Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla Menderes Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddialarına ilişkin geçtiğimiz Temmuz ayında belediyeye operasyon düzenlenmiş ve Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar ve beraberindeki isimler gözaltına almıştı.
Gözaltı sürecinden sonra adli kontrolle serbest bırakılan Kayalar, görevinden uzaklaştırılmıştı.
Kayalar'ın İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alma kararına karşı açılan duruşmanın ilk celsesi bugün İzmir 3. İdare Mahkemesi'nde görüldü.
Kayalar'ı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ve Konak Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Mahmut Esat Arslan da dahil olmak üzere 5 avukat savundu.AYDIN: BELEDİYE BAKIMINDAN GİZLİ BİR SORUŞTURMA DEĞİLDuruşmada konuşan Avukat Aydın, “Soruşturma 2020 Kasım ayında başlıyor ve 2020 Kasım ayından 2022 Haziran ayına kadar Başsavcılık bütün soruşturmayı belediye ile birlikte yürütüyor. Bütün evrak ve yazışmalar başkanın imzası ile başsavcılığa iletiliyor. Belediye bakımından gizli bir soruşturma değil ve başkan da soruşturmanın ilerlemesi konusunda gerekli tüm desteği veriyor. Başsavcılık soruşturma belli noktaya gelince gözaltı kararı verdi ve sonunda adli kontrol istemi ile sulh cezaya sevk edildi. Sulh ceza Kayalar’ın delilleri karartma ihtimali var diyerek yurtdışı çıkış yasağı getirdi. Deliller New York’ta değil, deliller Menderes’te. Neden bunu verdiğini ilk önce anlamamıştık ancak 1-2 saat içinde aynı gün İçişleri Bakanlığı’nın tüm yazışmalarında geçmiş bir şekilde Bakanın imzası ile karara atıf yaparak, delilleri karartma ihtimali varsa belediye başkanlığında kalması sakıncalı diyerek açığa almıştır. 1,5 yıllık sürmüş bir soruşturmada yurtdışı çıkış kararının neden verildiğini anladık. Cezayı idare kafasında belirlemiş ve çerçevesini hazırlıyor” dedi. “ORTADA RÜŞVET SORUŞTURMASI KALMADI”Adli soruşturma 2 iddianın olduğunu ifade eden Aydın, “Birincisi rüşvet suçlaması ile başlayan soruşturmada bir otel inşaatında imara aykırılıklara göz yumduğu ve kayınpederi üzerinden taşınmaz aldığı iddiası. Bu göz yummak değil. 9 milyon küsür TL encümen kararı ile para cezası kesilmiş ve yıkım kararı varmış. İddia size bildirim yapıldıktan 3 ay sonra bu işlemler başlanmış denildi. Menderes gibi onlarca imara aykırılık iddialarının olduğu yerde 3 aylık gecikmeli delil olarak önümüze koydular. Soruşturmaya rapor veren bilirkişi bu işlemlerin yapıldığı ve hukuka uygun olduğunu kabul etti. İkinci iddia Sayın Başkanın tatile gittiği ve bunu birini verdi. Bu şahsın belediye ile ilişkisi olduğu ve açık ihale ile alınması gereken işi parçalara bölünerek doğrudan temin ile verildiği kurgusu oluşturuldu. Ancak yapılan araştırma sonrası tüm işlemlerin Başkanın öncesindeki dönemde olduğu görüldü. Bahsi geçen tatil döneminde şirketin ne belediyeye borcu var ne de birlikte yaptığı iş var. Kayalar döneminde hiçbir ticari ilişkisi yok. Biz bu iddiaları ve deliller ortaya koyunca Başsavcılık konuyu anladı ve görevi kötüye kullanmak kapsamında olabileceği yönünde diyerek rüşvetten iddiasından çıkarttı ve dosyayı ayırdı. Sonra başsavcılık bir ayırma kararı verdi ve villa ile ilgili konuyu, “haksız mal edinme var mı?” diyerek ayırdı. Ortada rüşvet soruşturması kalmadı yani” şeklindeki ifadeleri kullandı.“BAŞKANIN BİLGİSİ DAHİLİNDEYKEN SORUŞTURMAYA BİR ZARAR GELMEDİ”Hala bir iddianame çıkmamasını eleştiren Aydın, “2 yılı buldu soruşturma ancak Başsavcılık bir iddianame ile karşımıza çıkmadı. Nedir geçici görevden alma? Soruşturmanın selameti dediğimiz yani 1,5 senedir Başkanın bilgisi dahilindeyken soruşturmaya bir zarar gelmedi. Gözaltına alındı ve serbest bırakıldı. İçişleri Bakanlığı 3’ncü uzatma zamanı geliyor ve şablon gerekçeler ile başkanın görev sürecini uzatıyor. Danıştay'ın kararlarını sunduk, Anayasa mahkemesinin kararları da ortada. Halkın temsilcisinin görevde kalması esastır. Mahkeme hangi suçtan soruşturma yapacak, ne zaman mahkemeye çıkacak. Bu sefer halkın iradesi? Menderes Belediyesi geçici başkan vekili tarafından yönetiliyor ve kim karar verecek gibi belirsizlik için işliyor. Bu Menderes halkına zarar veriyor. Ciddi bir soruşturma yapsalar, başkan hakkında tutuklama verilse denilecek ki haklılar ancak şu an tek amaç başkanı görevden uzaklaştırmaktır. Pek çok belediye başkanı rüşvet suçlarından yargılanıyor. Şırnak’ta belediye başkanları yargılandı ve hala görevdeler. Burada hala iddia düzeyinde bir durum var. Ne olduğu belli olmayan düzeyde, İzmir Menderes gibi bir yerde halka hizmetin aksamasına yol açabilecek sonuçların olması hukuka aykırı” açıklamalarında bulundu. “HİÇBİR SONUÇ ÇIKMAYACAĞINI BİLİYORUZ”Aydın son olarak ise, “Anayasada Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir, iddianın boyutu bizi ilgilendirir ve iddianamenin dayanağını oluşturur. Soruşturma başkanın bilgisi dışında yürüse diyeceğiz ki belki delilleri karartırdı. Ancak bütün soruşturma boyunca başkan görevdeydi. Bilirkişi raporlarının hepsi sürecini aşmasına rağmen soruşturma bir türlü tamamlanmıyor. Bilirkişi raporunu 3 aydır getirmiyor. Ne diyelim görevi kötüye mi kullanıyor diyelim? Hayır, iş yoğunluğu var. Suçlama sonucunda hiçbir sonuç çıkmayacağını biliyoruz. 2 yıllık soruşturma sürerken, Sayın Başkanın 5 yıllık görev sürecinin 6 ayını yok etmiş sürecin hukuki olduğunu düşünmüyoruz. Bu sürecin kesinleşmesi 3 yıldan aşağı bir süreç almayacak. Bu da başkanın görev sürecinin yok etmek anlamına gelir. Bu nedenle Sayın mahkemenizden işlemin iptalini talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi. ŞAHİN: CEZA SÜRECİ TAMAMLANANA KADAR GÖREV SÜRECİ BİTEBİLİRİçişleri Bakanlığı’nın Avukatı Adem Şahin, “Yargılama süresince ceza süreci tamamlanana kadar görev süreci bitebilir. Görevi ile suç olması ve hakkında yürütülen kovuşturma şartları aranıyor. Soruşturmanın yerinde olmadığı, savcılığın işleri aksattığı iddia ediliyor ancak savcılık soruşturmayı gerekli yürütmüyor, kurgu dosyadır diye bir karar veremez. İdare baştan böyle bir niyeti olsaydı, niyetini kötüye kullanacak olsa soruşturma açtığı gibi böyle bir karar verirdi. Bunlar nedeniyle işlem uygundur” ifadelerine yer verdi. AYDIN: İŞLEMİN İPTALİNİ TALEP EDİYORUZTekrar söz alan Aydın, “Elbette soruşturma açıldığında madde bunu şekil olarak anlamlı gösteriyor ancak şekle uygunluk yeterli değildir. Amaç ve konu yönünden de uygunluk gereklidir. Buradaki önlen ilgili kamu görevlisini görevde olması durumunda soruşturmanın sekteye uğratacağı düşüncesidir. İncelemenin yüzde 99’u zaten tamamlanmış durumda. Beklenen 2 belgede başkanın görevde olması bir şeyi etkilemeyecektir. Konu yönünden bahsedilen önlem koşulu yoktur. İşin başında görevden alsa mantık anlamı derdik ancak 1,5 yıldır tüm delilleri belediyeden istendi. Bütün istenen yazılarda sayı Kayalar’ın imzası var. Sayın Başkana delilleri karartacaksa zaten yapmışsa yapmıştır. Adli kontrol kararına dayandıklarını biliyorum ondan neden verildiğini anlatmaya çalıştım. Bir kişinin delilleri karartma ihtimalinden bahsedip yurtdışına çıkış yasağı koymak kabul edilebilir değildir. Bize sorulanlardan biri kamu söz konusu şirketteki bir kişi ile başkanın teflonunun aynı baz istasyonuna bağlı olmasıdır. Sayın Başkan; Söz konusu baz istasyonu belediyenin önündeki baz istasyonudur. Menderes'in meydandadır. Belediye önündeki baz istasyonuna başkanın telefonunun bağlı olması kadar doğal ne vardır? Başta da dediğimiz gibi Sayın mahkemenizden işlemin iptalini talep ediyoruz” şeklindeki ifadeleri kullandı.ARSLAN: SİYASİ BİR KARARDIRMahmut Esat Arslan ise, “Siyasi bir karardır. İnanıyorum ki adaletin duvarı karşısında eriyip gidecektir bu karar” ifadelerine yer verdi. ŞAHİN: SADECE ADLİ KONTROL GİBİ DEĞERLENDİRİLEMEZSon olarak konuşan İçişler Bakanlığının avukatı Adem Şahin, “Görevden alma delilleri yol etme kararıyla alındı. Ancak yalnızca bu nedenle değil, memurun işlediği suçun niteliğine göre görevi başında kalması sakıncalı olduğu içindir. Bu sadece adli kontrol gibi değerlendirilemez” ifadelerini kullandı.
Gözaltı sürecinden sonra adli kontrolle serbest bırakılan Kayalar, görevinden uzaklaştırılmıştı.
Kayalar'ın İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alma kararına karşı açılan duruşmanın ilk celsesi bugün İzmir 3. İdare Mahkemesi'nde görüldü.
Kayalar'ı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ve Konak Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Mahmut Esat Arslan da dahil olmak üzere 5 avukat savundu.AYDIN: BELEDİYE BAKIMINDAN GİZLİ BİR SORUŞTURMA DEĞİLDuruşmada konuşan Avukat Aydın, “Soruşturma 2020 Kasım ayında başlıyor ve 2020 Kasım ayından 2022 Haziran ayına kadar Başsavcılık bütün soruşturmayı belediye ile birlikte yürütüyor. Bütün evrak ve yazışmalar başkanın imzası ile başsavcılığa iletiliyor. Belediye bakımından gizli bir soruşturma değil ve başkan da soruşturmanın ilerlemesi konusunda gerekli tüm desteği veriyor. Başsavcılık soruşturma belli noktaya gelince gözaltı kararı verdi ve sonunda adli kontrol istemi ile sulh cezaya sevk edildi. Sulh ceza Kayalar’ın delilleri karartma ihtimali var diyerek yurtdışı çıkış yasağı getirdi. Deliller New York’ta değil, deliller Menderes’te. Neden bunu verdiğini ilk önce anlamamıştık ancak 1-2 saat içinde aynı gün İçişleri Bakanlığı’nın tüm yazışmalarında geçmiş bir şekilde Bakanın imzası ile karara atıf yaparak, delilleri karartma ihtimali varsa belediye başkanlığında kalması sakıncalı diyerek açığa almıştır. 1,5 yıllık sürmüş bir soruşturmada yurtdışı çıkış kararının neden verildiğini anladık. Cezayı idare kafasında belirlemiş ve çerçevesini hazırlıyor” dedi. “ORTADA RÜŞVET SORUŞTURMASI KALMADI”Adli soruşturma 2 iddianın olduğunu ifade eden Aydın, “Birincisi rüşvet suçlaması ile başlayan soruşturmada bir otel inşaatında imara aykırılıklara göz yumduğu ve kayınpederi üzerinden taşınmaz aldığı iddiası. Bu göz yummak değil. 9 milyon küsür TL encümen kararı ile para cezası kesilmiş ve yıkım kararı varmış. İddia size bildirim yapıldıktan 3 ay sonra bu işlemler başlanmış denildi. Menderes gibi onlarca imara aykırılık iddialarının olduğu yerde 3 aylık gecikmeli delil olarak önümüze koydular. Soruşturmaya rapor veren bilirkişi bu işlemlerin yapıldığı ve hukuka uygun olduğunu kabul etti. İkinci iddia Sayın Başkanın tatile gittiği ve bunu birini verdi. Bu şahsın belediye ile ilişkisi olduğu ve açık ihale ile alınması gereken işi parçalara bölünerek doğrudan temin ile verildiği kurgusu oluşturuldu. Ancak yapılan araştırma sonrası tüm işlemlerin Başkanın öncesindeki dönemde olduğu görüldü. Bahsi geçen tatil döneminde şirketin ne belediyeye borcu var ne de birlikte yaptığı iş var. Kayalar döneminde hiçbir ticari ilişkisi yok. Biz bu iddiaları ve deliller ortaya koyunca Başsavcılık konuyu anladı ve görevi kötüye kullanmak kapsamında olabileceği yönünde diyerek rüşvetten iddiasından çıkarttı ve dosyayı ayırdı. Sonra başsavcılık bir ayırma kararı verdi ve villa ile ilgili konuyu, “haksız mal edinme var mı?” diyerek ayırdı. Ortada rüşvet soruşturması kalmadı yani” şeklindeki ifadeleri kullandı.“BAŞKANIN BİLGİSİ DAHİLİNDEYKEN SORUŞTURMAYA BİR ZARAR GELMEDİ”Hala bir iddianame çıkmamasını eleştiren Aydın, “2 yılı buldu soruşturma ancak Başsavcılık bir iddianame ile karşımıza çıkmadı. Nedir geçici görevden alma? Soruşturmanın selameti dediğimiz yani 1,5 senedir Başkanın bilgisi dahilindeyken soruşturmaya bir zarar gelmedi. Gözaltına alındı ve serbest bırakıldı. İçişleri Bakanlığı 3’ncü uzatma zamanı geliyor ve şablon gerekçeler ile başkanın görev sürecini uzatıyor. Danıştay'ın kararlarını sunduk, Anayasa mahkemesinin kararları da ortada. Halkın temsilcisinin görevde kalması esastır. Mahkeme hangi suçtan soruşturma yapacak, ne zaman mahkemeye çıkacak. Bu sefer halkın iradesi? Menderes Belediyesi geçici başkan vekili tarafından yönetiliyor ve kim karar verecek gibi belirsizlik için işliyor. Bu Menderes halkına zarar veriyor. Ciddi bir soruşturma yapsalar, başkan hakkında tutuklama verilse denilecek ki haklılar ancak şu an tek amaç başkanı görevden uzaklaştırmaktır. Pek çok belediye başkanı rüşvet suçlarından yargılanıyor. Şırnak’ta belediye başkanları yargılandı ve hala görevdeler. Burada hala iddia düzeyinde bir durum var. Ne olduğu belli olmayan düzeyde, İzmir Menderes gibi bir yerde halka hizmetin aksamasına yol açabilecek sonuçların olması hukuka aykırı” açıklamalarında bulundu. “HİÇBİR SONUÇ ÇIKMAYACAĞINI BİLİYORUZ”Aydın son olarak ise, “Anayasada Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir, iddianın boyutu bizi ilgilendirir ve iddianamenin dayanağını oluşturur. Soruşturma başkanın bilgisi dışında yürüse diyeceğiz ki belki delilleri karartırdı. Ancak bütün soruşturma boyunca başkan görevdeydi. Bilirkişi raporlarının hepsi sürecini aşmasına rağmen soruşturma bir türlü tamamlanmıyor. Bilirkişi raporunu 3 aydır getirmiyor. Ne diyelim görevi kötüye mi kullanıyor diyelim? Hayır, iş yoğunluğu var. Suçlama sonucunda hiçbir sonuç çıkmayacağını biliyoruz. 2 yıllık soruşturma sürerken, Sayın Başkanın 5 yıllık görev sürecinin 6 ayını yok etmiş sürecin hukuki olduğunu düşünmüyoruz. Bu sürecin kesinleşmesi 3 yıldan aşağı bir süreç almayacak. Bu da başkanın görev sürecinin yok etmek anlamına gelir. Bu nedenle Sayın mahkemenizden işlemin iptalini talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi. ŞAHİN: CEZA SÜRECİ TAMAMLANANA KADAR GÖREV SÜRECİ BİTEBİLİRİçişleri Bakanlığı’nın Avukatı Adem Şahin, “Yargılama süresince ceza süreci tamamlanana kadar görev süreci bitebilir. Görevi ile suç olması ve hakkında yürütülen kovuşturma şartları aranıyor. Soruşturmanın yerinde olmadığı, savcılığın işleri aksattığı iddia ediliyor ancak savcılık soruşturmayı gerekli yürütmüyor, kurgu dosyadır diye bir karar veremez. İdare baştan böyle bir niyeti olsaydı, niyetini kötüye kullanacak olsa soruşturma açtığı gibi böyle bir karar verirdi. Bunlar nedeniyle işlem uygundur” ifadelerine yer verdi. AYDIN: İŞLEMİN İPTALİNİ TALEP EDİYORUZTekrar söz alan Aydın, “Elbette soruşturma açıldığında madde bunu şekil olarak anlamlı gösteriyor ancak şekle uygunluk yeterli değildir. Amaç ve konu yönünden de uygunluk gereklidir. Buradaki önlen ilgili kamu görevlisini görevde olması durumunda soruşturmanın sekteye uğratacağı düşüncesidir. İncelemenin yüzde 99’u zaten tamamlanmış durumda. Beklenen 2 belgede başkanın görevde olması bir şeyi etkilemeyecektir. Konu yönünden bahsedilen önlem koşulu yoktur. İşin başında görevden alsa mantık anlamı derdik ancak 1,5 yıldır tüm delilleri belediyeden istendi. Bütün istenen yazılarda sayı Kayalar’ın imzası var. Sayın Başkana delilleri karartacaksa zaten yapmışsa yapmıştır. Adli kontrol kararına dayandıklarını biliyorum ondan neden verildiğini anlatmaya çalıştım. Bir kişinin delilleri karartma ihtimalinden bahsedip yurtdışına çıkış yasağı koymak kabul edilebilir değildir. Bize sorulanlardan biri kamu söz konusu şirketteki bir kişi ile başkanın teflonunun aynı baz istasyonuna bağlı olmasıdır. Sayın Başkan; Söz konusu baz istasyonu belediyenin önündeki baz istasyonudur. Menderes'in meydandadır. Belediye önündeki baz istasyonuna başkanın telefonunun bağlı olması kadar doğal ne vardır? Başta da dediğimiz gibi Sayın mahkemenizden işlemin iptalini talep ediyoruz” şeklindeki ifadeleri kullandı.ARSLAN: SİYASİ BİR KARARDIRMahmut Esat Arslan ise, “Siyasi bir karardır. İnanıyorum ki adaletin duvarı karşısında eriyip gidecektir bu karar” ifadelerine yer verdi. ŞAHİN: SADECE ADLİ KONTROL GİBİ DEĞERLENDİRİLEMEZSon olarak konuşan İçişler Bakanlığının avukatı Adem Şahin, “Görevden alma delilleri yol etme kararıyla alındı. Ancak yalnızca bu nedenle değil, memurun işlediği suçun niteliğine göre görevi başında kalması sakıncalı olduğu içindir. Bu sadece adli kontrol gibi değerlendirilemez” ifadelerini kullandı.