nin tüm yerel yönetimleri dayanışma içinde olmalıdır. Türkiyenin tüm kurum ve kuruluşları dayanışma içinde olmalıdır. Finans kuruluşundan teknik kuruluşlara kadar, Türkiye'nin Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, bütün kurumları bir araya gelmelidir ve bu sorunu çözmeliyiz. O zaman daha dik ve daha korkusuz geleceğe bakabileceğiz."
"Bakın bugün bir virüs ile mücadele ediyoruz, Allah herkese sağlık sıhhat versin, kurallara uyacağız, maskelerimizi takacağız ama bu da bir gün geçecek ama deprem yaşamın bir gerçeği olarak hep vardı var olmaya devam edecek. Onun için boş gündemlerle ne şehirlerimizi ne ülkemizi yormaya kimsenin hakkı yok" diyen İmamoğlu, Kanal İstanbul'a ayrılacak kaynağı işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir boş gündem söyleyeyim mi; Kanal İstanbul mesela... Boş.. Boş gündem. Nedir yani, Allah aşkına ya... Yapılmaması için bin tane sebep söylüyoruz yapılması için tek bir sebep söyleyebilen yok ama her gün gündemde... Neymiş daha geçen hafta yolların kamulaştımasıymış. Yani biz İzmir'de canımız yanmış, İstanbul'da canımız burnumuzda, her an ne olabilir diye tedirginlik içindeyiz ama Kanal İstanbul... Şu ülkeyi boş gündemlerle yormaya kimsenin hakkı yok. Deprem temel meselemizdir. Bu konuda Türkiye'nin tüm yerel yönetimleri dayanışma içinde olmalıdır. Türkiyenin tüm kurum ve kuruluşları dayanışma içinde olmalıdır. Finans kuruluşundan teknik kuruluşlara kadar, Türkiye'nin Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, bütün kurumları bir araya gelmelidir ve bu sorunu çözmeliyiz. O zaman daha dik ve daha korkusuz geleceğe bakabileceğiz."