Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR - Karşıyaka Belediyesi, iklim değişikliğiyle mücadele çalışmaları
kapsamında hazırladığı “Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” için TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası ile iş birliği yapmıştı.
Karşıyaka Belediyesi’nin tarafı olduğu AB Belediye Başkanları Sözleşmesi (Covenant of Mayors) kapsamında hazırlanan 2020 Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’yla, Karşıyaka’nın 2030 yılı için sera gazı azaltım planının oluşturulması ve uygulama araçlarının belirlenmesi amaçlanıyor. Aynı zamanda iklim değişikliğinin etkilerinin anlaşılması, en uygun düzeyde uyum sağlanmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesi ve bunların akılcı politikalara dönüştürülerek yaşama geçirilmesi hedefleniyor.
Bu kapsamda hazırlanan Karşıyaka Belediyesi Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı, bugün Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda gerçekleştirilen tanıtım toplantısıyla açıklandı.
Tanıtım toplantısına Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın yanı sıra; CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Nurşen Balcı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, bürokratlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
TUGAY: TÜRKİYE’DE İLK
Toplantıda konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Kendimi mutlu hissetmiyorum. Kötü ve sıkıntılı bir konuyu konuşuyoruz. Burada arkadaşlarımız çok özel ve değerli bir çalışma yaptılar. İlk defa bir ilçe belediyesi TMMOB Çevre Mühendisleri ile yine alanında yetkili akademisyenlerin kurmuş olduğu özel sektör kuruluşu ile ortak bir çalışma yaptı. 30 civarında çalıştay yaparak geniş kapsamlı bilim kurulu oluşturarak bir iklim uyum ve sürdürülebilir enerji eylem planı yaptı. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de ilk ve benzeri olmayan bir şey oldu. Bürokratik bir bakış açısıyla yapılan bir çalışmaydı bunlar. Oysaki biz bu sorunların var olduğunu ve hepimizin hayatını tehdit eder bir sorun olduğunu bilerek; bu konuyu ciddiye almamız gereken konular arasında birinci sıraya koyduk. Elimizden gelen önlemleri almaya çalışırken uygulanabilir bir eylem planı ile mücadele koymamız gerektiğini en başından vardık. Bugün bu eylem planı uygulanması için adımlarını attığımız ve size de özetle nasıl bir plan olduğunu ve neler yapacağımızı anlatmak için bir lansman ile bir aradayız” dedi.
“BU GÜNAH SON 50
YILDA YAŞAYAN İNSANLARIN”
Uzun çalışmalar sonucu hazırlanan bir plan olduğunu ifade eden Tugay, “Planı herkes incelesin istiyoruz ve eleştirilere de açığız. Bir felaketin tam ortasındayız. Belirtilerini sürekli yaşıyoruz. Artık hiç kimsenin bu felaketin farkında olmama lüksü yok. Farkına varmak zorundayız. Hepimizi etkileyecek ama çocuklarımızın ölmesine neden olacak bir iklim krizinin içindeyiz. Biz, gelişmekte olan bir ülkeyiz. Yetersiz bir ülkeyiz psikolojimiz de var. Biz İzmir’iz, ağır sorunlarımız da var. Karşıyaka’yız. Bir mahalle, bir sokak, bir bina ve o binada yaşayan bir ailenin ferdi olarak ‘Ben ne yapabilirim ki’ diye düşünüyoruz. Bu sorunun bizi hapsettiği zindandan kurtarmak ve kendimizi bu sorunun cevabına hapsetmemek zorundayız. Her bir bireyin çaba göstermesi gereken bir sorun bu. Bunun ölçeğini tartışmayalım. Hiç kimse tek başına bir şeyi değiştiremeyeceğini düşünmesin. Gün içerisinde enerji tasarrufu, atık yönetimi için alacağınız küçük önlemler bile fark yaratır. Bizim burada pek çok kararımız var. 32 eylem kararı alındı. 2030 yılına kadar. Bunlar gözlemlenecek. Bunların 18’i karbon emisyonunu azaltmaya yönelik önlemler. Ama bu 32 eylem yeterli değil. Paris Anlaşması 2038 yılına kadar dünyanın ısınması durursa sorunu çözebiliriz diyordu. Bu sene İPCC ‘Paris Anlaşmasını unutun. Geçersiz. Artık 2028’e kadar zamanımız yok. 2030’a kadar dünyanın ısınması durmadıysa geri dönülemez bir yoldayız’ dedi. Bunu hangi mantık ciddiye almaz bilemiyorum. Belediyeler kararlar alıp bir şeyler yapmaya çalışacak, devlet kararlar alıp bir şeyleri değiştirmeye çalışacak. Bu eylem planında en önemli olan madde, insanların bilinçlenmesi için yapılacak çalışmalar. Sizden rica ediyorum. İklim ve çevre sorunları konusunda bilgi sahibi olmalısınız. Bu konuyu küçümsememeli ve kimsenin küçümsemesine izin vermemelisiniz. Şunla da yüzleşmek gerekiyor; Bu günah son 50 yılda yaşayan insanların. Onların sorumsuzca tüketimi, çevre sorunlarını önemsememesi ve görmezden gelmesi. Bilinçli çocuklar o yüzden buna isyan ediyorlar bizim geleceğimiz yok ettiniz ve bizi yok olmak üzere olan bir dünyayla baş başa bırakıyorsunuz diyor. Herkes bu günahla yüzleşmek ve yarattığımız tahribatı onarmak zorundayız. Bu, toplumsal bilinçle düzelir. Hiç kimse bu sorumluluğun dışına alamaz kendisini” açıklamalarında bulundu.
“KARAYOLLARININ SORUMLULUĞUNDA
OLAN BAZI YERLERE KAÇAK AĞAÇ DİKTİK”
Temel hedeflerinin iklim krizine neden olan karbon salınımını azaltmak olduğunu açıklayan Başkan Tugay, “Bunun kentimizde en önemli kaynağı ulaşım. Karşıyaka’da, karbon salınımının yüzde 54’ünün nedeni ulaşım. Yüzde 40’ı ısıtma ve soğutma sistemleri, yüzde 6’sı atıklarımız. Karşıyaka’nın bütün İzmir içindeki payı da yüzde 9,5. Yani yüzde 9,5’i bize ait demeyeceğiz. Biz, bilinç düzeyi ve insanlarıyla övünüyoruz. Madem böyleyiz o zaman bunun gereğini yerine getireceğiz. Karbon emisyonunun dışında şehirlerimizin bir ısı kaynağı olduğunu bilmeliyiz. Kentlerimizde bazı alanlar güneşin ışığını daha fazla çeken ve yayan bir özellik gösteriyorlar. Bir kentin ısı haritasını uydudan yapılan ölçümleri herkes uydu haritasından görebilir. Bizler ağaçlandırmalıyız. Bizler ısınan her yerde gölge yaratarak ısınmayı azaltabiliriz. Bizler karayollarının sorumluluğunda olan bazı yerlere kaçak ağaç diktik. Karayolları bizi arayıp onlardan izin almadan nasıl bunu yaptığımızı sordular Biz de ‘Diktik’ dedik. Binlerce çam ağacı diktik otoyol kenarına. Bu sene de 30-40 bin ağaç dikeceğiz. Bu ve bunun gibi önlemler de küresel ısınmayla mücadele etmek için önemli. Her türlü enerjiyi kullanırken verimli kullanma yönünde kararlar almalıyız. Bizler kamu kurumlarında da bunu gözeteceğiz. Şu an İzmir ilçeleri arasında en çok güneş enerjisi yatırımı olan ilçe Karşıyaka Belediyesi. Biz 2030’a kadar buradan elde edilen enerjisi 7,5 watt’a çıkaracağız ama bu dişimizin kovuğuna bile yetmeyecek. Yapılması gereken tüketimi minimize, üretimi maksimize etmeliyiz. Bunu da bireysel bilinçlenmeyle yapacağız. Lütfen katılın 2022’de bunu başaralım. Karşıyaka’dan herkese mesaj verdiğimiz bir kararlılık gösterelim. Benzer sorunlar atık yönetiminde de böyle. Akdeniz bir plastik atık çorbasına dönmek üzere. Plastik yok olmuyor. Ama biz plastik şişeden su içmekte ve plastik poşet kullanmakta çok rahatız. Bu, herkesin gündelik hayatında değiştirmesi gereken bir gerçek. Geçen yıl Akdeniz’i plastik açıdan en çok kirleten ülke Türkiye. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin vatandaşları böyle insanlar mı? Dünyadaki yerimiz bu mu olmalı? Bu sorunlarla yüzleşmeden çözemeyiz. Ben hepimizin duyarlılığına çok inanıyorum. Sorun ne? Sorun bilinç. Biz işi bilen insanları dinlemeliyiz. Bu kafayı nasıl değiştireceğiz? Geçen yıl olan orman yangınları bu yıl da olacak. Her yerde paylaşılıyor. Ama sanki bir senaryodan bahsediliyormuş gibi. Hayır, bu gerçek. Bizzat yaşadığımız bir gerçek. Kuraklığı hissetmeyen var mı? Bizler yağmur suyu değerli ve onu tutmalıyız diyoruz. Hem biz onu şehir içerisinde tutacağız hem de dağlarımızda sünger modeliyle toprağın onu emmesi için daha fazla adım atacağız. Nerede gereksiz su harcanıyorsa ‘Dur’ demeliyiz. Bu kötü gidişi durduralım” diye konuştu.
ÖZUSLU: EN BÜYÜK
PROBLEMİ YARATAN İNSANOĞLUNUN KENDİSİDİR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, felaketlerin etkilerinden söz ederek, “Yaşadığımız ve üzerimize gelen felaketin bizleri nasıl etkileyeceğini göz önüne seriyor. Fakat farkında olmak yetmiyor. Başka şeyler yapmak gerekiyor. Biraz da onları konuşacağız. Karşıyaka Belediyesi’nin hazırladığı planı bu anlamda İzmir’imiz için de iyi bir başlangıç olsun istiyoruz. Yerel yönetimlerin her anlamda yaşanabilir kentler yaratmak için çalışması gereken ve küresel krizlerin peşin sıra geldiği zamanlardan geçiyoruz. Doğa intikamını er ya da geç alır sözü belki de yaşadıklarımızı en iyi anlatan ifade. Karşıyaka Belediyesi’nin farklı paydaşlarla gerçekleştirdiği ve eyleme dönüştüreceği plan kalıcı bir farkındalık ve kapasite artışı sunma açısından oldukça verimli veriler sunacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bizde geçen sene hayata geçirdiğimiz ilklim eylem planı ile bu konuda önemli adımlar attığımızın ve atacağımızın teminatınını vermiş bulunuyoruz. Küresel iklim değişikliğinin etkilerini insan sağlığında, tarımda, enerjide, ormanlarda, deniz ekosistemi gibi farklı ortamlarda günlük hayatımızda tecrübe ediyoruz. İlklim değişikliği ve sürdürülebilir enerji farklı boyutları ile ele alınması gereken konu. Dirençli kentler yaratmanın önemli adımını oluşturacak. Bu çalışamaya bizde İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman destek vereceğiz. Umarım bu çalışma bütün belediyelerimize bir örnek teşkil eder. 30 ilçemizin tamamıyla birlikte bu çalışma ile hazırlanmasında birlikte tavır koymanın artık rutin bütün işlerimizin olduğu kadar hatta daha fazla olduğunu hepimiz idrak içindeyiz. İnsanoğlu daha çok, daha fazla, daha yüksek, daha hızlı dediği sürece ve kendi ihtiyaçlarına daha fazlasını doğadan, hayattan talep ettiği sürece bu tehlikelerle yüzleşeceğiz ve baş etmek için önemli adımlar atmaya devam edeceğiz. En büyük problemi yaratan insanoğlunun kendisidir” dedi.
KINAY: BU ÇALIŞMA
SÖZÜN EYLEME DÖNÜŞMESİ NOKTASINDA BAŞLANGIÇ OLACAKTIR
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay ise, “İnsanoğlu var oluşundan bu yana dünya ile yürüttüğü iktidar savaşı içerisinde daha kolay yaşam ve daha çok anlayışının getirdiği ve bu süreçlerde bizim var olmamamıza neden olan çevresel boyutlarının göz ardı edilmesinin sonuçlarını görüyoruz. Bu görüntüler bize uzak görüntüler değil. Her birimin kapımızın önünde, evimizin içinde, ailemizde sonuçlarını çok ağır ve yaşamsal bedellerle, nefes alamadığımız kentlerde görüyoruz. Üzerine iklim değişikliğiyle birlikte felaket senaryosu olmadan felaketin içinde bir yaşam sürdürüyoruz. Çocukların geleceğini bizler yok ettik. Bu noktada iklim felaketiyle ilgili süreçlerde planların geride kalmış ve uygulamaya geçilmiş olması gereken noktada, kentlerimizde iyileştirme, düzeltme yapılmalı. Bundan sonrası için yaşamımızı uyum içinde sürdürebilmek için yapılması gerekenler var. Bu noktada Karşıyaka Belediyesi ile imzaladığımız bir protokol kapsamında Karşıyaka’da sürdürülebilir ve daha iyi bir yaşam mücadelesinde bu süreçte kendi payına düşeni yapma inancıyla bir araya geldik. Bu çalışmanın bir plandan çok eyleme dönüşmesi ve uzmanlarla beraber KSK Belediyesi’nin elini taşın altına koyarak çözümün parçası olarak bizlerle yola çıktığı bu süreçte bir yılı aşkın süredir bilgi paylamışımı yaptık. Bizler sadece enerji iklim planı hazırlamadık yanında bir yöntem çalışması yaptık ve Karşıyaka gibi bir metropolün bu süreci nasıl yöneteceğine birlikte karar verdik. Burada atılan her bir imzanın ve kelimenin üzerinden geçerek bunun bir başlangıç olduğu bilinciyle daha iyisini yapmak için bir çalışma yürütmeye çalıştık. Bu kapsamda daha yaşanabilir kentler için belediye başkanımız hedefini bize açtı ve biz bundan çok memnun olduk. Bu kentin bir parçası olarak bu çaba ve anlayışın büyüyerek devam etmesini diliyoruz. Bu çalışma sözün eyleme dönüşmesi noktasında büyük bir başlangıç olacaktır. Bu süreci Karşıyaka’dan başlayarak büyütmeye, sorunu yaratanların yanlış politikalarından başlayarak yaşanabilir bir dünya için mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
AR: AFETLERE KARŞI
DİRENÇLİ BİR YÖNETİM İÇERİSİNDE HAREKET ETMEMİZ GEREKİYOR
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü Murat Ar, son zamanlarda yaşanan aftelerden bahsederek, “Son 2 yıldır hayatımızı alt üst eden pandemi ile birlikte iklimde değişikliğinin etkilerinin fazlasıyla hissettiğimiz günler yaşıyoruz. Deprem, sel gibi doğal afetler üzerine bir de geçtiğimiz yıllarda deprem felaketi yaşadık. Bu yaşadığımız ve aşamaya devam edeceğizi olaylar afetlere karşı dirençli bir yönetim içerisinde hareket etmememizi zorunlu hale getirir. Yoğun ve titiz çalışma sonucu ortaya çıkan Karşıyaka Belediyesi Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planını dinlemeye geldik. Çalışmaya birliğimizin danışma kurulunu davet eden Saadet Hanıma teşekkür ederiz. Yeni deneyim elde emekten gurur duyduk” ifadelerini kullandı.