Lenfödem nedir?
Lenf damarları, lenf kılcalları, lenf hücreleri, lenf
nodülleri ve bademcikler, timüs bezi ve dalakta oluşan lenf sistemindeki
bozukluktan dolayı hücreler arası sıvıda oluşan artışa lenf ödem denir. Çeşitli
sebeplere bağlı olarak lenfatik sistemin düzgün çalışmadığı veya damarlardaki
sıvıyı drene edemediği durumlarda doku içinde sıvı birikmesi yaşanabilir.
İki ana nedene bağlı
olarak oluşuyor…
Lenfödemin oluşması primer ve sekonder olarak ikiye ayrılır.
Primer yani birinci neden; doğumsal olarak lenf dolaşımında bozukluk sebebiyle
oluşan lenf ödemdir. Bu ödemde lenf damarları hiç gelişmez veya daha az
gelişmiştir. Bu bozukluk doğum esnasında veya ileri yaşlarda ortaya çıkabilir.
Sekonder ödem ise lenf dolaşımını bozan nedenler sebebiyle yaşanır. Sekonder
ödem; lenf bezlerinin alınması, selülit ve lenfanjit gibi enfeksiyonlar, travma
ve radyoterapiye bağlı olarak gelişebilir.
Kalbe uzak olması sebebiyle en fazla bacaklarda ve diz altı
bölgesinde görülür. Şöyle ki, iyi çalışamayan venöz sistem, kanı kalbe
iletmediğinde yardıma lenf sistemi gelir, yardım esnasında lenf sistemine aşırı
yük biner ve lenf kapakları işlevini yerine getiremez. Sonucunda lenfödem
oluşur.
Nedeni bilinmeyen bir kadın hastalığı olan lipödem yüzünden
gelişen lenfödem de genellikle adet döneminde veya hamilelikte görülüyor.
Vücutta yağ artışı gözlemleniyor. Artan yağ oranı ile birlikte lenf sisteminin
yükü artıyor ve ödem gelişiyor.
Bu belirtilere dikkat
edin!
• Sıkışma,
• Dolgunluk
hissi,
• Karıncalanma,
• Şişlik ve
kızarıklık,
• El ve el
bileğinde hareket zorluğu,
• Yüzük,
bilezik, saat, ayakkabının zamanla sıkmaya başlaması,
• Deride
gerginlik hissi,
• Hareket
zorluğu,
• Tekrarlayan
cilt enfeksiyonları,
• Cilt
üzerinde siğil benzeri büyüme,
• Ciltte
deformasyon,
• Kol altı
ve kasık bölgesinde ağrı,
• Ağrı ve
ağırlık hissi.
Dokuların savunma
mekanizmalarını zedeliyor…
Lenfödemin en büyük tehlikesi dokuları enfeksiyonlara karşı
savunmasız hale getirmesidir. Dolayısıyla ödemli dokunun yaralanması veya
zorlanması enfeksiyon riski açısından istenmeyen bir durumdur. Diğer bir
tehlikesi ise yarattığı estetik sorunlardır. Uzuvlarda yarattığı basınç ve
dolgunluk sebebiyle kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda etkiler. Üstelik
önlem alınmadığı takdirde lenf damarı kanserine yatkınlığı da artar.
Teşhis ve tedavi
yöntemi nasıl gelişir?
Hastalığın teşhis edilmesinde hasta öyküsü çok önemlidir.
Eğer lenfödemden şüpheleniliyorsa ilk araştırılan hastada travma, enfeksiyon
veya memede cerrahi müdahale olup olmadığıdır. Daha sonra kol ve bacaklarda
şişme, ağırlaşma ve ağrı gibi şikayetleri incelemek için ultrason ile bakılır.
Eğer ultrason ile kesin tanı konulamazsa diğer görüntüleme yöntemleri tercih
edilir.
Lenfödem tedavisi hastanın dokularındaki şişliğe göre
değişiklik gösterir. Eğer lenfödem ilk evrelerdeyse ve şişlik az ise evde
egzersizler yapılarak ve bazı giysileri giyilerek kolaylıkla tedavi edilebilir.
Eğer şişlik derecesi gözle görülebilir ve ölçülebilir seviyedeyse bu durumda
fizik tedavi gerekir. Fizyoterapistler ile elle yani manuel lenf drenaj
tedavisi, çok katmanlı bandaj uygulaması ve egzersizler uygulanır.