Manisa'da Abdülkadir ve Güler Topçu çiftinin en büyük çocuğu
olarak dünyaya gelen Zeynep'e, 2016 yılında gittiği Mersin'deki hastanede
lösemi teşhisi kondu.
Kemoterapi tedavisiyle hastalığını yenen Topçu, hastalığın 7
ay sonra tekrarlamasının ardından ailesi tarafından Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Çocuk Hastanesine getirildi.
Doktorlar yaptıkları muayenede Topçu'nun tedavisi için ilik
nakli olması gerektiğine karar verdi.
Topçu'ya iliğini verecek olan donörün nakile kısa süre kala vazgeçmesinin ardından doktorlar küçük kızı kemoterapi tedavisiyle hayatta tutmayı başardı.
Hastalığı geçen mayıs ayında tekrarlayan küçük Zeynep için
Sağlık Bakanlığının yaptığı taramalarda Türkiye'den uygun ilik bulunamayınca
yurt dışındaki ilik bankalarına başvuruldu ve aileyi sevindiren haber
Almanya'dan geldi.
Yüzde 90 uyumlu iliğin nakledildiği Topçu'nun hastalığı bu
yılın nisan ayında yeniden tekrarladı. Temmuz ayında babası Abdülkadir
Topçu'dan nakledilen yarı uyumlu ilikle sağlığına kavuşan Zeynep, lösemiyi
dördüncü kez yenilgiye uğratmayı başardı.
Tedavisi boyunca İzmir Kan Ordusu Kanser Derneğinin ailesine
tahsis ettiği evde kalan küçük Zeynep, okuluna döneceği günleri sabırsızlıkla
bekliyor.
"Lösemi değil ben güçlüyüm"
Zeynep Topçu, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle çok zor
günler yaşadığını ama hayata olan bağlılığını asla kaybetmediğini söyledi.
Sağlığının her geçen gün iyiye gittiğini belirten Topçu,
"Lösemi değil ben güçlüyüm. Lösemiyi yendim ve ben kazandım. Hastalığı
4'üncü kez yenmeyi başardım. Bu hastalıkta moral çok önemli, ben hep bu
hastalığı yeneceğime inandım. Büyüyünce doktor olmak istiyorum. Lösemi hastası
çocukları tedavi etmek istiyorum." dedi.
"Dünyanın en mutlu babası benim"
Abdülkadir Topçu da kızının nakil bekleme sürecinde zaman
zaman yoğun bakımda tedavi gördüğünü, o süreçte çok zor günler geçirdiklerini
ifade etti.
Kızına ikinci bir hayat verdiği için çok mutlu olduğunu
dile getiren baba Topçu, şöyle devam etti:
"Zeynep'i yaşadığı hastalık nedeniyle her an kaybetme korkusu yaşadık. Zaman zaman sağlık durumu kötüleşti, yoğun bakımda tedavi gördü. Doktorların nakile girmesi ya da kemoterapi almasını riskli gördüğü anlarda bile Zeynep çok direndi ve kazandı. Verdiğim kemik iliği ile kızımın yaşamasına katkı sağladım, dünyanın en mutlu babası benim. Eskiden baba-kızdık, şimdi ise ilik kardeşi olduk. Aramızdaki sevgi bağı eskiye göre daha da güçlendi. Kızım nakilden sonra iki kez hastaneye kontrole gitti. Yapılan tahlillerin sonuçları çok iyi çıktı."
Anne Güler Topçu da
tedavi sürecinde doktorlara kızının onları şaşırtacağını, tedavilere olumlu
yanıt vereceğini söylediğini ifade ederek, "Dediğim gibi de oldu. İnşallah
hastalığımız bir daha tekrarlamayacak. Bu süreçte bize en büyük desteği İzmir
Kan Ordusu Kanser Derneği verdi. Kızımın hastalığının her aşamasında maddi ve
manevi olarak yanımızda oldular. Tüm hayırseverlere teşekkür ederim" dedi
Topçu'nun tedavisini yapan Prof. Dr. Serap Aksoylar da
Zeynep'in hastalıkla çok iyi mücadele ettiğini, hastalığı 4 kez yenmeyi
başardığını dile getirdi.
Dernek Başkanı Serhat Aytan ise Zeynep'in sağlığına kavuşmasına en çok kendisinin sevindiğini, dernek olarak 3 evlerinin bulunduğunu, çocukları hastanede kanser tedavisi gören ihtiyaç sahibi aileleri burada ağırladıklarını, amaçlarının onkoloji ve hematoloji köyü kurmak olduğunu dile getirdi.